(Frank Lloyd), amerikalı mimar (Richland Çenter, VVİsconsin, 1867 – Talie- sin West, Phoenix yakınında, Arizona, 1959 İngiltere-Wales asıllı olan VVright, annesi tarafından Fröbel yöntemine göre eğitildi; daha sonra dedesinin çiftliğinde yetiştirildi. Viollet-le-Duc’ü okuyunca, doğayı inceleme merakı artti. VVİsconsin üniversitesi mühendislik bölümünde iki yıl okudu, 20-26 yaşları arasında, Chicago okulu’nun en iyi temsilcisi sayılan ticari mimarlık bürosunda, L. Sullivan’ın yanında, biraz romantizme kayan akılcı biri dğitim aldı. VVright, özellikle, Ruskin’in öğrencilerinin ve H. H. Richardson’un geliştirdiği konut mimarlığıyla ve Uzakdoğu’nun plastik anlayışıyla ilgilendi. Bu, onu, bakışımsız, alçak, manzarayla bütünleşen ve tıpkı japon evleri gibi esnek mekân dağılımları olan “ kır evleri”ni gerçekleştirmeye yöneltti. Bu “organik” uygulamaların yanı sıra, Larkin şirketinin merkezi (Buffa- lo, 1904, yıkılmıştır) ya da Oak Park unita- rian kilisesi (1906) gibi yapılar Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. Bu büyük yankıda, A. Loos’un ve hollandaca ve almanca yazılmış kitapların payı vardı ve VVright’a duyulan ilgi, yapıların akılcı olmalarından çok, biçimsel yeniliklerinden kaynaklanıyordu. Ne var ki, mimar, kendi ülkesinde hakettiği ilgiyi görmedi. Chicago’da Mid-‘ way Gardens’ı gerçekleştirdikten (1914) sonra, imparatorluk köşkünü inşa ettiği (1916-1922, yıkılmıştır) Tokyo’ya gitti. Bu yapıda VVright, kalıplanmış bloklar biçiminde beton kullandı ve aynı tekniği Kaliforniya’daki bir dizi evde de yineledi (Mil- lard House, Pasadena, 1923). Bu evlerde, alaycı bir eleştiri yönelttiği Avrupa mo- demizmiyle hiçbir ilişkisi olmayan ve ko- lomböncesi mimarlıktan esinlenen kübist bir yalınlık dikkati çekiyordu. VVright’ın usanmadan olgunlaştırdığı araştırmalar ilk meyvelerini büyük ekonomik bunalım sonunda verdi. Bear Run’ daki “Şelale evi” (Pennsylvania, 1936, J. Kaufmann için) ya da Johnson Wax’in Ra- cine’deki şirket merkezi (Wisconsin, 1938 ve 1950) büyük bir düş gücünün ürünleriydi. Bu yapıların ardından VVright, Talie- sin VVest’teki atölyesinde çok sayıda öğrenci yetiştirdi (örneğin Bruce Goff (1904 -1982). Ancak, bu büyük mimar, yapısal ve biçimsel temalarını, özellikle de ikinci Dünya savaşı sonrasında gerçekleştirdiği çok sayıda yapı ve şehircilik projesinde sergileme fırsatını buldu; bunlar, dörtgen ya da üçgenleme esasına dayanan (Pennsyl- vania’daki Elkins Park sinagogu, 1955 ya da projesi 1929’a kadar uzanan “çöl kuleleri”) projeler ve 1943’te tasarlanan ve 1956 -1959 arasında uygulanan New York Gug- genheim müzesi gibi sarmal yapılardı. VVright’ın, Art nouveau anlayışını yansıtan ve kendisine çok şeyler borçlu olan mo- dernizm akımının dışında kalan organik yapıları, canlı bir bireşim olarak belirmenin yanında, yaratıcılarına en önde gelen XX. yy. mimarı sıfatını kazandırdı
WRİGHT
27
Eki