wiki

B — Tatbikatta ve Tarihte Arazi Mülkiyeti:

Yazımızın asıl mevzûu zekâtın bir nev’i olan öşürdür. Öşürmükellefiyetinde arazi mülkiyetinin önemine daha önce işaretetmiştik. Yukarda gördüğümüz taksimde, mülk arazi yanında,şahısların mülkü olmayan, mülkiyeti devlete ait bulunan arazinev’ilerini tanıdık. Fıkıh kitapları, kanunnâmeler ve arazi kanunnâmeleriüzerine yazılmış şerhlere bakılırsa -Türkiye dahilolmak üzere- İslâm dünyasının arazilerinin çoğu mülk olmayan,millî ve mîrî arazi çeşidi içinde yer almaktadır. Böyleolunca da öşre tâbi’ olmamakta; yani ekip biçen müslümanlaröşür ile mükellef bulunmamaktadırlar. Ancak bu mutlak hükümzihinlere şu sualleri davet etmektedir.1. Araziyi, şurası şahısların, şurası devletin, şu öşri, şuharâcî diye taksim eden din midir (Allah ve Rasûlü müdür)yoksa ülü’l-emr yani idareciler midir?2. Bu taksim ve tasnif ebedî midir, yoksa değişebilir mi?3. İslâm Tarihi boyunca arazi mülkiyetinin şekil ve sıtatüsüdeğişmiş midir, yoksa sabit mi kalmıştır?4. Arazinin mülkiyeti kime ait olursa olsun; yani arazi isteröşrî olsun, ister millî olsun, onu işletip istifade eden, mahsûlalan kimsenin, öşür, haraç gibi her nevi vergiden muaf olmasıcâiz midir?İşte bugün İslâm dünyasında ziraatle meşgul olan müslümanlannöşür ile mükellef olup olmadığı hususunda sağlam birhükme varabilmek için yukarıdaki suallerin cevaplandırılmasıgerekir. Bu suallere cevap aramadan, herhangi bir tarihte çıkarılmışarazi kanunnâmesindeki taksim ve tasnife dayanılarak(15) «öşür gerekir, öşür gerekmez» demek, tarihi gelişmeyi,günümüzdeki tasarruf şeklini nazar-ı itibara almamak, ilmeve gerçeğe uygun düşmez kanâatindeyiz.Şimdi yukarıda sıraladığımız suallere cevap almak üzererİslâm tarihi boyunca tatbikatta arazi mülkiyetini kısaca gözdengeçirmemiz gerekecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir