Yeniçeri olarak Sinan, Kanunî’nin Belgrat seferine katıldı. Balkan Yarımadasından batıya doğru ilerleyen Türk ordusu, çok kalabalık olup muntazam düzenlenmiş bulunuyordu. Sinan, bu sefer, yeni bir iklimle ve büsbütün başka biçimde yapılmış eserlerle karşılaşmıştı. Sinan, 1522 de Rodos seferine de katıldı. «Atlı Sekban» olan Sinan 1526 yılında Kanunî’nin ordusu ile Tuna boylarında da sefere çıktı. Mohaç meydan muharebesini parlak bîr zaferle kazanan ordu içinde Sinan da at koşturuyor, Budin kalesi içinde gururla dolaşıyordu. Bu muharebe sonunda Sinan’a «Zemberekçibaşılık» rütbesi verildi. Yeniden Kanunî Sultan Süleyman’ın Bağdat seferinde Sinan, Irak şehirlerini dolaştı. O çağda Bağdat, büyük camileri, sarayları ve medreseleriyle tanınmıştı. Arap halifeleri eskiden Bağdat’da oturduklarından burada büyük saraylar ve camiler yaptırmışlardı. Sinan bütün bu eserleri inceden inceye gözden geçirdi. Arapların, İranlıların, Türklerin mimarlıklarının özelliklerini kavradı. Kendisi hizmetlerini: — «Askerlik ettim, her güçlüğe katlandım. Birçok muharebelerde bulundum. Çalışmamı, sanatımı herkese beğendirdim. Akranlarım içinde olanca gayretimi gösterdim.» diye anlatmaktadır.
Mimar Sinan’ın askerliği:
29
Oca