(istemek’ten iste-k). Bir şeye karşı duyulan eğilim, arzu: Sevinçle güler, istekle güler, sahi imiş gibi güler (Y. Z. Ortaç). || Yerine getirilmesi istenen şey: İstekleri o kadar ağır ki. Esk. Talep. || İstek duymak, arzulamak, bir şeye karşı eğilim duymak. —- Dil bil. istek ve niyet kavramı veren dilek kipi. Bk. ansİkl. — Psikol. Dikkat’in duygunluğa dayanan ve öznel yanı, isteğin nesnel yanının temel özelliği, harekete veya salgı bezlerine dayanan refleks tepkilerle birlikte ortaya çıkmasıdır. (Bu tepkilere saf duyarlık [duyumlar, imajlar] veya kavramlar yolaçabilır.) istek, yöneldiği nesnenin bilincinde olan bir eğilimdir. Bundan ötürü, basit bir fizyolojik isteklenme olan ihtiyaç’tan, genellikle bilinçsiz olan ve ihtiyaçların şu veya bu ölçüde karmaşık bir topluluğundan meydana gelen yönseme’den, duygunluk yanı ağır basan eğilim’den ve fikrî bakımdan çok daha etkili ve işlenmiş olan irade’den farklıdır. Bununla beraber istek, duygunluk ve faaliyet hayatının temelini meydana getirir; isteğe dayanmayan iradeye nadiren rastlanır. Nitekim, istek olmaksızın, tutkunun ve duygunun da sözü edilemez. — ansİkl. Dil. bil. Türkiye Türkçesinde istek eki -a, -e’dir; çekimi de şöyledir: tekil şahıslar: hak-a-y-ım, bak-a-sın, bak-a; çoğul şahıslar: bak-a-hm, bak-a-sımz, bak-alar; tekü şahıslar: dön-e-y-im, dön-e-sin, dön-e; çoğul şahıslar: dön-e-lim, dön-e-siniz, dön-e-ler. İstek eki -a, -e; Eski Türkçedeki gelecek zaman eki -ğay, -gey’den (sonra -ğa, -ge biçimine girmiştir) gelir; Batı Türkçesine geçerken ekin başındaki ğ ve g düşer; bu ara ekin görevi de değişir, istek kipinin Eski Anadolu Türkçesinde çekimi şöyledir: tekil şahıslar: eyle-y-e-m, eyle-y-e-sin, eyle-y-e; çoğul şahıslar: eyle-y-evüz, eyle-y-e-siz, eyle-y-e-ler; tekil şahıslar: tur-a-m, tur-a-sm, tur-a; çoğul şahıslar: tura-vuz, tur-a-sız, tur-a-lar. Osmanlıcanın sonu ile Türkiye Türkçesinde istek ekinin tekil ve çoğul birinci şahıs ekleri, emir tekil ve çoğul birinci şahıs eklerinin (-ayım,-eyim; -alım, -elim) etkisinde kalmıştır. Bugün istek ekinin ikinci, üçüncü şahısları da az kullanılmakta; yerine genellikle emir, bazen de şart şekli tercih edilmektedir.
İSTEK
09
Eki