BASINÇ, HAVA HAREKETLERİ VE YAĞIŞ

BASINÇ, HAVA HAREKETLERİ VE YAĞIŞ

XII. DERS
BASINÇ, HAVA HAREKETLERİ VE YAĞIŞ

Atmosfer basıncı: Havakürenin ağırlığına atmosfer basıncı denir. Eskiden basmç, milimetre cinsinden civa yüksekliği ile ölçülürdü. Bugün daha çok milibar denen bir birimle gösterilmektedir. Atmosferin yeryü-yüzüne yaptığı basınç her yerde aynı değüdir; çünkü yerçekimine, sıcaklığa ve bulunulan yerin yüksekliğine bağlıdır. 45° paralelinde, deniz kenarında, 0 derece sıcaklıkta 1013 müibar’a (760 mm ye) eşit olan basınç normal sayılır. Bundan fazla basmç gösteren yerlere antisiklon, daha düşük basınç gösteren yerlere de siklon alanı adı verilir. Basmç dağılışı izobar (= eş basınç) eğrileriyle gösterilir. Bu çeşit haritalara da izobar haritaları denir.

Yıllık ortalama duruma göre, yeryüzünde en yüksek basınca Yengeç ve Oğlak dönenceleri yakınında erişilir. Burada 30° paralelleri dolaylarında denizler üzerinde çok belirli olan subtropikal antisiklonlar yer alır. Buradan ekvatora ve kutuplara doğru gidildikçe basmç düşer. Ekvatoral bölge üzerinde bütün dünyayı kuşatan bir alçak basmç alanı uzanır. Kutup daireleri yakınlarında ise basınç gene düşüktür: Burada subpolar siklonlar meydana gelmiş bulunur. Bunlar gene okyanuslar üzerinde çok belirlidir. Nihayet kutup noktalarında basıncın tekrar arttığı görülür* Buralara da kutup antisiklonları denir (Şekil: XII/l).
Basmc Basınç
Şek.X7//l—Yeryüzünde basınç dağılışını gösterir diagram. Bu şekilde basıncın, bir meridyen boyunca bir kutuptan ötekine nasıl değiştiği açıklanmaktadır. Kısaltmalar: KY — Kutupsal yüksek basınç; 8A — Subpolar alçak basınç; SY — Subtropikal yüksek basmç; E A — Ekvatoral alçak basınç.basınc

Şek.X7//l—Yeryüzünde basınç dağılışını gösterir diagram. Bu şekilde basıncın, bir meridyen boyunca bir kutuptan ötekine nasıl değiştiği açıklanmaktadır. Kısaltmalar: KY — Kutupsal yüksek basınç; 8A — Subpolar alçak basınç; SY — Subtropikal yüksek basmç; E A — Ekvatoral alçak basınç.

Fakat bu ortalama yıllık dunun yasdan kıya bazı önemli değitlkllkler# Uj_____

Ktftn kuzey yarımkürede, Asya ve Amerika’nın karasal kısımları Üzerinde bau çok yükseliri kuvvetli antisiklonlar muydana gelir ve bunlar okyanuslar Üzerindeki: *ubtropikal antisiklonlarla birleşirler. Bu mevsimde subpolar siklonlar da çok be* lirgindir.

Yazın durum değişir. Adı geçen karalar fazla ısındığından, bunların üzerinde basınç alçalır, özellikle Güneybatı Asya üzerinde çok belirgin ve geniş bir siklon Oluşur. 8u sırada subtropikal antisiklonlar da biraz daha kuzeye ilerlerler; fakat kışın olduğu kadar kuvvetli değildirler. Bunlara benzer mevsimlik değişiklikler güney yarımkürede de meydana gelir.

Yeryüzünde atmosfer basıncı neden her yerde aym değildir? Niçia mevsimden mevsime değişir? Bunun başlıca iki sebeoi vardır: Sıcaklık farkları ve dinamik etkenler.

Isınan hava genişler ve hafifler. Bu yüzden fazla ısınma, basınç alçalmasına yol açar. Soğuma İse, havayı ağırlaştırdığı için, basıncın yükselmesine sebep olur. Yeryüzünde basmç dağılışının ve mevsimlik değişikliklerin bir kısmı sıcaklıkla ügilidir. örneğin geniş karalar üzerinde kışın antisiklonların, yazın siklonların meydana gelmesi, bunların kışın fazla soğumaları, yazın fazla ısınmalarının bir sonucudur. Kutup bölgelerinde basıncın artması da, buralarda sıcaklığın düşük olmasiyle ügili-lir. Fakat yeryüzündeki bütün basmç dağılışım yalnız sıcaklıkla açıkla-naya olanak yoktur, örneğin, ekvatoral kuşak sıcak olduğu halde burada îasmç subpolar enlemlerdekinden daha yüksektir. Hele suptropikal an-isiklonlar dünyanın en sıcak yerlerinde bulunurlar. Bunların oluşumu, ıtmosferdeki hareketler sonucunda havanın buralarda yığılıp kalmasiyle Igilidir; yani dinamik etkenlerin sonucudur.

Atmosfer hareketlerini etkileyen kuvvetler: Atmosfer devamlı ha-eket halindedir. Bu hareketlere genel bir terim ile rüzgâr denir. Bütün u hareketlerin meydana gelmesine yol açan sebep, havakürenin çeşitli ısımlan arasındaki basınç farklarıdır. Atmosferdeki yüksek basınç alanın tepelere, alçak basınç alanları çukurlara benzetüebilir. Hava akıcıdır; ikimin etkisi altında yüksek basınç alanlarından alçak basmç alanlarına jğru, sanki yamaçlardan aşağı akan su gibi, hareket eder ve rüzgârı eydana getirir. Rüzgârın hızı basmç farkiyle orantılıdır; fark çoğaldıkça z da artar. Hızı saniyede 3 metreyi geçmeyen rüzgârlara hafif rüzgâr snir. 5-7 metre arasında olanlara orta, 9-11 metre arasında olanlara ı kuvvetli rüzgâr adı verilir. Bazı fırtınalarda rüzgâr hm saatta 100 ide-metreyi geçer. ,

Rtlzgfcr yükıek basınçtan’ alçak basınca doğru eser. Fakat çeşitli sebeplerdim lolayı hava, aradaki en kısa yolu izleyemez; yani izobarlara dik doğrultuda eseme». (ÜLgânn yönünden sapmasına yol açan sebepler arasında en önemlisi, dünyanın dönmesidir. Bu hareketin sonucunda rüzgârlar kuzey yarımkürede hareket yönünün |Ağına, güney yarımkürede de hareket yönünün soluna saparlar. Sapma çok fazla Şİunca riiagâr artık izobarları keserek değil, fakat onlara paralel olarak eser.

Atmosferin başlıca hareketleri: Yukarıda öğrendiğimiz gibi atmosfer, basmç farklarım ortadan kaldırmak için sürekli hareket halindedir. Fakat bu hareketlerin sebepleri, etküedikleri alan ve hareketlerin düzeni arasında önemli farklar vardır, işte bu gibi farklara dayanılarak atmosfer hareketleri, yani rüzgârlar bazı takımlara ayrılırlar. Aşağıda bunlar kısaca gözden geçirilmiştir:

1 — Atmosferin genel dolaşımı: Sürekli rüzgârlar: Atmosferde bütün yıl boyunca ortadan kalkmayan bazı antisiklonların ve siklonların bulunduğunu öğrenmiştik. Bunlar subtropikal yüksek basınç alanları ile ekvatoral ve subpolar alçak basınç alanlarıdır. îşte bu sürekli basınç farkları, alçak ve yüksek enlemler arasında devamlı bir hava dolaşımına yol açarlar. Bu harekete atmosferin genel dolaşımı denir. Atmosferin genel dolaşımı sürekli rüzgârlar halinde kendini gösterir. Bunlar: Alizeler, batı rüzgârları ve kutup rüzgârlarıdır (Şekil: XII/2),
Y.B.
A.B.
sû A.B.
Şek. XII/2— Atmosferin genel dolaşımı ve büyük rüzgâr kuşaklan.
Alizeler, ortalama 80° kuzey ve 30° güney paralelleri arasında görülürler. Dünyanın ekseni üzerinde dönmesinden ötürü sapmaya uğradıklarından, kuzey yarımkürede kuzeydoğudan, güney yarımkürede ise güneydoğudan, yani subtropikal anti-

toposferin üst sınırı

toposferin üst sınırı

»Iklonlardan ekvatoral alçak baaınç ulunma du*nı enerler. Yelkenli gemiler d önemli rol oynadıkları İçin bu düzenli rüjMArlarn »«m ynhuncı dillerde ticaret lan da denir. Ekvatoral bölgede kurgılagMiı kın.ı-y vı> lyiiney alizeleri buradan lirler. Onun için ekvatoral alanlarda havn durgundur.

Atmosferin genel dolaşımının ikinci halkasını batt rüzgârları meydana Bunlar subtropikal antisiklonlardan, subpolar alçak basınç alanlarına doğru ileri hava kütleleridir. Bu rüzgârlar da sapmaya uğradıklarından kuzey yarımküred* neybatıdaiı, güney yarım kürede de kuzeybatıdan gelirler. Nihayet 60 derece k ve güney paralellerinin ötesinde soğuk kutup rüzgârları eser. Bunlar, kutuplar rindeki antisiklonlardan subpolar siklonlara doğru yönelirler. Çoğunlukla doğu gelirler.

Atmosferin genel dolaşımı ve bu dolaşımı meydana getiren siitt rüzgârlar, yeryüzünün çeşitli kısımlarının iklim özelliği bakıımnd gok önemli rol oynarlar, örneğin, alizelerin karşılaştığı ve havanın daim yükselerek yukarılarda soğuduğu ekvatoral kuşak bu yüzden bol yaj alır. Subtropikal antisiklonlarda yanlara doğru uzaklaşan havanın yer yukarıdan alçalan hava doldurur. Fakat alçalan hava ısınır ve yağış bı« rakmaz. Bu yüzden buraları çok kuraktır ve geniş tropikal çöller neydana gelmiştir. Oysa batı rüzgârları, orta kuşaktaki karaların batı ayılarına nemli deniz havasını getirir; buraların ılık ve yağışlı olmasını sağlar.

2 — Geniş alanlı mevsimlik rüzgârlar: Musonlar: Bunlar bazı bölgelerde kıtalar ve okyanuslar arasında yazın ve kışın meydana gelen bü-rük basınç ayrılıklarından doğarlar. Yazın karaya, kışın denize doğru ■serler. Yönleri mevsime göre değiştiğinden bunlara muson (Arapça mev-im sözünün batı dillerine bozularak geçen şekli) rüzgârları denir. Etkiledikleri başlıca alanlar Güney ve Doğu Asya ülkeleri ile, Gine körfezi, >oğu Afrika, Meksika körfezi ve Orta Amerika kıyılandır. Çünkü kara-ırla denizler arasındaki ısınma ve basmç farkları buralarda çok kuv-etlidir. örneğin, Güney ve ön Asya yazın çok ısınır; bunun neticesinde urada, merkezi Belucistan olmak üzere büyük ve derin bir siklon mey-ana gelir. Bu durumda hava Güney Hint Okyanusundaki subtropikal ntisiklondan, Belucistan siklonuna doğru harekete geçer ve böylece yaz ıusonunu meydana getirir. Kışm Asya’nın iç kısımları çok soğur ve kuv-etli bir antisiklon halini alır. Buna karşılık kıtayı doğudan ve güneyden îviren denizler o kadar soğumaz; buralarda basınç düşüktür. Bunun Miucunda da hava kıtanın içinden, doğu ve güney kıyılarına doğru kış tusonu halinde eser.

Muson rüzgârları etkiledikleri alanların iklimi üzerinde çok önemli rol oynarlar, enizden gelen yaz musonu, özellikle dağlarla karşılaştığı yerlerde bol yağış bırakır.

 

Birçok kalabalık muson ülkelerinde tnmunı temelini’ bu yaz yadlan meyrtnnH «o-tirir. Yağışların az oldufu veya *recikti§? yıllarda kıtlıklar oltır. Karadan esen kıs musonu kurudur. Bu sebeple muson ülkelerinde kuralc mevsim genellikle kıştır.

3 — Yerel rüzgârlar: Atmosfer hareketlerinin bir kısmı kısa sürelidir; bu çeşit rüzgârlar bir süre eser, sonra dururlar. Etkiledikleri alanlar da küçüktür. Zaman zaman meydana gelen basmç farklarından doğarlar, Bu çeşit hava hareketlerine yerel rüzgârlar denir. Başlıca tipleri aşağıda açıklanmıştır:

– a) Meltemler: Bir kısım kıyılarda, bir kısmı dağlık alanlarda görülür. Ktyı meltemleri tıpkı musonlar g‘ibi karalar ve denizler arasındaki ısınma ve basmç -farklarından doğarlar. Fakat bunlar gün içinde yön değiştirirler. Öğle saatlerinde kara fazla ısınır ve burada basmç alçalır; bu durumda meltem denizden karaya doğru eser. Oysa geceleyin kara daha fazla soğur- ve üzerinde basmç yükselir. Bunun sonucunda da denize doğru esen kara meltemi meydana gelir. Meltemler ancak sıcak mevsimde görülürler. İzmir’de yaz aylarında esen imbat rüzgârı, kıyı meltemlerinin güzel bir örneğidir {Şekil: XII/3).
Sek. JCII/3 Beniz ve kara meltemleri.

I)ağ ve vadi meltemleri ise ovalar ve vadiler ile dağların yüksek kısımları arasında eserler. Günlük ısınma ve basınç farklarından doğarlar. Bu yüzden yönleri g-ün İçinde değişir. Geceleyin dağdan ovalara, gündüz ovalardan dağlara doğru eserler (Şekil :XIl/4).
Şek. XII/i — Dağ ve vadi meltemleri.

Bpt&daki cephelere bağlıdır, özellikle orta kuşak ülkelerinde ve bu ara* ■Türkiye’de durum böyledir,

B Uzun zaman geniş bir alan üzerinde kalan havanın sıcaklığı ve nemi, Herinde yayıldığı alanın sıcaklık ve nem durumuna uyar, örneğin, ılık B deniz üzerinde bir süre duraklayan hava alttan ısınır ve nem alr. Oy-H, kuru ve soğuk bir kara üzerindeki hava zamanla soğur, nem bakımm-Bfi fakirleşir. îşte, atmosferin sıcaklık ve nem bakımından aym özelliği Hlteren bu geniş parçalarına hava kütlesi denir. Atmosferde çeşitli hava ■Uleleri vardır. Bunlara oluştukları yere göre isim verilir. Başlıcalan, Hopikal ve kutupsal hava kütleleridir.

■ Hava kütleleri zaman zaman bir bölgeden ötekine kayarlar. Bu yer değiştirme, Hftva durumu bakımından çok önemlidir. Çünkü hava kütleleri ulaştıkları yeni yerlere, ■uttukları yerlerin hava Özelliklerini de beraber götürürler. Örneğin, Türkiye’de ■M mevsimi genellikle soğuk ve yağışlıdır. Fakat bu mevsimde bazan Türkiye üzerin» ■ttneyden gelen tropikal bir hava kütlesi yayılır. îşte o zaman yurdumuzda kış ortalında bile ılık ve yağışsız bir hava hüküm sürer. Bazan da tersi olur: Kuzeyden gelen boğuk bir hava kütlesi yurdumuzu kaplar. O zaman da ısı düşer, kar halinde yağışlar »örülür.

i Atmosferdeki hava kütleleri birbirine komşudur. Bunları birbirinden [ayıran sınırlara cephe denir. Cepheler boyunca birtakım hava hareketleri [meydana gelir: Karşılaşan hava kütlelerinden sıcak ve hafif olanı, daha ağır ve soğuk olanının üzerine çıkarak yükselir. Bu yükselme sırasında ftoğuyacağmdan içindeki nem yoğuşur, yağış düşer. Ayrıca, cepheler boyunca hava kütleleri dalgalanır. Bunun sonucunda da buralarda bazı siklonlar meydana gelir. Bunlar orta kuşakta, cephe boyunca batıdan doğuya yer değiştirirler. Bu gezici siklonlardaki yükselme hareketleri de bol yağışlara yol açar. Demek ki özellikle orta kuşak ülkelerinde yağış ve hava durumu ile hava kütleleri ve cepheler arasında çok sıkı ilişkiler vardır (Şekil: XII/6 .
Şek. X///6 — Bir cephenin kesiti. Hava hareketleri oklarla belirtilmiştir.

Atmosferde tubuhun ve nemlilik: Atmosferde daima bir nem, yani subuhan vardır. Belli sıcaklıktaki hava ancak belli mil nem taşıyabilir. Bu yüzden de havadaki nem belli bir miktarı agam< mosferdeki nemin kaynağı nehirlerden, göllerden, özellikle deniri meydana gelen buharlaşmadır. Atmosfere karışan subuhan zaman! ğuşur, yağış halinde yere düşer v£ sonra tekrar çeşitli yollardan ‘ döner. Demek ki dünya üzerinde devamlı bir su dolaşımı vanr.

Havadaki subuhannm en büyük kısmı, yeryüzüne yakm tabak1 toplanmıştır. Yükseldikçe nem hızla azalır. Dağlar bu bakımdan ço”“ kirdir. Çöllerde, kutup bölgelerinde ve karaların iç kısımlarında da han azdır. Oysa kıyı bölgelerinde, özellikle ekvatoral ve nemli orta kıyılarında havadaki subuharı çok daha fazladır. Bu durum, evvelce landığı gibi bu bölgelerin sıcaklık özelliklerini büyük ölçüde etkiler. ı

Atmosferin nem bakımından durumu çeşitli terimlerle belirtilir.,’ selâ, 1 metre küp havadaki nemin miktarı gram olarak ağırlık birim ifade edilirse, buna mutlak nemlilik denir. Bir de bağıl nemlilik vardır,.! bize, atmosferdeki nem miktarının (n), o sıcaklıkta havanın tutabildL

Subuharı .
Sek, xII/7 — Doyma noktasının hangi sıcaklıkta ve hangi nemlilikte erişildiğini göt

terir diyagram.

sirrmrn nem miktarına (N) oranım yüzde olarak verir (Bağıl nem X100). Bağıl nem yüzde yüze erişince, hava neme doymuş olur. On İCİn, bağıl nemin % 100 e ulaştığı noktaya doyma noktası denir.
Yoğuşma ve yağışlar: Havadaki subuhannm tekrar su haline geçmesine yoğuşma denir. Yoğuşmanm meydana gelmesi ancak, havanın Hem bakımından doyma noktasına erişip aşmasına bağlıdır. Bu nokta fcgılırsa hava, içindeki subuhannm fazlasını artık taşıyamaz; fazla olan İİıbuhan da sıvı haline dönüşür, yani yoğuşur (Şekil: XIl/7).

Havanın tutabileceği subuharı sıcaklık arttıkça artar; düştükçe azalır, örneğin, 1 küogram havanın 25 derece sıcaklıkta tutabileceği en çok nem 19,5 gram; 15 derecede ise 10,5 gram kadardır. Buna göre, 25 derecedeki doymuş havanın sıcaklığı 15 dereceye inerse, doyma noktası aşılır ve fazla olan 9 gram subuhan yoğuşur. Yoğuşan bu su çeşitli bulutlan meydana getirir. Bulutlan oluşturan su damlalan yeteri kadar büyüyüp ağırlaşınca da yağış halinde yere düşerler. Demek ki yoğuşma-mn ve yağışlann meydana gelmesini sağlayan temel şart soğumadır. Havanın soğuması ise çeşitli yollardan meydana gelir. Buna göre de yağışların sebepleri değişik olur. Sebeplerine göre yağışlann başlıca çeşitleri -âgağıdadır (Şekil: XII/8).

1 — Rüzgârların dağlarla karşılaştığı yerlerde hava yamaçlar boyunca yükselir poğur ve içindeki subuhan yoğuşur (yamaç yağışları)* Rüzgâra bakan dağların daha yağışlı olmasının sebebi budur.

2 — Birbirine yaklagan hava kütlelerinin arasındaki cephelerde, sıcak hava •oğuk havanın üzerinde yükselir; soğur ve yağ)? bırakır. Yeryüzündeki yağışların büyük bir kısmı böyJe meydana gelir (Cephe yağışlar*).

3 — Bir siklon sahasında hava yukarıya doğru yükselir. Bunun sonucunda soğur V» yağı; bırakır (siklonik yağışlar). Ekvatoral bölgedeki yağışların bir kısmı ile,
Yamaç yağışı
Sıcak hava
Konveksiyon yağişı
Şek. XU/8 — Başlıca soğuma ve yağış şekilleri.

Yoğurmanın tarzına ve meydana geldiği sıcaklığa göre yağışlar ğişik şekillerde göriiliir ve farklı isimler alır. Havadaki subuhan gecele çok soğuyan cisimler üzerinde damlalar halinde yoğuşursa buna çiy; kristalleri halinde yoğuşursa ‘kırağı denir. Eğer soğuyan ağaçlar, dir: ler ve teller üzerindeki yoğuşma çok düşük sıcaklıkta olmuşsa, bu çişler bir buz tabakasiyle sanlır; ağaçlar sanki buzdan çiçek açmış gibi s rünür. Buna kırç adı verilir. Yağmur, subuhannm damlalar halinde y ‘ kadar düşmesidir. Yoğuşma çok soğukta olmuşsa, yoğuşma buz krist leri halinde olur ki buna kar adı verilir. Birdenbire soğuyarak buzlaş yağmur damlacıklarına da dolu denir,

Yağışlann yere ve zamana göre dağılışı: Yeryüzünün çeşitli bö. gelen arasında yağış miktan bakımından büyük ayrılıklar vardır: B« ‘ bölgelerde 1 metre karelik alana yılda 10 metreden fazla yağış düşer; b»«! çöllerde ise yıllarca hiç yağmur yağmaz. Yağışlann mevsimlere göre dağılışı da farklıdır. Bazı yerlerde her mevsim yağışlıdır; bazı yerlerde yaz, basılarında da kış yağış mevsimidir. Yağışlann yıl içindeki bu dağılışına. yağış rejimi denir. Yağış rejimi, bitki hayatı, akarsuların durumu, tarım çalışmalan, tanm ürünlerinin verimi ve türü gibi bakımlardan çok önemli rol oynar.

Yağış miktarının yeryüzünde dağılışı ve çeşitli yağış rejimleri tesa- i düfi değildir. Bunlann meydana gelmesinde daimî alçak ve yüksek basmç ; kuşaklan, genel atmosfer dolaşımı ve yer şekilleri başlıca rolü oynar.

Dünyanın m yağışlı bölgeleri, sürekli rüzgârların birbirine doğru ilerleyerek karşılaştıklan yerlerdir. Buralarda hava yükselir, soğur ve bol yağış sağlar. Ekvatoral bölge ile orta kuşak karalanmn batı kıyılarında durum böyledir. Buralarda her mevsim yağışlıdır (Şekil: Kİ 1/9).

Dünyanın en kurak bölgeleri, subtropikal ve kutup antisiklon alan-lan ile orta kuşak karalanmn dağlarla çevrili iç kısımlandır. Bunlardan antisiklonlarda hava, alçalarak ısındığı için, doyma noktasından uzaklaşır. Bu durum yağışlann meydana gelişini engeller. Kıtaların iç kısımlarında dağlarla çevrili alanlara ise nemli hava kütleleri sokulamaz. Yeryüzünün bu kurak bölgelerinde yağışlar çok nadirdir ve onun için belli, bir yağış rejiminden söz edüemez.

Şek. X11/9 — Yeryüzünde yağış dağılışı.

Yeryüzünün bol yağışlı alanlarından biri de genellikle muson bölge* leri’dir. Fakat buralarda yağış ancak yazın meydana gelir. Çünkü bu sırada denizden nemli hava kütleleri gelir ve bunlar dağlarda yükselerek ya* ğış sağlarlar. Kış mevsimi kuraktır.

Buna karşılık Akdeniz ülkelerinde kurak mevsim yaza rastlar. Çünkü bu bölge yazın kuru tropikal hava kütlelerinin etkisinde kahr. Oysa kışın, tropikal ve kutba ait hava kütleleri arasındaki cephe Akdeniz üzerinde bulunur. Bu cephe boyunca meydana gelen yükselmeler ve diğer olaylar soğumaya ve yağışlara yol açar. Yağış miktarı, blitün diğer bölgelerde olduğu gibi, Akdeniz bölgesinde de dağların rüzgâra göre konumuna bağlı olarak değişir.

Ödev re Somlar

1 — Atmosferdeki sürekli rüzgârlar hangileridir? Banlan doğuran sebepler nedir?

2 — Musonlarla meltemler arasındaki benzerlik ve ayrılıkları belirtini*.

3— Hava kütleleri teriminden ne anlıyorsunuz? Bunların hava durumu özenlideki etkileri nedir? Türkiyeden örnek vererek açıklayınız.

4 — Şekil; XI! ,7 yi inceleyerek havanın hangi şartlarla doyma noktasına eriştiğim ve yoğuşmanm nasıl meydana geldiğini açıklayınız.

5 — Yeryüzünde yağış dağılışının ve farklı yağış rejimlerinin başlıca sebepleri nelerdir?

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*