TÜRKİYE
İL İL BÜYÜK TÜRKİYE ANSİKLOPEDİSİ
11
.TÜRKİYE
İL İL BÜYÜK TÜRKİYE ANSİKLOPEDİSİ
Türkiye’nin esld dünya Icaralan arasında, Kuzey I Yarımi(üre’de EI(vator iie Kuzey Kutbu arasında ortalama bir yerde bulunmasının, el(onomil( et-Idnilideri canlandırmak bakımından özel bir önemi vardır. Çünkü Türkiye bu konumunun sonucu olarak eski çağlardan beri önemli yollar üzerinde yer almıştır. Bu yollardan birisi eski çağlarda başlıca uygarlık alanları olan Akdeniz dünyasıyla Hint ve Çin gibi Doğu ül-
kelerini birbirine bağlarken, bir İkincisi de Boğazlar’-dan geçerek Akdeniz dünyasını Karadeniz kıyılarına ve bu kıyıların ötesindeki ülkelere bağlıyordu. Türkiye’den geçen Batı-Doğu doğrultulu birinci yol üzerinde, kültürleri gibi ürünleri de farklı ülkeler arasındaki ticaret ve kültür ilişkileri Anadolu’ yu her zaman etkilemiş, bu toprakları, kültür-‘ lerin kaynaştığı bir alan haline getirmiştir.
ara-
9
56.5 (1990)
774.815 km^
Konya
38.257
JüBL.
TÜRKİYE
IRAK
Türkiye’nin yüzölçümünün vo nüfusunun bazı ülkelerin yüzölçüm ve nüfusuyla; ayrıca Konya ilimizin yüzölçümüyle karfilaftıniması
Türkiye, Kuzey Yarımküre’de eski dünya (Avrupa ve Asya) anakaraları arasında, doğu -batı doğrultusunda, kabaca dikdörtgen biçiminde uzanan bir ülkedir. Topraklarının yüzde 97’si Asya’da, yüzde 3’ü İse Avrupa’da yer ahr. Türkiye, 35° 51 ’ ve 42° 06′ kuzey enlemleriyle, 25° 40’ ve 44° 48’ doğu boylamları arasında kalır. En kuzey ucu Sinop’ta Inceburun, en güney ucu Hatay’da Beysun (Topraktutan) Köyü, en batı ucu Gökçeada’daki (İmroz) Avla-ka Burnu, en doğu ucu ise Ağrı’da Türkiye-Iran-SSCB sınırlarının kesiştiği noktadır.
Türkiye’nin izdüşüm alanı olan 779.452 km^’lik yüzölçümüne karşılık, yüzey şekillerinin bütün kabarıklık ve çukurlukları gözönünde tutularak hesaplanan yüzölçümü ise 814.578 km’’dir.Yüzölçümü bakımından dünyanın 36. büyük ülkesi olan Türkiye’nin 23.764 km^’lik bölümü (Trakya) Avrupa kıtasında, 755.688 km^’lik bölümüyse (Anadolu) Asya kıtasındadır.
Türkiye’nin kuzeyi ile güneyi arasındaki genişlik Kerempe Burnu ile Anamur Burnu arasında650 knfi, doğusu ile batısı arasındaki uzunluk ise 1.600 km dolayındadır.
Türkiye’nin kara sınırlarının uzunluğu 2.753 km, deniz kıyılarının uzunluğu ise 8.333 km’dir (Buna adalann kı-yılları da dahildir). Aşağıdaki çizelgelerde sınır ve kıyı uzunlukları gösterilmiştir.
Türkiye’nin komşularıyla olan en
TÜRKİYE’NİN SINIRLARI
Suriye sınırı: 877 km
SSCB sınırı: 610 km
İran sınırı; 454 km
Irak sınırı: 331 km
Bulgaristan sının: 269 km
Yunanistan sınırı: 212 km
Toplam 2.753 km
12 mllvon
435.000 km^
..PS 10 milyon
185.000 lcm= 152.000 km» 9 milyon 111.000 km^ ■6.8 m m 41.00 km’
SURİYE YUNAİ’İİSTAN BULCA. İSVİÇRE
17.8 mllvon
TÜRKİYE’NİN KIYILARI
Anadolu kıyısı: 6.480 km
Trakya kıyısı: 786 km
Adaların top. kıyısı: 1.067 km
Toplam 8.333 km
uzun sının, Suriye ile olan sinindir (877 km). Irak sınırının bitiminden başlayıp güney demiryolunun güneyini izleyerek Güvercinkaya’ya kadar uzanan bu sınır, 1921’de Fransızlarla yapılan Ankara Antlaşması’nda çizilmiştir. Bugünkü halini ise 1939’da Hatay anava-
tana katıldıktan sonra almıştır.
Türkiye’nin ikinci uzun sınırı SSCB ile olan sinindir (610 km). 1921 ’de Moskova ve Kars antlaşmalanyla çizilen bu sınır Karadeniz kıyısında, Çoruh Irmağı ağzının biraz güneyinde, Sarp sınır kapısından başlayıp önce Arpa Çayı,
aoğu •
:a;ı doğrultusunda, kabaca oıNdörtgen biçiminde uzanan bir üli<e-d\r. TopraWannm vOzde 97’s\ Asya’da, yüzde 3’ü ise Avrupa’da yer alır. Türkiye, 35° 5V ve 42° 06′ kuzey enlemleriyle, 25° 40’ ve 44° 48’ doğu boylamları arasında kalır. En kuzey ucu Sinop’ta Inceburun, en güney ucu Hatay’da Beysun (Topraktutan) Köyü, en batı ucu Gökçeada’daki (İmroz) Avla-ka Burnu, en doğu ucu ise Ağrı’da Türkiye-Iran-SSCB sınırlarının kesiştiği noktadır.
Türkiye’nin izdüşüm alanı olan 779.452 km^’lik yüzölçümüne karşılık, yüzey şekillerinin bütün kabarıklık ve çukurlukları gözönünde tutularak hesaplanan yüzölçümü ise 814.578 km’’dir.Yüzölçümü bakımındari dünyanın 36. büyük ülkesi olan Türkiye’nin 23.764 km*’iik bölümü (Trakya) Avrupa kıtasında, 755.688 km^’lik bölümüyse (Anadolu) Asya kıtasındadır.
Türkiye’nin kuzeyi ile güneyi arasındaki genişlik Kerempe Burnu ile Anamur Burnu arasında 650 km, doğusu ile batısı arasındaki uzunluk ise 1.600 km dolayındadır.
Türkiye’nin kara sınırlarının uzunluğu 2.753 km, deniz kıyılarının uzunluğu ise 8.333 km’dir(Buna adaların kı-yılları da dahildir). Aşağıdaki çizelgelerde sınır ve kıyı uzunlukları gösterilmiştir.
Türkiye’nin komşularıyla olan en
Türkiye’nin boyutları
56.5 (1990)
17.8 milvon
12 milvon
774.815 km=
10 milyon
1.8 m
ly.
435.000 (cm=
185.000 km^
132.000
km*
111.000
km’
Konya
58.257
Mm’
41.000
km’I
SURİYE YUNANİSTAN BULCA, İSVİÇRE
TÜRKİYE
IRAK
Türkiye’nin yüzölçümünün ve nüfusunun bazı ülkelerin yüzölçüm ve nüfusuyla; ayrıca Konya İlimizin yOzÖlçümüyle karfilaftırılması
TÜRKİYE’NİN SINIRLARI
Suriye sının: 877 km
SSCB sınırı: 610 km
İran sınırı: 454 km
Irak sınırı: 331 km
Bulgaristan sınırı: 269 km
Yunanistan sınırı: 212 km
Toplam 2.753 km
TÜRKİYE’NİN KIYILARI
Anadolu kıyısı: 6.480 km
Trakya kıyısı: 786 km
Adaların top. kıyısı: 1.067 km
Toplam 8.333 km
uzun sının, Suriye ile olan sinindir (877 km). Irak sınırının bitiminden başlayıp güney demiryolunun güneyini izleyerek Güvercinkaya’ya kadar uzanan bu sınır, 1921’de Fransızlarla yapılan Ankara Antlaşması’nda çizilmiştir. Bugünkü halini ise 1939’da Hatay anava-
tana katıldıktan sonra almıştır.
Türkiye’nin ikinci uzun sınırı SSCB ile olan sinindir (610 km). 1921’de Moskova ve Kars antlaşmalarıyla çizilen bu sınır Karadeniz kıyısında, Çoruh Irmağı ağzının biraz güneyinde. Sarp sınır kapısından başlayıp önce Arpa Çayı,
»t – – i
c\
♦ <5. \ C”»’ P’-‘o-
AKDENİZ
Çfm«n’ Müıuur
Malatya Diyarbakır
1.957*
Bingöl •../
‘ – Lı ^ *-ı “ . ‘‘O”‘* ^ ^ ° Qaz(ant#p.Urta
^ platosu
0 Şanlıurfa
daha sonra Araş Irmağı boyunca uzanarak Iran sınırına dayanır.
Türkiye’nin İran’la olan sınırı 454 km’dir. 1639 Kasrışirin Antlaşması’yla çizilen bu sınır, Küçük Ağrı Dağı’nın doğusundan başlayıp yüksek dağların doruğundan geçer ve Irak sınırının başladığı noktaya kadar uzanır.
Türkiye’nin Irak ile olan sınırı 331 km’dir. Hakkâri ilinin çok dağlık bir kesiminden geçen bu sınır, Dicle İrmağı ile Habur Çayı’nın kavşağında biter. Türkiye-lrak sınırı, 1926’da İngilizlerle yapılan Ankara Antlaşması’nda kesinleşmiştir.
Batıda Bulgaristan ile olan sınırımız 269 km’dir. Lozan Barış Antlaşma-si’yla belirlenen bu sınır, Karadeniz kıyısındaki Rezve Deresi (Mutlu Dere) ağzından başlayıp Edirne yakınlarında Yunan sınırının başlangıcında sona erer.
Yunanistan’la olan 212 km’lik smı-rımız da Lozan Barış Antlaşması’yla belirlenmiştir. En kısa sınırımız budur. Sınır Meriç ırmağı boyunca uzanır. Yalnız Karaağaç çevresinde küçük bir toprak parçası Meriç’in sağ kıyısında bulunduğu halde Türkiye’de kalır.
YÜZEY ŞEKİLLERİ
Türkiye yüksek bir ülkedir. Türkiye’nin ortalama yüksekliği, Avrupa ve Asya kıtalarınınkinden daha fazladır. Ortalama yükseklik, Avrupa’da 330 m, Asya’da 1.050 m iken, Türkiye’de 1.131 m.’dir. Türkiye topraklarının yükselti basamaklarına dağılış oranlan yandaki çizelgede gösterilmiştir:
Doğu Avrupa ülkelerinin tersine deniz düzeyi ile 250 m arasındaki alçak alanlar yurdumuzun ancak yüzde 10’unu kaplarken, 1.000 m’den yüksek alanlar ülke yüzeyinin yüzde 55.5’ini kaplar. 2.000 m’den yüksek alanlar ise, Türkiye’nin toplam yüzölçümünün sş-dece yüzde 10’u kadardır.
Yükselti farklılığının, Türkiye’de yaşam koşullarını önemli ölçüde etkilediği görülür. Topraklarımızın 1.000 m’nin üzerinde olan kesimlerinde, kış-
TürklyK YOzey şekilleri
iar genellikle sert ve uzun, yazlar ise kısa geçer. Bundan dolayı birçok nazik bitki alçak kıyı bölgelerinde yetiştirilebilir. Tarımdaki çeşitlilikle ancak 500 m’den daha alçak kesimlerde karşılaşılır. Bu kesimler Türkiye yüzölçümünün yalnızca yüzde 17.5’ini oluşturur.
Eğimli alanların da geniş yer tuttuğu göz önüne alındığında, ekim alanlarının oldukça dar olduğu anlaşılır.
Türkiye, yüzey şekilleri bakımından çeşitlilik gösteren bir ülkedir. Başlıca dağ sıraları olan kuzeydeki Kuzey Anadolu Dağları ile güneydeki Toros-lar, geniş yaylar çizerlerse de genel olarak batı-doğu doğrultusunda uzanırlar. Bu iki dağ sırası arasında iç Anadolu’nun geniş ve yüksek dtlziük-leri yer alır. Kuzey Anadolu Dağları İle Torosiar, ülkenin doğusuna doğru birbirine yaklaşır. Bunun sonucu olarak, Doğu Anadolu Bölgesi, daha yüksek ve daha dağlıktır. Kuzey ve güneydeki dağlar doğuda olduğu gibi batıda da birbirine yaklaşır. Içbatı Anadolu eşiği adı verilen kesimde adı geçen dağlar nisbeten birbirine yaklaşır, fakat burada Doğu Anadolu’daki yüksekliklere erişilmez. Bu eşiğin ötesinde kıyıya paralel dağ sıralan görülmez. Buna karşılık doğu-batı doğrultulu dağ sıraları ile buraları birbirinden ayıran aynı doğrultudaki tektonik çukurlar Ege kıyılarına dik olarak sıralanır.
Türkiye’de belli sıralar halinde uzanan dağlar dışında, tek başına yükselen ya da düz bir çizgi boyunca sıralanan volkanik dağlar, çeşitli yükseltideki platolar çoğu akarsu ağızlarında ve vadilerin genişleme alanlarında görülen ovalar, ülkenin yüzey şekillerine çeşitlilik katarlar.
TÜRKİYE TOPRAKLARININ YÜKSELTİYE GÖRE DAĞILIMI
Bütün topraklar ICO olarak alındığında
O m — 500 m arası alan % 17.5 500 m — 1,000 m arası alan % 27
1.000 m — 1.500 m arası alan % 30 1.500 m — 2.000 m arası alan % 15.5
2.000 metr. daha yüksek alan % 10
İKLİM
Kuzey Yanmküre’de, 35° 51’ ve 42° 06’ kuzey enlemleri arasında kalan Türkiye toprakları, orta iklim kuşağı içindedir. Ülkenin yüksek olması, dağların denize paralel olarak uzanması, denize yakınlık ya da uzaklık iklimi önemli ölçüde etkiler. Türkiye’de üç ayrı İklim tipine rastlanır: Akdeniz iklimi, her mevsim yağışlı orta kuşak iklimi, bozkır (step) iklimi.
•Akdeniziklimi; Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Akdeniz kıyılarında egemendir. Ege ve Marmara bölgelerinde de etkisi görülür. Ama buralarda kışlar biraz daha soğuk ge çer.
• Her mevsimi yağışlı orta kuşak ik İlmi: Karadeniz kıyılannda görülen bı iklim tipinde yazlar pek sıcak, kışlar dc pek soğuk değildir. Doğu Karadeniz kı yılarında, Kafkas Dağları, kuzey rüzgâr larını kestiği için kış aylan daha ılık ge çer. Karadeniz kıyılarında yağışlar yö reden yöreye değişmekle birlikte, bı kıyılar ve özellikle buradaki dağlarıı denize bakan yamaçları, Türkiye’nir en fazla yağış alan kesimleridir.
Karadeniz kıyılarında denize korr şuluğun etkisiyle (denizin karaya g£ re daha geç ısınıp daha geç soğumî sı) mevsimlerin gidişinde birgecikm görülür.
•Bozkır (step) iklimi: Yazlar sıcaK kışlar soğuk geçer, yağışlar azdır. Ya mevsiminde yer yer kuraklık görülüı Bu iklim tipi İç Anadolu, Doğu Anadc İti ve Güneydoğu Anadolu’da egemer dir ve yöreden yöreye az çok farklılı gösterir. Özellikle Doğu Anadolu me\ simlik ve günlük sıcaklık farklarını yüksekliği ile dikkati çeker. Bazı yıll£ termometrenin inanılması oldukç güç ölçümler kaydettiği de görOSC Mesela, Ağrı kentinde 20 Ocak 19? tarihinde ölçülen —46° 6 gsbs Ej Türkiye meteoroloji istasyonla^-i şimdiye kadar ölçülmüş en dûşl»’ ‘ kamdır). Bunun karşıtı ise 19’e’— 1973 tarihinde Dalaman’dac şl —1 tür; 48° 5.
Erd
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Karadeniz Bölgesi, iıer mevsimi yağışlı ikliminden dolayı bitki örtüsü bakımından Türkiye’nin en zengin bölgesidir. Ormanlar bölgenin kıyı dağlarının yamaçlarını örter ve yaklaşık 1.200 , m’yp kadar kayın, gürgen, meşe, kestane, kızılağaç gibi kışın yapraklarını döken ağaçlardan oluşur. Bir geçiş kuşağının ardından daha yükseklerde göknar, sarıçam ve ladin gibi iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür. Karadeniz Bölgesi’nin iç sıra dağları genellikle seyrek sarıçam ve karaçam ormanlarıyla kaplıdır.
Akdeniz Bölgesi’nde ormanlar 500-600 m yüksekliklerden sonra başlayarak 2.200 m’ye kadar çıkar. İç kesimlerde bu yükseklik daha da artar. Ormanların dokusu, Karadeniz Bölge-si’ne oranla daha seyrektir ve genellikle kızılçam, karaçam ve sedir gibi iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Alçak kesimlerde ise maki denilen sert yapraklı, bazen dikenli, her mevsimde yeşil kalan ve kışın yaprak dökmeyen çalı toplulukları yer alır. Defne, taflan, mersin gibi türlerden meydana gelen maki, bazı kesimlerde boylu ve sık, daha elverişsiz kesimlerde cılız ve seyrektir.
Ege ve Marmara’nın kıyı kesimleri Akdeniz Bölgesi’ndekine benzer bitki örtüsü ile kaplıdır.
Marmara Bölgesi’nin dağlık kesiminin kuzeye bakan yamaçlarının bitki örtüsü, Karadeniz Bölgesi’ninkini andırır.
Trakya’nın Istranca Dağları kesiminde kayın, meşe ve gürgen gibi Karadeniz türü, Ganos (Işıklar) ve Koru
dağları kesiminde kızılçam ve maki gibi Akdeniz türü. Ergene Havzası’nda da bozkırımsı çıplak görünüş hâkimdir. Türkiye’nin iç kısımları step görünüşlü alanlardır. Daha çok ırmak kıyılarında kavak ve söğüt ağaçları dizilmiştir. Ormanlar, İç Anadolu’nun ba-tısmda ve Güneydoğu Anadolu’da 800 m’den yüksekte, iç Anadolu’nun doğu-‘sunda 1.500-1.700 m üstünde. Doğu Anadolu’da 1.800 m ve bu bölgenin doğusunda 2100 m’nin üstünde başlar. Bu yükseklik, İç Anadolu’da 2.200-2.400 m’ye. Doğu Anadolu’nun bazı kesimlerinde 2.400-2.600 m’ye kadar çıkar. Ancak bu ormanlar, genellikle küçük adacıklar halinde, daha çok erişilmesi güç kesimlerde tutunabil-miştir. iç bölgelerin kuzey kesimlerinde çamlıklar, güneyde ise meşelikler görülür, iç bölgelerde asıl otsu bitkiler yaygındır. Bu otsu bitkiler, ilkbaharda canlanır, yeşerir, çiçeklenir, yaz aylarında da çabucak kurur.
iç kesimlerin yeşilliğini çabuk yitiren bu step görünüşüne karşılık, Anadolu’nun kuzeydoğu köşesindeki Kars-Ardahan yaylasında yazların da serin ve yağışlı geçmesi sayesinde yeşilliklerini yaz sonuna kadar koruyabi-‘len çayır alanları yaygındır.
HAYVAN TÜRLERİ
MEMELİLER
Dünyada yaşayan 4.200 memeli türünden Türkiye’de sadece 114’ü yaşar. Türkiye’de yaşayan memeli takımları şöyle sınıflandırılabilir;
• Böcekçiller (Insectivora): iyi tanı-
nan türierinden biri olan kirpi, çok kurak ve çok yüksek yöreler dışında bütün Türkiye’de; köstebek, Trakya ve Kuzey Anadolu’da; sivrifareler Kuzey Anadolu’da; su sivrifaresi. Kuzey ve Doğu Anadolu’da; cüce sivrifare ise Batı Anadolu’da yaşar.
• Yarasalar (Chiroptera): Küçük yarasa, Türkiye’nin tüm bölgelerinde; nalburun, daha çok Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde; farekulak yarasası, bütün Türkiye’de; erkenci yarasa, Trakya, Batı Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde. uçarköpek ise yalnızca Hatay’da yaşar.
• Tavşanımsılar (Lagomorpha): Türkiye’de yaşayan en Qnlû tOrieri tavşan ve adatavşanıdır. Tavşar)a ülkenin her yöresinde rastls^nırken, adatavşanı ise Marmara adalarında görülür.
• Kemiriciler (Rodentla): Bu türden sincabın başlıca iki türü Türkiye’de yaşar. Trakya ve Karadeniz Bölgesi’nin doğu ve batı uçlarında kızılsincap, Anadolu’nun ormanlık kesimlerinde sincap görülür. Bu takımın Türkiye’de yaşayan diğer türieri şunlardır: Gelen-gi, oluklukirpi, kakırca, keseğen, keme ve evfaresi.
• Etçiller (Carnlvora): En tanınan türü olan ayı, iç, Orta ve Güneydoğu Anadolu’nun çıplak bozkırianyla Trakya dışında tüm bölgelerde görülür. Kurt, her bölgede; çakal, kıyı bölgeleri ormanlarında; tilki, ülkenin her bölgesinde, başta ormanlık ve fundalıklar olmak üzere çok çeşitli ortamlarda; sırtlan, Batı Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu bölgelerinde; porsuk, her bölgede, karışık ormanlaria çayıriarın bir arada bulunduğu yörelerde; kakım, iç, Orta ve Doğu Anadolu’da, Karadeniz Bölgesi’nde; gelincik, bütün Türkiye’de ormanlık, çalılık arazide ve tarım
mı
Kuz»y Anadolu Dağlan’ndan bir orman görUntUail.
Ülkemizde yaşayan tavşan türlerinin en ünlüsü adatavşanıdır.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Karadeniz Bölgesi, iıer mevsimi yağışlı ikliminden dolayı bitki örtüsü bakımından Türkiye’nin en zengin bölgesidir. Ormanlar bölgenin kıyı dağlarının yamaçlarını örter ve yaklaşık 1.200 , m’yp kadar kayın, gürgen, meşe, kestane, kızılağaç gibi kışın yapraklarını döken ağaçlardan oluşur. Bir geçiş kuşağının ardından daha yükseklerde göknar, sarıçam ve ladin gibi iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür. Karadeniz Bölgesi’nin iç sıra dağları genellikle seyrek sarıçam ve karaçam ormanlarıyla kaplıdır.
Akdeniz Bölgesi’nde ormanlar 500-600 m yüksekliklerden sonra başlayarak 2.200 m’ye kadar çıkar. İç kesimlerde bu yükseklik daha da artar. Ormanların dokusu, Karadeniz Bölge-si’ne oranla daha seyrektir ve genellikle kızılçam, karaçam ve sedir gibi iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Alçak kesimlerde ise maki denilen sert yapraklı, bazen dikenli, her mevsimde yeşil kalan ve kışın yaprak dökmeyen çalı toplulukları yer alır. Defne, taflan, mersin gibi türlerden meydana gelen maki, bazı kesimlerde boylu ve sık, daha elverişsiz kesimlerde cılız ve seyrektir.
Ege ve Marmara’nın kıyı kesimleri Akdeniz Bölgesi’ndekine benzer bitki örtüsü ile kaplıdır.
Marmara Bölgesi’nin dağlık kesiminin kuzeye bakan yamaçlarının bitki örtüsü, Karadeniz Bölgesi’ninkini andırır.
Trakya’nın Istranca Dağları kesiminde kayın, meşe ve gürgen gibi Karadeniz türü, Ganos (Işıklar) ve Koru
dağları kesiminde kızılçam ve maki gibi Akdeniz türü. Ergene Havzası’nda da bozkırımsı çıplak görünüş hâkimdir. Türkiye’nin iç kısımları step görünüşlü alanlardır. Daha çok ırmak kıyılarında kavak ve söğüt ağaçları dizilmiştir. Ormanlar, İç Anadolu’nun ba-tısmda ve Güneydoğu Anadolu’da 800 m’den yüksekte, iç Anadolu’nun doğu-‘sunda 1.500-1.700 m üstünde. Doğu Anadolu’da 1.800 m ve bu bölgenin doğusunda 2100 m’nin üstünde başlar. Bu yükseklik, İç Anadolu’da 2.200-2.400 m’ye. Doğu Anadolu’nun bazı kesimlerinde 2.400-2.600 m’ye kadar çıkar. Ancak bu ormanlar, genellikle küçük adacıklar halinde, daha çok erişilmesi güç kesimlerde tutunabil-miştir. iç bölgelerin kuzey kesimlerinde çamlıklar, güneyde ise meşelikler görülür, iç bölgelerde asıl otsu bitkiler yaygındır. Bu otsu bitkiler, ilkbaharda canlanır, yeşerir, çiçeklenir, yaz aylarında da çabucak kurur.
iç kesimlerin yeşilliğini çabuk yitiren bu step görünüşüne karşılık, Anadolu’nun kuzeydoğu köşesindeki Kars-Ardahan yaylasında yazların da serin ve yağışlı geçmesi sayesinde yeşilliklerini yaz sonuna kadar koruyabi-‘len çayır alanları yaygındır.
HAYVAN TÜRLERİ
MEMELİLER
Dünyada yaşayan 4.200 memeli türünden Türkiye’de sadece 114’ü yaşar. Türkiye’de yaşayan memeli takımları şöyle sınıflandırılabilir;
• Böcekçiller (Insectivora): iyi tanı-
nan türierinden biri olan kirpi, çok kurak ve çok yüksek yöreler dışında bütün Türkiye’de; köstebek, Trakya ve Kuzey Anadolu’da; sivrifareler Kuzey Anadolu’da; su sivrifaresi. Kuzey ve Doğu Anadolu’da; cüce sivrifare ise Batı Anadolu’da yaşar.
• Yarasalar (Chiroptera): Küçük yarasa, Türkiye’nin tüm bölgelerinde; nalburun, daha çok Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde; farekulak yarasası, bütün Türkiye’de; erkenci yarasa, Trakya, Batı Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde. uçarköpek ise yalnızca Hatay’da yaşar.
• Tavşanımsılar (Lagomorpha): Türkiye’de yaşayan en Qnlû tOrieri tavşan ve adatavşanıdır. Tavşar)a ülkenin her yöresinde rastls^nırken, adatavşanı ise Marmara adalarında görülür.
• Kemiriciler (Rodentla): Bu türden sincabın başlıca iki türü Türkiye’de yaşar. Trakya ve Karadeniz Bölgesi’nin doğu ve batı uçlarında kızılsincap, Anadolu’nun ormanlık kesimlerinde sincap görülür. Bu takımın Türkiye’de yaşayan diğer türieri şunlardır: Gelen-gi, oluklukirpi, kakırca, keseğen, keme ve evfaresi.
• Etçiller (Carnlvora): En tanınan türü olan ayı, iç, Orta ve Güneydoğu Anadolu’nun çıplak bozkırianyla Trakya dışında tüm bölgelerde görülür. Kurt, her bölgede; çakal, kıyı bölgeleri ormanlarında; tilki, ülkenin her bölgesinde, başta ormanlık ve fundalıklar olmak üzere çok çeşitli ortamlarda; sırtlan, Batı Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu bölgelerinde; porsuk, her bölgede, karışık ormanlaria çayıriarın bir arada bulunduğu yörelerde; kakım, iç, Orta ve Doğu Anadolu’da, Karadeniz Bölgesi’nde; gelincik, bütün Türkiye’de ormanlık, çalılık arazide ve tarım
mı
Kuz»y Anadolu Dağlan’ndan bir orman görUntUail.
Ülkemizde yaşayan tavşan türlerinin en ünlüsü adatavşanıdır.
TÜRKİYE BÜYÜK TÜRKİYE
alanlarında; kokarca, Marmara Bölge-sl’nde bulunur. Bu takımın Türkiye’de yaşayan diğer türleri şunlardır Sansar, susamuru, yaban kedisi, sazkedisi, bozkırkedisi, vaşak ve karakulak.
•ÇIftparmaklılar ya da çift toynaklılar (Artlodactyla): Yaban domuzu, yaban koyunu, yaban keçisi, kırkeçisi, ceylan, geyik, alageyik ve karaca.
• Balinalar (Cetacea): Türkiye’nin açık sularında yaşayan yunuslar.
KUŞLAR
Dünyada yaşayan 8.580 kuş türünden 382’si Türkiye’de de yaşar. Türkiye’de yaşayan kuş türlerinin takımları şöyle sıralanabilir;
•Dugıçkuşları (Gavil formes ya da
Pvoapades): Beş türü vardır. En yaygını Datağan.
• Pollkansılar (Pelecanlformes): Beş
tOrO vardır. Karabatak, tepeli karabatak, cOce karabatak, kutan.
• Uzunbacaklılar(Ciconllfonnes): 14
türü vardır. En yaygınları balıkçıl ve leyleklerdir,
• Flamingolar (Phoenlcopterldae):
Türkiye’de bulunan tek türü flamingodur. Tuz Gölü ve Kurbağa Göiü’nde yaşar.
• Kazsılar (Anserlformes): En önemli av kuşlarıdır. Türkiye’de kuluçkaya yatanları olmakla birlikte çoğunluğu kış aylarında gelirler. TQrkiye’nin her bölgesindeki sulak alanlarda yaşarlar. En çok avlananları yeşilbaş, çamurcun, çıkrıkçın, ıslıkçın, kılkuyruk, macarör-deği ve patka türleridir.
• Kartallar (Falconlformes): Aiıcıkuş-lartakımınm Türkiye’de görülen türleri: Atmaca, şahin, kerkenez, delice, kı-zılşahin, saztaygunu, şahkartai, tavşancıl, karakuş, karaakbaba, doğan, çölsunguru.
• Tavuksular (Galllformes): Sülün, kınalı keklik, çiikekiik, bıldırcın, ürkeklik, turaç, kırhavun.
• Bataklıkkuşları (Grulformes): Turna, toy mezgeldek, sakarmeke, sazta-vuğu.
• Yağmurkuşları (Cha’radrllformes):
En yaygın türü martıdır. Diğerleri: Karabaş martı, sumru, çulluk, suçuliuğu, düdükçünier, kumkuşları, yağmurcun-lar, cılıbıtlar, donkalar, kılıçgaga, uzun-bacak.
TOrkly’d» 33 ayrı yılan türü yaşamaktadır
kiye’de üç güvercin, üç kumru, ikt bağırtlak türü bulunur.
• Gugukkuşları (Cuculiformes): Guguk ve tepeli guguk.
• Baykuşlar (Striglformes): En yaygın tOr kukumavdır. Diğerleri: Kuluguz (ishak kuşu), alaca baykuş, puhu, peçeli baykuş.
• Çobanaldatanglller (Caprlmulgi-dae): Türkiye’de yaşayan tek türü çoban aldatandır.
• Sağanlar ya da Yelyutanlar (Cypse-
lldae): Türkiye’de dört türü vardır. Afrika’da kışlarlar. Sağanların kara sağan ve büyük sağan türleri vardır.
• Gökkuzguzumsular (Coracllfor-mes): Yedi türü yaşar. En yaygını ibibik (Tarakçıl), gök karga, arı kuşu, yalıçapkını.
• Ağaçkakanglller (Plclformes): Alaca ağaçkakan, yeşil ağaçkakan, kara ağaçkakan, boyunburan.
• ötücü kuşlar (Passeriformes): 164
türü yaşar. Tepeli toygar, kırlangıç, kuyruksallayan, örümcekkuşu, karabaş ötleğen, büyük kamışçın, çalıkuşu, bülbül, kızılgerdan, karabakal, baştankara, gökçe baştankara, çil kuşu, ispinoz, saka, serçe, sığırcık, karga, saksağan en yaygın türlerdir.
SÜRÜNGENLER
Türkiye’de sürüngenlerin 80 türü yaşar. Bunun 8’i kaplumbağalar, 39’u pulluların kelerler, 33’ü yine puliuiann yılanlar takımına girer.
• Kaplumbağa (Tosbağa) çeşitleri: Deniz kaplumbağası, çorba kaplumbağası, bataklık kaplumbağası, Fırat kaplumbağası.
• Keler çeşitleri: Çit kertenkelesi. Kayseri kertenkelesi, duvar kertenkelesi, cüce kertenkele, kaya kertenkelesi, yeşil kertenkele, yassıparmak sa-kangur, dikenli keler, bukalemun (kıh-keier), dev keler.
•Yılanlar Su yılanı, taçlı yılan, uysal yılan, kara yılan, ince yılan, toros yılanı, kör yılan, san engerek, boynuzlu engerek, kara engerek…
AMFİBİLER
Türkiye’de 18 türü yaşar. Bu 18 türün 11’i kurbağalar takımına, geri kalan 7’si de semender olarak da bilinen çöreiler takımına aittir.
Başiıcaian: Küçük çörei, şeritli çö-rel, pürtükiü çörei, kafkasçöreii, gece kurbağası, uiudağ kurbağası, şeritli kurbağa, toros kurbağası.
BALIKLAR
Akdeniz’de 200’ü aşkın balık türü yaşar, izmarit, vatoz, kılıçbaiığı, ıspa-roz, kırlangıç, uçanbalık, eksibaiığı, ak-ya, barbunya, çipura, fangri, kayabaiı-ğı, iskoprit, ispari, istavrit, karagöz, ku-pez, koiyos, köpekbalığı, iahoz, marya, meiandırya, mercan, mezgit, mır-mır, sarpa, tekir ve zargana başlıca Akdeniz balıklarıdır.
Ege Denizi’nde 300 balık türü yaşar. Akdeniz’deki hemen tüm balıklar, Ege Denizi’nde de bulunur. Marmara Denizi’nde de 200’ü aşkın balık türü yaşamaktadır. En tanınmışları, uskumru, defre yaprağı, çinekop, sarıkanat, lüfer, kofana, palamut, kalkan, kefal ve levrektir.
Karadeniz’de 230’un üzerinde balık türü bulunur. Karadeniz’in karakteristik balık türü hamsidir. Bu denizin diğer karakteristik balık türieri mersin-baiığı, ringabaiığı, tonbalığı (orkinos), kalkan ve zarganadır.
Türkiye’nin göl ve akarsularında en çok görülen balık türleri, alabalık, sazan, yıianbalığı, kefal ve levrektir.
r—-
™
1—
……….
Türklya’nln akanulamun uzımlııMannın karşılaştıniması (Fırat va Dicle’nin roıkfya amırian IçbtöaU uzunluğu oaaa alınmışUr).
AKARSULAR
Türkiye’nin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 10’unu kapalı havzalar oluşturur. Denize çıkışı olmayan bu bölgeler, iç Anadolu, Göller Yöresi ve Van kapalı havzalarıdır. Bu havzaların en büyüğü İç Anadolu’dur. Havza, batıdan doğuya, Afyonkarahisar’ın batısından Kayseri’nin Develi ilçesine; güneyden kuzeye de OrtaToroslar’ın kuzey eteklerinden TuzGöiü’nün kuzeyine kadar çok geniş bir alanı içine alır. GöllerYö-resi, çok geniş bir yeraltı su ağına sahiptir. Akarsular, yeraltından akar, Akdeniz kıyılarında dağların yamaçiann-dan yeryüzüne çıkariar. Van havzası-
• Güvercinler (Columblformes): Tür
nın en çukur yöresi Van Gölü’dür. Bu sebeple yörenin birçök akarsuyu Van GölO’ne dökülür.
Türkiye’de birçok akarsu, dağların yüksek kesimlerinden doğarak kısa yoldan denizlere ulaşırlar.
Türkiye’deki akarsulann büyük bölümü, ülke sınırlan İçinde doğar ve sona erer. Başta Türkiye’nin en uzun akarsuyu Kızılırmak olmak üzere Ye-şilırmak, Sakarya, Gediz, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Seyhan ve Ceyhan ırmakları böyledir. Üzerlerinde Türkiye’nin en büyük barajlarının kurulu olduğu Fırat ile Dicle, Aras ve Kura ırmakları ise Türkiye’de doğar, komşu ülkelerde denize dökülür.
Fırat Irmağı, Türkiye’nin en verimli ve su potansiyeli en yüksek ırmağıdır. Basra Körfezi’ne dökülür. Toplam uzunluğu 2.800 km’dir. Türkiye sınırları içinde kalan bölümün uzunluğu 971 km’dir. En önemli kolları Murat, Karasu, Tohma, Perl, Çaltı ve Munzur sulandır. Türkiye tarihinin en büyük projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamındaki sulama ve enerji amaçlı 13 alt projeden 7’si Fırat ve kolları üzerinde yer almaktadır.
Karadeniz’» dökülen ırmaklarımızdan Sakarya
Atatürk Barajı Gölü 817 km^
Keban Barajı Gölü 675 km*
Burdur 200 km*
ı^Karakaya Barajı Gölü 298 km*
Çıiaır 115 km*
Türkiye’de yOzölçamü 100 km*’den büyOk olan göller ve en büyük üç beraj gölü
Kızılırmak, tümüyle Türkiye sınırları içinde kalan en uzun akarsudur. Uzunluğu 1.355 km’dir. Sivas’ın Zara İlçesinin doğusundaki dağlardan doğar. Sivas, Kayseri ve Ankara yakınlarından geçer, Karadeniz’e dökülür. Başlıca kolları Deiiceırmak, Devrez ve Gökırmak’tır.
Sakarya İrmağı, Türkiye’nin üçüncü uzun akarsuyudur. Uzunluğu 824
Karadeniz havzası %31.5 Basra Körfezi havzası %23′.5
Akdeniz havzası %13’.0
Ege havzası VolOİS
Marmara havzası %4.5
Haaar havzası %3.5
Kapalı havzalar %13.5
(Manyas) 166 km*
UluDat 134 km*
‘C?
van
3.713 km^
100,0
km’dir. Eskişehir’in Çifteler ilçesi yakınlarındaki Sakarbaşı’ndan doğar, Geyve Boğazı’ndan geçer ve Adapazarı Ovası’ndan akarak Karadeniz’e dökülür. Sakarya’nın önemli kolları Porsuk Çayı ile Ankara ve Kirmir çaylarıdır.
Seyhan Irmağı, Türkiye’nin Akdeniz’e dökülen ırmaklarının en önemlisidir. Uzunluğu 560 km’dir. Başlıca kollan Zamantı Irmağı ile Göksu, Çakıt ve Görgün çayiandır.
Yeşilırmak, Türkiye’nin Karadeniz’e dökülen büyük akarsulanndandır. Kelkit Irmağı, Çekerek Irmağı ve asıl Yeşilırmak olmak üzere üç ana kolun birleşimiyle oluşur. Asıl Yeşilırmak’ın uzunluğu 519 km’dir. Köse Dağı’ndan doğar, Canik Dağlan’ndan geçip Çar-
şamba Ovası’na yayılır ve Karadeniz’e dökülür.
Büyük Menderes Irmağı, Batı Anadolu’nun en büyük akarsuyudur. Uzunluğu 584 km’dir. Ege Denizi’ne dökülen Büyük Menderes’in en önemli kolları Banaz ve Çine çayları ile Akçay ve Çürüksu’dur.
Ceyhan Irmağı, Güney Anadolu’nun büyük akarsulanndandır. Uzunluğu 509 km’dir. Elbistan yakınlarından doğar. Çukurova’da geniş bir delta oluşturarak İskenderun Körfezi’ne dökülür. Başlıca kolları Hurma, Göksün, Söğütlü ve Aksu çaylarıdır.
Aras irmağı’nın Türkiye’de kalan bölümünün uzunluğu 548 km’dir (Toplam boyu 1.059 km). Bingöl Dağlan’nın kuzey yamaçlarından doğar, Türkiye-SSCB ve Iran-SSCB sınırlarını çizdikten sonra Hazar Denizi’ne dökülür. En önemli kolu Arpaçayı’dır.
Dicle Irmağı, Türkiye’nin önemli akarsulanndandır. Doğu Anadolu dağ-ianndan çıkar, Basra Körfezi’ne dökülür. Toplam uzunluğu 1.900 km’dir. Türkiye topraklannda kalan bölümünün uzunluğu ise 523 km’dir. En önemli kollan Batman ile Garzan, Botan, Ha-bur, Büyük Zap ve Küçük Zap’tır. GAP kapsamındaki sulama ve enerji amaçlı 13 alt projeden p’sı Dicle ve kollan üzerinde yer almaktadır.
Gediz İrmağı, Büyük Menderes’ten sonra Ege Bölgesi’nin ikinci büyük akarsuyudur. Uzunluğu 401 km’dir. Murat ve Şaphane dağlarından inen suların birleşmesiyle doğan Gediz’in başlıca kolları Alaşehir, Nif ve Kum çaylarıdır.
Göller, Türkiye’de bazı bölgelerde toplanmıştır. Trakya’da kıyı set gölleri vardır. Buna karşılık Karadeniz Bölgesi’nin büyük bir kesiminde göle rastlanmaz. Güneydoğu Anadolu’da ise hemen hiç göl yoktur. Marmara
GÖLLER
Bölgesi’nin doğu ve güney kesimlerine, İç Anadolu, Doğu Anadolu, özelli'<-le de Akdeniz Bölgesi’ndeki “Göller Yöresl”ne çok sayıda irili ufaklı göl yayılmıştır.
Türkiye’de toplam 200 kadar göl vardır. Bu göllerin toplam yüzölçümleri 9.000 km^’yi geçer.
Türkiye’nin en büyük beş gölü şunlardır; Van Gölü (3.713 km’). Tuz Gölü (1.620 km’), Beyşehir Gölü (650 km’), Eğridir Gölü (468 km’) ve İznik Gölü (298 km’). Bu beş büyük gölün yüzölçümü, göllerin toplam yüzölçümünün yaklaşık yüzde 75’i kadardır. Bu göllerden sonra sıra ile şunlar gelir: Acıgöl (153 km’), Manyas Gölü ya da Kuş Gölü (166 km’) ve Burdur Gölü (200 km’).
Türkiye’nin en derin beş gölü Nemrut Gölü (150 m), Hazar Gölü (150 m ), Çıldır Gölü (130 m). Burdur Gölü (110 m) ve Van Gölü’dür (451 m). En sığ göller ise Tuz Gölü, Akşehir Gölü, Ulubat ya da Apolypnt Gölü ve Manyas Gölü’-dür. (Bunlar içinde en sığ olanı Tuz Gölü’dür. Yaz sonuna doğru hemen hemen tamamen kurur). Tuz Gölü, Van Gölü, Burdur Gölü ve Acıgöl, dışarıya akışı olmayan kapalı havza gölleridir. Güney Marmara gölleri ise dışarıya akışlıdır. Kapalı havzalardaki göllerin suyu tuzlu ya da acı, dışanya akışı olan göllerin suyu ise tatlıdır.
Tuz Gölü’nden tuz, Van Gölü’nden soda (kostik) elde edilirken, tatlisu göllerinden de sulama bakımından yararlanılır. Tortum, Hazar ve Kovada göllerinden enerji üretiminde, suları tatlı kimi göllerden balık üretiminde, denizlerle bağlantısı olan Köyceğiz Gölü ile Sakarya, Kızılırmak ve Meriç ağzı ya-kınlanndaki göllerden havyar üretiminde yararlanılır.
Türkiye’deki göllerin büyük bir bölümü tektonik kökenlidir. Bellibaşlı
göllerimizden olan Eğirdir, Kovada, İlgın ya da Çavuşçu, Akşehir, Eber, Burdur, Acıgöl, Suğla, Beyşehir, Çağa ya da Reşadiye, Hazar ya da Gölcük, Ho-zapin ya da Azap, Tuzla, Seyfe, ^znik, Ulubat ya da Apolyont, Manyas ya da Kuş, Sapanca, Tersishan ve Tuz Gölü tektonik kökenlidirler.
Türkiye’deki krater gölleri, yaygın olarak volkanik alanlarda toplanmıştır. Bunlar Nemrut, Tuzla, Acıgöl, İsparta Gölcüğü, llıgöl ve Küçük Göl’dür.
Buzul gölleri ise daha çok Doğu Karadeniz Dağlan’nda (Deligöl, Göbek-ligöl, Karaaöl. Camiliaöl. Elmalıgöl. Yıldız ve Mal gölleri), Hakkâri Dağları üzerinde (Bay ve Gelyana gölleri), Munzur Dağları’nda (Cimligöl, Katır gölleri ve Hüseyin Ağa Gölü), Uludağ üzerinde (Aynalıgöl, Karagöl ve Kilim-ligöl) ve Toroslar’ın Aladağ, Bolkar ve Geyik dağları üzerindedir.
Karstik göllerin en önemlileri, Antalya-Burduryolu üzerindeki Kestel polyesi, Antalya’nın batısında Teke yöresinde Karagöl ve Avlan Gölü, Antalya Körfezi’nin batısında, Beydağları’-nın yüksek kesimlerinde Pozan Gölü ile Gökdağ’daki Kirdüve Gölü, Mudur-nu-Akyazı üzerindeki Karamurat Gölü, Konya-Aksaray yolu üzerindeki Obruk Gölü ve aynı çevredeki Çıralı Obruğu, Meyil Gölü, Sultan Obruk, Çumra dolayındaki Tımraş Obruğu ve Hafik ile Zara arasındaki Tödürge Gölü’dür.
Set göllerinden lav seti göl türü, özel bir önem taşır. Tipik örnekleri daha çok Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, bir lav seti gölüdür. Diğerleri ise şunlardır: Çıldır, Erçek, Nazik, Haçlı ve Balık Gölü.
Heyelan gölleri doğal set göllerinin diğer bir çeşididir. Türkiye’de bu şekilde oluşmuş başlıca göller: Tortum, Sera, Abant ve Vedigöller,
Türkiye’nin batısında da alüvyal set gölleri görülür. Bafa, Köyceğiz ve Salihli’nin kuzeybatısındaki Marmara gölleri bu türdendir.
Türkiye’de lagün (ya da Denizkula-ğı) türü göl de çoktur. İstanbul çevre sindeki Küçükçekmece, Büyükçekme ce ve Terkos gölleri, Seyhan ve Cey han ırmaklarının deltasındaki Akyatar ve Akyayan gölleri, Kızılırmak deltasın daki Balık, Liman, Tuzlugöl ve Karabo ğaz gölleri, Yeşilırmak deltasındaki Se menlik Gölü, Büyük Menderes delta sındaki Deringöl ve Karine Gölü, Kü çük Menderes deltasında Akgöl, Ba kırçay deltasındaki Dalyan Gölü, Me riç Irmağı ağzındaki BOcürmene, Tuzla Tuz ve Dalyan gölleri, Karamürsel Yalova arasında Hersek Gölü, Susur lu Çayı’nın denize döküldüğü noktada Arapçiftlik ve Dalyan gölleri, Göksı deltasında bulunan Akgöl ve Parade niz gölleri bu türdendir.
NÜFUS VI K^NTLEf
21 Ekim 1990 tarihinde yapılan e son nüfus sayımına göre, Türkiye s nırları içinde 56.473.035 kişi yaşama! ta, km’’ye 73 kişi düşmektedir. Türk ye’nin nüfus çizelgesi Cumhuriyet dc nemindeki ilk sayım olan 1927 say mından itibaren verilmiştir:
Nüfus artış çizelgesi, Türkiye’nin n fusunun hızla arttığını gösteriye SSCB dışında, nüfusumuz bütün kor şularımızdan fazladır. Nüfus yoğunl ğu bakımından ise yalnızca Yunani tan (76) ye Bulgaristan (81) bizde öndedir.
Nüfus yoğunluğu ile iklim ve yüze şekilleri arasında sıkı bağ vardır. Dü
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde ulaşım.