Genel

Kamarupa

Kamarupa, kamata olarak da bilinir, Hindistan’ın kuzeydoğu kesiminde bugünkü Assam eyaleti topraklannı kaplayan eski Hint devleti. Birçok değişik hanedanın yönetimine girmesine karşın, doğal engellerle korunan sınırlan pek az değişmiştir.
Kamarupa, İS 350’den 650’ye değin tek bir hanedanın yönetiminde kaldı. Başlangıçta Gupta İmparatorluğu’na bağh bir devlet olmasına karşın, 9. ve 10. yüzyıllarda hüküm süren ikinci hanedan döneminde bağımsız bir krallığa dönüştü. 13. yüzyılda çeşitli Müslüman saldınlarım püskürtmesine karşın, aynı dönemde Birmanya’nın (bugün Myanmar) kuzeyinden gelen ve batıya doğru yayılan Ahom kabilesinin egemenliğine girdi. Ahomlann bölgeye verdiği Assam
adı zamanla Kamarupa’nın yerini aldı. Güney ve Doğu Asya kültürlerinin özgün bir kanşımına sahne olan bölge, Tantra Hinduizminin doğup geliştiği yer oldu.
kamasit, yüzde 5-7 oranında nikel içeren demirli göktaşı minerali. Kamasit tümüyle heksahedritler halinde bulunur ve taenit ile birlikte yer aldığı oktahedritlerin de temel bir bileşenini oluşturur. Ayrıca bak. demirli göktaşı.
Kamasiyen Yağmur Katı, Afrika’da Ple-yistosen Bölümde (y. 2,5 milyon-10 bin yıl önce) oluşan kayaç katmanlarının başlıca bölümü ve bu kayaçlann çökeldiği zaman dilimi. Yağışlı iklim koşullarını simgeleyen Kamasiyen Yağmur Katı, Kageran Yağmur Katının üstünde ve daha kuru iklim koşulla-nnı yansıtan Kageran-Kamasiyen Ara Yağmur Katının altında yer alır. Kamasiyen Kat, Olduvai Boğazı II. Yatağı’na ve Kuzey Yanküre’deki Mindel Buzul Katına karşılık gelir. Kamasiyen tortul çökellerinde rastlanan timsah fosilleri, daha yağışlı bir iklim döneminin başlıca kanıtını oluşturur.
kamayö, kame olarak da bilinir, zemin oyularak üstüne kabartma desen yapılmış değerli taş. Böyle taşlann cam ya da deniz kabuklarından yapılmış taklitlerine de kamayö denir. Kamayö çoğunlukla ayrı renklerde iki katmandan oluşan değerli bir
“Europa’nın Kaçırılışı”, altın ve mine işi çerçeveli bir kamayö, 16-17. yy;
Sanat Tarihi Müzesi, Viyana
Kunsthistorisches Museum, Viyana
taştan (örn. akik, oniks ya da sardoniks) yapılır. İlk katmanın oyulmasıyla oluşturulan figür, alttaki katmanın üstünde kabartma olarak kalır. Kamayö, intaglio denen ve aynı tür malzemenin üstünde figürün kazıma ya da oyma yoluyla elde edildiği işlemin tam tersidir.
Günümüze, en eskileri Sümerlerden olmak üzere Roma uygarlığından, Rönesans’ tan, 18. yüzyıldaki yeni-klasik dönemden çok çeşitli kamayö örnekleri kalmıştır. Mühür olarak kullanılan intaglio’ların tersine, yalnızca süs olarak yapılan renkli kuvarstan Eski Yunan kamayöleri gelişmiş sanat ürünleriydi. En çok sardoniks, oniks ve cam hamurundan yapılan Roma kamayöleri, genellikle portreler ve mitolojik sahnelerle bezenirdi. Bunlann çoğunda sanatçılann imzası bulunurdu (bak. Augustus Kamayö-sü; Fransız Kamayösü), Rönesans’ta Antik Çağ uygarlığına duyulan ilginin artmasıyla birlikte kamayö oyma sanatı da yeniden öne çıktı. Bu dönemde kamayöler, Antik Çağda olduğu gibi, ünlü kişilerin anısını canlandırmak için kullanıldı. Örneğin İngiltere’de 16. yüzyılda İspanyol Armadası’na karşı kazanılan zaferi kutlamak için yapılan, üstünde Kraliçe Elizabeth’in başının bulunduğu ka-
mayöler buna örnektir. 18. ve 19. yüzyıll da kamayöler alın bandı, kemer, broş bilezik gibi takılarda kullanıldı.
kamayö camı, renkli camdan bir zer üstünde kontrast renkli başka bir camc kabartma figür oluşturularak yapılan c işi. Önce ayn renkte iki kat cam birli] üflenir. Elde edilen blok soğuduktan soı bir yüzüne istenen desenin taslağı çizilir bu alan balmumuyla kaplanır. Ardmc camın geri kalan yüzeyi, alttaki kat orti
“Sanatın ölümsüzlüğü”, Le Mercie’nin bir deseninden Frederick Carder’in oyduğu kamayö camı tabak, 1887;
Corning Cam Müzesi, New York
Corning Museum of Glass, Corning, New York
çıkana kadar aside yedirilir; böylece des kabartma olarak kalır. Desenin ayrıntıl elle ya da matkapla oyulur.
Romalılar 1. yüzyılda ünlü Portland Va; su gibi birçok güzel kamayö camı ürettil Roma sanatçıları, beyaz renkli yan saydi cam parçalarını, daha koyu renkli bir zen oluşana kadar el aletleriyle yontuyorlar 1876’da İngiliz cam ustası John Northwo Portland Vazosu’nun bir eşini yaptı. ] gelişme öbür cam oymacılannı kama camlan yapmaya yöneltti ve bu sana yeniden canlanmasına yol açtı. Gene a; sıralarda Fransa’da da Emile Gallé kama camından zarif çiçek ve hayvan desenleri; bezenmiş eşyalar yapmaya başladı.
kamayö kristal, içine dekoratif bir seı mik nesne gömülen kesme kristal cam. 1 yüzyılda Bohemya’da yapılmaya başlaı Paris’te de üretildi, ama Apsley Pellatt aı bir İngiliz cam ustasının çok güzel sonuçl veren yeni bir teknik geliştirmesine dej yaygınlaşmadı. Pellatt 1819’da, geliştird yöntemin crystallo ceramie (kamayö krist; adı ile patentini aldı ve Southwark’ta Falcon Cam İmalathanesi’nde üretime gí ti. Pellatt genellikle ünlü kişilerin ve kra yet ailesi üyelerinin profil portrelerini ya armaları konu alıyor, bunları, ergimiş car değdiğinde parçalanmayan ince beyaz p< selen çamurundan ve silisyumu fazla poti yum feldispatından hazırladığı bir karışıı kalıba dökerek yapıyordu. Gümüşümsü 1 görünümü olan bu nesneleri son dere berrak bir flint camının içine gömüyord Çoğunlukla çapraz kesim ve fasetalar tekniğiyle ışığın kınlmasını ve nesneye ark dan vurmasını sağlıyordu. Dış eğriler, can gömülen kabartmanın olduğundan büyı görünmesine yol açıyordu. Kamayö krist; den sürahi, kâğıt ağırlığı, tapa, koku şişe: askı kolye ve çeşitli sofra takımları yap mıştır.
kamayö resim, betimlenen figürlerin ‘ sahnelerin, tek bir rengin tonlanyla ya < gerçeğe aykm olarak farklı renklerle boya
masıyla yapılan resim. Tek renk tekniğinde yalnızca grinin kullanıldığı resimlere gri-zay(*), sarının kullanıldığı resimlere de cirage adı verilir. Antik Çağdan beri bilinen bu teknik, kamayöleri taklit etmek için minyatürlerde, kabartma heykeli taklit etmek için de mimari bezemede kullanılırdı.
Kambalar, Kenya’da yaşayan ve bir Bantu dili konuşan halk. Komşuları Kikuyularla akrabadırlar.
Temel uğraşları tarım olmakla birlikte sığır, koyun ve keçi de beslerler. Başlıca ürünleri dan, kocadan ve mısırdır. Macha-kos ilindeki aşırı nüfus ve toprak erozyonu yüzünden çok sayıda Kamba, Nairobi’de iş aramak zorunda kalmıştır. Kambalar çok eskiden beri ticaretle uğraşan bir halk olarak tanınmışlardır.
Temel yerleşme birimi esnek toplumsal ve coğrafi sınırlan olan uiu/’dir. Kambalar, çeşitli büyüklüklerde 25 kadar dağınık ba-bayanlı klana bölünmüş durumdadır. Bireyler yaş gruplanna aynlır, ama Kikuyularda ve öteki halklarda olduğu gibi yetişkinliğe geçiş törenleri yapılmaz. Eskiden en üst yaş grubundaki erkeklerin oluşturduğu yerel meclisler birkaç utui’yi yönetirdi. Bu meclisler günümüzde de varlığını korumakla birlikte, etkinliklerini Kenya hükümetince atanan reislerin denetiminde sürdürmektedir.
Geleneksel Kamba dini yüce tanrı Ngai’ye ve ata ruhlanna dayalı Kikuyu dinine benzer. Kambalarda ata kültü çok gelişmişti. Ata ruhlarıyla medyumlar aracılığıyla bağlantı kurulurdu. Günümüzde Kambalann çoğu Hıristiyandır.
Kamban, Gudmundur (Jonsson Hall-grimsson) (d. 8 Haziran 1888, Alfranes, İzlanda – ö. 5 Mayıs 1945, Kopenhag, Danimarka), 20. yüzyıl İzlanda edebiyatının en önemli oyun yazan ve romancılarından. Derin bir tarih bilinciyle yazdığı yapıtlann-da çağdaş Batı’nın değerlerini eleştirmiş, karşılıklı anlayış ve acıma duygusunun gerekliliğini savunmuştur. Hem İzlanda dilinde, hem de Danca ürün vermiştir.
Kamban’ın en önemli yapıtı, dört ciltlik tarihsel romanı Skâlholt’tuı (1930-32). 17. yüzyılda İzlanda’da yaşamış piskopos Brynjölfur Sveinsson’un kızının yaşamını konu alan roman, titiz bir araştırmanın ürünüdür. Kamban’m bir başka önemli yapıtı, Vikinglerin 11. yüzyılda Grönland ve Amerika’ya düzenledikleri seferleri anlatan Jeg ser et stort skönt land’dır (1936; Harika Bir Ülke Görüyorum). Kamban’ın en tanınmış oyunlan ise, erotik aşk temasını işleyen Hadda Padda (1914) ile ceza sistemini konu alan ve cezalandırmanın meşruluğunu sorgulayan Vi mor der e’dır (1920; Biz Katiller).
Kamban, Nazilere yakınlık duyduğu iddia-lan üzerine, Danimarka direnişçilerince sorguya çekilmek için aramrken kaza sonucu vurularak öldürüldü.
Kambay, khambhat olarak da bilinir, Hindistan’da, Gucerat eyaletinin ortadoğu kesimindeki Heda ilinde kent. Kambay Körfezinin girişinde, Mahi Irmağının ağzındadır. 1293’te Marco Polo kentten işlek bir liman olarak söz etti. Müslümanların egemenliği altında bulunduğu 15. yüzyılın sonlarında da işlek bir liman olma özelliğini koruyan Kambay, körfezin kum ve çamurla dolmasından sonra önemini yitirdi. Bir süre, Kambay Prensliği’nin merkezi oldu. Günü-müzdç pamuk, tahıl, tütün, dokuma ve halı gibi ürünlerin pazarlandığı bir ticaret merkezidir. Başlıca sanayi dalı dokumacılıktır; tuz ve kibrit üretimi ile taş bezemeciliği de önemlidir. Bölgede petrol bulunmuş ve
1970’lerde petrol sanayisi gelişmeye başlamıştır. Bir demiryolu hattının son durağı olan Kambay’dan ana karayolu da geçer. Nüfus (1981) 68.791.
Kambay Körfezi, Umman Denizinde körfez. Hindistan’ın batısındaki Gucerat eyaleti kıyısında, Bombay ile Kathiavar Yanm-adası arasında kuzeye doğru karaya sokulur. Diu ile Daman arasında ağzının genişliği 190 km’yi bulursa da, biraz ileride bu genişlik 24 km’ye düşer. Körfeze Sabarma-ti, Mahi, Narmada (Narbada) ve Tapti ırmakları dökülür. Biçimi ve güneybatıdan esen muson rüzgârlarına açık olması nedeniyle körfezdeki gelgit farkı 12 m’yi bulur ve suların yükselme döneminde dalgaların karaya çarpış hızı 6-7 deniz miline (knot) ulaşır. Sığlıklar ve kumlalar gemiler için bir tehlike oluşturmaktadır. Öte yandan körfezdeki limanlann tümü gelgit dalgalarının ve ırmaklann taşıdığı kum ve çamurla dolmaya başlamıştır.
Körfezin doğu kıyısındaki Bharuçh Hindistan’ın en eski limanlarındandır. Surat limanı ise, Hindistan’la Avrupa arasında ilk ticaret ilişkilerinin kurulduğu yerlerden biridir. Kambay kenti körfezin girişinde yer ahr. Körfezdeki limanlar yalnızca yerel ticaret açısından önem taşımakla birlikte, Bharuçh dolaylarında, körfezin girişinde ve açıklarında petrol bulunması, bölgenin ticari açıdan canlanmasına yol açmıştır.
kambiyo, yabancı para ya da ticari senetlerle yapılan değiştirme işlemleri. Dış ticaretin serbestçe yapıldığı ülkelerde yabancı paralann ulusal paraya göre değeri, serbest piyasada ve kambiyo borsalannda arz ve talep esaslarma göre oluşur. Bununla birlikte devletler ulusal paranın dış ve iç değerinin kararlı bir düzeyde tutulabilmesi için bu alanda bazı müdahaleci önlemlere de başvurur. Bu müdahale aşırı dalgalanmalar olduğunda merkez bankasının döviz piyasasına girerek döviz alması ya da satması gibi esnek ve geçici önlemlerden, yabancı paralar için resmî kur saptanması, yabancı paralann ülkeye giriş ve çıkışının denetlenmesi gibi köktenci önlemlere kadar uzanır.
kambiyo denetimi, döviz işlemlerinde devletçe uygulanan kısıtlamalar. Kambiyo denetim sistemleri genellikle dövizle yapılan alışlan, döviz gelirlerini aşmayacak bir düzeyde tutarak, ödemeler dengesinin açık vermesini önlemeyi amaçlar.
Kambiyo denetiminin uygulandığı bir ülkede herkes elde ettiği dövizi devletin gösterdiği bir kuruma (genellikle merkez bankası ya da uzmanlaşmış devlet kuruluşu) belirlenen kur üzerinden satmakla yükümlü tutulur. Bazı kambiyo denetim sistemlerinde belirli kaynaklardan döviz sağlayanlara, elde ettikleri dövizin bir bölümünü serbest piyasada satma izni verilir. Denetimi üstlenen kurum döviz piyasasını tek başına oluşturacağından, dövizin hangi amaçlar için kullanılacağını ve harcanacak miktarları da belirleyebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir