yıl 1881 in 4 Temmuz sabahı…

Unutulmaz Devlet Adamlarımızdan:

MİTHAT PAŞA

(İstanbul 1822-1884 Hicaz/Taif)

“San’at Okulları yurdun her taratma yay t İmalıdır.”

-1862—

Halil İbrahim GÖKTÜRK

 

Taht Uğruna Giden Başlar

Y

ıl 1881 in 4 Temmuz sabahı… Londra’da Times ile yeni çıkan bir gazetenin ilk sayısında Türkiye’yle ilgili dört haber yayınlanır: bunlardan üçü bugün de ülkemizin hâlâ uğraştığı Dış Borçlar, Kıbrıs ve Eşkiyalığa ilişkindir. Ama sonuncu haberde; “Sadrazam Mithat Paşa ve arkadaşlarının Yıldız Mahkemesinde idamına karar verildiği ve bu cezayı, Padişahın süresiz sürgüne çevireceği umuluyor.” denilmektedir.

Demek ki Mithat paşa’dan beriye yaklaşık yüzyıl sonrasındayız… Ülkenin temel sorunların­da acaba nice bir değişim olagalmiş?

★  ★ ★

Yüzeyde yer yer toplumsal sarsıntılar.. Acı­masız katı bir devlet baskısı.. İçerde ve dışarda gizli, açık düşmanlıklar.. Altında ezik ve yoksul düşen bir ülke.. Yalnız bir tahtın Keyfî saltanatı uğruna öğrencisinden sadrazamına dek kıyılan günahsız başlar.,. Hani bir terazi ki bir gözünde saltanatın esenliği, ötekisinde huzur, refah bekliyen halk… Bakalım hangisi ağır basacak?…

Devlet Adamı Kimdir?

Yahut onu “Devlet Adamı Kime Derler?” sorusuna çevirelim… Ve yurt sürgünü Mithat Paşa’nın kendi sesinden dinleyelim: “Bence, yurtseverlik, Yurdunu Sevmek kavramına verilen anlamın geniş sınırlarında yatar. Yani kendi kişisel çıkarını ikinci planda tutmak, tüm varlığını yurduna yararlı olmak ülküsüne adamaktır. Uzun devlet görevlerimde cebime servet katacak fırsatlar çok oldu. Fakat ülkeme hizmet borcumu hiçbir zaman bu anlamda benimsemedim. Yoksulluğu ve sürgünü, yaldızlı giyim-kuşam­lara, elmas ve altınla süslü saltanat yaşamına yeğ tuttum. Benim gurur ve övünç duygularımı ancak yurttaşlarımın yüreklerinde besliyecekleri ilgi ve sevgi uyandırabilir. (“— Neue Freie Press; 1877;” Avrupa’daki sürgün demeçlerinden).

Mithat Paşa’nın dı$ politikada kesin bir çizgisi

vardır; Yetiştiği batı kültürü gereği Ingiliz ve Batılı dostudur. Orada ünü yaygın ve kişiliği saygındır. Ama Rusya’nın geleneksel Boğazlar ve Güney üzerindeki emelleri yüzünden Rus ve Rusluk karşıtı olarak bilinir. Acaba bu olgu hangi koşullar altında oluşmuştur?

Kişisel nitelikleri ise bambaşka değerler gösterir. Devlet görevlerinde para, mal, mülk tutkusuyla yananların tersine, yeryüzüne çıplak geldiğini, yine de çıplak gideceğini hiç aklından çıkarmaz. Doğru, dik sözlü ve namusludur.

Bir Halk Çocuğu Büyüyor

Ahmet Şefik, Kadı Hacı Eşref Efendinin oğludur. Koca Reşid Paşa, Gülhane’de “Hattı hümayunu” okumadan onyedi yıl önce doğmuş, öğrenimi özel. Daha onyaşında iken Kur’an hafızı olmuş. “Mithat” adını kendisine Bâbıâli Divan Kalemin­de verirler. Cami derslerinde arapça, farsça ve dışardan Fransızca öğrenir. Sadrazam Reşid Paşa’nın değerli kanatları altında çabayla yetişir. Yedi yıl Şam, Kastamonu, Konya, il kâtiplikle­rinde dolaşır (1849). Ardısıra Reşid, Ali, Rüşdü ve Sadık Paşaların Başkanlığındaki Meclislerde tu­tanak sekreterliği yapar. Bir aralık Paris, Londra, Viyana ve Belçika’da eyleşerek çağın görgü ve bilgilerini devşirir, artırır (1858). Daha 39 yaşında iken Vezir rütbesiyle Niş Valiliğine atanır. Bu genç vali orada reformcu yeteneklerini eserleriyle saptamak olanağı bulur. Bölgeyi eşkiyalıktan kurtarır. Şose yolları ve tarım için sulama kanalları açtırır Kimsesiz çocukları “ıslahhaneler­de” barındırır. Emniyet Sandığı ve Ziraat Banka­sının temellerini atar (1862). Artık kurumlaşan bankanın bu yıl 118. kuruluş yıldönümü kutlula- nacaktır. Dönemin yönecitileri Ali ve Fuad Paşalar bu dinamik validen daha geniş bir bölgede yararlanmayı düşünürler. Niş, Silistre ve Vidin illeri birleştirilerek “Tuna Vilayeti” altında toplanır. Başına geniş yetkilerle bu Vali getirilir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*