BİLİNCİN İKİ GÖRÜNÜMÜ

BİLİNCİN İKİ GÖRÜNÜMÜ

Tüm insanlığın ortak bir Bilinç’i olmasına karşın, bu Bilinç’in iki görünümü, iki fonksiyonu ya da kullanımı var. Bilinçaltına, bilinçsizlik ya da sübjektif bilinç diyenler var ama ben bilinçaltı diyorum. Bilinç, Düşünceyi farkında olarak kullanmanızdır. Uyanık bilinç olarak düşündüğünüz budur; uyanık olduğunuz saatlerde kullanırsınız onu. Bilinçaltı ise aklınızın haberdar olmadığınız bölümüdür ve onda dokuzu denizin altında olan buzdağına benzetilebilir. Düşünce’nin sadece küçük bir bölümünü bilinçli olarak kullanırsınız. Bilinciniz ya da bilincim dediğim zaman, unutmayın ki Evrensel ya da Büyük Bilinç’in tarafımızdan kullanımını kastediyorum. Düşünceyi belirli kullanımımıza göre tanımlanırız, ayırt ediliriz ve bireyselliğimiz de burada ortaya çıkar.

Bilinç sadece uyanık olduğumuz zaman iş başındadır; ama Düşünce’nin bilinçaltı kullanımı yirmi dört saat sürer.

Bilinçaltı vücut fonksiyonlarını düzenler. Geç saatte akşam yemeğini yiyip, uyurken devam edecek olan sindirim olayını düşünmeden huzur içinde yatabilirsiniz. Vücudumuzu rahat bıraktığımızda bilinçaltı ne yapması gerektiğini bilir. Vücudun fonksiyonlarını hızlandırmak ya da yavaşlatmak için başkaca bir şey yapmak zorunda değiliz. Gerektiği gibi yaşayanların, organ ve hücrelerin çalışmalarını düşünmeleri gerekmez; düşünenler açıkça bilinçaltına güvenmiyorlar demektir. Bi-linçaltınız vücudunuzu nasıl yöneteceğini, fonksiyonlarını kusursuzca yerine getirmesi için ne yapması gerektiğini bilir. Sonsuz Zekâ, hayatın en küçük birimi atomda bile iş başındadır. Yalnızca korkularımız, endişelerimiz, çeşitli streslerimiz içeri girebilirler. Bilinçaltı, yalnızca vücudun koruyucusu değil, vücudumuzun ve hayatımızın kurucusudur aynı zamanda.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*