İSTEDİĞİMİZE SAHİP OLABİLİRİZ

İSTEDİĞİMİZE SAHİP OLABİLİRİZ

Hayatın işleyişine dair çok az şey biliyoruz. Örneğin, elektriği doğal bir olay olarak kabul ediyoruz. Fişi prize sokunca odamızın aydınlanacağını ya da tost

veya kahve makinamızı çalıştırabileceğimizi biliyoruz. Elektriği nasıl kullanmamız gerektiği konusunda uyarıldık ama neyin, nasıl gerçekleştiğini bilmiyoruz. Ben de elektrik hakkında çok az şey biliyorum. Örneğin, elektrik kablosunu su dolu bir tüpün içine sokmayı düşünmem; çünkü biliyorum ki böyle bir şeye kalkışırsam hayata hemen veda etmek zorunda kalırım. Ya da çıplak kablolara elimi sürersem şok geçireceğimi de bilirim.

Çoğumuzun idrak edemediği şey, hayata direnmenin, başkalarından nefret etmenin ve onları suçlamanın ya da çabalayıp mücadele ederek stres oluşturmanın çok daha tehlikeli olduğudur. Bilinçaltının çalışması hakkında birazcık bilgimiz olsa, kusursuz çalışması için engelleri kaldırmanın ne denli önemli olduğunu anlarız. Hayatta bilinçaltını temizlemekten daha önemli bir şey yoktur. Bilinçaltını anlayarak kullanmak, öğrenebileceğimiz en önemli şeydir. Evrensel Bilinçaltı öylesine akıllıdır, her şeyi bilendir ve o kadar duyarlıdır ki her talebimize karşılık verir; her isteğimizi yerine getirir. Ona ilettiğimiz her düşünceyi ya da öneriyi tatbik eder. O halde neden her zaman mutsuz oluyor ya da arzuladığımız şeyleri elde edemiyoruz?

prak nasıl kendisine ekilen tohumu yargılamazsa bilinçaltı da düşünce tohumlarını yargılamaz. Bilinçaltına düşüncenin toprağı denir; bildiği tek şey, verilen tohum düşüncelere yanıt vermektir. Her türlü hastalık ve düzensizlik bilinçaltının çalışma sistemini anlayamamamızdan kaynaklanır.

Yönetimi yürüten bilinçtir. Deneyimlemek istediğimiz şeylerin kalıbını hazırlayacak düşünce çeşitlerini seçiyoruz. Kendini-yönetme üzerinde çalıştıkça, bilinçaltını kullanmanın ve yönetmenin uygun yollarını öğreneceğiz. Bilinç, hayatla nasıl ilişki kuracağımıza karar verir, ifade yollarını seçer, plânlamayı yapar. Bilinç, bilinçaltına uygulaması gereken emirleri verir. Incil’de söylendiği gibi, o derinliğin yüzünde hareket eder. Güç; seçen, mantık yürüten, tasarlayan ve plânlayan bilince bağlıdır. Bilinçaltı her zaman, üzerinde fikir birliğine varılmış dış görüntüyü üretir. Üretilen şeyden hoşlanmıyorsak, dönüp nereye bakmalıyız? Yalnızca, emir verici emri iptal edip yeni bir yaratıcı eylem zincirini başlatabilir. Kendini-yönetme küçük, düzensiz, dik başlı ben’ine hakim olmaktır. Düşündüklerimizin, Evrensel Bilinç-altı’na verilen emirler olduğunu bilerek düşünmektir. Bilinç, emrettiğimiz şeyi tam olarak gerçekleştirmek için Bütün’ü düzenleyerek bizim için çalışır. Seçtiğimiz şeylere sahip olabiliriz. Bu yüzden akıllı seçimler yapmalıyız.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*