HAYRETİN YERİ
sinan abimin köyünün manzarası
Bir grup insan, sunî bir tepenin yamacında hayretler içinde… Bir başkası bir baraj kıyısında takdirlerini ifadeden âciz… Bir diğeri, takma 9ÖZÜ dalgın dalgın seyretmede…
Sunî dağ, baraj ve takma göz… Hemcinslerimizin bu eserlerini haklı olarak alkışlıyoruz, onları met‘ hediyor, tebrik ediyoruz.
Ya gerçek dağlar, okyanuslar ve gören gözler…
Bunlara ne zaman bakacağız?..
AZ DA OLSA
Bir şey hoşumuza gitmedi mi “çirkin”, işim’ze yaramadı mı faydasız” damgasını vuruyor Karganın sesini yavrusunun kulağıyla dinIeyebiliyor kedinin zevkiy le seyredemiyoruz
İnsan, her hayvan nevinin kendi hayatından memnun olduğunu, arslanın kanat, yılanın pençe istemediğini düşünse, İlâhî adaletin güzel tecellilerini uzaktan uzağa, az da olsa seyredebilecek- vehimlerden, desiselerden kurtulacaktır.
AKLIM ALMIYOR “Aklım almıyor”, dedi.
“İyi yapıyor”, diye karşılık verdim. ve devam ettim:
Sen deryayı bardağa doldurmak istiyorsun’ suç bardakta mı?
Aslında onun yaptığı, bundan öteydi sonsuzu mahduda sığıştırma vehmine DEVİR TESLİM
Akşam vaktinde gündüz kollarını geceye gece de gündüze doğru uzatır. Gündüzün elinde biz varız! gece de bizi kucaklamak üzere… İnsan bu vakitte ibadet etti mi, gündüz onu âbid olarak geceye teslim eder, sabah namazında da bu devir yenilenir.