Osmanlı Devleti tarafından Mısır’a gönderilen sonlıidiv. 14 Temmuz 1874 (H.1291) senesinde İskenderiye’de doğdu. Hidiv Tevfik Paşanın oğludur. Mısır’da prenslere âit mektepte okuduktan sonra İsviçre’de tahsîl gördü. Kardeşi Mehmed Ali ile berâber Viya- na’daki Theresianum okuluna devâm etti. 1892’de babasının vefâtı üzerine on sekiz yaşında Osman- lı Devleti tarafından Mısır hidivliğine getirildi. Abbâs Hilmi Paşanın genç ve idâri işlerde tecrübesiz olması sebebiyle, Osmanlı hükümeti, Mısır’da senelerce Osmanlı Devleti Mısır fevkalâde komiserliği yapan ve Mısır’ın idâresiyle ilgili işlerde tecrübesi ile tanınan Ahmed Muhtâr Paşa
Abbas Hilmi-ll
yı kendisine müsteşâr-ı hâs tâyin etti. Böylece İngiltere’nin, hidiv Abbâs Hilmi Paşa üzerindeki tesir ve telkinleri önlenmek istendi. Fakat İngilizler, Mısır’ın içişlerine karıştılar ve Mısır’daki iş- gâl kuvvetlerini arttırdılar. Mısır ordusundaki yüksek rütbeleri ele geçirdiler. Mısır idârecilerini elde etmeye başladılar. Osmanlı komiseri olan Gâ- zi Ahmed Muhtâr Paşa vazifesine devâm ediyordu. Ancak İngiliz komiseri Lord Cromer ve ondan sonra yerine tâyin edilen Lord Kitchener ön plânda rol oynuyordu. Lord Kitchener, ekseriyetini Mısır halkından topladığı bir ordu ile Sûdan’a saldırınca, İngilizler ile Fransızlar arasında uzun süren siyâsî tartışmalara sebeb olan Paşoda meselesi ortaya çıktı ise de, Fransız ve İngiliz ileri gelenlerinin savaş istememeleri üzerine kapanıp gitti. İkinci Abdülhamîd Hanın Abbâs Hilmi Paşaya verdiği hidivlik fermâmnda, Mısır’ın idâresi ve hudûdları hakkında bâzı değişikliklerden bahsedilmişti. O zamâna kadar Mısır jandarması tarafından beklenen Akabe’nin Hicaz iline katılarak Osmanlı askerinin koruması altına verilmesi istenmişti. Bu durum, Akabe Körfezi ağzındaki Tran Adasının, Hindistan yolu üzerindeki çok elverişli bir deniz üssü hâline gelmesi ihtimâlinden dolayı, İngiltere’nin şiddetli îtirâzlarına ve uzun tartışmalara sebeb oldu. Sonra mesele Akabe’nin yine eski hâlinde kalması şeklinde ve İngilizlerin isteğine göre bırakıldı. Vazifesinin ilk senelerinde İngilizlerin idâre- sine muhâlif bir siyâset tâkib eden Abbâs Hilmi Paşa, nâzırların reisliğine Fahri Paşayı tâyin etmek istedi. Bu sebeple Kahire’deki konsolos temsilcileri ile anlaşmazlığa düştü. Çok şiddetli bir hâl alan bu anlaşmazlık, Riyâz Paşa tarafından kurulan nâ- zırlar heyeti tarafından hâlledildi. Abbâs Hilmi Paşanın, İngilizlere karşı muhâlefeti de uzun sür
Yeni Rehber Ansiklopedisi 13
IBBÂS VESİM EFENDİ
nedi. Mısır dâimî komiseri Ahmed Muhtâr Paşa, Dsmanlı Devletinin Mısır üzerindeki haklarının selli bir ölçüde, şeklen de olsa korunmasında bü- ^ük gayret göstermesine karşılık, Abbâs Hilmi Paşa bu derecede istikrarlı bir siyâset güdemedi. Abbâs Hilmi Paşa, 1893’te Ahmed Muhtâr Paşa ile İstanbul’a gitti. Sultan İkinci Abdülhamîd Han onu alâka ile karşılayıp, hediyeler verdi. Abbâs Hilmi Paşa, İstanbul’a geldiği senenin ertesi senesi Avrupa seyâhatlerine çıkmaya karar verdi. Onun bu seyâhatleri neticesinde Mısır’da idârî bir boşluğun doğması tehlikesi vardı. Bu sebeple Osmanlı Devleti, Avrupa devletlerinin Mısır hidivi üzerinde etkili olmaması için Ahmed Muhtâr Paşadan bu seyâhatlere mâni olmasını istedi. Fakat Abbâs Hilmi Paşa bütün ısrârlara rağmen seyâ- hatten vazgeçmeyince, Osmanlı Devleti gittiği her Avrupa ülkesinde onu tâkip etmeye çalıştı. Mısır’da ölçülü ve dengeli bir siyâset sürdüremeyen Abbâs Hilmi Paşa’nın, hem M ısır’da hem de diğer dış ülkelerde muhâlifleri artmaya başladı. Neticede çeşitli sûikastlere mâruz kaldı. 1894’te sûikast yapmak üzere olan bir İtalyan, İs- kenderiyye’de yakalandı. 1914’te ise, İstanbul’da uğradığı bir sûikastte yaralandı. Bundan sonra da Birinci Dünyâ Savaşı çıkması sebebiyle bir daha Mısır’a dönemedi. İstanbul’da ve Avrupa’da yaşadı. Birinci Dünyâ Savaşı esnâsmda Almanlarla işbirliği yaparak Fransızları müttefiklerinden koparmaya çalıştı ise de muvaffak olamadı. Birinci Dünyâ Harbinin başlaması ile İngilizler 19 Aralık 1914’te Mısır’ı himâyelerine alıp, OsmanlIların Mısır’daki haklarını da sona ermiş saydılar. Abbâs Hilmi Paşayı da hidivlikten azlettiler. Osmanlılar ise Abbâs Hilmi Paşanın hidiv ligini Lozan Antlaşmasına kadar geçerli saydılar. Abbâs Hilmi Paşadan sonra, amcası ve hidiv İsmâil Paşanın oğlu olan Hüseyin Kâmil, İngilizler tarafından Mısır’da sultan îlân edilerek hidiv – lik kaldırıldı. Böylece Mısır’ı Osmanlı idâresinden ayırarak kendi emellerine hizmet ettirdiler. 1923 senesinden sonra hayâtını İstanbul ve Viyana’da geçiren Abbâs Hilmi Paşa, Mısır’ın bağımsızlığa kavuşmasından ve Hüseyin Kâmil’in yerine Fu- âd’ın kral olarak getirilmesiyle 1922’de hidivlik haklarını tamâmen kaybetti ve malları müsâdere edildi. Kendisi de, ömrünün son günlerini geçirdiği İsviçre’nin Cenevre şehrinde 1944 senesinde öldü.
A B B Â S H İLM İ-II
28
Haz