Aba
Aba, dokuma tezgâhında
genellikle yünden dokunan,
gömlek üzerine giyilen nakış
işlemeli, yakasız ve kısa kollu
geleneksel erkek kıyafetine
denilmektedir. Abalar, baldır
uzunluğunda, bol kesimli, iki
parmak yüksekliğinde dik yakalı
olup cübbeye benzer bir
üst giysisidir. Abanın üst tarafından
başın, yan tarafından
kolların geçmesi için birer delik
vardır. Abanın kolları yoktur.
Abalar sıfır yaka kesimli
ve dik yakalıdır. Beden ve kol
evi oyuntusuz düz kesimlidir.
Abaların önünde düğme ve ilik
yoktur. Koltuk altı dikilmez ve
cepsiz olarak yapılır. Arkası kapalı
önü açık ve beden hattından
biraz aşağıda enine kesimi
mevcuttur. Beden alt ve üst iki
parçadan oluşmaktadır. Boyları
belden aşağı tasarlanmıştır. Kısacası
aba, ceket yerine giyilen
kıyafetin adıdır.
Kahramanmaraş’ta abanın
giyim olarak tercih edilmesinin
sebebi ise, sıcak mevsimlerde
vücudu serin, soğuk mevsimlerde
ise sıcak tutması, yağmur
geçirmemesi ve aynı zamanda
çok dayanıklı olmasıdır. Aba
aynı zamanda, tarikatlarda dervişler
ile aşağı tabakadaki ilmiye
mensuplarının ve medrese
talebelerinin giydiği önü açık
fırkanın da ismidir.
Kaynaklara göre Maraş’ta
aba dokumacılığının tarihi
Selçuklular’a kadar uzanmaktadır.
Osmanlılar döneminde
Maraş’ta birçok aba dokuma
tezgâhının olduğunu kaynaklardan
öğrenmekteyiz. 1310
/1893 tarihli Halep Salnâmesi’nde,
Maraş’ta 287 adet aba
tezgâhının bulunduğu belirtilmektedir.
Tabii ki bunun yanında
kayıt dışı olan tezgâh sayısı
bilinmemektedir. Kaynaklardan
Maraş’ta dokunan abaların
sadece şehrin ihtiyacını karşılamayıp,
ülkenin birçok yerine de
gönderildiğini öğrenmekteyiz.
Ayrıca aba sadece Anadolu’da
değil, farklı İslâm ülkelerinde
de dokunup kullanılmaktadır.
Maraş’a 1830’lu yıllarda
gelen Ch. Texier; Maraş’ta dokuma
sanatının çok yaygın olduğunu,
aba ile sırma ve ipekli
kumaşlardan yelekler yapıldığını
ifade ederek, şehirde tekstil
üretiminin revaçta ve ileri
düzeyde olduğunu zikretmektedir.
Yine XIX. yüzyılın sonlarına
doğru bölgeyi ziyaret eden
Vital Cuinet; Maraş’ın kumaş
dokumacılığı ve giyim imalatı
konusunda önemli bir tekstil
üretim merkezi olduğunu, sade
yün ve sade pamuk karışımından
abalar ile değişik giysilerin
bütün ülke için üretildiğini, bu
kumaşlar üzerine de altın ve
gümüşle nakışlar yapıldığını
ve şehirde 281 adet dokuma
tezgâhının bulunduğunu kaydetmektedir.
Kaynaklara göre,
Maraş’ta üretilen abaların ülkenin
birçok yerine ihraç gönderildiği
ve Avrupa ülkelerine
kök boyalı yün ve ipek iplik
ihracatının yapıldığı ifade edilmektedir.
Maraş’ta aba dokumasında
“gömme tezgâh” denilen el
tezgahı kullanılmaktadır. Bu
tezgâh; erik ağacından 2,50 m.
boyunda, 1,20 m. eninde, arka
kısmı 2,00 m. ön kısmı ise 1,80
m. yüksekliğinde yapılmıştır.
Tezgâh; sargı kazığı, bel kazığı,
muallâk, kücüler, batakcak, dokuma
tarağı, tefe, sermin, masura ve
mekik olmak üzere on parçadan
meydana gelmektedir. Bu parçalar
bir birine metal vidalarla
tutturulmaktadır.
Aba dokuması sırasında
çözgü ipinde genellikle pamuk,
atkı ipinde ise ağırlıklı olarak
yün ve ipek kullanılmıştır. Önceden
abanın dokumasında
kullanılan ipler, çeşitli renklerde
kök boya ile boyanırdı. Ayrıca
aba dokumasında estetik
amaçla sırmaya da yer verilmiştir.
Haddeden geçirilerek,
iplik gibi inceltilmiş altın veya
gümüş tele “sırma” adı verilir.
Sırma ipi kullanılarak dokunan
abalar diğer abalardan çok
daha kıymetlidir. Geleneksel
Türk el sanatlarından işlemecilikte
önemli bir yeri olan sırma,
zamanla altın ya da gümüş
yerine daha düşük değerli madenlerden
yapılmıştır.
Abanın yapımında diğer
önemli bir aşamada abanın
desenli olarak istenilen tarzda
dokunmasıdır. Abaların süslemesinde
Selçuklu ve Osmanlı
üslubunda çeşitli bitkisel vegeometrik bezemelere yer verilmiştir.
Maraş abasının çeşitlerini
ve sınıfl andırılmasını şu şekilde
yapabiliriz: a) Kullanım Yerine
Göre Maraş Abası: Güreş Abası,
Çoban Abası b) Renk Özelliklerine
Göre Maraş Abası: Boz Aba,
Lacivert Aba, Siyah Aba, Kırmızı
Aba c) Kullanılan Yöreye Göre
Maraş Abası: Humus (Hames)
Abası, Bertiz Abası d) Motif
Özelliklerine Göre Maraş Abası:
Kemerli (Köprülü) Aba, Direkli
Aba e) Halkın Sosyo-Ekonomik
Durumuna Göre Maraş Abası: Soy
Aba, 3 Sandıklı Aba, 5 Sandıklı
Aba, 7 Sandıklı Aba, 9 Sandıklı
Aba, Ebruşumlu Kırmızı Aba.Maraş’ta önceden varlıklı
insanlar “Ebruşumlu Kırmızı
Aba” giymekteydi, bu aba
zenginliğin simgelerinden biri
olarak kabul edilmekteydi. Fakir
kesim nakışsız ve motifsiz
abayı kullanırken, orta gelirli
halk genelde motifi az olan abayı
tercih etmekteydi. Abaların
değeri kullanılan malzeme ve
motifl ere göre değişmekteydi.
Aba üzerindeki her motife ‘sandık’
ismi verilmektedir. Abada
9 sandığın bulunması giyen kişinin
çok zengin biri olduğunu
göstermekteydi. Sandık sayısı
artt ıkça abanın değeri de artmaktadır.
Ayrıca Maraş’ta dokunulan
abalarda, diğer yörelerin
abalarından farklı olarak
“gül” motifi ne de yer verildiği
dikkat çekmektedir. Maraş abası
dokumalarının en önemli
özelliklerinden birisi, dokumanın
eni, “aba” da boyun bir parçası
olarak kullanılmasıdır.
Maraş yöresinin genel kıyafeti
olarak üstlerine bordo,
siyah ve beyaz rengin hâkim
olduğu aba, abanın altına içlik,
siyah şalvar, ayaklarına da
gülşefteli yemeni giyerler. Renk
olarak tabi renklerden krem,
kahverengi, bordo, açık mavi
ve yeşil gibi renkler kullanılırdı.
Yaka kısımlarına ve arkalarına
da çiçek veya geometrik desenli
motifl er aba dokunurken
işlenir, öze günler için de sırma
ve sim işlenmiş abalar kullanılırdı.
Türk-İslâm kültüründe
aba, insanların giyim ihtiyacını
karşılayan önemli bir giysi
olarak görülmektedir. Kahramanmaraş’ta
da abanın oldukça
önemli bir yeri vardır; şehirde
yaşayan bazı ailelerin soy
isimleri “Abacı” olduğu gibi,
günümüzde “Aba Güreşi” adı
altında “aba” giyilerek güreş
yarışmaları yapılmaktadır. Günümüzde
ise aba, sadece folklorik
bir elbise olarak 12 Şubat
Kurtuluş Bayramı ile diğer özel
gün ve etkinliklerde çeteler ve
oyuncular tarafından giyilmektedir.
Ayrıca aba kumaşından
cepken, sehpa örtüsü, masa örtüsü,
kırlent, çanta ve pano gibi
ürünler de yapılmaktadır.
Kahramanmaraş’ta günümüzde
aba yapan tek usta,
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Geleneksel Türk El Sanatları
Sanatkârları listesinde kayıtlı
olan 1971 doğumlu Hüseyin
GÜLEGÜL olup, bu mesleğin
ailesi tarafından 6 kuşaktır yapıldığını
belirtmektedir.
Aba Dokuma Tezgâhı
Maraş Abası, Önden Görünüş