ABDEST;Abdest almadan önce dişleri mis-vaklamak sünnettir.
Eller bilekler ile beraber yıkanır.
El yıkanırken parmak araları hilâl-lenir.
Ağıza ve burna su verilir. Yüz tamamen yıkanır.
Önce kulaklar, sonra ense mesh edilir.
Önce sağ ayak, sonra sol ayak topuk kemikleriyle beraber yıkanır.
Alm. Rituelle Waschung (f), Fr. Ab-lution (f), İng. Ritual Ablution. İslâmiyette ibâdetlerden önce yapılan temizlik (hadesten tahâret). Abdest kelimesi; “el suyu, el yıkama suyu” anlamında Farsça birleşik bir kelimedir, Arapçada ise “vudû” denir. Bu da temizlik, güzellik anlamındadır.
Vahiy meleği Cebrâil aleyhisselâm, ilk vahyi getirdikten sonra Mekke’nin yukarısındaki vâdide Peygamber efendimizin yanında abdest aldı. O da melekten gördüğü gibi abdest, aldı. Böylece İslâmiyette ilk abdest alınmış oldu. Bundan sonra Cebrâil aleyhisselâm imâm oldu, iki rek’at namaz kıldılar. Sonra melek göklere doğru yükselip gözden
kayboldu. Peygamber efendimiz büyük bir ferahlık içinde evine döndü. Durumu hanımı haz-ret-i Hadîce’ye anlattı; ona melekten gördüğü gibi abdest almayı öğretti ve iki rek’at namaz kıldırdı.
Böylece îslâmiyetin başlangıcında abdest ve namaz ibâdeti de yapılmaya başlandı. Abdestle ilgili olarak Kur’ân-ı kerîmin Mâide sûresi altıncı âyet-i kerîmesinde meâlen; “Ey îmân edenler! Namaza kalkacağınız zaman, yüzünüzü ve dirseklerinizle berâber ellerinizi yıkayın, başınızı meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınızla berâber yıkayın…” buyruldu. Bu âyet-i kerîme ile abdestin, namaz ve diğer bâzı ibâdetler için lâzım olduğu açıklandı.
Abdestin farzları, sünnetleri, edebleri ve bozan şeyleri vardır. Farzları dörttür: 1) Yüzü yıkamak, 2) İki kolu dirseklerle berâber yıkamak, 3) Başın dörtte birini meshetmek (yaş eli sürmek), 4) İki ayağı iki yandaki topuk kemikleri ile birlikte bir kere yıkamak.
Abdestin sünnetlerinden bâzıları: Besmele ile başlamak. Yıkanacak yerleri sıra ile üçer kere yıkamak, yüzü yıkarken niyet etmek. Elleri bileklerle birlikte üç kere yıkamak. Ağzı, burnu ayrı ayrı su ile üç kere yıkamak. Dişleri bir şey ile oğmak, temizlemek, başın tamâmını iki kulağı ve enseyi bir kere meshetmek. Yıkanan yerleri oğmak ve her uzvu birbiri ardından yıkayıp ara vermemek.
Abdestin edeblerinden bazıları ise şöyledir: Namaz vakti gelmeden abdest almak, kıbleye yönelerek abdest almak, abdest alırken konuşmamak, her uzvu yıkarken Kelime-i şehâdet veya abdest duâlannı okumak, ağıza ve buruna sağ el ile su vermek, burnu sol el ile temizlemek, su bol ise de isrâf etmemek, abdestten sonra sübha, yâni iki rek’at namaz kılmaktır.
Sünnete uygun abdest almak için, önce eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Parmak araları hi-lâllenir. Sağ el ile ağza üç kere su verilip, misvâkla veya parmakla dişler oğulur. Sonra burna üç kere su verilip, sol el ile temizlenir. Avuçlara su alınıp yüz üç kere yıkanır. Suyu yüze çarpmamak lâzımdır. Önce sağ kol, sonra sol kol dirseklerle birlikte üç kere oğularak yıkanır. Kollar yıkandıktan sonra başın dörtte biri meshedilir. (Yaş el sürülür.) Başın hepsini kaplama mesh yapmak sünnettir ve çok sevaptır. Sağ ve sol elin şehâdet parmakları ile iki kulağın delikleri meshedilir. Başparmaklar ile de kulakların arkası, sonra da ellerin dış yüzü ile ense meshedilir. Bu meshler bir defâ yapılır. Ense meshedildikten sonra, sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilâllemek sûretiyle topuklarla birlikte önce sağ ayak, soma sol ayak üç kere yıkanır. Her uzvu yıkarken, abdest duâlarını
okumalıdır. Bilmeyenler kelime-i şehâdet söylerler.
Abdesti bozan şeyler: Önden ve arkadan çıkan şeyler (tabiî İhtiyaç giderme, yellenme gibi). Ağız dolusu kusmak, kan ve katı kan; safra, mîdeden gelen yemek, ağız dolusu olursa abdesti bozarlar. Deriden çıkan kan, irin, sarı su, ağrılı çıkan renksiz su bozar. Yatarak veya bir yere yaslanarak uyumak, bayılmak, deli olmak ve sara tutmak, yürürken sallanacak kadar sarhoş olmak, namazda kahkaha ile gülmek.
Abdestsiz olarak namaz kılınmaz, Kâbe tavaf edilmez, Kur’ân-ı kerîm ele alınmaz ve okunmaz, tilâvet secdesi yapılmaz.
Peygamber efendimiz hadîs-i şeriflerde buyurdu ki:
Müslüman abdest alınca, günahları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca mağfiret olunmuş (bağışlanmış) olarak oturur.
Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest îmânlı olmanın alâmetidir. Abdest namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir.
Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler ancak mü’minlerdir. Mü’min, gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca Allahü teâlâ onu korur. Abdestli iken yiyip içenin karnındaki yemek ve su zikr eder. Karnında kaldıkları müddetçe onun için istiğfar ederler (bağışlanmasını isterler).
Abdestin insan sağlığına pekçok faydaları vardır. Kan dolaşımını sağlayan damarların esnekliklerinin korunmasını temin ederek damar sertliği ve tıkanıklığım önler. Ağzın, burnun ve ensenin su ile temâsı, beyindeki kan dolaşımının güçlenmesini temin eder. Vücûdun temel koruma sistemi olan beyaz kan hücrelerini (lenfositleri) vücûda dağıtan lenf damarlarının düzenli çalışmasını temin eder. İnsan vücûdundaki statik elektriğin fazlasının atılmasını sağlar ve sinir sistemi rahatsızlıklarını önler.
Abdest cilt hastalıkları ve iltihapları için en güzel bir korunmadır. Mikroplar, parazitler vücûda hep deri yoluyla girerler, abdest buna mâni olur. Solunum sisteminde önemli bir rolü olan burun, ab-destte yıkanınca, toz ve mikropların vücuda girmesi önlenir.
Yüzün yıkanması da cildi kuvvetlendirir. Baştaki ağrıları ve yorgunluğu hafifletir. Damarları ve sinirleri harekete geçirir. Devamlı abdest alanlar ih-tiyarlasalar bile yüzlerindeki güzellikler kaybolmaz.