ACEMİ ÇAYLAK
Bu ay motosikletime performans egzozu satın alarak motosiklet
kullanma zevkimi bir kat daha arttırdım. Bütçeyi etkileyen böyle
bir aksesuar yerine daha farklı bir harcamada bulunabilir miydim?
Parayı doğru yerlere mi harcıyorum acaba?
Sınav senesinde motosiklet camiasının
tabiriyle tam bir tatlı su motorcusu
oldum çıktım. Daha doğrusu tatlı
su motorcusu olmak zorunda
kaldım. ‘Yağmur yağıyor, ne
kendimi kirleteyim ne motorumu; sabaha
karşı yerlerde çiğ-kırağı mı oluşmuş, çok sakat
hiç dokunmayayım gidona; hava çok soğuk,
üşümeye hiç niyetim yok’ gibi bahanelerle
motosiklete binme isteğimi frenleyip ders
çalışmaya yönlendirdim kendimi. Ancak
derslerden biraz fırsat bulduğum, güneşin de
yukarıdan muzip muzip sırıttığı günlerde küçük
Ninja’ma da vakit ayırabildim.
Uzun süredir motosikletime bir performans
egzozu satın almayı düşünüyordum. En
sonunda kafama uygun bir egzozu buluptaktırmaya
karar verdim.
İlk başlarda
bu gürültüye
alışmadığımdan biraz
garip gelse de bir süre
sonra inanılmaz keyif almaya
başladığımı söyleyebilirim. Tüm motorcuların
aynı hususta muzdarip olduğu trafikte fark
edilmeme sorununa da bayağı bir çözüm
getirdi açıkçası. Eskiden dikiz aynalarından
beni fark etmelerini umduğum kafes
sürücüleri, artık 2 silindirin gürleyen sesine
yol vermeye ve duran trafikte arkalarına
bakmadan kapı açmamaya başladılar.
Bu avantajların beraberinde benzin
sarfiyatındaki artış egzozun bana yol ve suolarak dönüşü oldu. Maşallah bu “velet”
Ninja benzini höpürdetiyor. 10-11 litre
benzin karşılığında 1 90 kilometre gidebilmek,
beni dilediğimce yol yapmaktan alıkoydu.
Ustamın YBR “1 25 ile uzun dönem testinde
yaktığı benzine imrenerek baktım. Maalesef
“hem ekmeğim bütün kalsın, hem karnım
doysun” olmuyor.
Konuyu dönüp dolaşıp eğitim konusuna
getireceğim ama hayatın her kesiminde
en önemli konu bu olsa gerek. İstanbul
Park’ta California Superbike School etkinliği
düzenleneceği zaman kimi motosiklet
tutkunlarından bu eğitimin çok pahalı
olduğu yönünde söylemler
almıştım. Ancak şu an
düşünüyorum da bu
tutkunlar da aynı benim
şu an yaptığım gibi
konu motosikletlerini
kişiselleştirmeye,
güzelleştirmeye gelince
I başka yerlerden
■ tasarruf etmeye
çekinmiyorlar. Tabi
bu her motorcunun
hakkıdır. Fakat bu
aksesuarlara bu derece
masraf yapabiliyorsak, iş
eğitime geldiğinde de bu
denli bonkör olmalıyız.
Egzoz, jant, xenon far, ön cam
vs gibi envai çeşit aksesuar gözümüzekulağımıza
hitap ediyor olsa da bu eğitimler
de zihnimize-yeteneğimize hitap ediyor.
Motosiklet üzerinde egzoz sesinin verdiği haz
duygusundansa virajlara tedirgin girmemeyi,
motorun vereceği tepkileri önceden bilmeyi,
kısacası onunla bir bütünmüş gibi hareket
edebilmeyi yeğlerim. Unutmamak gerekir
ki, panik anlarımızı sıkıntısız atlatabilmeyi
aksesuarlarımıza (korumalar hariç) değil,
aldığımız eğitime borçlu olacağız.