ALKALOİT a. (fr. alcaloide’den). Org. kim. ve Eczc. Bitkilerden çıkarılan azotlu ve baz türü organik bileşiklerin genel adı.
—Ansİkl. Çok sayıda bitkinin tedavi etkisi ve zehirliliği eski çağlardan beri bilinmektedir. (-* KONİİN.) Etkin temel maddelerin arı kimyasal bileşikler halinde özütlenmesi ancak 1806 yılında, F, W. Sertürner’in morfini elde etmesiyle başlar.
O zamandan beri etkin baz maddelerin ya da alkaloitlerin incelenmesi organik kimyanın gelişimine büyük katkıda bulunmuştur. Nitekim bu gelişim konusunda 1806’da elde edilen morfinin formülünün ancak 1925’te aydınlandığı ve tam bireşiminin ise 1952’de yapıldığını belirtmek bir fikir verebilir; oysa rezerpin sözkonusu olduğunda, aynı gelişim 1952, 1953 ve 1956 tarihlerinde tamamlanmıştı. Bazen bitkilerde tek türü yer alan ama çoğunlukla bir bitkide birçok türü bulunan alkaloitlerin kesin işlevi pek bilinmiyorsa da, oluşum şekilleri (biyosentez) açıktır. Bazı hallerde, yalnızca bir amonyak (NH3) ya da basit bir amin molekülünün [HO-CH2 -CH2 -N (CH3)2] steroit yapısına (konesin, germin ya da solanin [-* steroit]) ya da terpen yapısına (akonitin kassain ya da taksisin [-* DİTERPEN]) girmesi sözkonusudur. Bazen nükleik asitlerin pürin bazlarına benzeyen bileşikler (kafein, teofilin, ksantin) oluşur; ama çoğunlukla, doğal aminoasitlerden aminlerin yoğuşma ürünleridir. Bazen de bu aminler 5 karbonlu bir terpenle (liserjikasit, kanoklavin) ya da 10 karbonlu bir terpenle (ajmalin, sefelin, emetin, kinin, striknin) yoğuşurlar.
Alkaloitlerin çoğunun polarlanmış ışığı sola döndürme gücü vardır. Yapılarından kaynaklanan çözümü güç sorunlara rağmen, bilinen alkaloitlerin çoğu bireşim yoluyla hazırlanır. Genellikle çok küçük dozlarda bile zehirli olan ve tıpta kullanılan başlıca alkaloitler, atropin, kafein, kodein, morfin, papaverin, kinin ve striknindir.