ALLOTROPİ; Alm. Allotropie (f), Fr. Allotro-pie, İng. Allotropy. Kimyâsal elementlerin bâzı özel şartlarda farklı biçimler göstermesi özelliği. Meselâ oksijen molekülü iki atomdan meydana gelmişken ozon molekülü üç oksijen atomundan meydana gelmiştir. Oksijenin bu allotropik biçimleri değişik özelliklere sâhib olup değişik şartlarda ortaya çıkar. Ozon atmosferin yüksek tabakalarında bulunur ve güneşten gelen ultraviyole ışınlarını süzer; buna karşılık oksijen atmosferin yakın katmanlarında bulunur.’
Karbonun tanınmış mühim allotroplan elmas ve grafittir. Grafitte karbon atomları arasındaki bağlar grafitin yumuşak ve hattâ bir yağlayıcı ol-masma sebebiyet verir. Buna mukâbil elmasta karbon atomları arasındaki bağlar elmasın bilinen en sert madde olmasına yol açar.
Allotropinin ortaya çıktığı mühim bir misâl de fosfor elementindedir. Fosfor elementinin beyaz fosfor ve kırmızı fosfor olarak bilinen iki allotro-punun fizikî özellikleri farklıdır.
Allotropi yapısal (bünyevî) bir olaydır. Meselâ a-kükürtte atomlar ortorombik sistemde bir kris-talristal yapısı vermek üzere gruplaşırken P-kü-kürtte gruplaşma monoklinik sistemde ortaya çıkar. Diğer taraftan elmas kübik sistemde, grafit heksagonal sistemde kristalleşir.
Bâzı elementler belirli sıcaklıklarda allotropik dönüşümler gösterirler. Meselâ a-demir 912°C’de P-demire dönüşür. Bâzan karşılıklı dönüşümde farklı metotlar kullanılır. Meselâ beyaz fosfordan kırmızı fosfora geçmek için ısıtma yeterlidir. Fakat ters yönde dönüşüm için buhar fazından geçmek gerekir. Ozondan oksijene geçiş de ısıtma yolu ile sağlanabilir; ters yöndeki dönüşümse elektrik deşarjı, güçlü elektrik alanı vs. gerektirir.
ALMA-ATA; Kazakistan’ın başşehri. 1854’te Verni adıyla kurulan şehir 1917’ye kadar Semireç Rus askerî hükümetinin merkezi oldu. Şehir Trans-Alay Dağlarının kuzey eteklerinde, 700-900 metre yükseklikte, Bolşaya ve Malaya Almaatinka nehirlerinin ovaya kavuştuğu noktada yer alır. 1854’te askeri üs kurulduktan soma büyük bir nüfus akınma uğradı. 1906’da nüfus 27.000’e ulaşmıştı. 1921’de şehre Kazakçadaki Almati’den alınan Alma-Ata ismi verildi. Bu isim çevrede bulunan çok sayıdaki elma ağacından gelmektedir. 1929’da Kazakistan başşehrinin Kızıl Ordadan Al-ma-Ata’ya taşınması ve 1930’daTürkistan-Sibir-ya Demiryolunun yapımının tamamlanması hızlı
ir büyümeye yol açtı. 1926’da 46.000 olan nüfus, 1939’da 221.000’e yükseldi. 1990 ’lardaki nüfusu 1 milyonun üzerine çıkmıştır.
Alma-Ata bugün mühim bir sanayi merkezidir. Sanayi üretiminin büyük kesimi tarım alanındadır. Hafif sanayi ürünlerinden deri ve dokuma sanayileri diğer mühim sanayilerdendir. Alma-Ata’nın gelişmesi daha çok kültür ve bilim kuruluşlarına bağlıdır. Kirov adıyla kurulan üniversite ile eğitim, ekonomi, politeknik, tarım ve tıp enstitüleri en önemli yüksek öğretim kuruluşlarıdır. Alma-Ata Puşkin Halk kitaplığı, Doğa Müzesi ve yedi tiyatrosuyla mühim bir kültürel merkezdir. Ayrıca, bir botanik bahçesi, birkaç stadyum ve sürekli bir Ekonomik Başarılar Sergisi vardır.
Alma-Ata düzenli planlaması, geniş ve ağaçlı sokakları, park ve bahçeleri ile eski Sovyetlerin dahi en güzel şehirlerinden biriydi.