alüminyum
Alüminyum yer kabuğunda en yaygın elementlerden biridir; feldispatlarda, killerde ve yaprak-kayaçlarda (şist) bulunur. Ama kullanılan tek filiz, adını ilk kez bulunduğu Baux’ların (Fransa) adından alan, boksittir (sulu alümin). Başlıca yataklar Amerika’da (Guyana’lar, Jamaika, Kanada), Afrika’da (Gine), Avrupa’da (Fransa, Macaristan, Rusya) ve Avustralya’dadır. Yurdumuzda da, Zonguldak dolaylarında ve Batı Toros’larda boksit yatakları vardır. Alüminyumun elde edilme ilkesi, alüminin oksijenini karbonun etkimesiyle gidermeye dayanır. Bunun için, bir elektroliz gerçekleştirilir: Kömürle kaplanmış bir kap içinde, erimiş alüminden bir elektrik akımı geçirilir. Akım kömür çubuklarıyla aktarılır. Erime sıcaklığını düşürmek için, Grönland’da bulunan ve alüminyum içeren bir başka (filiz) kriyolit eklenir. 1 000 °C dolayındaki sıcaklık, elektrik akımının geçmesiyle açığa çıkan ısı sayesinde korunur; sözkonusu akım, 100 000 ampere kadar kullanıldığından, çok şiddetlidir. Kömür ise alüminin oksijeniyle birleşir ve karbon di- oksit ve korbon monoksit gazlarına dönüşür. Bu yöntem, 1886’da birbirinden habersiz olarak aynı şeyi bulan iki kimyacının (Heroult ve Hail) adlarını taşır. ÖZELLİKLERİ Simgesi {At), atom sayısı 13, atom ağırlığı 26,97 olan alüminyum, 660 °C’ta eriyen 2 056 °C’ta kaynayan, yu
muşak, çok iyi yansıtıcılar yapılacak kadar beyaz ve parlak, çok hafif (1 litre alüminyum 2,7
kgağırlığındadır) bir metaldir. Isıyı ve elektriği çok iyi iletir; tel (telleşebilir), levha ya da yaprak (dövülgendir) haline getirilebilir. Bu özellikleri «edeniyle, diş macunu tüpünden sesüstü uçağa kadar son derece geniş alanlarda kullanılır. Alüminyum, oksijenle çok kolay birleşir: Alüminyum tozu, bir alevin üstüne döküldüğünde, şiddetli kıvılcımlar çıkarır. Bu özellik, ray gibi büyük demir ya da çelik parçaları, alüminyum ve demir oksit karışımıyla birbirine kaynatmayı sağlar; bu yönteme “alüminoter mi” adı
verilir. Ama alüminyumdan eşyalarda, oksit, alüminyumun kütlesini koruyan sürekli ve ince bir tabaka oluşturur. Alüminyum, sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit gibi bazlar ve hidroklorik ya da sülfürik asit gibi asitler tarafından etkilenir. Derişik nitrik asittense etkilenmez; bu yüzden, sanayide nitrik asidin yapım ve depolanmasında kullanılır. ALAŞIMLARI Alüminyumun bütün kullanımlar için yeterli bir mekanik direnci olmadığından başka metallerle alaşımlar yapımına başvurulur. Günümüzde, belli gereksinimler için yapılmış çok çeşitli alüminyum alaşımlarından yararlanılmaktadır: Düralümin (alüminyum, bakır, magnezyum, silisyum, manganez), alpaks (alüminyum, silisyum) gibi çok hafif alaşımlar otomobil ve uçak yapımında, almelek (alüminyum, silisyum, magnezyum), elektrik hatları yapımında, magnezyumlu özel alaşımlar gemi yapımında (deniz suyuna karşı dayanıklıdırlar) kullanılır.
KÜÇÜK BİR BİLGİ
Alüvyon yelpazesisuyla taşınan tortuların kanyonların dışına süpürülüp, açık Japon yelpazelerini andıran alçak koniler biçiminde vadilerde birikmesiyle oluşan, sık rastlanan bir yüzeyşeklidir. Dağ yamacından aşağı doğru akan sut, akıntı daha düz bir yere ulaştığında biriken kum ve kil birikintilerini toplar.