AMPLİFİKATÖRLER (Y ü k s e lte ç le r);
Alm. Verstärker (m), Fr. Amplificateur, İng. Amplifier.
Girişine uygulanan elektrikî işâreti (sinyal)
yükselten elektronik devreler. Burada yükseltece
uygulanan işâretler, mikrofonun elektriğe çevirdiği
ses, pikabın çevirdiği basınç değişikliği, teyp kafasının
elektriğe çevirdiği manyetik enerji ve benzeri,
yükseltilmesi istenen elektrikî işâretlerdir.
Ayrıca görüntü de kameralarda elektrik işaretine
çevrilebilir. Bunlardan bir çeşit yükselteç olan
“video”, yükselteçlerle istenilen seviyeye çıkarılabilir.
Bu amplifikatörler (yükselteçler) şöyle sınıflandırılabilir:
A) Kullanma yerlerine göre:
1. Ses frekans yükselteçleri: Frekansı 3 MHz
(Mega Hertz) ile 20 kHz (Kilo Hertz) arasındaki
ses sinyallerini yükseltirler.
2. Yüksek frekans yükselteçleri: Frekansı 3
MHz ile 30 MHz arasındaki elektrikî sinyalleri
yükseltirler.
3. Orta frekans yükselteçleri (IF intermedial
Frekans): Frekansı 300 kHz ile 3000 kHz arasındaki
sinyalleri yükseltirler.4. Video (görüntü) yükselteçleri: Bu tip yükselteçler
televizyon ve video gibi görüntü veren cihazlarda,
sâdece belli bir frekans sınırı içerisinde
elektrikî işârete çevrilen görüntüyü yükselterek, istenen
seviyeye getirirler.
5. İşlem yükselteçleri: (Operasyonel amplifikatör
– OPAMP). Bu tip yükselteçler sanâyide,
tıpta ve bir çok sivil-askerî gâyeli cihazlarda elektrik
işâretine çevrilen herhangi bir fiziki işlemi
veya olayı istenen seviyeye kadar yükseltirler.
Daha sonra bu elektrikî işâret, ya fizikî bir olaya
(analog) veya rakamlarla ifade edilen bilgiye (dijital)
dönüştürülür.
6. Güç yükselteçleri : Bu tip yükselteçler,
elektrikî işâretleri(hoparlör, televizyon ekranı gibi)
kumanda edebilecek seviyeye kadar yükseltir.
B) Çalışmalarına göre:
1. A sınıfı çalışan yükselteçler: Bu sınıfta çalışan
yükselteçler, girişe uygulanan elektrikî işâreti
herhangi bir bozulmaya uğratmadan yükseltirler.
Bu tip yükselteçlerde verim düşük olmakla
birlikte % 30-40 girişi aynen yükselttiklerinden tercih
edilirler. Çünkü sesin herhangi bir bozulmaya
uğramaması istenir. Girişte sinyal yokken besleme
kaynağından enerji harcaması olur.
2. B sınıfı çalışan yükselteçler: B sınıfı yükselteçler
girişe uygulanan işâretin sâdece bir alternansım
yükseltirler. Güç istenen yerlerde kullanılırlar.
Verimleri % 60-70 civarındadır. Buna
karşılık sinyali bozduğundan, tek başına ses yükseltici
olarak kullanılmazlar. Pus-pull veya simetrik
çıkışlı olarak iki adet B sınıfı yükselteç
ard arda bağlanarak kullanılır. Girişte sinyal yokken
besleme kaynağından çok az bir akım çekerler.
3. C sınıfı çalışan yükselteçler: Bu yükselteçler
girişine uygulanan işâretin sâdece bir kısmını
yükseltirler. Verimleri oldukça yüksektir. (% 80-
85). Fakat giriş sinyalini bozarlar. Özellikle, yüksek
frekanslı vericilerde ve alıcıların orta frekan(I.F) yükselticisi olarak kullanılırlar. Girişte sinyal
yok iken besleme kaynağından akım çekmezler.
Bir ses dalgasının, ısının, görüntünün, basınç
değişikliğini elektrik işâretine çeviren veya bunların
tersini yapan elektronik devre elemanlarına
“transduser” denir. Bu, elektrik işâretlerini yükselteçlerle
kullanabilecek duruma getirir. Mikrofonun
elektrik işâretine çevirdiği ses dalgası, yaklaşık
olarak sese benzer. Bu işâret bir de yükselteçle değişikliğe
uğradığından ses dalgasının aynısını hoparlörden
işitmemiz mümkün olamaz. İleri teknoloji
sâyesinde buna çok yaklaşılmakla birlikte, mutlaka
bir farklılık olacaktır. Bu farklılık; mikrofon,
yükselteç ve hoparlörün kalitesi ile yakından ilgilidir.
Meselâ, sesin derinliği yok olur veya basınç
(düşük frekanslı) ses sinyallerini mikrofon daha
düşük elektrik işâretine çevirerek, sonuçta hoparlörden
bu frekanstaki sesler duyulmaz olurlar.
Hi-Fi denilen, sesin özelliğine bağlı olarak
kazanç sağlayan yüksek sadâkatli (High-Fidelity)
olanları yanında kaybolan derinliği kazandırmak
için stereo denilen yükselteçler yapılmıştır. Bunun
da yeterli olmadığı yerlerde sesin derinliğini artıran
eko cihazları geliştirilmiştir. Stereo sistemler
iki ayrı yükselteçten başka bir şey değildir. Burada
temel prensip şudur: İnsan bir orkestranın karşısında
iken kendine göre sağ taraftaki enstrümanları
(çalgı âletleri) sağ kulağı ile daha fazla, sol
kulağı ile daha az duyar. Sol taraftaki çalgı âletlerini
sol kulağı ile daha fazla, sağ kulağı ile daha
az duyar. Bu sese bir derinlik verir ve sesin yönü
belli olur. İşte stereo sistemde bu etki aynen korunur.
Şöyle ki; sağ tarafta bir mikrofon konur, bunun
sinyali sağ kanal yükselteci ile yükseltilip,
sağ taraftaki hoparlöre gönderilir. Sol tarafa konulan
mikrofonun sinyali de sol kanal yükselteci
ile yükseltilip sol hoparlöre verilir. B öylece dinleyici
sanki orkestranın karşısında imiş gibi olur.
Sese daha fazla derinlik kazandırmak için kuadrofonik
(4’lü sistem) geliştirilmiştir. Burada
sahneye dört ayrı mikrofon konur, her mikrofonun
sinyali dört ayrı yükselteçle dört ayrı hoparlöre uygulanır.
Bu dört hoparlör dört köşeye konur ve
dinleyici tam ortada dinlerse sesin derinliğini daha
iyi duyar.
AMPLİFİKATÖRLER
31
Eki