wiki

ANADOLU HİSARI

ANADOLU HİSARI; Yıldırım Bâyezîd Hanın
İstanbul Boğazının en dar yerinde yaptırdığı ilk hisar.
Göksu deresi ile deniz arasında kireç ve şist
katmanlarından meydana gelen tepenin üzerindedir.
Eski kaynaklarda “Güzelhisar, Güzelcehisar,
Yenihisar, Yenicehisar, Akhisar” isimleriyle
de zikredilmektedir.
Bizans’a Karadeniz yoluyla yardım gelmesini
önlemek maksadıyla inşâ edilmiştir.Anadolu Hisarı, asıl kale, iç kale duvarları ve
üç kuleden meydana gelir. Asıl kale, dikdörtgen bir
plân üzerine yükselen bir kuledir. Kule, üzeri toprakla
örtülü yüksekçe bir kayanın üzerine oturtulmuştur.
Dört katlı olan bu kuleye bugün güneybatıda
bulunan bir kapıdan girilmektedir. İç
kale duvarları ise 2-3 metre kalınlığında asıl kaleyi
kuzey-batı ve kuzey-doğudan çevreler. Üzerinde
dört kule vardır. İç kale duvarının kapısı, kuzeydoğudaki
kulenin kuzeyindedir. Stratejik bakımdan
yeri ustalıkla seçilen kapıyı, batıdan gelen düşmanın
görmesi imkânsızdır. Dış kale surları, çok
kemerli ve çokgen bir surdur. İç kale surları ile güney-
doğu ve kuzey-batıdan birleşir; üzerindeki 3
kule ile korunur. Surların güneyindeki bâzı kısımları
bugün yıkılmış haldedir. Kuleler ise, bedeninden
mazgallar bulunan duvarlar üzerinde
kuzeyde, kuzey-batıda ve batıda, çevreye ve yollara
hâkim silindir biçiminde yapılardır.
Anadolu Hisarının Osmanlı târihinde önemli bir
yeri vardır. Yıldırım Bâyezîd Han, Ankara Savaşında
mağlûb olunca oğlu Süleyman Çelebi bir süre
burada saklanmıştır. Sultan İkinci Murâd Han
devrinde, Haçlı ve Macar ordusunu durdurmak üzere
yola çıkan ordunun Rumeli’ye geçmesinde bu hisardan
faydalanılmıştır. Sultan İkinci Murâd Han
Yalova yoluyla buraya gelmiş, Çandarlı Halil Paşa
da, karşı kıyıdan top ateşiyle pâdişâhı korumuş,
Papalık ve Venedik donanmasına rağmen rahatlıkla
karşı kıyıya geçilmişti. İstanbul’un fethinden
önce Rumeli Hisarı inşâ edilmeden bu kale tahkim
edilmiş, böylece iki hisar ile boğaz kontrol altında
bulundurulmuştur. 1452’de Sultan İkinci Mehmed
tarafından yapılan değişiklikler, Anadolu Hisarının
mukâvemetini inanılmaz şekilde arttırmıştır.
Böylece daha önceleri müdâfaa maksadıyla yapılan
kale, boğazın transit nakliyatını men ettiği gibi, taarruz
vâsıtası hâline de gelmiştir. Kalede, hepsi
Kocaeli sancağından olmak üzere 200 asker vardı.
Barut depoları, deniz kenarında bulunurdu.
İstanbul’un fethinden sonra şehre, Karadeniz’den
gelecek saldırıları karşılamak üzere kullanılmıştır.
Karadeniz’in tamâmen Osmanlı Devletinin
hâkimiyetine geçmesinden sonra (16. asır)
ehemmiyetini kaybetmiştir. Ancak on yedinci ve
on sekizinci asırlarda Rus Kazaklarının Boğ^z’a
kadar uzayan akınlarının karşılanmasında Anadolu
Hisarından faydalanılmıştır. Daha sonra
ehemmiyetini iyice kaybetmiş, duvarına dayanmış
ahşap evler ile hisar romantik bir hâl almıştır.
Anadolu Hisarı, yerleşme alanı olmaya Fâtih
Sultan Mehmed Han devrinde başlamıştır. Fâtih
Sultan Mehmed buraya, sultan mahfilli bir câmi
yaptırmıştır. Hisar civârına önce askerler yerleştirilmiş,
daha sonra sivil halk da iskân edilmeye
başlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir