Araba Karşılaştırması

ekran-alintisiekran-alintisi

Bu karşılaştırmanın normal olmadığını elbette biz de biliyoruz. Bir elma ile bir armut arasındaki benzerlik, Formula 1 efsanesi Michael Schumacher in oğlu Mick Schumacher’in mücadele ettiği ADAC Formula 4’teki yarış otomobili ile Abarth 695 Biposto arasındaki benzerlikten daha fazla. Evet, ikisinin de dört tekerleği ve bir motoru var. Hatta motorları da aynı: 1,4 lt’lik 4 silindirli benzinli turbo T-Jet. Ancak ortak noktalar burada sona eriyor. Birinde motor arkada, diğerindeyse önde. Birinde tek koltuk, diğerindeyse iki koltuk var. Birinde29
karbonfiberden üretilmiş monokok bir şasiye bağlı tekerlekler açıkta dururken, diğerinin çelik karoserinde hala 50’li yılların masumiyetinden izler görmek mümkün. Ancak bu masumiyet sadece yuvarlak farların yarattığı bir ilüzyon. İşin aslı şu ki, 3,65 metrelik bu cüce, yanında durduğu yarış pilotu yetiştirme makinesinden yaklaşık 30 HP daha güçlü. Akdenizli minik kalp hırsızı, Abarth tarafından mantıksızlığın zevkini sunan bir cep bombası haline getirilmiş. Akdenizin sıcaklığını yansıtan motorun canlı tepkileri sayesinde her hızlanma yoğun bir endorfin salgısına nedenekran-alintisi
oluyor. Dijital gösterge tablosundaki vites değişim göstergesi yanana kadar 4 silindirli motor 5500 d/d’nin üstüne çıkabiliyor. Ancak 3000 d/d bir sonraki vitese geçmek için de fazlasıyla yeterli. 250 Nm’lik maksimum tork bu civarlarda etkisini gösteriyor. 1,4 lt’lik T-Jet motor, sunduğu akıcı esneklikle de etkileyici olabiliyor: 5’inci viteste 100 km/s hızla ilerlerken 695 Biposto’nun sağladığı hızlanma vites değiştirmeyi sevmeyen tembel sürücüleri tatmin edecek kadar atik. Bu tipteki tembel tiplerin kendine gelmesi içinse hızı yükseltmek gerekiyor. Zira hız yükseldikçe ve özellikle de 230 km/s’lik maksimumun civarlarında yol alırken, yol yüzeyindeki en ufak bir pürüz bile cep herkülü tarafından aşırı sert yürüyen aksam yüzünden doğrudan omurgaya iletiliyor. Tatuus F4: Az paraya çok yarış otomobili Şimdi sıra Formula 4’te. 15,16,17 yaşlarındaki bir ergenin Almanya’da 50.000 Euro’dan daha az paraya bu kadar ciddi bir yarış otomobilinin koltuğuna oturabiliyor olması aslında şok edici. 24 yarışlık bir tam sezon, ekran-alintisiantrenman günleriyle birlikte, yaklaşık 200.000 Euro’ya mal oluyor. Yarış otomobilinin 6 ileri vitesli sıralı şanzımanında vites değişimleri direksiyondaki kulakçıklarla gerçekleştiriliyor. Kavrama sadece ilk kalkışta gerekiyor. İdeal bir kalkış için motoru 2000-2500 d/d aralığında tutmak şart. Kavrama noktası tıpkı 695 Biposto’da olduğu gibi alışılmadık yükseklikte. Otomobille kalkış yapmak genç pilot adayları için gerçekten de zorlu bir görev. Monokok şasinin içinde genel anlamda yeterli genişlik sunuluyor. Farklı boyutlardaki sürücüler için pedallar ayarlanabiliyor. Motor yeterince güçlü, çok geniş bir kullanılabilir devir bandına sahip ve esnek yapısıyla keyif veriyor. Turbo boşluğundan korkmaya gerek yok. Zira ne Tatuus F4’te ne de Abarth 695 Biposto’da turbo boşluğuna rastlanıyor.Devir kesici 6100 d/d’de ilk uyarısını verirken 6300 d/d’de karşımıza sert bir kesinti çıkıyor. Eğer hava sıcaklığı tek basamaklı değerlere düştüyse, Zandvoort gibi yüksek tutunma sağlayan bir asfaltın olduğu pistte bile Pirelli’nin slick lastiklerini ideal ısılarına ulaştırmak için en az üç tur atmak
gerekiyor. Ancak bu sağlandıktan sonra küçük Schumacher’in hızlı yarış otomobili “keyifli bir kanka” haline geliyor: Küçük, ateşli ve her şeyden önemlisi yeterli güçle birlikte çok direkt bir yönlendirme sunan ve limitlerde de affedici davranabilen modern bir Formula otomobili. Bir go-kart kadar olmasa da çok çevik ve frenleri deekran-alintisi
korkutucu denebilecek kadar güçlü. Zaten öyle olması da gerekli… Özet: Tatuus F4, profesyonel olmak isteyen çocuklar için bir yarış otomobili. Abarth 695 Biposto ise içindeki çocukla yaşayan büyüklere göre bir aykırı otomobil. Yazı: Gregor Messer, Eray Özgür Fotoğraflar A. Perkovic

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*