wiki

AYA SEYAHAT

AYA SEYAHAT; Aim. Mondexpedition (f),
Fr. Expedition Lunaire, Ing. Lunar expedition.
Uzayın boşluğuna açılabilen insanın, uzaydan dünyâyı
inceledikten sonra ilk hedefi en yakın gezegen
olan ay oldu. İnsanlar daha sonra çeşitli uzay uçuş
programları ile ayı yakından incelemişlerdir.
İnsansız uzay gemileri ile aya seyâhat için pekçok
ön hazırlıklar, denemeler ve araştırmalar yapıldı.
İlk olarak 2 Ocak 1959 târihinde Sovyetler Luna-
1 isimli uzay aracını ay yörüngesine oturtmak ve
bilgi toplamak için fırlattılar. Fakat Luna-1, rotayı şaşırarak
ayın 6000 km uzağından geçti. Böylece ilk
denemeden beklenen netîce alınamadı. Sovyetler
tekrar 12 Eylül 1959’da Luna-2 isimli uzay aracını
ayda araştırma yapmak için gönderdi. Ancak bu teşebbüs
de aracin ay yüzeyine sert iniş yaparak parçalanmasından
dolayı başarısızlığa uğradı. Nihâyet
Sovyetler ay araştırmalarıyla ilgili üçüncü teşebbüslerinde
başarılı olabildiler. Lüna-3 adı verilen
araç 4 Ekim 1959 târihinde fırlatıldı. Ay yörüngesine
giren araç pekçok fotoğraf çekip dünyâya gönderdi.
Bu sâyede aym görünmeyen yüzü hakkında bilgi elde
edilmiş oldu. Aynı vazîfe ile 18 Temmuz 1965’te
gönderilen Sovyetlerin Zond-3 aracı da başarılı oldu.
Aya yumuşak iniş yapan ilk uzay aracı olan Luna-
4, Ruslar tarafından 3 Şubat 1966 târihinde fırlatıldı.
Sovyetlerin ay ile ilgili araştırma çalışmaları
Luna-10’un 31 Mart 1967’de fırlatılması ve bunun
ay etrâfmda bir yörüngeye girmesiyle son buldu.
Amerika Millî Havacılık ve Uzay Dâiresi (NASA)
tarafından aya seyâhat ve incelenmesi için hazırlanıp
tatbik edilen program ise başlıca iki bölümden
müteşekkildi. Birinci bölüm, aya seyâhat
için gerekli ön araştırma ve hazırlıklar için Survoyer
programı; ikinci bölüm aya seyâhati gerçekleştiren
Apollo programıdır. Amerikalıların ay incelemeleri
17 Nisan 1967’de Survoyer-3 aracının fırlatılması
ile başladı. Amerika bu ilk denemesinde,
aracı aya yumuşak bir şekilde indirerek, buradan çeşitli
fotoğraflar göndermesini başardı. 14 Kasım
1967’de fırlatılan Survoyer-5 aya yumuşak iniş yaptı
ve pekçok fotoğrafla bilgiler gönderdi. Ayrıca
ay yüzeyinde geri kalkış manevrası yaparak bu konuda
ileri bir adım atılmasına seibeb oldu. Daha
sonra bir ay ara ile 7 Aralık 1967’de Survoyer-6 ve
7 Ocak 1968’de Survoyer-7 fırlatılarak her ikisini de
Ay yüzeyine indirmek sûretiyle topladığı bilgi ve fotoğraflarla
NASA, aya seyâhat için hazırlanan ön çalışmaların
ilk bölümünü tamamlamış oluyordu.
İkinci bölüm olan Apollo programı, insanoğlunun
aya seyâhatini gerçekleştirmesini hedef almaktaydı.
Ne var ki, bu çağ açması beklenen program
bir fâcia ile başlamıştı. 27 Şubat 1967 târihinde
fırlatılmak için bekleyen Apollo-1 ve içerisindeki
üç astronot kalkışa çok kısa bir süre kala araçta çıkan
yangında kurtarılamayarak can verdiler. Kazsebebi bulununcaya ve benzeri kazâlara karşı tedbir
alınıncaya kadar Apollo projesine ara verildi.
Apollo-1 ‘de çıkan yangının sebebi; astronotlarsa oksijen
veren sistemdeki bir kısa devreydi.’Benzeri kazalara
tedbir olarak Apollo uzay araçlarına ilâve bir
kabin yapıldı. Kalkış esnâsında meydaha gelebilecek
bir kaza hâlinde astronotlar bu; bölüme ’geçecek,
bu bölüm araçtan ayrılarak 1,6 km yükselecek Ve
otomatik olarak açılan paraşütleri ile’yere inecekti.
Eğer »herhangi «bir kazâ^olm’azsaHkaîkıştan bir
müddet sonra bu kisım atılacaktı.,’ »V *
Uzun bir aradan sonra Apollo programı 11
Ekim 1968’de Apollo-7’nin fırlatılması ile tekrar
başladı. Daha önceki insansız yapılaîvdenemelerde
olduğu gibi, insanlı denemeler/ de adımladım yapılıyordu.
Apollo uzay araçları dev S’atüfrı füzeleri
ile atılmaktaydı. Şimdiye kadar fırlatılan en büyük
füzeler Satürn-1 B füzesi ile fırlatılan Apollo-
7f dünyâ çevresinde bir yörüngemde 10 günde, 163 tur
atarak çeşitli deneme ve çâlışmalar japfr:>Bu deneme
ile de Amerika ilk olarak üç »kişilik bir grubu
uzaya gönderiyordu. Bundan sonra dev S.atürn-
5 füzesi ile 21 Şubat 1968’de Apöllö-Şlh fırlatilitiâsı,
aya seyâhate hazırlıkçalışmalarının enönemli
merhalelerinden biri ölduiİApollo-8: de bulunan
üç astronot dünyâ çevresinde ikij defa döndükten
sonra ay a yöneldiler. Dünyânın çekim^etkisinden
kurtulan araç, ay etrâfmda bir yöiüngeye;gkmeyi
başardı. JBu; dünyâ yörüngesinden aynlanrilk insanlı
uzay draci oluyordu. Astroriotlar-;^Fr âîik-Boririari,
James Lowelltlve William Anders dünyâdan uzaklaşıp
^y ^rafında donen ilk insanlardî/*Ru “sbyâhât
esnâsında astronotlar, ay: yüzeyini çok yâkmdan
inceleme fırsatı, buldular ve ay yüzeyine iniş için
uygun^yerleri tesbit etmeye çalıştılar:Bundan sonra yapılan Apollo-9 ve Apollo-10
denemeleri ay yüzeyine iniş için yapılan çalışmaları
ihtivâ etmekteydi. Dev Satürn-5 füzeleri ile
Apollo araçlarından Apollo-9, 3 Mart 1969 târihinde
fırlatıldı. Bu uçuş esnâsında aya iniş için kullanılacak
olan “Örümcek” isimli bir ek kısım ilâve
edildi. Bununla, ay yörüngesinde uzay aracından
ayrılarak ayrı bir yörüngede yol aldırıp tekrar
araçla birleşme denemeleri yapıldı. Yine bu uçuşta
Örümcek’te bulunan iki astronot Apollo’dâri ayrıldıktan
sonra Örümcek’ten dışarı çıkarak boşlukta
yürüdüler. Böylece Örümcek’ten dışarı çıkıp
tekrar içeri girme denemesi yapılmış oldu. Bu,
aya seyâhat için hazırlanmış programın denemesi
olup; bir gemiden küçük bir sandalla sâhile çıkılmasını
andırıyordu. Apollo-10 aracı da Apollo-9’da
yapılan denemelerin hemen hemen aynı olan denemeleri’
ay yüzeyine daha yakın bir mesâfede
yaptı. Apollo-10 deneylerinin tek farkı, ay çekiminin
daha şiddetli etkisinde bulünmasıydıC Bu
aya seyâhat için sön denemenin yapıldığı bir uçuş
oluyordu. Apollo-10’un uçuşu 18 Mayıs 1969’da
başlayıp 26 Mayıs 1969 günü Pasifik Okyanüsu’nda
son buldu. ‘
Aya ilk ayak basma: Takvimler 16 Temmuz
1969’u, saatler Türkiye saati ile 15.32’yi gösteriyordu.
Amerika Birleşik Devletlerinin Florida
eyâletindeki Cape Kennedy Uzay Üssünde 39-A
numaralı rampada toplam yüksekliği 111 m olan
Sâtüm-5 füzesi, üzerinde Apollo-11 dev uzay aracı,
içerisinde astronotlar Neil Armstrong, Edwin
Aldrih, Michael Collins’lä birlikte ayı fethetmek
için çıkacakları yolculuğa başlamadan yapılan geriye
sayma işleminin sonundaydı. “5,4,-3,2,1,0
Ateşi ‘^komutu üzerine korkunç bir patlamayla çalışmaya
başlayan, toplam itme gücü 34.000 kg
olan beş motor bir alev bulutu içerisinde Apöllo-
11’i havalandırıyorduk
Yeni bir çağ açmak için hareket eden• Satürri-
5,ü zer inde Apollo-11 aracı, 111 m yüksekliğinde
ve 3100 ton ağırlığinda tam mânâsıyla dev bir
araçtı. Burada Satürn-5 itici* güç * vazifesini ^görecekti.
Asıl aya gidecek olan araç Apollo-ll-di.
Füze ve’ araç (Satürn ve Apollo)* toplam sekiz kısımdan
müteşekkil olup, bu kısımların en! üstte
bulunan! “Kurtarma bölümü”5olup, kalkış*esnâsinda
meydana gelmesi muhtemel olan kâzâlara
karşıastronötların hayâtını kurtaracak öl an bölümdü.
Yukarıdan aşağıya sırasıyla; kurtarma bölümü,
komuta modülü, hizmet modülü, ay modülü-
kalan dört kişini ise aracı ây yolunâ yöneltecek
olan füzenin kısımlarıdır.
‘ – ‘ Komuta modülü: Astronotların seyâhat süresince
‘bülünduklari bölümdür. Aracın ana merkezidir/
Aracın idâresi,astroriotlann oturma, istirahat; çalışma
ve-yemek gibi işlerin yapıldığı ana bölümdürHizmet modülü: Uzayda araca manevra ve
hizmet desteği temini vazifesini gören bölümdür.
Elektrik enerjisi, hava ve basınç teminini bu bölüm
sağlar.
Ay modülü: Daha önceki uçuşlarda “Örümcek”,
bu uçuşta ise ABD’nin sembolü olan kartala izafeten
“Kartal” adı verilen bu bölüm, astronotlardan ikisini
alıp ay yüzeyine indirecek, daha sonra buradan
havalanarak tekrar araçla birleşecek (kenetlenecek)
yâni bir nevi sandal vazifesi görecek olan kısımdır.
Kalan dört kısım, yakıt tankları ve aracı aya götürecek
motorların bulunduğu bölümlerdir.
Ateş komutu ile sâniyede 13.600 kg yakıt kullanan
beş motor, 10 sâniyede 136.000 kg yakıt
harcamak sûretiyle kendi boyu kadar (İlim ) yükselebildi.
Her an ağırlığı ve yerçekiminin azalması
ve gerekse yakıt harcaması sebebiyle araç hızlandı.
İtiş gücü azalmadığı için çok kısa bir zamanda
ses hızını aşan araç, fırlatılışından 2,5 dakika
sonra saatte 8500 km hıza ve 64 km yüksekliğe
erişti. Bu anda birinci kademedeki yakıt ve kademenin
(kısmın) vazifesi bitmişti. Toplam füze
ağırlığının 3/4’ünü teşkil eden bu kısım atılarak hemen
sonra itme gücü toplam 500.000 kg olan beş
motorlu ikinci kısım ateşlendi. Araç 96 km yüksekliğe
eriştiğinde emniyet için bulunan en üstteki
kurtarma bölümü de atıldı. Birinci kademeden
biraz daha uzun bir zaman çalışan ikinci kademe,
aracı saatte 24.000 km hıza ve 183 km yüksekliğe
eriştirdiği zaman, yakıtı ve vazifesi bittiğinden
yeryüzüne inmek için araçtan ayrılırken, üçüncü
kademenin motorlarından sâdece bir tânesi, yer çekimi
etkisinden kurtulan aracı, 2 dakika 45 sâniye
çalışmak sûretiyle dünyâ çevresindeki yörüngesine
oturmasını sağladı/Üçüncü kademenin yakıtı ve
vazifesi bitmediği için atılmamıştı. Şimdi aracın hızı
saatte 28.000 km ve yerden yüksekliği 185 km
idi. Dünyâ etrâfmda yörüngede dönmekteydi. Artık
astronotlar rahatça yerlerinden kalkabilirler,
aracın kontrollerini yapabilirlerdi. Aracın ateşlenmesinden
bu ana kadar tam 12 dakika geçti.
Apollo-H’in uzaya atılışını seyretmeye gelen topluluk
henüz dağılmadan araç dünyâ çevresindeki
yörüngesine oturmuş bulunuyordu. Apollo-ll’in
astronotları, dünyâ çevresindeki yörüngede iki tur
atarken aracın son kontrolleriyle birlikte, aya doğru
hareketin son hazırlıklarını da yaptılar,ve dünyâdaki
kontrol merkezine bilgi verdiler. Kalkıştan
tam bir saat sonra Satürn’ün son motoru astronotlar
tarafından ateşlenerek aya doğru araç yön değiştirdi.
Saatte 40.000 km hızla aya doğru yöneldi.
Araç aya doğru ilerlerken yapılması gereken
bir iş de komuta modülü ile Kartal’ı (Ay modülü)
burun buruna,getirmekti. Fırlatıştaki sıra ise, komuta
modülü, hizmet modülü ve ay modülü (Karal)
idi. Astronotların bulundukları komuta modülünden
ay modülüne geçmelerinin kolay olması
için, ay modülünü astronot Collins araçtan ayırarak,
modüle âit motorlardan bir kısmını ateşlemek
sûretiyle bir manevra yaptırıp, komuta modülü
ile burun buruna kenetlenmesini temin etti. Bundan
sonra artık Satüm-5 füzesi yapacağı vazifelerini
bitirmiştir. Ama ne yazık ki yaptığı vazifenin
mutluluğunu uzay boşluğunda terkedilmiş olarak
tek başına yaşayıp gitmeye mahkûm olmakla
tatmıştır. Saatte 40.000 km hızla dünyâ yörüngesinden
ayrılan araç gitgide yerçekimi etkisiyle hız
kaybına uğradı. Dünyâdan 320.000 km uzakta,
hız saatte 3400 kilometreye düştü. Ayın çekim
alanına girildiğinde ise hızı gitgide artarak ay yörüngesinde
saatte 10.000 kilometreye erişti. Hız
azaltılarak ay etrâfmda ve aydan 112 km yükseklikte,
önce elips sonra dâiresel bir yörüngeye girdi.
Ay yörüngesine girdikten sonra gerekli kontrollar
yapıldı ve astronotlardan Neil Armstrong ve
Edwin Aldrin ay modülüne geçtiler. Michael Colins ise komuta modülünde kaldı. Aya ayak bas–
madan önce birçok araştırma, kontrol ve istirahattan
sonra astronotlar aya inmek için hazırlandılar.
Bundan sonra ay modülü araçtan ayrıldı,
fren vazifesi gören motorları çalıştırarak önceden
tespit edilen bölgeye 21 Temmuz 1969’da yumu-.
şak iniş yaptı. Atıldıktan 4 gün sonra 16 tonluk
örümcek şeklindeki araçla aya inerlerken iki astronot
telsizle insanlara şu mesajı gönderdiler:
“Kim olursanız olunuz, nerede bulunursanız bulununuz.
Şu andaki işimizi düşünerek, kendi âdetlerinize
göre bizim için Allah’a duâ ediniz.”
Örümcek ile ay yüzeyine yumuşak iniş yaptıktan,
sonra bir müddet aracın kontrollerini yaptılar.
Sonra istirâhate çekilen astronotlardan ilk
olarak Neil Armstrong ay yüzeyine indi. Aya insanın
ilk ayak basması ile ay fethi gerçekleşiyor ve
târihçiler bu günü yeni bir çağın (uzayçağiriin)
başlangıcı olarak kabûl ediyorlardı. Neil Armstrong’un
ay yüzeyine inmesinden bir müddet sonra
Edwin Âldrin ay yüzeyine inen ikinci insan
oluyordu. Ayda toplam 21.5 saat kalan astronotlar
bunun 2 saat 13 dakikasını ay yüzeyinde, kalanını’İse
Örümcek’te geçirdiler. Ay yüzeyine çeşitli cihazlar,
plâket ve bayrak yerleştirdiler. Ay yüzeyi
taş ve kumluk idi. Buradan 25 kg tutan taş parçaları
getirdiler! . * ,. . . . . a * • ,
Havalandıktan sonra ay çevresindeki bir yörüngede
bekleyen komuta ve hizmet modülüyle
birleşerek astronotlar komuta modülüne geçtiler.
Artık Örümcek’in işi bittiğinden uzay boşluğuna
bırakıldı. Mevcut motorlar ateşlenerek* Apollo-
11 dünyâya dönmek için gerekli olan rotaya gir- *
di. Dünyâ yörüngesine girmeden hizmet modülünü
de fırlatan Apollo-l l’in astronotları, komuta modülü
ile birlikte atmosfere.5,4° ilâ 7,5°’lik açılar
arasında girerek bir müddet ilerlediler. Atmosferdeki
sürtünme sebebiyle aracın sıcaklığı çok
fazla arttı. Bu sıcaklıktan korunmak için komuta
modülündeki ısı kalkanı yerden 7000 m yükseklikte
atılarak akabinde-küçük paraşütler açıldı.
3000 in yükseklikte ise ana paraşütler, açılarak
fırlatılmasında 111 m‘yükseklikte ve 3000 ton
ağırlıkta olan araç 3 m boyunda ve 5500 kg ağır:
lıkta olarak saatte 50 km hızla Pasifik (Büyük) Okyanusa
indi. Astronotlar civarda bekleyen görevli
kişiler tarafından kurtarıldı; muhtemel bir hastalığa
ve mikrop kapmış olma ihtimâline karşı
karantinaya alındı.
. Aya ilk ayak basılmasından sonra Apollö-12 –
projesinle astronotlar Charles Cönrad, Richard
Gordori ve Alan Bean* aya giden ikinci grup oluyorlardı.
19 Kasım 1969’dâ’y ola çıkan astronotlar^
ay yüzeyine daha önce insansız olarak inen ”Sur-.veyor-3″ aracmın yanma gittiler. Astronotlardan
Charles Conrad ve Alan Bean aya indiler. Pekçok
taş ve kum nümûneleri getirdiler. Astronotlardan
Alan Bean hâtıralarında şöyle anlatıyor:
“İnsan uzayda uçarken pek az kimseye nasib olan
bir fırsat elde ediyor. Ufkunu genişletmek arzusu.
Gerçekten, bu yolculuktan sonra içimde insanları,
Allah’ı, kâinâtı ve bunların arasındaki ilişkileri
daha iyi öğrenmek, anlamak arzusu doğdu.”
Aya seyâhat programlarından aksayan ve ay
yüzeyine inişi gerçekleştiremeyen tek proje Apollo-
13’tür. 1970 Nisan’ında fırlatılan Apollo-13 de
ay yolunda meydana gelen bir elektrik ârızası sebebiyle
astronotlar ay yüzeyine inemediler, ancak
ay çevresinde bir yörüngede bulunduktan sonra
tekrar dünyâya döndüler.
31 Ocak 1971’de fırlatılan Apollo-14 ile aya
giden astronotlar A.Shepard, E.Mitchell ve S. Roosa
idi. Aya inen astronotlar Shepard ile Mitchell
beraberlerinde götürdükleri bir el arabası ile malzemeler
taşıyarak bâzı cihazlar tesis ettiler.
Rusların 6 Haziran 1971 günü fezâya gönderdikleri
Soyuz-11 uzay cihâzı, felâketle ve yüz karası
ile neticelendi. 30 Haziranda dünyâya dönen
kapsülün içindeki üç astronot ölmüştü.
26 Temmuz 1971’de fırlatılan Apollo-15, ay
yolculuğunda pekçok husûsiyetler ihtivâ eden bir
programdır. Bu yolculukta, hazırlanan bir ay arabası
ile astronotlardan David Scolt ve James Irwin,
ay yüzeyinde evvelki seyahatlere nisbeten daha
uzak mesâfelere seyahat edebildiler. Birçok cihaz
tesis eden, pekçok araştırma ve denemede bulunan
astronotlar, aym teferruatlı bir haritasını hazırladılar:
Ayrıca da sun’î bir uyduyu Apollo aracından
fırlatarak ay yörüngesine yerleştirdiler.
16 Nisan 1972’de fırlatılan Apollo-16 ile aya
seyâhat eden astronotlardan John Young ve Charles
Duke bir başka ay arabası ile ay üzerinde dolaştılar.
Pekçok deney ve araştırmalarda bulunan
astronotlar bâzı cihazlar yerleştirerek daha sonra
dünyâya döndüler.
Aya son seyahat 1972 senesinin sonlarında
gerçekleşti. Apollo-17 ile yapılan bu seyahat, ay
araştırmalarının şimdilik sonu olmaktadır. İlerde
yıldızlara yapılacak seyahatler için düşünülen projelerde
ay bir üs olarak kullanılacaktır. Aya toplam
6 uçuş yapıldı ve 12 astronot ay yüzeyine indiler.
Toplam 6 tâne jeofizik gözlemevi kuran astronotlar,
360 kg ağırlığında kaya ve diğer maddeleri
dünyâya getirdiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir