wiki

ÂYET-EL-KÜRSİ

 Y E T -E L -K Ü R S t; Bakara sûresinin 255.
âyet-i kerîmesi. Bu ismin Arapça kâideye uygun
söylenişi, âyet-ül-kürsî şeklinde olduğu hâlde,
Türkçede âyet-el-kürsî diye söylenmesi daha
meşhûrdur ve yaygındır. Halk arasında galat
(yanlış) olarak “Allâhülâ” denir. Doğrusu “Allahü
lâ ilâhe illâ Hüv’el-Hayy’ul-Kayyûm”
diye söylemektir. Âyet-el-kürsî, Allahü teâlânm
sıfatlarını, büyüklüğünü en yüksek bir sûrette
bildirmektedir. Akâid ilminin (inanılacak bilginlerin)
özünü içerisinde bulundurur. Bu sebeple fafzîleti
büyükdür. Âyet-ül-kürsî^i ihlâsla okuyan,
işlerinde muvaffak olur, hayırlı işlerini başarır,
insan ve hayvan haklarından ve farz borçlarından
başka günâhları affedilir. Yâni tövbeleri kabûl
edilir. İnsan ve hayvan hakları için, tövbe ettikten
sonra ayrıca hak sâhipleri ile helâllaşmak
lâzımdır. Hadîs-i şeriflerde âyet-el-kürsî’nin faizîleti
ve faydaları bildirilmiştir. Bunlardan bâzıları
şöyledirHer kim farz namazı bitirir bitirmez yerinden
kalkmadan bir kerre âyet-el-kürsî okuyup,
otuz üç kerre Sübhânellah, otuz üç kerre
Elhamdülillah, otuz üç kerre Allahü ekber derse,
hepsi doksan dokuz olur. Bir kerre de Lâ ilâhe
illallahü vahdehü lâ şerike leh lehülmülkü ve
lehülhamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir, dese,
Hak teâlâ o kişinin günâhlarını affeder.
Farz namazlarından sonra âyet-el-kürsı
okuyan kimse ile Cennet arasında, ölümden
başka mânî yoktur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir