wiki

BÂBIÂLİ BASKINI

BÂBIÂLİ BASKINI; İttihat ve Terakki Cemiyetinin
hükümeti ele geçirmek için 23 Ocak 1913’te
yaptıkları kanlı baskın. İttihat ve Terakki komitesi
İkinci Meşrûtiyetin ilânından ve 31 Mart
Vak’asından sonra orduya dayanarak hükümeti ele
geçirmişlerdi. Yalnız kısa bir zaman sonra asker
ocağını siyâsetle uğraştırmanın cezâsmı çekerek
“Halaskâr Zâbitân Grubu”nun tazyikiyle yıkıldılar.
Fakat tekrar orduyu elde etmek sûretiyle yeniden iş
başına gelmek için gizli bir faâliyete giriştiler.Nitekim Balkan Savaşının şiddetle cereyân
ettiği ve düşman ordularının İstanbul kapılarına dayandığı
sırada, İttihatçılar, Kâmil Paşa Hükümetini
devirmek ve çeşitli entrikalarla hükümeti elde etmek
için çalışıyorlardı.
Önce Balkan Savaşının neticeleri ne olursa
olsun, büyük devletlerin sınır değişikliğine müsâade
etmeyecekleri, bu sebepten Türkiye’nin zarârı
olmayacağı propagandasını yaptılar. 81 yaşındaki
Kâmil Paşa bir ara istifâ edip yeni bir kabine
kurmayı düşündü. Sonra bu fikrinden vazgeçince
İttihatçılar bu sefer Kâmil Paşanın Edirne’yi
Bulgarlara bıraktığı şeklinde akıl almaz ve yıkıcı
bir propagandaya giriştiler. Bu arada başkumandan
vekili Nâzım Paşa, Sadrâzamın muhâlefetine
rağmen, orduda bozgunculuk yaptıkları için
tevkif edilen İttihâtçıları serbest bıraktı. Nâzım
Paşa daha önce Kurmay Albay Cemâl Beyi Menzil
Müfettişi Umûmîsi, Kurmay Yarbay Enver Beyi
de Kolordu Kurmay Başkam yapmıştı. Böylece
en stratejik merkezlere İttihatçılar getirilmişti.
Bütün bu işler Balkan Savaşının en acıklı günlerinde
cereyân ediyordu.
23 Ocak 1913 günü Bulgarlar, Edirne ve Çatalca
önlerindeyken, Kurmay Albay Enver Bey
(Paşa) sabıkalılardan müteşekkil 20-50 kişilik bir
çete ile Bâbıâli’yi bastı. Bâbıâli’yi muhâfaza ile ilgili
muhâfız bölüğü, Dâhiliye Nâzırmın haberi olmadan
Cemâl Bey (Paşa) tarafından yerlerinden
alınmış ve başka bir yere götürülmüştü. Böylece
baskıncılar rahatça içeri girdiler. Baskının kanlı
safhaları dış sofada cereyân etmiştir. Dış sofa mücâdelesinde
11 kişi öldürüldükten sonra başlarında
Enver ve Talat beylerin bulunduğu çeteciler iç
sofaya daldılar. Kendilerini engellemek isteyen
sivil polis komiserini öldürdükleri sırada Harbiye
Nâzın Nâzım Paşa ile karşılaştılar. Nâzım Paşa,
Enver’e; “Beni aldattın hani siyâsetle uğraşmayacağına
dâir nâmus sözü vermiştin!” deyince,
fedâisi Yâkub Cemil’in tabancasından çıkan kurşunla
alnından vurularak öldürüldü.
Bundan sonra Talat ve Enver Beyler sadrâzam
Kâmil Paşanın odasına girerek onu istifâya
zorladılar. Ancak Kâmil Paşa, devletin içinde bulunduğu
durumu izâh ederek böyle bir darbeyle hükümetten
çekilmesinin felâketi artıracağını söyledi.
Fakat silâhla tehdid edilmesi üzerine istifâ etti.
Böylece yaşlı sadrâzamın siyâsî hayâtı sona erdi.
Bu sırada Bâbıâli Baskınını duyanlar mahşerî bir
kalabalık meydana getirmişlerdi. Toplanan kalabalığa
İttihatçıların meşhur hatîbi Teğmen Ömer
Nâci nutuk çekiyordu. Sokaktaki kalabalık arasında
Almanya Büyükelçiliği Baştercümanı da
vardı. Baskın plânı için, Almanya Büyükelçiliğinde
yapılan toplantı sonunda, Berlin’in izni alındığı
açıkça görülüyordu. arkasında İngiltere vardı. Almanya ise Türkiye’de
ilk defâ bir darbeye karışıyor ve destekliyordu.
Sadrâzamın istifâ mektubunu alan Enver Bey,
saraya gitti. Bâbıâli’de kalan Talat Bey, kendini
“Dâhiliye Nâzır Vekili” tâyin ederek bu ünvânla vâlilere
emirler gönderdi. Kâmil Paşa Hükümetinin
Adalarla Edirne’yi düşmana verdiği için millet ve
ordu tarafından iskat edildiğini bildirdi. Hâlbuki ne
Edime, ne de Adalar Kâmil Paşa tarafından düşmana
aslâ verilmiş değildi. Edirne’yi güyâ kurtarmak
iddiâsıyla Bâbıâli’yi basıp hükümeti zaptetmiş
olan İttihat ve Terakki komitesi, Kâmil Paşanın
kabûl etmediği bu yerlerin teslim şartını hiç sıkılmadan
kabûl ederek, bütün Rumeli topraklanyle berâber
Edirne’yi de düşmana terk etti. Bu târihî ihânetlerini
de ters-yüz ederek millete anlamlar.
Bu hükümet darbesinden sonra sadrazamlığa
Mahmûd Şevket Paşa getirildi. Bâbıâli baskını neticesinde
İttihatçılar fiilen yeniden iktidâra geldiler.1876 ve 1909 darbelerinin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir