Genel

BAfiİLLİLERDEN GÜNÜMÜZ^

BAfiİLLİLERDEN GÜNÜMÜZ^

1800 yıllaqndayaşamış Babil Kralı I VJ| Hammurabi devrinde, oldukça gelişmiş bir kültür;ve bir dünya görüşü bulunmakta idi. Ele gefâa çivi belgelerden anlaştığına göre Babil ti­ler, dpnyayısudoJu bjrçanak şek Ünde düşün­mekte idiler. ŞekH 1 de görüldüğü gibi, D deniz- leri, K karalto ve .B de ölüier diycırını oluştur- % maktada. ^’/>*€! r#e £*a ile gösterilen üçkat gökyüzü dünyayı örtmektedir. ,Bütün hepsi de A ile belirtilen bir sıvı içinde yüzmektedirler,

? jnsanİar en eski; çamlardan beri, yeryüzünün peklini ve*gök:,ç4$*ml^ı:i ¿le yeıyüzünün ilişkisini .merak etmişlerdir. Gözlülerinin sonucunu da töre ve ezgilisiyle birleştirerek evrenmodelleri

ol           üştürmüş lâftır, örne&o Babil I iler, ruhunöl- mediğine ve.karalarm dibimdeki ölüler diyarında yaşammaiievam ettiğine inandıklarından, evren itselleri«« ölüler diyarını, d» katmışlardır.

Daha sonraları, M.% 150 yıllarında, eski Yunan düşülürlerinden Ptolemy bir güneş sistemi ve evren modeli geliştirmiştir. vŞeki I 2’de gösteri­len, bu modele göre, dünya D notasında Jbykınmakta ve güneş, ay ve gezegenler dünyanın ; etrafı ndada i resel yörüngelerde dönmektedirler. ^Güneşin; hareketlefM?» açıklamak için ikinci bir küçük . daire ^eklenmekte ve, küçük dairenin merkezi, büyük, dairenin^ çevresinde dönerken güneş de küçük» dairenin çevresinde dalmak­tadır. Bu modelde, ayın hareketleriniaçıklaya- bilfnek iÇkP büyük $iajrenin merkezi A y® B noktaları arasında salınması gerekmekte, Merkür ^ gezegen in in hareketlerini açıklayabilme^ Jçin ise^büyük, dairenin merkezi ıBn ile C (noktaları (arasında gidip gelmesi öngörülmektedir.

*A Çprüiüyorki bu modelce pek -çok yapay zorlamalar. t yardır ve, yprünge ayrıcalıklarını yaratan* hjçbk temel ilke bulunmamaktadır. Ptolemy modeli, 16 ıncı yüzyıla kaçlar tartışmasız kabul sçdîlmiii, gerçek dolanın davranışlarını ^ns^ğı ¿iknif iyice- yerleşmiştir. Pölonyalı bir gökbifcjmci; olaa; Nikola Kopernik, (1473 r 15.4$}, Ptolemy modelini / jdaha , şayrs^l hbir durama g^tirebilgı^k: âçin – çefi^li gözlemleri yapipı^Uf.

;■                          >v ş ‘ <

Gözlemlerin sonucunda, Ptolemy modejinin pek çbk^ noktada yetersiz kaldığını gören Kopernik yeni fikirlere rastlamak> uşgjuduyla, tüm eski Yunar), düşürt)lecuıin eserlerini okumaya başla* mıştır. Bir eserde, dünya yerine güneşin merkez­ce bulunabileceğini okuyan Kopernik, birçok gözlemden sonra,,yeni güneş sistemi modelini drtaya atmıştır. *

Bu modele göre, dünya ve to#tün gezegenler güneşin etrafında d#ifesel yötüngeler fboyunca (fönrrçjektedirler. 160# yılında/Johannes Kepler |J571-163Ö) Kopernik modelinî geliştirerek efip- Şk yörüngeleri teklif etmiştir. Ayrtcdj Kepler, gezegenlerin sabit iaman aralıklarınca sabit alanlar süpürdüklerini gözlemlerine cfayanarak ileri sürmüştük . – ….            /

Keplerin güneş Sistemi ftipdeli evrenin yapısı hakkında hiç^bir ito^yeTOOTekt^d^r. Evren âcaba sonlu jnudur? Yoksa sonsuz mu? Bu tartışma 17.nci yüzyılda, Isaac Newton (1642- İ727) ile Wilhelm G. Leibniz (16f6-1716) arasında alevlenmiştir?.Bir fizikçi ve tefclog (din Şilimcisi) olan Neyv&grt’a göre: “Evren fonludur, çünkü tek sonsu^olah Allahtır.” Leibnfz’e göre jjse: “Evrenin sonlu olması demek, Allihm belli bir uzay bölgesini başka bir bölgeye tercih etmesi

Î

emektir ki, bunun özel bk nedeni o%mıyaca- ından evrenin sonsuz,?qlması gerekir.” 1781 fılında, düşünür Immanuel Kant (17^4-1804), İNevvton ve Leibniz’in evren modellerini ju şekilde yörürnîarriışİîfT Çevremizdeki’ oT^’yUFT uzay ve zaman içinde algılamaktayız. Her ikisi de gerçek birer neshe ofrtiayjp, bizce’Varlıkları baştan varsayılmaktadır. Sezgilerimiz, uzay ve z&nâhın varlığından bizi haberdar etmektedirler. Ştı hakle uzay imândan söz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir