Bayrampaşa Deresinden Vatan Cadesine
Bir zat tarafındangeıen mektuptur:
Kıymetli bir mücevher gibi olan can, bütün dünya malına denk olduğu, kaybettikten sonra ٠ canı tekrar elde etmenin imkânsızlığı ise beyana muhtaç olmadığı, bu bakımdan sıhhati muhafaza etme vasıtalarına itina ve dikkat ve havanın temizliğine zarar veren hallerden ve Özellikle’ can ve tenin ateşi ve beden binasının baltası olan kokmuş su ve havalardan kaçınmak gerektiği herkesin kabul ettiği hususlardandır. Hal bOyleyken Sulukule^len Yenibahçe’ye doğru akan dere, fazla bir suya sahip olmayıp zaten çok az aktığı hakle yaz mevsiminde tabii olarak durgun su hükmüne girmekte ve buharlaşması netleesinde havanın temizliğini bozmaktadır. Ayrıca o civarın Çingeneler tarafından kullanılması açısından onların bu dereyi pis bir lağıma döndürdüklerinden ba$ka, yük hayvanlarının en güzeli ve geçim mallarının en azizi olan merkep leşlerini bile attıkları gözümüzle görülmüştür. Bu hususun, o dere civarında sakin olanlara ve hususiyle Allah nzası için hastaların tedavisi gibi hayırlı bir niyetle bina buyrulmuş olan hastaneye (Bezm-i Âlem Vakıf Gureba Hastanesi) ne derece zarar verdiği tahmin bile edilemeyeceğinden bu halin men edilmesi, hükümetin süratli ve tesirli himmetinden riça edilir. (Tasvir-i Efkâr, numara: 607, 8 ^biulevvel 1285 [29 Haziran 1868])