wiki

BEKÇİ

BEKÇİ; Alm. Wächter (m), Fr. Gardien (m),
İng. Watchman, keeper. Köy ve emniyet teşkilâtında
çalışan, halkın, mal, can, mülk, mahsûl ve eşyâsmı
korumakla vazîfeli şahıslara verilen meslek
adı. Eskiden, gördükleri işlere göre isim alırlardı.
Anadolu’nun bâzı yerlerinde tarla ve mahsul bekçilerine
“korucu”, bâzı yerlerde ise “pazvant” denirdi.
Pazvant farsça “Pâs-bân= bekçi” kelimesinin
bozulmuş şeklidir.
Osmanlılar zamânındaki bekçiler târihe, edebiyâta
geçecek kadar halk arasında meşhurdur.
Bilhassa İstanbul bekçileri dillerde dolaşırdı. Evliyâ
Çelebi Seyâhatnâmesi’nde İstanbul’da
12.000 civannda bekçi olduğundan bahseder. Eski
mahalle bekçilerini dâima 30-35 yaşın üstünde,
yapısı sağlam, ağır başlı, tecrübeli, olgun, kâmil ve
mutlaka sakallı kimselerden seçerlerdi. Onun için
“bekçi baba” diye anılırlardı. Vazifeleri, gece sokaklarda
dolaşmak, bu esnâda çıkan yangınları
haber vermek, hükümetin emir ve yasaklarını mahalle
halkına bildirmek, ölüm, düğün, doğum olan
evlerin kış odununu kesmek, kirâlık evlere kirâcı
bulmak, kısacası mahalleye âit her türlü işi yapmaktı.
Ayrıca Ramâzan’da halkı sahur yemeğine
davul çalıp mâniler söyleyerek kaldırırlardı.
O zamanlar silah taşımazlardı. Ellerindeki ucu
demirli ağır bekçi sopaları yegâne silahlarıydı.
Yatsıdan sonra, kaba taş döşenmiş sokaklarda sopalannı
düzenli darbelerle vurarak dolaşırken mahalle
halkına emniyet verirlerdi.
12 Mayıs 1914’te geçici, 1921 yılında çıkarılan
çarşı ve mahalle bekçiler^ kânunları ile an’anelere
dayanan eski mahalle bekçiliğinden zamânımızdaki
bekçi nizâmına geçilmiştir. Bugün bekçi,
resmî bir kıyâfet taşır, kânunların koruyucusu,
emniyet teşkilâtının bir görevlisidir. Devlet tarafından
verilmiş olan tabanca taşırlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir