BESLENME VE PSİKİATRİ

BESLENME VE PSİKİATRİ

Bazı vitamin eksiklerinin, özellikle BI (Tiamin), niasin ve B12 (Kobalamin) vitaminlerinin eksikliğinin, zihinsel ve duyusal bozukluklar yaratabileceği öteden beri bilinmektedir. Son yıllarda birçok araştırıcı, B6 vitamininin üzerinde durmaktadır. Çünkü B6 vitaminini, bir moral yükseltici olarak, özellikle kadınlarda adet öncesi ve adet sırasında görülen depresyon ve huzursuzluğu gidermektedir. Günümüzde B6 vitamini çinko ve manganez mineralleri ile birlikte belirli tiplerdeki şizofreni tedavisinde yararlı bulunmuştur.
Beslenmenin davranış üzerindeki etkilerini araştıran bir psikolog, B6 vitamini, magnezyum ve C vitamininin otistik çocuklar (içe kapanık, herkesten kaçan, yalnızlığı seçen çocuklar) üzerinde önemli yararlarını görmüş. Aynı psikologa göre depresyonu olan bir kişi için tedavi yüksek dozda kombine vitamin pre-paratı ve ek olarak vitamin B6 birkaç gram C vitamini, 300-400 mg magnezyum ve yaklaşık 30 mg çinko.
Triptofan ise bir temel aminoasittir. Süt, tavuk, hindi, sığır eti, fıstık, yoğurt ve peynir gibi gıdalarda bulunur. Bazı kişilerde eksikliği düşük proteinli diyet, ya da vücuttaki aminoasit dengesizliği sonucu görü-
yor: ‘‘Yeteneğini erken belli edecek ve büyük bir araştırıcı ya da mühendis olacaktı; takat sıfır yılında Roma’da doğmuş olsaydı, çalışarak bir sıfır bile bulamayacaktı!” Gerçekten de Roma İmparatorluğu sakinleri, “0”sız hantal sayı sistemleri ile sınırlanmışladı çünkü. ‘‘0” ancak Arapların ve Hintlilerin yarattığı onluk sistemde tanınıyordu.
Stanley zekânın, kültürel köklerinden ayrıldığında anlamsız kalacağı görüşünde.
Gardner de buna tarihin değişik zamanlarında değişik zekâ tiplerinin geçerlik kazandığını ekliyor. Yazı öncesi çağda aklın ölçüsü, şaşırtıcı bir sözcük hafızasıydı. Bugün bu ölçü, daha çok öğretilebilir geri zekâlılar için kullanılıyor.
Her tip zekânın bir tarihsel dilimi olduğu gibi, bireylerdeki gelişimi de basamak basamak. 1980’de psikolog Pia-get, düşünsel gelişimin son evresine ergenlik çağında ulaşıldığını savunmuştu. Ona karşı çıkanlar ise, düşünsel gelişimin erişkin çağa dek sürdüğünü düşünüyor ve savlannı ispata yönelik testler hazırlıyorlar.
Her ne kadar yirmi yaşından sonra her on yıllık dönemde IQ, 2-3 puan düşse de, psikolog John Hom, zamana bağlı olarak zihni işlevin diğer göstergelerinin güçlendiğini bulmuş. Düşünsel yeteneklerin yaşa bağlı grafiği, çoğunlukla üzücü bir şekilde düşüş gösteriyor; fakat çizgilerden en azından ikisi yukarı tırmanıyor. Bunlardan biri Hom ile arkadaşlarının “bil-
36
lür. Sağlıklı bir bünyede triptofan beyin serotonini üretmek için kullanılır. Serotonin, sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı etkiye sahip temel nöronal aktarıcıdır. Beyinde serotonin eksikliği endişe, depresyon ve uykusuzluğa yol açabilir. Çoğu olayda triptofan amino-asidi, bu semptomları gidermektedir.
Cosmopolitan’dan çev.: Murat ÖZKUL
lurlaşmış zekâ” dedikleri, kişinin bilgi ve deneylerinin toplamından oluşmuş bir yetenek. Diğeri ise Horn’un “uzun vadeli depo” diye adlandırdığı, çok öncesine ait deneyleri hatırlama yeteneği.
Belki de zekâ ile ilgili en zor bilmece, gerçekten zeki bazı insanların neden hayatlarını karmakarışık ettikleri ve hatta bazen hiç bir işe bile sahip olamamalarıdır.
Bu konuda çok düşünen Sternberg, bu gibi sorunların zekâ ile ilgili olmadığına inanıyor. Zekâ performansını düşüren faktörler arasında motivasyon (güdü) eksikliği, azimsiz-lik, kontrolsüz tepkiler ve kendi sınırlarını bilmemeyi sayıyor ve ‘‘bunlardan hangisinde en iyiyseniz onun üstünde yoğun-laşmalısınız. Zekânın püf noktası, güçleriniz dahilinde davranmaktır.” diyor.
Birçok zekâ testi, yenileri bile, birkaç saatlik süreleri içinde kişinin kapasitesinin gerçek görüntüsünü saptayamıyor.
Gardner, “kısa cevaplı test sorularında pek çok kişi parlak sonuçlara ulaşıyorlar; fakat bu yeteneğin önemli olduğu yaşamda başansız kalıyorlar. Bucley’in savına göre, bütün yaptıkları, testi hazırlayan kişinin ne istediğini bulup çıkartmaktan ibaret. Oysa yaratıcı kişiler, yüzeyde olanın altını buluyorlar. ‘Doğru’ cevaba razı olmayan ve gerçekten önemli fikirler ileri sürenler işte böyleleri” diyor.
Discover’den çeviren: Gulu ÖZGEN
BİLİM VE TEKNİK

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*