Genel

BİLİMKURGU

BİLİMKURGU

BİLİMKURGU

BİLİMKURGU

BİLİMKURGU

BİLİMKURGU blş. i. (fr. science-j^tion). Konuları geleceğin dünyasmı ele alan ama çoğu zaman bugünü eleştirmeye yönelen film ve edebiyat türü, önceleri roman alanında yaygın olan tür, 1960’lı-1970’li yıllarda sinemada büyük bir uygulama alanı buldu ve daha çok filmleri nitelemekte kullanılır oldu.
—• ANSiKL. Bilimkurgu sineması. Bu tür sinema -esas olarak teknik’ alandaki gelişmelerden beslendi. /Dekorların görkemi, maketlerin kusursuzluğu, ses – düzeninin ö-zeni, filmin başarı ya da başarısızlığını belirleyici bir önem taşıdı.
Senaryo yazan ve yönetmen de aynı biçimde, filmlerinde çalışan teknik adamların düzeyinden sıkı sıkıya etkilendiler; böylece en büyük görev, teknik işlemleri yürütenlere yüklendi: Bu, titiz, güç beğenen seyircinin hayalgücünü hazırlıksız yakalama göreviydi.
1970’li yılların gösterişli bilimkurgu filmlerinin çoğunun ABD’den çıkması şaşırtıcı değildir; çünkü bu ülkedeki film stüdyolarının donanımı son derece « kusursuzdur; bu da dekorculara ve «özel etki» uzmanlarına büyük olanaklar sağlar. George Lucas*’ın (Ek 2) Yıldız Savaşları (Star Wars) [1977] filmi uluslararası başarısını, her şeyden önce çağdaş tekniğe borçludur. Titizlikle gerçekleştirilmiş ama tümüyle yapmacık olmaktan kurtulamamış bu gösterişli «canlandırma filmi», ardından pek
gok düzeysiz amerikan, japon, kanadalı * enzerlerinin çıkmasına yol açtı; ne var ki hiçbiri de önlerindeki örneğin ustalıkla kotarılmış imgesel dünyasını yakalayamadı-lar. ^
Steven Spielberg’in (Ek 2) Close Encounters of the Third Kind’ı (üçüncü Türden Yakın İlişkiler) [1977], gerçekçiliği ve fantastik öğeleri ustaca kullanması ve uygar-lıklararası iletişimde sürekli kendini gösteren fizikötesi düşüncelerle daha çok Kub-rick*’in ünlü 2001: Uzay Yolu Macerası’na (2001: A Space Odyssey) [1970] yaklaşıyordu. Diğer önemli bilimkurgu filmleri arasında, Douglas Trumbull’un çevre . temizliğini savunan Silent Running (Sessiz Kaçış) [1972], Saul Bass’ın atomun. etkisiyle bir türün ani değişimini konu edinen Phase IV (Evre IV) [1973], Norman Jewison’m (Ek 2) şiddetin oyunlaştırıldığı teknokrat bir toplumdaki yanlış tutumları su götürmez bir incelikle yansıtan ölüm Pateni (Rollerball) [1975], L. O. Jones’un büyük bir felaket (üçüncü dünya savaşı) sonucu yanıp yıkılmış bir dünyada arda kalan yaşantı üzerine ilginç çeşitlemeler içeren  Boy and His Dog (Bir Çocuk ve Köpeği)
[1974] ve Ridley Scott’un fantastik ve korku Öğeleriyle bilimkurgu öğelerini bir araya getirmeyi deneyen Yaratık (Alien)v[1978] adlı yapımları dikkati çekti.
Daha yakın yıllardaysa Yıidiz Savaşlarr nın Irvin Kershner* (Ek 2) imzasını taşıyan daha görkemli devamı imparator (Empire Strikes Back) [1980], John Carpen-ter*’in (Ek 2) 1997 New York’undaki ola-
sı bir çürümeyi hareket filmi kalıpları içinde «dile getiren New York’tan Kaçış’ı (Escape from New York) [1981], AvustralyalI George Miller’in üçüncü dünya savaşı tehlikesi ve benzin kıtlığı esprilerini hızlı serüven anlatımıyla kullanan Savaşçı’sı (Mad Max’ 11) [1981] ve Steven Spielberg’in, uzaydan gelen bir yaratıkla küçük bir çocuğun dostluğunu konu edinen ve bir anda ünlenen E. T.’si (1982) gibi yapımlar, bilimkurgu türünün bellibâşlı örnekleri arasında. yer aldılar. En son George Lucas, The Return of Jedi (Jedi’irt Dönüşü) [1983] ile İmparator’un da devamını yaptı ve ABD’de yeni gişe rekorları kırmaya başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir