BİYOCOĞRAFYA; Aim. Biogeographie (f), Fr. Biogeografhie, İng. Biogeography. Bitki ve hayvan türlerinin yeryiMindeki dağılımlarımı ve bu dağılıma etki eden sebepleri inceleyen bilim dalı. Osmanlıcada “Coğrafya-yı Hayâtî” veya “Hayâtî Coğrafya” olarak bilinir. Çok karmaşık bir alanı kapsar. Dar mânâda biyolojinin bir dalı olarak bilinirse de; fizikî coğrafya, bitki ve hayj/an takso- nomisi, yâni sınıflandırması, fizyoloji, jeoloji ve paleobotanik gibi çeşitli bilimlere dayanmak zorundadır. Tatbikatta, “hayvan coğrafyası” ve “bitki coğrafyası” olmak üzere iki bölüme ayrılır. Hayvan gruplarının incelenme zorluklarından dolayı, günümüzde bitki coğrafyası daha gelişmiştir. İnsan ırklarının dağılımı ise “beşerî coğrafyada” incelenir.
Bitki coğrafyasıyla ilgili olarak Alexander von Humbold (1805) önemli yazılar yazmıştır. F. Unger ve E. Forbest de çalışma v.e yayınlarıyla bitki coğrafyasına önemli katkılarda bulunmuştur. Bitki coğrafyası; floristik bitki coğrafyası, ekolojik bitki coğrafyası, târihî bitki coğrafyası, bitki sosyolojisi, tatbikî bitki coğrafyası gibi birkaç kola ayrılır. Alfred Russel Wallace 1876’da yayınladığı Hayvanların Coğrafi Dağılımı The Geographical Distribution of Animals adlı eserinde, hayvan coğrafyası bölgelerinin sınırlarını çizmiştir. Yeryüzünü; Palearktik bölge, Oryantal bölge, Avus-, tralyen bölge, Etiyopyen bölge, Neotropikal bölge, Nearktik bölge, Antarktika bölgesi olmak üzere yedi ana bölgeye ayırmıştır. Bu bölgeler günümüzde de büyük ölçüde geçerliliğini korumaktadır. Bitki coğrafyacıları da yeryüzünü; Kuzey bölgesi (Boreal), Paleotropikal bölge, Neotropikal bölge, Güney Afrika bölgesi, Avustralya bölgesi, Antarktika bölgesi gibi kısımlara ayırmışlardır. Denizaşırı kıtalarda benzer bitki ve hayvan gruplarının varlığı, günümüzde kolay îzah edilmektedir. Meselâ, bugün Avrupa ve Amerika’daki okullarda şöyle okutuluyor: Eski jeolojik devirlerde, güney kıtaları arasında karayollarının bulunduğu kabul edilmektedir. Meşhur meteoroloji âlimi Alfred Wegener, Kontinentverschiebung (Karaların Kayması) na- zariyesini kurmuş ve beş (bugün için altı) kıtanın evvelce birbirine bağlı olup sonra yavaş yavaş ayrıldıklarını söylemiştir. Başka bir profesör, kıtalar arasında köprü gibi kara parçaları olduğunu, zeo- coğrafik tecrübelere dayanarak iddiâ etmiştir. We- gener’e göre Paleozoikum ve Mezozoikum devirlerinde, kıtalar birbirine yapışıktı. Paleozoikum sonuna kadar hayvanlar, Güney Amerika ile Afrika, Asya ( Hindistan) ve Avustralya arasında kara yolculuğu yapmışlar. Eosen’den îtibâren Afrika’da yaşayan hayvanlar karadan, Güney Amerika’ya geçmişlerdir.”