BOMBA; Aim. Bombe (f), Fr. Bombe (f), İng. Bomb. Patlayıcı ve yanıcı maddeler ile doldurulmuş, çeşitli büyüklükte, canlı ve cansız hedefleri tahrip etmek için kullanılan patlayıcı savaş aracı. Genellikle uçaklardan atılan bomba, ölüme, tahribe, sarsıntıya sebeb olur. Özel tip bombalar ise, yaygın, gaz, duman veya hastalık mikroplarını yaymak için kullanılır. Su altı bombaları, denizaltları tahrip etmek için uçaklardan ve gemilerden atılır. Daha küçük ve daha basit bombalar el veya mekanik âletlerle uzağa fırlatılabilir. Kendi sevk sistemine sâhip olan bombalara güdümlü mermi, su altı güdümlü mermisine ise torpido denir.
Nükleer silahlar: Atom ve hidrojen bombaları, diğer bombalardan çok daha fazla tahrib edici olup, uzun bir süre radyoaktif kirlilik bırakır. Nötron bombası ise sâdece canlıları öldürür. Fakat cansızları tahrib etmez. Yüksek infilak gücüne sâhip klasik yapıda bir bomba, patlama noktasından metrelerce uzaklıktaki alana, parçaları, ısısı ve rüzgârıyle etki eder. Fakat nükleer silahlar kilometrelerce genişliğindeki alanı tamâmen imhâ eder. (Bkz. Atom bombası, Hidrojen bombası, Nötron bombası) Klasik bombalar: Genellikle uçaklardan bırakılabilecek şekilde plânlanmış olan bu bombalar, patlayıcı veya kimyâsal maddeler doldürulmuş bir metal kap, düşerken düzgün hareket etmesini sağlayan bir cihaz ve hedefe çarptığı zaman bombanın patlamasına sebeb olan bir tapadan ibârettir. Klasik bombaların, delici, genel amaçlı parçalı, duman, gaz ve yangın bombaları gibi çeşitleri vardır.
Delici bombalar: Zırh ve sert hedefleri delmek için kullanılır. Kalın cidarlı olup, değişik ağırlıkta olurlar. Yaklaşık % 30’unu patlayıcı madde teşkil eder.
Genel amaçlı bombalar: Büyük askerî harekâtlarda kullanılır. İnfilak eder, etrâfa parçalar saçar ve yıkma etkileri vardır. Bu tip bombalar, 45 ilâ 1362 kg arasında olup, yaklaşık % 50’sini patlayıcı maddeler teşkil eder. Patlayıcı maddeler, Triponal, Amatol, Trinitrotoluen veya daha başka patlayıcı karışımı olabilir.
Parçalı bombalar: Bu bombalarda, patlayıcının etrâfını saran metal gövde küçük parçalara ayrılabilecek şekildedir. Ağırlıkları 1,8 ilâ 118 kg arasında olup, yaklaşık % 14’ünü patlayıcı maddeler teşkil eder. Patlayıcı maddeler Ednatol, TNT, Amatol veya Siklatol olabilir. Bu bombalarda tapa genellikle burun kısmında olur. Çeşitli büyüklükte olan bombalar çarpma esnâsında parçalara ayrıldığı gibi, yüzlerce küçük misket bombalardan meydana gelip, daha fazla tesiri olanlar da vardır.
Yangın bombaları: Yangın bombaları, yakıt (napalm) doldurulmuş ince cidarlı kaplardır. Yanabilen tesislere, siperlenmiş askerlere ve araç konvoylarına karşı kullanılır. En önemli özelliği dokunduğu yere yapışarak yanmasıdır. Yangın bombaları 113-454 kg arasında olup, ağırlıklarının yaklaşık % 85’i yanabilen maddelerdir.
Seyyah bombalar (Akıllı bombalar): Bu bombalar ilk defâ Vietnam harbinde kullanılmış olup, 3000 kilometrelik bir menzil içinde 80 m çapındaki bir hedefi bulabilme kâbiliyetiyle, harp taktiklerinin tamâmen değişmesine sebeb olmuştur. Bir katı yakıt roketi ile ateşlenen füzede önce gövde yanındaki kanatlar mekanik olarak açılır. Sonra da 6 6 kg ağırlığında 2633,newtonluk itme gücü sağlayan küçük jet motoru devreye girer. Kısa sürede 650 km/saatlik hıza ulaşarak ve 30 metreye kadar alçalarak hedefe yönelir. Uçuş öncesinde bilgisayara digital bir harita üzerinde coğrafi bilgiler, rota, yükseklik değişmeleri ve radardan kaçabilmesi için gerekli bilgiler yüklenmiştir. Tercom ismi verilen elektronik sistem ile doğrudan hedef üzerine gitmeyip, çeşitli yönlerde ve yüksekliklerde yol aldığı için hangi hedefe gittiği anlaşılamamaktadır. Karşısına dağ veya vâdi çıkması hâlinde hemen en yakın çevrede yol bularak manevra yapabilmekte, radarı ile de sık sık rotayı ve yüksekliği kontrol ederek hassas bir şekilde düzeltilebilmektedir. Bu bombalar laser ışınları rehberliğinde de kullanılır. Bunun için pilot hedefi infrared laser ışınlarıyla bombardıman ederek bombayı salıverir. Bomba laser ışınlarına tâbi tutulmuş, hedefin verdiği sinyalleri alarak hedefi bulur. TV kameralarıyla yönlendirilen bombalar, sâdece gündüz kullanılabildiği halde bunlar gece de kullanılabilir.
Târihi
İlk bombalar tahkim edilmiş şehirlerde, mü- dâfiler tarafından atılan mermilerdir. Ondan sonra bu mermiler hücum edenler tarafından duvarlar aşılarak atıldı. Daha sonraları patlayıcı toplarla atılan güllelere bomba denildi. Bu tip bombaların en büyükleri 1452 yılında Osmanlı Pâdişâhı Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından yaptırılmış ve İstanbul’un fethinde 1453’te kullanılmıştır. Özellikle 1930 yılından sonra uçaklardan bırakılan bombaların gelişmesiyle, diğer tip cephâ- nelere bomba denilmez olmuştur. Her ne kadar bombalar Birinci Dünyâ Harbinde havadan bırakılmaya başlanmış iseler de büyüklükleri ve hedefe isâbet etmeleri askerî bakımdan sâdece psikolojik ve sıkıntı veren bir etki olarak ifâde edilmiştir. Almanya Birinci Dünyâ Harbinde İngiltere’ye havadan 270 ton bomba bırakırken, İkinci Dünyâ Harbinde müttefikler üzerine 1.554.000 ton bomba atmıştır. Bombaların tahrip güçleri atom ve hidrojen bombalarının gelişmesiyle çok daha fazla olmuştur. Sâdece Japonya’ya atılan iki atom bombasının gücü yaklaşık 40.000 ton TNT’ye eşittir. Çeşitli sebeplerle toprak kazıldıkça savaşlardan sonra saklı kalmış olan uçaksavar mermileri, mayınlar, tahrip kalıpları, el bombaları meydana çıkmaktadır. İkinci Dünyâ Savaşında Alman bombalarının ateşleme sistemi elektrikliydi. Bomba atılır atılmaz elektrik bir kondansatörü şarjlamakta ve bomba hedefe çarptığında bu şarjlı elektrik fünyeyi ateşlemekteydi. Bu sistem iyi çalışmadığı için atılan çoğu bombalar patlamadan toprak altında saklı kalmıştır.
Daha sonraları saatli bombalar yapıldı. Bomba kurulduktan sonra saati tik-tak ederek çalışır. Böyle bir bombanın farkedilmesinde yapılacak ilk iş saatin tik-takları durana kadar çevreyi boşaltmaktır. Tik-taklar bir steteskopla uzaktan dinlenir. Bomba saat mekanizmasının çalışmasını engellemek için kuvvetli mıknatıs kullanılabileceği gibi karbondioksit sıkarak veya çabuk donan plastik dökülerek mekanizma, kilitlenebilir. Bomba imhâsı ile ilgili tedbirler geliştikçe, karşı tedbir olarak fünye sistemini aradan kaldıran bubi tuzaklı bombalar kullanılmaktadır.
Gerilla silahı: Terörist ve gerillaların sahneye çıkması ile bomba imhâ işleri yeni bir döneme girmiştir. Birçok terörist bomba yapmakta acemi olduklarından bomba ateşleme mekanizmaları umûmiyetle yanlış ayarlanmakta, bu durum bomba uzmanlarını yanıltmaktadır. Bir kısım terörist ise, bombayı, sırf imhâ edenleri öldürebilmek üzere hazırlamaktadırlar. Bomba imhâ uzmanları bugün balistik naylon elbiseler giyerek bomba tesirinden korunabilmektedirler.
İmhâ işlemleri: İmhâ edilecek bombaya yapılacak işlemlerin başında bomba kabûl edilen paketin röntgeni çekilir. Röngten filminden bombanın mekanizmasının şekli, tipi ve elektrik kablo çekimi görülür. Seyyar röntgen cihazı bulunan özel bir cihazla paketin röntgeni çekilir. Bu cihaz aynı zamanda patlayıcı madde dedektörü ile paketin gerçek bomba mı yoksa oyalayıcı mı olduğunu da hisseder. Eğer bombanın ateşleme sistemi pil veya akü ile ise dondurma metodu tatbik edilerek pil çalışmaz hâle getirilir. Sonra bomba sökülür. Röntgen çekildikten sonra paketin uygun bir yerinden içine plastik köpük pompalanır. Böylece elektrik kabloları kısa devre olur. Mekanik kısımlar plastik donunca kilitlenir.
Bubi tuzağı şeklindeki bombaların imhâsında ise İngilizlerin kullandığı ve “Weelbarrow” dedikleri uzaktan kumandalı robot arabalar iş görmektedir. Arabanın gagasında bir televizyon kamerası, özel bir imhâ tüfeği ile aydınlatma lâmbası bulunur. İmhâ tüfeği bombanın devrelerini çok çabuk kırdığı için bomba patlamaya vakit bulamaz. İngiliz kara kuvvetleri “Weelbarrow” un merdivenlerden dahi çıkıp inebilen manevra kâbiliyeti fazla olan “Marauder” ismi ile çağrılan imhâ arabasını kullanmaktadır. Bomba imhâ cihazları geliştikçe bomba ateşleme sistemleri de şekil değiştirmektedir. Tedbir dâimâ karşı tedbiri dâvet etmektedir.