İlçeleri: Bursa’nın biri merkez olmak üzere 11 ilçesi
vardır. Merkez Bursanın 1980 nüfus sayımına göre toplam
nüfusu 607 bin 221 kişi olup, bunun 445 bin 113’ü kentlerde
ve 162 bin 108’i köylerde yaşar. Yüzölçümü 1692
km2 ve nüfus kesafeti 358’dir. Merkez bucağına bağlı 44,
Çalı bucağına bağlı 17, Demirtaş bucağına bağlı 9,
Görükle bucağına bağlı 16, Gürsu bucağına bağlı 43 ve
Soğukpınar bucağına bağlı 8 köyü vardır.
Gemlik: Bursa’ya 30 km uzaklıkta ve Gemlik körfezi
kıyısında şirin bir ilçedir. Bursa il merkezine çift
yönlü bir yolla bağlıdır. 1980 nüfus sayımına göre toplam
nüfuşu 48 bin 106 olup, bunun 26 bin 849’u kentlerde
ve 21 bin 257’si köylerde yaşar. Merkez bucağına
bağlı 2 1 köyü vardır. Gemlik son senelerde Bursa’nın ve
Türkiye’nin en hızlı gelişen ve nüfus artan bir ilçesidir,
şen ve nüfus artan bir ilçesidir.
Ekonomisi tarıma ve bilhassa zeytinciliğe dayanır.
Çevresi zeytin ağaçları ile doludur. Ayrıca meyvecilik ve
balıkçılık ekonimisinde mühim yer tutar. Lise ve lise
dengi okulları, hastahane ve kütüphanesi vardır. Gemlik
Suni İpek Fabrikası, Borusan Fabrikası gibi sanayi
kuruluşları mevcuttur. 15 bin tonluk gemilerin yanaşabileceği
bir limanı, 700 iş yeri bulunan sanayii sitesi
vardı. Azot sanayii (Çimtaş) Çelik eşya imalatı ve
Makina Fabrikaları gelişmektedir.
Gemlik ilçe merkezine 10 dakika uzaklıkta, Umurbey
köyüne giden yol üzerinde bulunan Gemlik ılıcası
37°C, tabii lezzette, kokusuz ve az madenli bir sudur.
Bursa yeraltı sularına benzer. Osmanlı devrinde burada
çok sayıda tersane bulunuyordu. Gemi yapımı sebebiyle
GEMİLİK deniliyordu. Zamanla bu isim Gemlik
olmuştur. Yalova ile Bursa arasında tam bir ortada
bulunan Gemlik , Marmara’da (Yakamoz) un en güzel
seyredildiği yerdir.
Gemliğin tarihi M.Ö. 1390’lara dayanır. Gemik
1396 da fethedildi. Birinci Murad Gemlik’te tersaneler
kurmuştur Eski adı Kiyus’tur. Armutlu, Küçük ve
Büyük Kumla deniz sporlarına elverişlidir. Artmutlunun
lezzetli Barbunya balıkları ve şifalı suları da vardır.
Kurban dağlarında avcılık yapılır. Yüzölçümü 611 km2
ve nüfus kesafeti 79’dur. Gemliğin 11 mahallesi vardır
Gemliğin en büyük problemi kanalizasyondur.
Gemlik kaplıcaları ayrıca romatizma, nevralji, nevrit,
hemipyeji, dimağ yorgunluğu, nevrasteni ve kalb
hastalıklarına iyi gelir. Armutlu kaplıcaları polinevrit ve
kadın hastalıkları ve gıda matabolizma bozukluğu
(gut, şişmanlık) deri ve idrar yolu hastalıklarına iyi gelir.İnegöl: 1980 nüfus sayımına göre toplam nüfuzu 97
bin 812 olup, bunun 45 bin 237’si kentlerde ve 52 bin
575’i köyde yaşar. Nüfus bakımından Bursa’nın en kalabalık
ilçesidir. Yüzölçümü 1006 km2 ve nüfus kesafeti
97 dir. Merkez bucağına bağlı 76 ve Tahtaköprü Bucağına
bağlı 19 köyü vardır.
Ormanlık bir tepenin eteğinde ve 900 m yükseklikteki
Oylat kaplıcaları hidrokarbonlu ve arseniklidir.
Mide ve lıertürlü ağrılara iyi gelir ve içilerek tedavide
kullanılır. Ekonomisi tarıma ve ormancılığa dayanır.
İnegöl ovası çok verimlidir. Yağ fabrikası ve çok sayıda
mobilya atölyeleri bulunmaktadır. Lise, meslek lisesi,
hastahane ve kütüphanesi vardır.
Fatih ve İkinci Bâyazid’ın veziri İshak Paşa’nın yaptırdığı
Câmi ve mederese yanında türbesi vardır. Yıldırım
Bâyezid Câmii, Yıldırım tarafından yaptırılmıştır.
İkinci Abdülhamid Han tamir ettirmiştir. Kurşunlu
köyü Câmii Yıldırım devrine ait bir eserdir. Ortaköy
kervansarayı Yıldırım devri eseridir. İclâliye köyünde
Hindos mağarası, Bayanzova yaylası, Cerrah mevkii
turistik güzelliği olan yerleridir. Eskiden “Anhedoma’
olan İnegölü, 1298’de Turgut Alp feth etmiştir. 1865’te
ilçe olan İnegöl, 61 sene Bilecik’e, 1926’da Bursa’ya
bağlanmıştır.
İznik: 1980 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 37
bin 479 olup, bunun 13 bin 23 l’i kentlerde ve 24 bin 248’i
köylerde yaşar. Yüzölçümü 735 km2 ve nüfus kesâfeti
50’dir. Merkez Bucağına bağlı 40 köyü vardır. Ekonomisi
tarıma dayanır. Bağcılık ve sebzecilik ileridir.
Üzüm ve domates ihraç eder, zeytincilikte de önemli
yeri vardır. İznik gölünden bol kerevit avlanır ve ihraç
edilir. İznik’te Lise, meslek Liseleri ve hastahane vardır.
Köylerinde ilkokul olmıyan yoktur. Turizme çok elverişlidir.
Osmanlı Devletinin önemli bir kenti ve Selçuklu
devrinde (Türkiye Devletinin) ilk başkenti olmuştur.
1080-19 Haziran 1097 arasında 17 sene Türk Başkentliği yapmıştır.İznik dünya’da bir benzeri bulunmayan bütünüyle
(Açık hava müzesi) olan çinileriyle meşhur tarihi bir
şehirdir. İznik Gölünün akşam gurup vakti çok güzel
manzarası vardır. Gölde yetişen yayın ve sazan balıkları
çok lezzetlidir. Eski ismi “Nicaea” dır. 1915’te ilçe olan
İznik 1930’a kadar İzmite bağlı idi. İznik tarihin en
mühim şehirlerinden biridir. M.Ö. 4 ncü asır sonlarında
kurulmuştur. M.S. 325 te Birinci Hıristiyanlık Konsili
İznik’te toplandı. Bu toplantıya Roma İmparatoru
Konstantin ile katılmıştır. 787 senesinde toplanan 7 nci
Dış ve iç yüzeyi tamamen mermerle kaplı olan câmii.
Hıristiyanlık konsilinde, hıristiyanlığa putperestlik
karıştırıldı.
İslâm orduları 717 senesinde İznik’i kuşattılar. 1080
tarihinde Anadolu Fatihi Kutulmuşoğlu Süleyman Şah
İznik’i feth etti, yeni Türk Devletinin başkenti yaptı.
Birinci Haçlı seferinde İznik’te işgal edilince Türk devletinin
başkenti Konya’ya taşındı.
Birinci Sultan Kılıç Arslan 1105’te İznik’i tekrar feth
etti. Haçlı seferi sebebiyle İznik yeniden işgal edildi.
Latinler, Bizansı işgal edince, 1205-1261 arasındaBizans’ın 57 sene başkenti İznik olmuştur. 5 Bizans
İmparatoru İznik’te oturmuştu. Bursa’nın fethinden
sonra Orhan Gazi İznik’i feth etti. Osmanlı Devletinin
ilk devrinde çiniler İznik’te yapılmıştır. 17 nci asır ortalarına
kadar İznik Türk ve Dünya çiniciliğinin rakipsiz
merkezi olmuştur. Zamanla Kütahya İznik’i geçti ve
İstanbul’da çinicilik başlayınca İznik’te çinicilik söndü.
İznik’te tarihi eserler çok fazladır. Başlıcaları şunlardır.
Kale, 4970 metre uzunluğunda ve 245 burçtan
ibarettir. 258 senesinde yapılmış ve pek çok defa tami’
görmüştür. Antik devre ait 4 kemer Custinyenin yaptırdığı
su yolları, Koymises Kilisesi (Mozaik ve freskleri
durmaktadır), Ayatrifon kilisesi sarnıçlar saray (Sanatüs)
Doğu Romadan kalma eserlerdir. Süleyman Şahın
yaptırdığı saray kaybolmuştur. İsmail Bey Hamamı
harap bir durumdadır. İznik Ayasofya Kilisesi, Orhan
Gazi Câmii haline getirilmiştir. Yeşil Câmii, Mimar
Hacı Musa, Candarlızade Hayreddin Paşa adına yapmıştır.
1402 de veya (1378-1391) de yaptırılmış olup,
Osmanlı ilk devrinin şaheseridir. İçi ve dışı mermer
kaplıdır. Yeşil rengin hakim olduğu çiniler son derece
güzeldir. 1922’de Yunanlıların büyük tahirbatma rağmen
göz kamaştırıcı minarenin çinileri ve binanın teyzinatı
çok muhteşemdir. 1442 de Candarlızade Mahmud
Çelebinin yaptırdığı câmi de çok güzeldir. Türbesi de
İzniktedir. Nilüfer imareti I Murad annesi adına 1338’
de inşa ettirilmiştir.
Hacı Özbek Camii 1333 te yapılmıştır. Hacı Hamza
Kümbedi Mimarı belli olan ilk kümbettir. Kırgızlar
Türbesi, Yakup Çelebi Câmii’ni Yıldırımın büyük kardeşi
yaptırmıştır. Halil Hayreddin Paşa Türbesi 1406’da
vefat eden Candarlı Hayreddin Paşa’ya aittir. Kumluk
yahut Aynalı câmiin sadece mihrabı kalmıştır. Selçuk
eseri üstüne Osmanlılar yaptırmıştır. Ahi veya Sultan
Türbesi Fatih devri eseridir. Yunanlılar çok tahribat
yapmışlardır.
İkinci Murad Hamamı hala kullanılmaktadır.
Süleyman Paşa Medresesi İznik’te bulunan 7 medrese
(Üniversite) den ilki ve en muhteşemidir. Harap
durumdadır.
Eşref Rumî Câmii ve Türbesi: Nilüfer Hatun imaretinde
çok kıymetli tarihi eserler ve eski çini örnekleri
sergilenmektedir. Kur’an-ı Kerim’ler, yağlıklar, mühür,
para ve tütün keseleri ruznameler, renkli sır tekniği ile
yapılan Selçuk ve Osmanlı çinileri, Roma’ya ait Sultan
başlıkları ile İznik müzesi çok zengindir. İznik Gölü
Türkiye’nin 5 nci büyük gölüdür.
Karacabey: 1980 nüfus sayımına göre toplam
nüfusu 65 bin 915 olup, bunun 24 bin 057’si kentlerde ve
41 bin 858’i köylerde yaşar. Yüzölçümü 1285 Km2 dir.
Merkez Bucağına bağlı 66 köyü vardır. Çok verimli
Karacabey Ovası üzerinde kurulmuştur. Ulubat Gölü
ile Marmara Denizi arasındadır. İl merkezine 65 km.
uzaklıktadır. Türkiye’nin soğan anbarıdır. Ekonomi
tarıma dayanır. Karacabey harası, tarım hayvancılığı
ıslahında önemli rol oynar. Damızlık hayvanı yetiştirilir.
Lise, Meslek lisesi ve hastahanesi vardır. Su sıkıntısı
yoktur. İlçe hareketli bir ticaret merkezidir.
M.Ö. 2000 senelerinde Karacabey’in bulunduğu yerler
“Miletopolis” ile Ulubat köyünde “Lupantium”
kentler bulunuyordu. Lupantium’un kale ve kalıntıları
halen vardır. Osmanlı Devleti burasını feth edince bolluk
ve bereket manasına gelen “Uluabat” ismi verilmiştir.
Bu köyden İstanbul fethinde surlara ilk bayrağı
diken Ulubatlı Hâşan yetişmiştir. Karacabeye OsmanlIlardan
önce “Mihaliç” denirdi. Boğaz deresinin Marmaraya
dökülen yerinde Kurşunlu köyüne kadar
manzara çok güzledir.
BURSA İLÇELERİ
27
Eyl