ÇALGI

(çalmak’tan çal-ğı). Müzik sesleri çıkarması amacı ile yapılmış âlet. (Bk. ANS1KL.): Çalgı bu hüznü ifade ederken biraz da tatlılaştırmış oluyordu (A.Ş. Hisar). || Çalgılı yer, gazino: Taksilere bindireyim / Çalgılara götüreyim seni (O.V. Kanık). || Müzikle yapılan eğlence: Anlaşılan bu köyün düğünlerinde çalgı yerine mevlût okuyorlar (R.N. Güntekin). || Musikî takımı, saz takımı: Yapılacak eğlence için çalgı tutmuş.
— DEY. Çalgı çağanak, çalgılı, neşeli ve gürültülü olarak: Çalgı çağanak çok eğlendik.
— ANS1KL. Çalgı’ların türleri, yapımının incelenmesi, tarihi gibi konularla uğraşan bilim dalına batı dillerinde organoloji adı
d sanaDna ait bronz؟drav Guimet müzesi, Paris
verilir. Çalgı yapımı bir yandan da akustiği, teknolojiyi ve sanat tarihini ilgilendirir; çalgıların kullanımı müzik estetiğine olduğu kadar, sosyolojiye de malzeme sağlar. Prehistorya ve arkeolojinin gelişmesiyle, çalgıların en eski çağlarda bile kullanıldığı (M.ö. III. bin yıldan kalma Ur kral mezarlarında bulunan arp); yapımında kullanılan malzemenin çok çeşitli olduğu ortaya çıktı (taş, kemik, tahta, kiriş, deri, kurutulmuş toprak, maden). Bugün kullanılan bütün çalgı tipleri milâttan önce de vardı, yalnız yaylı çalgıların kullanılmamış olması mümkündür. Klavye bile yaylı çalgılardan biraz eskidir.
Eskiçağlarda Hintliler ve Çinliler, Ortaçağda da Araplar, çalgıların adlarını sıralayan ve onları sınıflandıran incelemeler yaptılar.
Bunun dışında, çalgıları gerçekten sistemli olarak incelemeğe XVI. yy.da Virdung (1511) ve Martin Agricola (1528) başladı.
Bu çalışmaları XVII. yy.da Praetorius (1614-1620) ve Mersenne (1636-1637) sürdürdü.
XIX. yy. sonu ve XX. yy. başında, çalgı yapımcısı ve müzik yazarı Victor Mahillon, akustikçiler, etnomüzikoloji dalında uzmanlaşan müzikologlar organoloji’nin temelini attılar, çalgıların ve bunlarda kullanılan en küçük parçaların terimlenmesini sağladılar.
Çeşitli genel çalgı sınıflandırmaları yapıldı.
Aşağı yukarı bütün sınıflandırmalar şu iki türü ayırır: birinci tür çalgılarda birer oyuk vardır, bu oyuğun içindeki havada üfleme yolu ile titreşim meydana getirilir, öteki tür ise sert bir cisimden yapılmıştır; vurma, sürtme, parmakla çekme gibi yollarla bundan ses elde edilir, ikinci tür çalgılar da kendi aralarında değişik sınıflara ayrılır. Bu ayırımda çalgının yapımında kullanılan maddenin cinsi, bükülgenlik veya gerilme derecesi, titreşim tarzı esas alınır. Yalnız en yaygın tipleri ele alırsak, nefesli çalgıları şöyle ayırabiliriz: dili olmayan (düdük, flüt), zarsı dilli (trompet, korno), basit dilli (klarinet) veya çift dilli (obua) boru biçiminde çalgılar. Yalnız serbest dilli çalgılar hem borulu, hem boru-suz olabilir (akordiyon). Gerilemeyecek katı cisimlerden yapılmış çalgılar, çubuk, boru, lam, plak veya küplerden bileşir. Hep- ÇAKRAVARTİN si ayrı maddelerden yapılır, bunlardan ses !؟ ٧٠ !٢٠؛evresinde elde etmek için birbirine vurmak (kastan- değerli yedi eşyası yet, zil), üstüne vurmak (ksilofon, gong, Guimet müzesi, Paris çan), sallamak (çıngırak) veya gıcırdatmak (kaynana zırıltısı) gerekir.
Bükülgen maddelerden yapılan çalgılar yalnız parmakla çalınır (ağız tamburası [tek bir telden meydana gelen ilkel çalgı], «san-za»). Gerilebilir maddelerden yapılan çalgılar iki büyük aileye ayrılır: 1. Derili çalgılar, üstüne vurularak (davul) veya sürtme ile çalınır; 2. Telli çalgılar, telin üstüne vurarak (santur, piyano), teli parmakla veya bir araçla çekip bırakarak (arp, çem-balo) veya yay sürterek (keman) çalınır.
Daha uygun bir ayırımla telli çalgılar iki sınıfta toplanır: tek parçalılar (değnek, boru veya tabla üstüne kurulu kithara) veya çok parçalılar, yani gövdesine sap takılı olanlar (arp, lavta, keman). Buna karşılık, geleneksel sınıflandırma yine geçerlidir:
• Telli çalgılar üçe ayrılır: telleri sürtünme ile ses veren çalgılarda yay’a (keman ailesi) veya çarka başvurulur (XVIII. yy.a kadar kullanılan çarklı viyola).
Telleri çekilip bırakılarak ses veren çalgılarda ya parmak (sapsız [lir, arp] veya saplı [lavta, gitar]) veya belirli bir mekanizma (spinet, çembalo) kullanılır. Tellerine vurarak çalınan çalgılarda ise ya el (cymbalum) veya mekanizma kullanılır (klavikord, piyano).
• Nefesli çalgılar dörde ayrılır:
Ağızlı çalgılar. Ağız yanlamasına durur veya pahlıdır (flüt).
Dilli çalgılar, boruları silindir veya koni biçimindedir, tek dilli veya çift dilli (obua, klarinet v.b.) olabilir.
Ağızlıktı çalgılar ya yalnız doğal sesleriyle yetinilir veya sürgü, anahtar, piston kullanarak kromatik sesler elde edilir (trombon, flüt, pistonlu kornet).
Klavyeli çalgılar (org, harmonium).
٠ Ses yüksekliği belirli veya belirsiz derili çalgılar. Bu sınıfa timpani, davul v.b. gi-
125

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*