cangıl ve yağmur ormanı
Çoğunlukla eşanlamlı kullanılan ama birbirini tam karşılamayan iki terim. Bu terimlerin daha yerinde ve daha kesin anlamlı olanı, yağmur ormanıdır. Yağmur ormanı terimi, yılda 1,8 m’den çok yağmur alan, çoğunlukla tropikal bölgelerde bulunan (ama bu bölgelerle sınırlı değildir) yoğun orman alanlarını belirtir. Yağmur ormanları değerli kereste kaynakları oluşturmaları bakı-mıdan önemlidir ve tropikal bölgelerde kauçuk, çay, kahve, muz, şekerkamışı gibi ticarete yönelik ürünlerin yetiştirilmesine uygun yer sağlarlar. Ayrıca, yeryüzünün hem ekonomik yönden henüz yararlanılmamış, hem de bilimsel yönden gerektiği kadar tanınmayan son bölgelerinden bazılarını kapsarlar.
Cangıl terimi önceleri Hindistan’daki balta girmemiş çalılık topraklari(anlatırken,sofraları her türlüıormaniık ve ağaçlık topraklar için kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde daha çok ormana zarar veren ağaç kesiminden sonra ya da orman içinde tarla açılarak bir süre tarım yapıldıktan sonra yüzüstü bırakılarak niteliği bozulan yağmur ormanlarında gelişen çalılık, sık bitki örtüsünü belirtmede kullanılmaktadır.
Yağmur ormanı tipleri. Yağmur ormanları başlıca iki kümede toplanabilir: Tropikal bölge yağmur ormanları, ılıman bölge yağmur ormanları, Tropikal yağmur ormanı, yaprak dökmeyen geniş yapraklı ağaçların oluşturdukları “kubbe”, bu ağaçların altında asmalar ve epifitlerden (ağaçlar üstünde yetişen bitkiler) oluşan bir or-manaltı kuşağı, nispeten açık bir toprak yüzeyi ve çok
sayıda bitki ve hayvan türü içermesiyle nitelenir. En iri ağaçlar ana kubbeyi oluştururlarken, daha küçük ağaçlar, üstteki ağaç kubbesinin altında, gölgeye daha dayanıklı türlerden oluşan bir tabaka oluştururlar. Tropikal yağmur ormanlarının üst kubbesi en çok 30-50 m arasındadır; ama tek tek bazı ağaçlar, ormanın toprak yüzeyinden 60 m kadar yukarı yükselebilir. En geniş tropikal orman bölgeleri Güney Amerika’da Amazon havzasında, Afrika’daki ekvator bölgelerindeki düzlüklerde, Güneydoğu Asya’nın (özellikle Sumatra ve Yeni Gine’de) hem kıta kesiminde, hem de adalarında yeralır-lar. Orta Amerika’da ve Avustralya’nın Queensland kıyısı boyunca da küçük tropikal yağmur ormanı bölgelerine rastlanır.
Daha yüksek enlem derecelerinde yer alan yağışlı, deniz iklimi etkisinde bölgelerde yetişen ılıman yağmur ormanları, tropikal yağmur ormanlarından daha dar bir alan kaplamalarına karşılık, dünyanın en değerli kerestelerinin bir bölümü bu ormanlardan elde edilir. Ilıman yağmur ormanları Kuzey Amerika’nın kuzeybatı kıyısında, Şili’nin güney kesiminde, Tasmanya’da, bir ölçüde de Avustralya’nın güneydoğu kesiminde ve Yeni Zelanda’da yeralırlar. Bu ormanlar, boyları tropikal yağmur ormanlarındakilerin boyunu aşan, ama tür çeşitleri daha az ağaçlardan oluşur. Kuzey Amerika’daki ılıman yağmur ormanlarında sekoya ve ladinağacı gibi kozalaklılar ağır basarken, batı yarıküredekilerde özellikle okaliptüs1, Araucaria ve Antarktika kayını gibi türler çoğunluktadır.
Çevrebilim. Yağmur ormanları, yeryüzünün toplam kara yüzölçümünün yüzde altısından azını kaplar, buna karşılık bilinen bütün hayvan ve bitki türlerinin dörtte üçünü barındırırlar (üstelik, henüz bilinmeyen daha birçok türü de kapsadıkları kesindir). Yakın dönemdeki araştırmalar, türlerdeki bu büyük çeşitliliğin yağmur ormanlarının yerbilim zamanlan boyunca dinamik ve istikrarsız bir yapı sergilemesiyle ilgili olduğu kanısını uyandırmaktadır. Görünüşte verimli bir bolluk sergilemelerine karşın, yağmur ormanları kolay bozulabilen çevre sistemleri oluştururlar. Üst orman örtüsü kaldırıldığında yağmur ormanlarının toprakları, birçok bitki türünü besleme yeteneğini hızla yitirir; hattâ bazı topraklar verimsiz laterite dönüşür. Yağmur ormanlarının dünyadaki iklim değişikliklerinde oynadıkları rol henüz açıklığa kavuşmamış olmakla birlikte, yer yer yokedil-melerinin, yerel iklimler üstünde çoğunlukla büyük bir etki yaptığı bilinmektedir.
İnsan ve yağmur ormanları. Tarih boyunca insanlar kendilerine oturacak yer açmak, kereste sağlamak ve tarım yapabilmek amacıyla yağmur ormanlarını kesmişlerdir. Sözgelimi, yüksek kesimlerdeki tropikal ormanların geniş kesimlerinde, ormanı yakarak tarla açma,sonra açılan toprak verimsizleşince yer değiştirerek yeni bir tarla açma biçiminde uygulanan gezgin tarım, bu ormanların bozulmasına yol açmıştır. Alçak topraklardaki ormanlar da, birçok bölgede aynı nedenle azalmaktadır. Cava adasında alçak topraklardaki yağmur ormanları aşağı yukarı bütünüyle yok edilmiş ve yerlerini pirinç tarlaları ya da kauçuk gibi ticarete yönelik ürünlerin yetiştirildiği büyük tarım işletmeleri almıştır. XX. yy. başından bu yana yağmur ormanlarının kıyımının büyük boyutlara erişmesi nedeniyle, günümüzde çok sayıda örgüt bu kıyıma karşı savaşım vermektedir.