Anlamlı Sözler

Sevgili Eşime

Sevgili Eşime Gülünce yanağında gül açan gamzelim,evimin direği! varlığınla gurur duyduğum,gölgende huzur bulduğum canım sevgilim.Seninle yaşamak,seninle yaşlanmak hayatı seninle paylaşmak o kadar güzel ve anlatılmaz duygular ki Allah’ın bu dünyada bana verdiği cennet gibisin.Çocuklarımın hem babası,doktoru,öğretmeni arkadaşı yıkılmaz kalesisin.Senin varlığının sayesinde biz bir aileyiz,Rabbim sana sağlıklı uzun ömür ve bizimle birlikte son nefesimize kadar yaşamayı nasip etsin. Varlığına Şükürler olsun… ...

Devamını Oku »

İnsan Güvendiği Kişiyi Sever !

İnsan Güvendiği Kişiyi Sever ! İnsan  güvendiği kişiyi sever bir tek ona inanır,ona bağlanır.Mükemmel olmasına gerek yok! Yanında olmanın verdiği huzur ve güven omzumdan düşmüş yük gibi olmalı.Hani derler ya ”gölgesi bile yeter’‘evet gölgesi bile güven vermeli insana.Bu duyguyu tattırmalı insan sevdiklerine,sevdiğine… Başka bir şeye gerek yok…

Devamını Oku »

Düğün Alayı

Düğün Alayı Sultan İkinci Selim zamanında İran’dan bir elçi heyeti İstanbul’a gelmişti. İstanbul’un güzelliği ve ihtişamına hayran kalan İran heyetine saraylar, camiler gezdirildi; ziyafetler verildi. Daha sonra, Edirne’ye hareket edildi. Heyete teşrifatçı ve mihmandar (rehber) olarak Rumeli Beylerbeyi Şemsi Paşa seçilmişti. Kendisi son derece zarif bir kişiydi. Yolculuk esnasında, askerî birliklerin ihtişam ve intizamını, düzenini gören elçi, Osmanlı askerini küçültücü ...

Devamını Oku »

Yükünü Dostlarına Yükleyen…

Yükünü Dostlarına Yükleyen… Bârını gerden-i ahbâba edenler tahmîl Ne kadar olsa sebük-rûh olur elbette sakîl Koca Râaıp Pasa (Yükünü dostlarının boynuna yükleyenler, ne kadar hoş sohbet olsalar da, elbette ağır olurlar)

Devamını Oku »

Hakikî Nişan

Hakikî Nişan Kırım Savaşı’ndaki büyük hizmetlerinden dolayı Fransız, hükümetince kendisine nişan verilen Deli Haşan Ağa’nın bu nişanı takmadığını fark eden Fuat Paşa, takmama sebebini sorar, cevap enterasandır: “Paşam, benim vücudumda harpte kazandığım yedi nişan (yara izi) var. Onlar varken elin Frenk’inin nişanını ben ne yapayım!”

Devamını Oku »

Sermayesine!…

Sermayesine!… İki hırsız türlü oyunlar ederek bir at çalarlar. Bir süre sonra hırsızlardan biri atı satmak üzere çarşıya götürür. Yolda bir adama rastlar. Adam: “Atı satıyor musun?” diye sorar. Hırsız “evet” cevabını verince adam, elindeki yoğurt kovasını hırsıza emanet eder ve ” O halde ata bir bineyim de yürüyüşüne bakayım” der. Adam ata biner, bir o yana bir bu yana ...

Devamını Oku »

Suç Kimin ?

Suç Kimin ? Bir gün Nasreddin Hoca’nın buzağısı kaçmış. Buzağı çevredeki tarlaları harap etmiş. Hoca, hemen eline bir sopa alıp öküzü dövmeye başlamış. Çevredeki komşuları çok şaşırmışlar ve: “Hoca efendi, tarlayı buzağı harap etti, bu kabahatsiz öküzü niye dövüyorsun?” diye sormuşlar. Hoca: “Bütün suç, bu yaşlı öküzündür. Bu öğretmemiş olsa dünkü buzağı bu haşarılığı nerden bilsin?” demiş.

Devamını Oku »

Sayarken Zahmet Çekmezsin !

Sayarken Zahmet Çekmezsin ! Küçük bir çocuk, yirmi paralık ufak bir somun almak için ekmekçi dükkânına gitmiş. Somunlardan birinin, olması gerekenden hafif olduğunu görünce ekmekçiye “Galiba bu ekmek eksiktir.” demiş. Ekmekçi “Şaşkın! Eksik olduğu daha iyi ya, götürürken ağırlık duymazsın; yorulmadan götürürsün.” diye çocuğu alaya almış. Çocuk “Doğru diyorsun…” deyip somunu alarak parasını kasaya bırakmış. Tam kapıdan çıkarken ekmekçi, arkasından ...

Devamını Oku »

Asıl Tehlike

Asıl Tehlike Bir âlimin yanında fırtınaya yakalanmış bir gemiden bahsediliyordu. Âlim şöyle dedi: “Asıl tehlike tek başına karar vermekten ileri gelen tehlikedir. İşlerini kimseye danışmadan yapan kimse, fırtınaya kapılmış geminin yolcularından daha fazla tehlike içindedir.”

Devamını Oku »

Kimin Düğünü Daha Güzel?

Kimin Düğünü Daha Güzel? Kanuni Sultan Süleyman şehzadelerini sünnet ettirdiği sırada oldukça görkemli bir düğün yaptırır. Ondan daha önce vezir Makbul İbrahim Paşa da muhteşem bir düğün yaptırmış ve bu düğüne Kanuni Sultan Süleyman’ı da davet etmiştir. Sultan bir vesilevle İbrahim Paşa’ya: “Senin düğününle benim düğünümü nasıl buluyorsun? Hangisi daha güzel oldu?” diye sormuş. İbrahim Paşa “Benim düğünüm daha güzel ...

Devamını Oku »

Helallik

Helallik Eskiden medreselerde okuyan talebeler için bir eğitim ve öğretim programı dâhilinde “cerre çıkma” uygulaması yapılırdı. Yani, Recep, Şaban ve Ramazan aylarında (şu- hûr-ı selâse) memleketin muhtelif yerlerine dağıtılan talebeler, ahaliye vaaz ve nasihat eder, Kur’an-ı Kerim okur, öğretir ve namaz kıl dırırlardı. Müslümanlar da ilim tahsiline yardımcı olmak için bu talebelere zekat verir, yardım ederlerdi. Böylece talebeler bir nevi ...

Devamını Oku »

Dostlar Alışverişte Görsün

Dostlar Alışverişte Görsün İngiltere Kralı V. George’dan sonra yerine geçeli VI. Edvard’ın, Türkiye’yi ziyareti kesinleşince, gezeceği yerler arasmda Barbaros’un türbesi de ziyaret de programda yer almıştı. Fakat o güne kadar Beşiktaş’taki Barbaros Türbesi’nin bulundtığu saha, derme çatma barakalar ve bir çöplükten ibaretti. Bir kahramanlık, feragat ve devletine sadakat örneği vermiş bu deniz  aslanının müstesna tarihi değerini milletin gözünden esirgemiş olanlar, ...

Devamını Oku »

Tövbe etmek gerek

Tövbe etmek gerek Zâlimlere mehl olmasa matlûb-ı İlâhî Bir demde yıkar âlemleri mazlumların âhı Sırrı Paşa ( Allahü Teâlâ zalimlere tövbe etmeleri için mühlet  vermeyi istemeseydi, mazlumlar ahı biranda bütün âlemleri yıkardı.)

Devamını Oku »