Sağlık Bilgisi

ANİ KAN KAYBI ANEMİSİ: Ani kan kayıplarının, kaybın ölçüsü ve gerçekleştiği süreye göre değişen ağırlık derecelerine uygun belirtileri vardır. Ani kan kayıplarının belirtileri, iki nedenden kaynaklanır. Bunlardan ilki damar sisteminde dolaşmakta olan kan hacminin azalması, İkincisi de azalan kan hacmiyle birlikte vücuttaki alyuvarların sayısının da azalmasıdır. Bu durum kanın oksijen taşıma kapasitesinin azalmasına neden olmaktadır. Kısa sürede gerçekleşen bir kanama ...

OLUŞ BİÇİMLERİNE GÖRE ANEMİLERİN GRUPLANDIRILMASI: A) Kan kaybı 1) Ani (akut) kan kaybı 2) Kronik kan kaybı B) Alyuvar yapımı a) Madde azlığına bağlı 1) Demir eksikliği anemisi 2) B12 vitamini eksikliği anemisi-Pernisiyöz anemi 3) Folik asit eksikliği anemisi 4) İlaçlarla oluşan megaloblastik anemiler b) Kemik iliği yetmezliği 1) Aplastikanemi 2) Mieloftizik anemi 3) Mielofibrozis 4) Sideroblastik anemi C) Hemolitik ...

ANEMİLERE GENEL BAKIŞ: Anemi, kandaki alyuvarların ve/veya hemolobinin miktar bakımından azalması ve buna bağlı olarak kanın oksijen taşıyabilme kapasitesinin azalmasıdır. Anemi bir hastalık değil, bir belirtidir. Bu nedenle anemi tedavisinin amacı; bu belirtiyi yaratan asıl nedenin ortaya konup, bu nedene yönelik tedavi programının uygulanması olmalıdır. Normalde kadınlarda 100 mİ. kanda 4.8±0.6 milyon, erkeklerde 5.4+ 0.9 milyon alyuvar (eritrosit) bulunur. Normalde ...

BEHÇET HASTALIĞI: Türk hekimi Hulusi Behçet tarafından bulunmuş bir hastalıktır. Daha fazla erkeklerde görülür» Ağızta aftlar ve stomatit vardır. Erkeklerde torbalarda, kadınlarda va ginada benzer yaralara rastlanır. Göz iltihapları körlükle sonuçlanabilir. İshaller, damar iltihapları (tromboflebit) ve böbrek hastalıkları eklenebilir.

DERİ HASTALIKLARINDA AĞIZ: Deride yerleşen hastalıklardan bir bölümü ağız içinde de belirtiler verir. Genel kan azlığında (anemi), deri gibi dişetlerinin de rengi soluktur. İçinde su toplanan keseciklerin (vezikül ve bül) görüldüğü deri hastalıklarında ağız içinde de erozyonlar (aşmmalar) ve aftlar saptanabilir. Bu hastalıkların başlıcaları pemfigus, eritema multiforme, pemfi- goid, epidermoliz büllöz adı verilen hastalıklardır. Frengi(sifilis)de ikinci dönem çok bulaşıcıdır, ağızda ...

ÇENE EKLEMİ HASTALIKLARI: Çene ekle- mih areketlerinin kısıtlanması ya da aşırı artması biçiminde görülür. Şakaklarda ağrı, çiğneme güçlüğü, eklem hareketleri sırasında sesler ve tıkırtılar, çene çıkması başlıca belirtilerdir. En önemli nedenleri romatizmal hastalıklar, çene kemiği hastalıkları, travmalar, diş eksiklikleri ve uygun olmayan protezlerdir.

AĞIZ KANSERİ: Sigara, alkol, frengi, vitamin eksikliği gibi etkilerle oluşabilmektedir. Karnabahar görünümünde ya da iyileşmeyen bir yara biçiminde başlar. En tehlikelisi dil, dişeti ve ağız tabanında yerleşim gösterenlerdir; buraları damardan çok zengin olduğu için erken dönemde bile metastaz görülebilir. Tedavisinde ameliyat ve radyoterapinin çeşitli teknikleri uygulanmaktadır.

LÖKOPLAKİ: Ağız boşluğu, vagina ve yemek borusunda görülen bir hastalıktır. Beyaz, sarımsı-gri, hafif kabarıkça, üzerinde çatlaklar olabilen hafifçe kabarık bir örtü biçimindedir. Sigara, alkol, vitamin eksikliği ve tahrişlere bağlıdır. Az da olsa, bir kenarından kanser başlaması olasıdır. Bu nedenle hekim kontrolü gerekir. Öncelikle sigara ve alkol bırakılmalıdır, bu koşul sağlanırsa kendiliğinden iyileşme olabilir.

TÜKÜRÜK BEZİ HASTALIKLARI: En önemlileri tükürük taşları, iltihaplar ve tümörlerdir. Tükürük taşları, tükürük kanallarını tıkar ve tükürük bezini şişirir; bu hastalığa “sialolithiasis” denir. Dil altındaki tükürük bezi kanalının tıkanması sonucu oluşan “ranula” bunun en iyi örneğidir. Tükürük bezi iltihaplarından en sık rastlanılanı ‘‘kabakulak”tır. Bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Tümörlerin başta geleni ‘‘mikst tümör” admı alır. Selim bir tümördür. Kulakaltı (parotis) ve ...

ALVEOLİT: Çekilen bir dişin çene kemiğinde kalan boşluğu hemen kanla dolar. Burada oluşan kan pıhtısı mikropların girmesini engeller ve yara yerinin iyileşmesine yardım eder. Kan pıhtısının oluşamadığı ya da hasta tarafından emilerek tükürüldüğü durumlarda diş boşluğu (alveol) iltihaplanır; buna alveolit denir. Çok ağrılıdır. Tedavi edilmezse çene kemiğine yayılarak osteomi- yelite neden olabilir.

DİŞ ÇEKİMİ: Aşırı çürük, diş ve çevresi hastalığı ya da ortodontide tedaviye yönelik nedenlerle diş çekimi gerekebilir. Uygun bir anestezik maddeyle o bölgenin ağrı duyusu giderilir; kullanılan madde sentetik olup morfinle ilgisi yoktur. Daha sonra uygun cerrahi araçlar kullanılarak dişin çekimine geçilir. Hemen her diş için ayrı bir davya (kerpeten] yapılmıştır. Gömük dişlerin çıkarılması daha geniş bir ameliyatı gerektirir; özellikle ...

ÇENE KIRIKLARI: Trafik kazası gibi bir travma sonrası olabildiği gibi kendiliğinden de ortaya çıkabilir; kendiliğinden olanlarda kemiği zayıflatan bir başka hastalık vardır. Tüm kırıklar içinde çene kırığı oranı % 2 kadardır. Kemik uçlarının çevresindeki yumuşak dokuları yırtarak dışarı çıktığı tipine “açık kırık” denir ve ‘‘kapalı kı- rık’lardan çok tehlikelidir. Kırık tedavisinde, uçlar karşı karşıya getirilir, buna “redüksiyon” denir. Daha sonra ...

AFT: Yanak, dudak, dil, damak ve ağız tabanı gibi yerlerde oluşan, 1-3 mm çapındaki erozyonlardır. Çevreleri kırmızı, ortası gri-sarı renklidir. Virüslere, Behçet Hastalığı’na, vitamin eksikliklerine bağlı olabilir. Tedavisinde ağız bakımı önemli bir yer tutar. Gargaralar, B ve C vitaminleri iyileşmeye yardımcıdır.kokusu vardır. Gangrenli tipindeki ülserler bazen yanağın tümünü nekrozl aştırır, en ağır tipidir. Bu tip beslenme bozukluğu olan çocuklarda görülür ...

PROTEZ KENARI URU: Uzun süre aynı protezi kullananlarda görülen bağ dokusu artışıdır, gerçek tümör değildir. Ameliyatla çıkarılır. Ayrıca eski protezin yerine bir yenisi yapılmalıdır.

  PROTEZ KENARI URU: Uzun süre aynı protezi kullananlarda görülen bağ dokusu artışıdır, gerçek tümör değildir. Ameliyatla çıkarılır. Ayrıca eski protezin yerine bir yenisi yapılmalıdır.

GRANULOMA GRAVİDARUM (GEBELİK TÜMÖRÜ): Gerçek tümör değildir, iltihaba bağlıdır. Tüm özellikleriyle granuloma pyogenicuma benzer. Gebelerde görüldüğü için hornıonal etkilerle oluştuğu düşünülür. Çıkarıldıktan sonra yeniden oluşabilir. Gebelik sona erdiğinde kendiliğinden iyileşebilenler vardır.

GRANULOMA PYOGENİCUM: Dişetinde oluşan, kolayca kanayan mor renkli bir kitledir. İltihap dokusundan yapılıdır, tümör değildir. Ameliyatla çıkarılır.

DEV HÜCRELİ REPARATİF GRANULOM: Dev hücreli epulis adını da alır. Travma, diş sürmesi, hormonal dengesizlik gibi nedenler üzerinde durulmaktadır, ancak kesin bir bilgi yoktur. Di- şetinde kırmızı-mor renkli ve kolay kanayan bir kitle yapar. Çene kemiği içinde oluşanlar, çenede şişlik oluşturur. Ameliyatla tedavi edilir, iyi temizlenirse yinelemez. Ağız dışında görülmeyen bir hastalıktır.

ÇENE KEMİĞİ TÜMÖRLERİ: Bunların bir bölümü diş dokularıyla ilgilidir ve “odontojen tümör”adını alır;en sık rastlanılanı ameloblastoma (adamantinoma) dır. Öteki kemiklerde görülen tümörlere, çenelerde fazla rastlanmaz; çenelerde en fazla görülen kemik kanseri kondrosarkomdur. Öte yandan vücudun başka yerlerinde oluşan kanserler çene kemiklerine metastaz yapabilir; bu kanserlerin başında meme kanseri gelir

ÇENE KESİTLERİ: Çene kemiklerinin sık görülen hastalıklarmdandır. Bir bölümüdişlerin gelişimiyle ilgilidir, bunlara odontojen kist denir. Bir grup da çene kemiklerinin gelişmesiyle ilgilidir; fissural kist adını alırlar. Diş kökünde görülen bazı iltihaplar küre biçimindedir, bunlara apikal granülom denir ve kistleşme eğilimleri vardır; kistleşirlerse “apikal ya da radiküler kist” oluşur.