Sağlık Bilgisi

KALITSAL SFEROSİTOZ NASIL OLUŞUR ?

KALITSAL SFEROSİTOZ: Kalıtsal sferosi- toz, adından da anlaşıldığı gibi kalıtımla aktarılan bir hastalıktır. Sferositozda alyuvarlar bikonkav, yani iki yüzü çökük özelliklerini kaybedip, küresel bir biçim*almışlardır. Bunun nedeni bilinmemektedir. Ancak küreselleşmiş olan alyuvarların esnek özellikleri kaybolmaktadır. Bunun sonucu olarak da dalaktaki ince kılcal damarlardan geçerlerken, gerektiği gibi bükülemediklerinden hemoiize uğramaktadırlar. Bu alyuvarların hücre zarları sodyuma karşı aşırı geçirgendir. Sodyumla birlikte su ...

Devamını Oku »

PAROKSİZMAL GECE HEMOGLOBİNÜHİSİ

PAROKSİZMAL GECE HEMOGLOBİNÜHÎSİ: Paroksizmal gece hemoglobinürisi, kemik iliğindeki genç kan hücrelerinin, bağışıklık sisteminin “Komplamen” denilen maddesine karşı gösterdikleri anormal duyarlıktan kaynaklanır. Hastalık birçok olayda “Aplastik anemi” ile birlikte seyretmektedir. Bu nedenle günümüzde her iki hastalığın aynı bozukluğun değişik biçimleri olduğu düşünülmektedir. Hastalarda anemi, trombosit azlığı (trombopeni) ve alyuvarlardan olan granülositlerin azlığı gelişir. Hastaların kanında hemoglobin miktarı artar. İdrarda hemoglobin çıkarılır ...

Devamını Oku »

SPUR-CELL ANEMİSİ NEDİR ?

SPUR-CELL ANEMİSİ: Bu anemi siroz hastalarında görülür. Alyuvarların zarında fazladan % 50-70 oranında kolesterin bulunur. Bu anormalliğin dalak tarafından anlaşılmasıyla, alyuvarlar hemoiize uğratılır. Hastada anemi, sarılık, dalak büyümesi gibi belirtiler vardır.

Devamını Oku »

ANTİKORLARA BAĞLI ANEMİLER

ANTİKORLARA BAĞLI ANEMİLER: Antikorlara bağlı anemiler, bağışıklık sisteminden kaynaklanan anemilerdir. Yanlış kan nakillerinin neden olduğu anemiler, birbirine uymayan kanlar arasındaki antijen antikor tepkisine bağlıdır. İmmünohemolitik anemiler denilen bir grup hemolitik anemilerde vücudun kendi bağışıklık sistemi, yine vücudun kendi alyuvarlarına karşı antikorlar üretir. Bu antikorlar normal vücut ısısında alyuvarlara bağlanır. Çoğu IgG olan bu antikorlarla zedelenmiş olan alyuvarlar, özellikle dalaktaki makrofaj ...

Devamını Oku »

HEMOLİTİK ANEMİLER

HEMOLİTİK ANEMİLER: Hemoliz, alyuvarların parçalanıp içlerindeki hemoglobinin dışarı çıkması olayıdır. Çeşitli durumlarda alyuvarlar hemoiize uğrayıp anemi tablosuna neden olurlar. Bü tip anemilere hemolitik anemiler denir. Hemoliz olayı başlıca iki yerde; ya damar içinde (intravasküler hemoliz) ya da daha sık olarak dalak ve karaciğerde olabilir. Damar içi hemoliz, yanlış kan nakilleri sonrasın da  görülebileceği gibi, kalp kapağı bozukluklarında anormal kan akımlarının ...

Devamını Oku »

MİELOFTİZİK ANEMİ

MİELOFTİZİK ANEMİ: Mieloftizik anemiler, kemik iliğinin kanser hücreleri ya da granülasylon dokusu denilen özel bir dokuyla kaplanması sonucu gelişen bir anemi tablosudur. Lösemi, lenfoma, mieloma gibi kan kanserleri, prostat, meme, tiroit, akciğer kanserleri gibi organ kanserleri, kemik iliğini kaplayıp anemiye neden olabilirler. Kemik iliğinin kaplanması sonucu alyuvar ve trombosit yapımı azalmıştır. Ancak buna karşılık akyuvarların yapımında bir artma saptanır. Kanda ...

Devamını Oku »

APLASTİK ANEMİ

APLASTİK ANEMİ: Aplastik anemi, kemik iliğindeki tüm hücresel öğelerin azalması ve iliğin yağ dokusuyla aşırı bir biçimde kaplanması sonucu, bütün kan hücrelerinde azalmayı (pansitopeni) gösteren bir anemi türüdür. Bilindiği gibi bütün kan hücreleri bir ana hücreden değişerek çoğalmıştır. Aplastik anemi nedeninin bu ana hücrelere yönelik bir bozukluktan kaynaklandığı düşünülmektedir. Aplastik anemi yaratan etkenler: 1) Nedeni bilinmeyen (İdiopatik) 2) Kloramfenikol 3) ...

Devamını Oku »

KEMİK İLİĞİ YETMEZLİĞİ

KEMİK İLİĞİ YETMEZLİĞİ: Kan yapımında yetmezliğe ve anemiye neden olan bozukluklardan biri de kemik iliği yetmezliğidir. Kemik iliği yetmezliğinden kaynaklanan anemileri genel olarak dört başlık altında inceleyeceğiz. Bunlar “Aplastik anemi”, “Mieloftizik anemi”, “Mielo- fibrozis” ve “Sideroblastik anemi”dir. Aplastik anemilerde, kemik iliğinde hücre yokluğu ya da azlığı çok önemlidir. Bunun sonucu olarak da tüm kan hücrelerini ilgilendiren bir yapım azlığı vardır. ...

Devamını Oku »

İLAÇLARIN NEDEN OLDUĞU MEGALOB- LASTİK ANEMİLER

İLAÇLARIN NEDEN OLDUĞU MEGALOB- LASTİK ANEMİLER: Günümüzde kullanılan birtakım ilaçlar megolablastik anemiye neden olmaktadırlar. Bu ilaçlara ve etki biçimlerine kısaca değinmeyi uygun buluyoruz. Para-aminosalisilik asit (PAS): PAS tüberküloz tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. B12 vitamininin bağırsaklardan emilmesini bozarak, bu vitaminin yetmezliğine neden olmaktadır. Gut hastalığında kullanılan “Kolşisin” adlı ilaç, neomisin adlı antibiyotik ve alkol de B12 vitamini emilmesini bozmaktadır. Birtakım kanser ...

Devamını Oku »

FOLİK ASİT EKSİKLİĞİ NELERDİR ?

  FOLİK ASİT EKSİKLİĞİ: Daha önce “Megaloblastik anemi” başlığı altında belirttiğimiz gibi folik asit, hücre içinde DNA sentezinde ve dolayısıyla hücre bölünmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Folik asit çeşitli bitkiler ve bakteriler tarafından üretilmektedir. Folik asitten zengin besin maddelerini aşağıda özetliyoruz.Daha geniş bir listeyi ansiklopedinin “Beslenme” bölümünde bulabilirsiniz. Kişinin günlük normal folik asit gereksinimi yaklaşık 50 mikrogramdır. Folik asit incebağırsaklarm ...

Devamını Oku »

PERNİSİYÖZ ANEMİ VE ÖTEKİ B12 VİTAMİNİ YETMEZLİĞİ ANEMİLERİNİN LABORATUVAR İNCELEMELERİ

PERNİSİYÖZ ANEMİ VE ÖTEKİ B12 VİTAMİNİ YETMEZLİĞİ ANEMİLERİNİN LABORATUVAR İNCELEMELERİ: Pernisiyöz anemi ve öteki B12 vitamini yetmezliği anemileri, birtakım 1 ^boratuvar incelemeleriyle ortaya konabilir. Bunlar sırasıyla;: 1) Megaloblastik kemik iliği 2) Makrositer normokrom anemi 3) Aklorhidri ve mide mukozası artrofisi 4) Serumdaki B12 vitamini miktarının bulunması 5} B12 emilme testi (Schilling testi). 1) Megolablastik kemik iliği: Kemik iliğinden bir parça ...

Devamını Oku »

B12 VİTAMİNİ YETMEZLİĞİ VE ORGAN BOZUKLUKLARI

B12 VİTAMİNİ YETMEZLİĞİ VE ORGAN BOZUKLUKLARI: B12 vitamini yetmezliğinde dil mukozasında atrofi gelişmekte, dil mukozasındaki epitel hücreleri sayıca azalmaktadır. Pernisiyöz anemili hastaların mide mukozasında belirgin bir atrofi görülmektedir. Midenin özellikle parietal ve esas hücreleri azalmakta ya da yok olmaktadır. Bunun nedeni bağışıklık sisteminde bozukluk olabilir. Sinir sisteminde dejenerasyonlar bulunmaktadır. Omuriliğin arka ve yan kordonlarında ve sinir liflerinde bu dejenerasyonlar ön ...

Devamını Oku »

B12 VİTAMİNİ YETMEZLİĞİ VE PERNİSİ- YÖZ ANEMİ

B12 VİTAMİNİ YETMEZLİĞİ VE PERNİSİ- YÖZ ANEMİ: B12 vitamini insan vücudunda sentez edilemediğinden dışarıdan alınması zorunluluğu vardır, insanlar için B12 vitamininin kaynağını, hayvansal besin maddeleri oluşturur. İnsan bağırsaklarındaki bazı bakterilerin B12 vitamini sentez etme yeteneği vardır. Hayvansal kaynaklı B12 vitaminini içeren besin maddelerini aşağıdaki tabloda veriyoruz. Bitkilerde B12 vitamini bulunmaz. Kişinin günlük B12 vitamini gereksinimi yaklaşık 2.5 mikrogramdır. Normalde, karaciğerde ...

Devamını Oku »

MEGALOBLASTİK ANEMİLER NEDİR?

  MEGALOBLASTİK ANEMİLER: B12 vitamini ve folik asit, hücrelerde DNA sentezi için önemli görevler üstlenmişlerdir. Bu iki maddeden birinin ya da her ikisinin eksikliği durumunda hücrelerdeki DNA sentezi bozulmakta, buna karşılık RNA sentezi sağlam kalmaktadır. Bilindiği gibi hücrelerin bölünüp çoğalabilmeleri için DNA sentez edebilmeleri gerekir. Vücutta sürekli olarak üretilen hücrelerden biri de alyuvarlardır. B12 vitamini ve/veya folik asit yetmezliğinde, kemik ...

Devamını Oku »

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNİN TEDAVİSİ

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNİN TEDAVİSİ: Demir eksikliği tedavisi, hastaya yalnız demir vermek değildir. Hastaya yalnız demir verip demir eksikliğini yaratan kaynağı araştırmamak, büyük bir tıbbi yanılgıdır. Demir eksikliğini yaratan nedenin araştırılıp bulunması ve bu nedenin ortadan kaldırılması, demir eksikliği tedavisinin önemli bir bölümünü oluşturur. Demir eksikliğinde hastadaki günlük demir emilmesi, vücut ağırlığının kilosu başına yaklaşık 0.5 mg.’dır. Demir eksikliğinde ağız yoluyla ...

Devamını Oku »

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE LABORA- TUVAR BULGULARI

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE LABORA- TUVAR BULGULARI: Demir eksikliği anemisinde alyuvarlar normalden küçüktür, bu gibi küçük alyuvarlara “Mikrosit” dehir. Kanın hemoglobin miktarı azalır. Normalde lOCfml. kanda 15 gr. hemoglobin bulunur.Kemik iliğindeki demir depoları tükenir. 100 mİ. kan serumunda demir miktarı ortalama olarak 100 mikrogramdır. Demir eksikliği anemisinde bu değer 25 ımkrograms kadar düşebilir. Kan demir eksikliği nedeniyle sanki bir demir açlığı ...

Devamını Oku »

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNİN BELİRTİLERİ

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNİN BELİRTİLERİ: Ağır olmayan demir eksikliği anemilerinde hastaların büyük çoğunluğunda yakınmaya neden olacak belirtiler çıkmaz. Ancak anemi ağırlaştıkça belirtiler de ortaya çıkar. Halsizlik, kolay yorulma, çarpıntı, baş ağrılan, nefes darlığı, sık nefes alma, solgunluk, bacaklarda ödem gibi belirtiler gelişir. Demir eksikliği alyuvar yapımını aksatacağı gibi, vücuttaki epitel hücrelerinde de yapım aksaklıklarına yol açıp başka belirtilere neden olur. Dil ...

Devamını Oku »

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ YARATAN ETKENLER

Kaşık tırnak

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ YARATAN ETKENLER: Vücutta demir eksikliğinin gelişmesi, başlıca dört etkene bağlıdır Bunlar sırasıyla: 1) Kronik kan kaybı 2) Besin yoluyla yetersiz demir alınması 3) Besinlerdeki yeterli demirin yeterince eimlememesi 4) Vücudun demir gereksiniminin artması Kronik kan kayıpları, demir eksikliği anemisinde en sık rastlanan nedendir. Sindirim sistemindeki kanayan ülser ve tümörler, kadınlardaki adet kanamaları ve diğer cinsel organ kaynaklı ...

Devamını Oku »

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ: Demir eksikliği anemisi, soluk renkli (hipokromik) normalden küçük alyuvarlarla mikrositer vücuttaki demirin azalmasıyla belirlenen bir anemi tipidir. Hipokromik – mikrositer alyuvarların nedeni demir eksikliğidir. Demir eksikliği anemisi, yeryüzünde en sık rastlanan anemidir. Amerika Birleşik Devletleri’n- de hamile kadınların % 50’sinde, erişkin kadınların % 20’sinde ve okul öncesi çocukların da % 30’unda demir eksikliğine rastlanmıştır. Çocuklardaki demir eksikliğine ...

Devamını Oku »

KRONİK (MÜZMİN) KAN KAYIPLARI

KRONİK (MÜZMİN) KAN KAYIPLARI: Kronik kan kayıplarında hasta, genellikle kan kaybettiğini bilmez. Sindirim kanalındaki tümör ya da ülserlerin gizli gizli kanamaları, kadınlarda rahimde (uterus) çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişen kanamalar, gizli ve müzmin kan kayıplan arasında en sık görülenlerdir. Bu durumlarda hastalar, kaybettikleri kan hacmini kolayca yerine koyabilirler. Fakat kaybedilen kan hücreleriyle birlikte, vücudun demir miktarı da gitgide azalır ve ...

Devamını Oku »