ta ş m e d r e s e olarak da
bilinir, Afyon’un Çay ilçesinde mimar
Oğuzbey bin Mehmed’in yaptığı kapalı
avlulu tipte Selçuklu medresesi. Yazıtına
göre yapım tarihi 1278/79’dur. Sağır yüzeyleri
fazla, dışa oldukça kapalı bir yapıdır.
Taçkapısınm yer aldığı kuzey cephesi kesme
taştan, öbür cepheleri moloz taştan yapılmıştır.
Taçkapı, yalın bir saçak silmesiyle
biten cepheden yaklaşık 1,5 m kadar daha
yukan yükselirse de, dışa çıkıntı yapmaz.
Oldukça yalın bordürle çevrelenen taçkapı
nişi yukarıda kademeler halinde daralır, iki
yanında birer sütunçesi vardır. Nişin üzerinde
medresenin yapım yazıtı, ondan yukarıda
da iki yanda iki kabara, ortada bir rozet
örgesi yer alır. Taçkapı nişinin içinde, yan
duvarlarda birer küçük niş daha bulunmaktadır.
Üzeri basık kemerli giriş kapısından, sivri
tonozlu giriş eyvanına geçilir. Kareye çok
yakın dikdörtgen biçimli yapının planı son
derece simetriktir. Giriş eyvanı, büyük bir
kubbeyle örtülü orta mekâna açılır. Köşelerde
kubbeye geçişin yelpaze gibi açılan
üçgenlerle sağlandığı orta mekânın iki yanında
bulunan dörder kapıyla, ince uzun iki
yan mekâna geçilir. Medresenin doğu ve
batı beden duvarlanndan üçer pencereyle
ışık alan bu yan mekânlann üzeri, kemerlerle
güçlendirilmiş birer beşik tonozla örtülüdür.
Tam karşıda, güney duvanndaki
mihrabıyla medrese eyvanı, onun iki yanında,
köşelerde, kapılan orta mekâna açılan
birer hücre yer almaktadır. Medrese eyvanının
örtüsü beşik tonoz, hücrelerinki ise
kubbedir; bu kubbelere geçiş Türk üçgenleriyle
sağlanmıştır.
Giriş eyvanının iki yanında gene orta
mekândan geçilen birer dar hücre bulunmaktadır.
Yapının simetrik şemasını bozan
tek öğe, kuzeybatı köşesine eklenmiş olan
türbedir. Türbe, planda yapı kütlesinden
dışarı taşmaktaysa da, yüksekliği medrese
ile aynı tutulmuştur. Kapısı içeridedir, kuzey
cephesine bakan iki penceresi vardır ve
üzeri bir kubbeyle örtülmüştür.
Giriş eyvanının kemeri, orta mekân kubbesine
geçiş üçgenleri ve mihrap, lacivert
mozaik çinilerle kaplanmıştır. Kubbe ise
içeriden, baklava örgeleri ve zikzak çizgiler
oluşturacak biçimde, sırlı tuğlayla örülmüştür.
Çay Medresesi gerek plan şeması, gerek
taş ve çini işçiliği bakımından büyük benzerlikler
gösterdiği Konya’daki Karatay Medresesi
ve İnce Minareli Medrese’yle birlikte,
Anadolu’daki ilk kapalı avlulu medreselerden
Tokat ve Niksar Yağbasan medreselerinin
yaklaşık 100 yıl sonraki uzantısını oluşturmaktadır
Çay Medresesi,
12
Oca