Çay Yasası

(1773), Amerika’nın İngiliz
kolonisi olduğu dönemde, İngiliz bakan
Lord North’un İngiliz çayını Amerika’da
pazarlayabilmek için başvurduğu yasal manevra.
Townshend Vergi Yasaları’yla(*)
getirilen bütün gümrük vergilerinin kaldırılmasına
karşın, çaydaki gümrük vergisinin
sürmesi üzerine çıkan bunalım 1770’te atlatılmıştı.
Amerika’daki kolonilere çay satma
işi o tarihten beri Felemenkli kaçakçıların
elindeydi. Mali güçlükler içindeki İngiliz
Doğu Hindistan Kumpanyası’nın İngiltere’
de depolamış olduğu 7 bin tondan fazla çayı
Amerika’ya satmasını sağlamak amacıyla
Çay Yasası yeni vergi düzenlemeleri getirdi.
Böylece kumpanyanın, Townshend gümrüğünü
ödemesine karşın, piyasaya rakiplerinden
daha ucuza girebilmesi sağlandı. Bu
arada North yönetimi, Parlamento’nun kolonilerden
doğrudan vergi almak hakkını
yeniden yürürlüğe koymaya çalışıyordu. Bu
yolla Amerika’ya satılan çaylar yerleşimciler
tarafından vergi zulmünün bir simgesi
olarak görülmeye başladı ve ileride uygulanabilecek
haksız vergiler için zemin hazırlayacağı
korkusu yarattı. Yerleşimciler, Aralık
1773’teki Boston Çay Partisi’nde(*), bu
duruma duydukları tepkiyi dile -getirerek
tonlarca çayı denize döktüler. Benzer bir
protesto eylemi de Nisan 1774’te New
York’ta gerçekleştirildi.