wiki

ÇİÇEK HASTALIĞI

ÇİÇEK HASTALIĞI; Aim. Variola Blatter,
Poclcen, Fr. Petite veriole (f), İng. Smallpox.
Geçmişte, yaptığı salgınlarla insanları çok korkutan,
bulaşıcı, ateşli, ağır bir virüs hastalığı. Deride
irinli döküntüler meydana getirir. Öldürücü de
olabilen hastalık, deride özellikle yüz derisinde iz
bırakarak iyileşir.
İnsanlara vermiş olduğu dehşetten dolayı ilk
tanınan hastalıklardan biridir. Elde edilebilen bilgilere
göre zamânımızdan yaklaşık bin yıl önce
Çin’de târif edilmiştir. Hastalığın ilk kaynağı Asya
ve Afrika’dır. Mısır’da mumyalar üzerinde tipik
çiçek bozukluklarına rastlanmıştır. Çiçek hastalığını
ve belirtilerini Ebû Bekir Râzî çok güzel târif
etmiştir. Ebû Bekir Râzî’den daha sonraları Roma’lı
Frekastor çiçeği yeniden târif etmiştir. Yurdumuzda
eskiden beri bilinen korunma çâreleri
olarak “hasta gömleği giydirme” ve “çiçek cerâhatini
deriyi çizerek sürmek” usûlleri uygulanmaktaydı.
1721’de Lady Mary W. Montague İstanbul’da
çocuklarını aşılattırmış ve bu tekniği
İngiltere’ye yazmıştır. Hıristiyanlığın en revaçta olduğu
ortaçağda, büyük tıb âlimleri yalnız Müsiümanlardı.
Garplılar Endülüs’te tıb tahsil etmeye gelirlerdi.
Çiçek hastalığına karşı aşıyı bulanlar Müslüman
Türklerdir. Türklerden bunu öğrenen Jenner,
ancak 1796’da bu aşıyı Avrupa’ya götürdü ve haksız
olarak “çiçek aşısını bulan bilgin” ünvânmı
aldı. Halbuki tam bir zulmet diyârı olan o zamanki
Avrupa’da insanlar hastalıktan kırılıyordu. Fransa
Kralı Onbeşinci Louis 1774’te çiçekten öldü.
Çiçek hastalığının kuluçka dönemi 8-12 gün
arasında olup, baş ağrısı, titreme, ürperme, sırtta
ağrı ve kusma ilk belirtileridir. Bu sırada ateş 40-
41 dereceye kadar yükselir. Hastalığın ilk iki günü
hastanın karnında ve vücûdunda kabarcık şeklinde
döküntüler belirir. 3-4 gün bu kabarcıklar
yüzde de görünmeye başlar. Daha sonra bileklerde,
kollarda, karında, yüzde ve bacaklarda içi su
toplayarak çoğalan benekler özellikle yüzde çok
acı verir. Kabarcıkların hepsi aynı yaştadır; yâni bibirisi
kabuklanırken yeni bir kabarcığın su dolu olarak
ortaya çıkması söz konusu değildir. Vücûdun
her tarafındaki döküntüler sırayla; toplu iğne başı
kadar kırmızı döküntüler, deriden az kabarık
döküntüler, deriden kabarık içi berrak sıvı dolu döküntüler,
içi cerahat dolu döküntüler ve kabuklanma
safhalarından aynı zamanda geçerler.
Kabarcıkların çıkışı sırasında düşen ateş, içlerinin
cerâhat dolmasıyla tekrar yükselebilir. Kabuklanmanın
başlaması ile ateş yeniden düşer. 12-
14 günden sonra kabuklar dökülmeye başlar. Kabuklar
döküldükten sonra yerinde “çiçek bozuğu”
denilen izler kalır. Çiçek hastalığı geçtikten
sonra ömür boyu bağışıklık bırakır.
Çiçek, günümüzde koruyucu aşısı sâyesinde
hiç görülmez olmuştur. Son yıllarda çiçek aşısının
mecbûrî olma durumu tamâmen kaldırılmış ancak
salgın şüphesi olduğu zamanlarda yapılmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir