Çocuklara karşı insanların en şefkâtlisiydi.
Sahabelerden Abdullah İbni Ömer (r.a.) torunları Haşan ve Hüseyin için Rasûlullah’ın “dünyadaki iki reyhâ-nım benim” dediğini; Enes b. Mâlik de, Rasûlullah’ın onları koklayıp bağrına bastığını ve duâ ettiğini bildirir. Usâme b. Zeyd (r.a.) ise, “Rasûlullah beni bir dizine, Haşan b. Ali’yi de öteki dizine oturtur, sonra ikimizi birden bağrına basar ve, “Ey Rabbim, bunlara rahmet et, ben bunlara karşı pek merhamet duyuyorum” derdi diye, Rasûlullah’ın sevgisinin sadece kendi torunlarına yönelik olmadığını belirtir.
“Küçüklerimize şefkat etmeyen bizden değildir.” (Ebû Davud, Edeb, 58) buyuran sevgili Peygamberimiz, kız erkek ayrımı yapmaksızın çocuklara olan sevgi ve şefkatini çok çeşitli şekillerde ve her fırsatta en nezih şekil-
de göstermiştir. Anne ve babaları, daima çocuklara karşı anlayışlı olmaya davet ve teşvik etmiştir.
Muhtelif sahabilerce verilen haberlere göre Rasûlullah (s.a.v.) çocukları kucaklar, öper, okşar, bineğine alır, selâm verir, hâl-hatır sorar, hastalandıklarında ziyarete gider, şakalaşır, onları eğlendirir, omuzuna, sırtına bindirir ve onları asla azarlamazdı. Hatta sevmek için kucağına aldığı zaman, üzerine akıtsalar bile kızmaz, bu durumda başkalarının çocuğa müdahale etmesini de kabul etmezdi.
Sahabelerin, konuya ait gözlemlerinden bazıları şunlardır:
Abdullah b. Büsr, Rasûlullah’a yemek ikram ettiklerini, yemekten sonra âdeti üzerine ev halkına duâ buyurduğunu, daha sonra da başını okşayarak “bu çocuk bir asır yaşayacak” dediğini haber veriyor.
Abdullah b. Câ’fer (r.a.): “Rasûlullah seferden dönerken ben, Haşan ve