Genel

ÇOCUKLUK DÖNEMİNİN ZARARLI ALIŞKANLIKLARI

ÇOCUKLUK DÖNEMİNİN ZARARLI ALIŞKANLIKLARI

ÇOCUKLUK DÖNEMİNİN ZARARLI ALIŞKANLIKLARI

Önem ve ciddilik derecesi değişik olan çok sayıda bozukluk vardır. Bunlardan bazılan alt ve üst çenelerin kemik yapısındaki bir oluşum bozukluğuna

lincine varmasına yol açmıştır. Buna göre mezheplerden biri ökümenik (evrensel) konsülerin kabul ettiği biçimde inancı hiç bozmadan öğretmiş, öbürüyse (Roma) Kilise’ye danışmadan apayrı bir inanç öğretmiştir.

Doğu Hıristiyanlığı Vatikan Birinci Konsili’nin açıkladığı (1869-1870) papanın otoritesini kabul etmez. Ortodoksların inanç kavramı ökümenik ve yerel konsile dayalıdır. Meryem Ana’mn evlenmeden gebe kaldığı inanışı Ortodokslar tarafından öğretisel bir yenilik olarak kabul edilir. Meryem’in Isa’ya hamile kalmasında bakireliği önemli değildir. Meıyem günahsız da olsa Âdem’in günahını > gene de taşıyacaktır. Ama İsa’nın ölümü ve yeniden dirilişiyle kurtulmuş olacaktır.

Doğu mezhepleri boşanmayı, insanın zayıflığının ve gerekli iktisadi koşulların sonucu olarak kabul eder. Rahip olmak isteyen biri evlenebilir. Ancak, rahip olduktan sonra evlenmek yasaktır. Dul kalan rahipler ikinci bir evlilik yapamazlar. Piskoposlar bekâr, evlenmemiş ya da dul rahip ve papazlar arasından seçilir. Her kilise kendi yerel örgütü içinde bağımsızdır, ama Ortodoks inancının öğretiminde birbirlerine bağlıdır. Pisko- * poşunun çevresinde toplanmış her yerel kilise, “bir ve kutsal” Ortodoks Kilisesi’nin belli bir yerdeki kardeş görünüşleridir. Kardeş kiliseler, aynı kutsama biçiminin birliği içinde birleşirler. Kutsal Ruh’un taşıyıcıları sayılan müminler, topluca gerçeğin sorumlu bekçileridir ve tanrıbilim araştırması ile öğretiminde önemli rol oynarlar.

Dünyadaki başlıca Ortodoks kiliseleri şunlardır: İstanbul Patrikliği; İskenderiye Patrikliği; Antakya Patrikliği; Kudüs Patrikliği; Kıbrıs Kilisesi; Rus Kilisesi. XI. yy’daki ayrılıklar bir yana, Ortodokslukta, onursal öncelik, İstanbul patriğindedir

bağlıdır. Bu durum diş kemerleri arasında bir kapanma bozukluğuna ya da dişlerin kötü yerleşimine neden olur; kemik yapısı çok küçük olduğu için dişler birbiri üstüne biner ya da öne çıkarlar. Bazen dişler büyük, çene kemikleri küçüktür; bu da dişlerle çene kemikleri arasında uyumsuzluğa neden olur. Böyle bir durumda öbür dişlere yer açmak amacıyla bir ya da birden çok dişin çekilmesi gerekebilir. Bu oluşum bozukluklarının kökeninde bazen kalıtımsal bir etken söz konusu olabilir. Bununla birlikte, çocukluk döneminde edinilen, sözgelimi parmak emmek,

mmek, alt dudağı ısırmak, dili diş kemerlerine doğru itmek gibi zararlı alışkanlıklara da raslamr. Ayrıca kemik gelişiminde gecikme ya da durma sonucunda da bozukluklar görülebilmektedir. Gecikme durumunda, kemik gecikmesini kapatmcaya kadar dişler düzeltilir ve bu durumda tutiılur. Kemik gelişiminin durması halindeyse ileride kendilerine yer bulamayacak olan bazı dişlerin çekilmesi gerekir.

Cerrahinin kas, kemik, eklem, kiriş dü-

zeyinde, hareket sisteminin her türlü bozukluklarını tedavi eden dalı. Önceleri, çocuktaki doğuştan ya da sonradan olan biçim bozukluklarının önlenmesi ve düzeltilmesiyle ügili olan ortopedi günümüzde erişkinlere de yönelmiştir.

Diş-yüz ortopedisi ya da ortodonti, diş-yüz biçim bozukluklarının ve dişlerin kötü yerleşimlerinin düzeltilmesiyle ü-gileüir.

 

olabilir. Bununla birlikte, çocukluk döneminde edinilen, sözgelimi parmak emmek, alt dudağı ısırmak, dili diş kemerlerine doğru itmek gibi zararlı alışkanlıklara da raslamr. Ayrıca kemik gelişiminde gecikme ya da durma sonucunda da bozukluklar görülebilmektedir. Gecikme durumunda, kemik gecikmesini kapatmcaya kadar dişler düzeltilir ve bu durumda tutiılur. Kemik gelişiminin durması halindeyse ileride kendilerine yer bulamayacak olan bazı dişlerin çekilmesi gerekir.
Ağıza takılan aygıtlar, kişiye göre ayrı ayrı yapılır; önce çenelerin kalıbı alınır, var olan ve daha sonra çıkacak dişlerin durumunu gösteren filmler çekilir ve aygıtın yapımına geçilir. Bazı aygıtlar reçineden yapılır. Söz konusu aygıtlar vidalarla tutturulan çelik bir tel yardımıyla yerleştirilir, belli aralıklarla düzeltilir ve dişlerin gelişmesi yönlendirilir. Bu aygıtlar, yerinden oynatılabilen aygıtlardır, dolayısıyla çocuk kendi bakımını kendi yapabilir ve iki ya da üç yıl süreyle (or-
talama 30 ay) bunları ağzında t her ay denetimden geçer. Te< ayrıca, kötü alışkanlıkların bira sı, dudakların, dilin ve yanakla levinin düzenlenmesi gözetilir. Bazı aygıtlarsa hareketsizdir, yuvarlak halkalarla çevrelenir talden kemerler diş kemerlerir lirli noktalarında, düzeltme işleı gerekli çekmeyi ve basıncı uygu] Bu aygıtlarla genellikle iyi sonuç de edüir.
ortopedi Cerrahinin kas, kemik, eklem, kiriş dü-

zeyinde, hareket sisteminin her türlü bozukluklarını tedavi eden dalı. Önceleri, çocuktaki doğuştan ya da sonradan olan biçim bozukluklarının önlenmesi ve düzeltilmesiyle ügili olan ortopedi günümüzde erişkinlere de yönelmiştir.

Diş-yüz ortopedisi ya da ortodonti, diş-yüz biçim bozukluklarının ve dişlerin kötü yerleşimlerinin düzeltilmesiyle ü-gileüir.

ÇOCUK ORTOPEDİSİ

Yeni doğmuş çocukta, doğum sonrası muayeneyle ortaya çıkarılan ortopediyle ilgili birçok oluşum bozukluğu bulunabilir. Bunlar bazen belirgindir, ama bazen de gözden kaçabilir. Bu nedenle, doğum sonrasında titiz bir muayeneyle aranmaları gerekir. Bu oluşum bozukluklarının doğum trav-
maları (sözgelimi, kırıklar), embriyo oluş bozuklukları ve dölyatağı içi anormallikler gibi olası üç kaynağı vardır. En sık raslanan embriyooluş bozuklukları ektromeli (yeterince gelişmemiş üye), hernimeli (üyelerden birinin uç bölümünün yokluğu), fokomeli (üyenin uç bölümünün doğrudan doğruya gövdeden çıküğı izlenimini veren üye gelişmemişliği), çokparmaklılık (normalden fazla sayıda parmak bulunması), yapışık parmakhlık (yapışık parmakların bulunması) ve çeşitli sakat ayak biçimleridir. Dölyatağı içi anormallikleri bacağa doğru çok kıvrılmış ayaklara, at ayağı tipinde çarpık ayaklara ve doğuştan kalça çıkıklarına neden olur.

ERİŞKİN ORTOPEDİSİ

Erişkinde ampütasyon (organ ya da doku çıkarımı) ameliyatlarından son-
raki aygıt uygulamaları, kemi] biçim bozukluklarının tedavisi maya bağlı bozunlar (kırık, çıkı ııisk bozunları, kiriş ve bağ kop rı), çeşitli kemik-eklem hastalık! topedi uzmanının alanına girer, pedi uzmanının elinde çeşitli ) olanakları vardır. Cerrahi bir gı kemik parçalarını istenen yere tabilir, eklem boşluklarına gi sağlar. Şişler, plakalar, madeı kalar, kemik yamaları ve ekler tezlerinden yararlanarak kemi| rine oturtulmasına ve tespit edi ne olanak sağlar. Kırık kemikleı rinde tutulması özel botlar, ya; çı, alçüı korse, vb. yardımıyla nır. Organ ya da doku çıkarımı munda protezlerden yararlanıl Yeniden hareket eğitimi ve ma ortopedi tedavisinin vazgeçilm mamlayıcılarıdır.
Japonya’dakent (2 642 700 nüf. ;1992). Honşu adasında, Osaka körfezi kıyısında yer alan Osaka, Japonya’nın ikinci büyük kenti ve en önemli li-
manlarından biridir.

E. yy’da, îç Deniz’in ıssız bir kumsalına ayak basan Kyuşu adası klanları, buraya “Naniva” adını verdiler. Na-
niva, konumundan dolayı sara; gisini çekti ve Kotoku (645-65 Şomu (724-748) dönemlerinde i ratorlukkentioldu. 1583’teHidı çok büyük bir askerî kale olan ( şatosunu yaptırdı.

Kentin ticarete yönelimi, çok ı dönemlerde belirdi: Gerçekte, yy’dan başlayarak, Sakai’deki ti lar Osaka’ya yerleştiler. Bö1 Osaka’da son derece zengin ols ni bir burjuvazi (ticaretle uğraş, dan oluşuyordu) gelişti. Kent, j ya’mn iktisadi merkezi ve öneır kültür merkezi (Şikamatsu Tiyal durumuna geldi.

Osaka yerleşme alanı bir deltad alır. Binalar, tayfunlar ve gelgit larının neden olduğu tâşkınlf dolayı, kazıklar üstüne kurulmı Köprülerle aşılan çok sayıdaki ] kentten geçer. İş merkezi olan or simdeki adanın çevresinde, evleı küçük fabrikaların yer aldığı m
Osaka
Ossta’dan bir görünüş.

leler uzanır. Büyük ticaret ve bankacılık yeri olan Osaka, aynı zamanda
önemli bir sanayi merkezidir. Dokuma sanayisi en yoğun olarak, Osaka’nın
güneybatısında yerleşmiştir, Japonya’nın on büyük iplik ve pamuk şirketinden yedisi Osaka’da toplanmıştır. Metalürji sanayisi,makine, elektrik ve elektronik sanayileri de son derece önemlidir.

Bu arada ev aletleri ve televizyon alı-cüarı üretimim de belirtmek gerekir. Kimya (boyarmaddeler) ve ecza sana-yüeri, günümüzde önemli yer tutarlar. Sakai polderinde yerleşmiş olan demir sanayisi, Osaka’daki geleneksel atölyelerle bir arada bulunur. Sanayi bölgesini genişletmek için karadan (Osaka’dan Kyoto’ya ve Kobe’ye kadar olan bölgedeki sanayi banliyöleri, iki fabrika arasına sıkışmış pirinç tarlaları) ve denizden (Sakai-Sempoku ve Nanko polderleri) toprak kazanılmıştır.

Nara ve Kyoto dönemlerinin büyük limanı Osaka, Kobe’nin karşısında etkisini yitirdikten sonra bir yenileşme hareketiyle karşılaştı. Bu durum özellikle,İç Deniz ülkeleriyle ve Şikoku’y-la ticaret trafiğinin 9/10’unun yapıldığı bir kabotaj limanıyla gerçekleşti.

Trafik sorununu çözümlemek için Osaka bir metro ve bir ekspres kent hattıyla (Meishin-Kobe-Osaka-Kyoto-Nagoya hattı) donatıldı. Dünyanın çevre kirliliğiyle en fazla karşı karşıya kalan kentlerinden biri olan Osa-ka’nın gelişmesi, Ariake körfezinde, Kanto’nun kuzeyinde uzanan Megalo-polis’in büyük gelişme planında yer alır. Kyoto-Osaka-Kobe bölgesi Japonya’nın ikinci metropolüdür. ■
Elektrik titreşimleri, bir başka deyişle devirli alternatif akımlar üretmeye yarayan aygıt.

Osilatör genellikle radyoelektrik veri-cüerde kullanılır; ayrıca bu aygıttan süperheterodin türden abalarda, bazı ölçü aletlerinde ve televizyon alıcılarında yararlanılır. Yaygın olarak kullanılan osilatör, L özindüklemeli bir bobin ile C sığalı bir kordansatör-den oluşan bir akort devresi içerir. Kordansatörün doldurulması sırasında bobinde bir boşalma olur; bobin de özindükleme nedeniyle kondansatörün karşıt yönde yeniden dolmasını sağlar. Bu boşalma ve dolma olayları
Titreşimlerin, daha genel olarak da zamanla değişen büyüdüklerin grafik biçiminde gösteriminin elde edümesi-ni sağlayan aygıtlar.

Osilograf, incelenen fonksiyonların kaydedilmesini, osiloskopsa bu fonk-
sürekli yinelenir; enerji yitimleri, daha çok da R ohm direnci yüzünden ısı biçiminde beliren yitimler az olduğunda olay böyle gelişir. Bu sonuca ulaşmak için R2, — ‘den küçük olmalıdır, c

Bir dış enerji desteği olmadığında titreşimlerin genliği, devrenin sönümüne göre, az ya da çok hızlı olarak azalır ve titreşimlerin giderek yitip gittiği görülür.

Eskiden kullanılan telgraf vericilerindeki kıvılcımlı osilatörlerde, ayrıca vurmayla uyarmalı osilatörlerde de sönümlü dalgaların oluşması sağlanır.
siyonların bir ekran üstünde yalnızca doğrudan doğruya gözlenmesini sağlar. Çoğunlukla bir kayıt düzeneği eklemek yoluyla bir osiloskop, osilogra-fa dönüştürülür; bu amaç için bir fotoğraf makinesi ya da bir kamera kul-
Bu tür osilatörler, denge durumları bozulduktan sonra, genlikleri giderek azalan az ya da çok sayıda titreşimlerle yeniden denge durumuna gelen sarkaçlara benzerler. Siz konusu genlik sabit tutulmak istendiğinde, her devirde, yitimleri dengelemek amacıyla denk düşen enerji miktarının verilmesi gerekir. Bu da elektron lambalı ya da transistörlü osilatörlerden yararlanılarak gerçekleştirilir.

Sinüzoidal alternatif akımlar elde etmede kullanılan osilatörlerin yanı sıra testere dişi biçiminde, vb. akımlar veren osüatörler de vardır. ■
lamlır.

İlk osiloskoplar mekanik ve optik düzenekler içeriyorlardı ve genellikle 10 hertzin (saniyede 10 titreşim) altındaki çok düşük frekanslara denk düşen olayların gözlenmesini’ sağlıyorlardı.

Birkaç on yıldan beri, değişken büyüklüklerin gözlem ve ölçümünde evrensel araç olarak katot osiloskobu kullanılmaktadır; bu aygıttan, çok düşük frekanslardan başlayarak çok yüksek, yani onlarca megahertzin (1 megahertz = saniyede 1 milyon titreşim) üstündeki frekanslara kadar yararlanılabilir. Osüoskop ve osüografın kullanımı, fizik, elektroteknik, elektronik ve hatta tıbbın bütün alanlarına yayılmıştır.

Bir osilograf, temelde elektriksel gerilim görüntüsünü oluşturmakla birlikte, herhangi bir cinsten büyüklüklerin (konum, sıcaklık, basınç, parlaklık değişimleri, gibi) incelenmesinde de kullanılabilir; bunları elektriksel bir gerilime dönüştürmek yeterlidir.

KATOT OSİLOSKOBUNUN İLKESİ

Katot osiloskobu, bir elektron demetinin (katot ışınları) iki önemli özelliğinin bir uygulamasıdır:

-elektron demetinin bir elektrik alanı aracılığıyla (yani bu demetin bir potansiyel farkına bağlı iki metal levha arasından geçirilmesiyle) saptırılması ve kullanılan gerilimle orantılı bir sapma elde edilmesi;

-bu demetin konumunun flüorışü bir ekran yardımıyla tutularak görünür duruma getirilmesi; bu yolla demetin böyle bir ekran üstüne çarpma noktasında, ışıklı bir leke ya da spot elde edilir. Böylece bir osüoskop, ekran üstündeki bir spotun bir u gerüimiyle orantüı yer değişimlerinin elde edilmesini sağlar. Genellikle, iki sapma sisteminin etküeri birleştirir: Bu sistemlerden u gerilimi altında olan birincisi, elektron demetinin belirli bir Oy doğrultusuna göre sapmasına neden olur; t zamanıyla orantılı yardımcı bir gerilim altında bulunan İkincisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir