wiki

ÇORUM

ÇORUM; Karadeniz bölgesinin Orta Karadeniz
bölümü ile Anadolu’yu bağlayan geçit bölgede kurulmuş
bir ilimiz. Güneybatıda Kırıkkale, kuzeyde
Sinop, Kastamonu ve Samsun, güneyde Yozgat,
doğuda Amasya, batıda Çankırı ile çevrilmiştir.
39°51′ ve 41°20′ kuzey enlemleri, 34°04′ ve 35°28′
doğu boylamları arasında yer alır. Orta Anadolu
platosunun kuzey kısmındadır. Denizden yüksekliği
770 metredir. Trafik kod numarası 19’dur.
İsminin Menşei
Sultan Alparslan’ın 1071 Malazgirt Zaferinden
sonra, Anadolu kapıları Türklere açılmış, buraları
Türklere yurt olmuştu. Bu akınlar sırasında BizanslIların
Nikonya (Yonkoniye) dedikleri bu yerleşim
alanında, Oğuzların, Alayuntlu obasına bağlı
Çorumlu oymağı da yerleşerek, geleneklerine
uygun olarak kendi oymaklarının adı olan Çorumlu
adını vermişlerdir. Bu kelime daha sonraları
Çorum hâline dönmüştür. Bir başka rivâyete
göre de Nikonya’da yaşayan Bizanslılar buralara
hâkim olan Danişmentlilere önce bağlılık gösterip,
sonra kötü niyetlerinin anlaşılmasıyla BizanslIlara
Cürümlü denilmiş. Bu kelime daha sonra Çorum
hâline dönmüştür. Yine Selçuklu Sultanı Kılıçarslan,
havasının iyi olması dolayısıyla hasta oğlu
Yâkûb’u ve diğer hastalıklı ve çelimsizleri buralara
göndermiş ve bunlar sağlıklarına kavuşmuşlardır.
Bundan dolayı şehre Çorum adı verilmiştir.
Bunlardan başka Çevrim, Cevr-i Rum kelimelerinden
geldiği de söylenmektedir.
Târihi
Boğazkale kazılarında elde edilen eserler ve
çevredeki mağaralar Çorum ve çevresinin çok eski bir
yerleşim alanı olduğunu göstermektedir. Binlerce
yıllık medeniyet üstüste gelmiş bir târih şehridir.
Boğazkale Ve çevresinde yapılan kazılarda
M.Ö. 4000-5000 yıllarına âit olduğu tesbit edilen
kalıntılar bulunmuştur. M.Ö. 1700 yıllarında kurulan
Hitit Devleti ve bundan sonra kurulan devletler
pekçok târih mîrâsı bırakmışlardır. Başkenti
Hattuşaş olan ilk Hitit Devleti, M.Ö. 1200 yıllarına
kadar hüküm sürmüş, sonra Frigler Devleti
kurulmuştur. Güneye çekilen Hititler, bir müddet daha yaşamış ve târih sahnesinden silinmiştir.
Hititlerden daha ileri olduğu tesbit edilen Frigler de
M.Ö. 676 târihine kadar Çorum’a birçok târih mîrâsı
bırakmışlardır. Kafkaslardan Anadolu’ya gelen
Kimmerier, her yeri yakıp yıkarak Frigler devrine
son vermiş ve bölgeyi yağmaladıktan sonra çekip
gitmişler, daha sonra Çorum ve çevresine Asurlular
hâkim olmuştur. Bu sırada doğuda büyüyen
Medler M.Ö. 612 yılında Asurluları yenerek buraları
ele geçirmişlerdir. M.Ö. 585 yıllarında parçalanan
Medlerin yerine Persler hâkimiyet sürmüştür.
M.Ö. 332’de Makedonya imparatoru İskender, Anadolu’yu
almış, İskender’in ölümünden sonra M.Ö.
276 yıllarında Galatlar Çorum’a hâkim olmuştur.
Pontus Rum tehdidi altında kalan Galatlar, Romaİmparatorluğu’na bağlanmış, böylece Bizanslılar
hâkimiyet sürmeye başlamıştır. Bu târihten sonra
1071 yılma kadar Çorum, BizanslIların prensliği olarak
uzun yıllar kalmış, bu arada İslâm orduları zaman
zaman buralara seferler düzenlemiştir. Emevîler
zamânında İstanbul’u kuşatan İslâm ordusu, geri
dönerken Eshâb-ı kirâmdan Kereb-i Gâzi, Süheybi
Rûmî ve Ubeyd-i Gâzi’nin Çorum civârmda şehîd
oldukları ve mübârek kabirlerinin Hıdırlık mevkiinde
olduğu rivâyet edilir.
Büyük Türk sultânı Alparslan’ın 1071’de Malazgirt
Muhârebesiyle Anadolu kapıları Türklere
açılmış, Bizans hâkimiyeti son bulmuştur. Dânişmend
Ahmed Gâzi, Amasya’yı aldıktan sonra, o zamanki
adıyla Nikonya olan Çorum’u almak üzereamcasının oğlu Çavlı Beyi gönderdi. Yapılan çetin
muhârebeden sonra 1075’te Çorum fethedildi.
Alayuntlu boyundan Çorumlu oymağının başı İlyas
Bey, buraya vâli tâyin edildi. Daha sonraları
Anadolu Selçukluları, bu bölgede Dânişmendlileri
yenerek hâkimiyet kurdular. 1243 yılında Baycu
Noyan komutasındaki Moğol saldırısına uğrayan
Selçuklular, Çorum ve çevresinden çekilmiş, böylece
Çorum bir süre başsız kalmış, ferdî mücâdeleler
olmuştur. 1308’de kurulan İlhanlılar bölgeye
hâkim oldular. Daha sonra da Eratna Beyliğinde
kalan Çorum, 1398’de Yıldırım Bâyezîd Han zamânında
Osmanlı topraklarına katılmış, bundan
sonra bir daha OsmanlIlardan çıkmamıştır. Selçuklular
ve Osmanlılar tarafından birçok eserlerle
îmâr edilen Çorum’da sık sık meydana gelen zelzelelerden
dolayı pekçok eser tahrib olmuştur.
Osmanlı devrinde Çorum, Sivas-Rum beylerbeyliğine
bağlı 8 sancaktan biriydi. Tanzimâttan
sonra Ankara eyâletinin 5 sancağından biri oldu.
Cumhûriyet devrinde ise il hâline getirildi.
Fizikî Yapı
Çorum’un % 39’u dağ, % 48’i plato, % 2’si
yayla ve % ll’i ovadır.
Dağları: Çorum’un yarısına yakın kısmı dağlarla
kaplıdır. Canik, İlgaz, Küre dağ silsilelerinin
uzantıları veya başlangıç noktalarını sınırları içerisine
alır. Bu dağ silsileleri Çorum’da yüksek olmayan,
orta yükseklikte kalker bir yapı gösterir.
Sivri ve sarp tepelere pek rastlanmaz. En yüksek tepeler:
Erenler Tepesi (2907 m), Türbetepe (1981
m), Dursun Tepe (1948 m)dir. Dağları genellikle
çıplaktır. Orman örtüsü çok azdır. Başlıca dağları;
Eşerli Dağ (Kaldırım Tepe 1776 m), Alagöz Dağı
(1650 m), Kartal Dağları (1700 m), Teke Dağı
(1700 m), Kavak Dağı (1600 m) ve Sakarözü (1675
m)dür. Bu dağlar arasında Kırkdilim Boğazı vardır.
Ovaları: Çorum’un % ll’i ovalarla kaplıdır.
Esasında birer yayla olan bu ovaların yükseklikleri
450-500 m arasında değişir. Bâzılan ise 1000 metreye
kadar yükselir.
Çorum Ovası: Denizden 800 m yükseklikte,
375 km2lik bir alanı kaplar. Alüvyonlu topraklarla
kaplı bir ovadır. Bozboğa Ovası: Merkez ilçe sınırlan
içinde kalan ova denizden 820 m yüksekliktedir.
Alüvyonlu topraklarla kaplıdır. Hüseyin Ova: Alaca
ilçesini ve çevresini içine alan ova, 264 km2dir. Denizden
yüksekliği 725-875 metredir. Dedesli Ovası:
Kızılırmak’m her iki yakasında İskilip ilçe sınırlarında
250 km2lik bir alanı kaplar. Alüvyonlu topraklarla
kaplı verimli bir ovadır. Şeydim Ovası, Taybı Ovası,
Mecitözü Ovası, Osmancık Ovası, Düvenci Ovası,
Hamamözü Ovası, Kuyumcu Ovası, Sungurlu
Ovası, Delice Ovası, başlıca ovalarıdır.
Akarsuları: İlin en önemli akarsuları Kızılırmak
ve bu ırmağa dökülen Delice Irmağı. Yeşilırmağa dökülen Çekerek ırmağı, Budaközü,
Ovacık Suyu, Devrez Çayı, Çat Suyu, Mecitözü
Çayıdır.
Göller: Çorum’da önemli göl yoktur. Eymir,
Kırgöz ve Uyuz gölleri çok küçük olup yazın suları
hiç yok gibidir. Osmancık ve Kargı’da yüksek
dağlar üzerinde tektonik özellikte bulunan birkaç
ufak göl varsa da önemli değildirler. İl sınırları içerisinde
Çorum Barajı hâricinde baraj da yoktur. Ancak
inşâatına devâm edilen Alaca Barajı ve Kızılırmak
üzerine plânlanan Obruk Barajı projesi devâm
etmektedir. DSİ tarafından yaptırılan sulama
gâyeli Ahmedoğlan, Evciyeni, Kışla, Şeydim
I, Şeydim II, Alacahöyük, Geven, Bozdoğan, Çopraşık,
Örükkaya, Çatak, Soğucak, İbrâhimköy,
100. Yıl Göleti, Aksu, Geykoca, İnegâzilli göletleridir.
Bunlar 11.594 dekar alanı sulamaktadır.
İklim ve Bitki Örtüsü
Çorum, Karadeniz ikliminden İç Anadolu iklimine
geçiş yeri üzerinde yer alır. Genel olarak
yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır.
İlkbaharı kısa, sonbaharı uzun geçen Çorum ilinde
en sıcak ayları temmuz-ağustos, en soğuk ayları
ocak-şubattır. Kuzeyden güneye doğru gidildikçe
iklim sertleşir. En fazla yağış mayıs ayında düşer.
Yıllık ortalama nisbî nem oranı % 65’tir. Kar yağışları,
genellikle kasım-nisan ayları arasında olur.
Genellikle kara iklimi hüküm sürer. Sıcaklık +39,4
ile -25,6°C arasında seyreder. 30 senelik yağış ortalaması
395 milimetredir.
Tabiî bitki örtüsü açısından çok fakirdir. İç
Anadolu ikliminin hüküm sürdüğü Çorum ilinde,
iklime paralel olarak step bitki topluluklarına rastlanır.
Yüzyıllardır kesilmesi sebebiyle çok küçük
bir alan ormanlarla kaplıdır. Boş bulunan orman
alanlarında hızlı bir şekilde ağaçlandırma çalışmaları
sürdürülmektedir. Çorum ilinin % 9’u ormanlıktır.
Tarım yapılmayan arâzi % 2 olmasına
rağmen, yazları sıcak ve kurak geçmesi sebebiyle
yeşillik bilhassa yaz ve sonbaharda görülmez.Ekonomi
Ekonomi tarım ve hayvancılığa dayanır. Faal
nüfûsun % 85’i tarım sektöründe çalışır. Son 10 sene
içinde sanâyi sektöründe gelişme eskiye nazaran
hızlanmıştır.
Tarım: Orta Anadolu ile Karadeniz geçit
bölgesinde yer alan ilde umûmiyetle kışları soğuk
ve yazları sıcak ve kurak step ikliminin hâkim olması,
bu iklim karakterine uygun olarak hubûbat
zirâatı ön plânda gelir. Ekiliş alanları îtibâriyle
buğday ve arpa önemli bir üretim potansiyeline
sâhiptir. Kızılırmak’ın suladığı alanda pirinç tarımı
yapılır. Bunlardan başka patates, mısır, fasulye,
çavdar, kendir, yem bitkileri ve diğer sebzeler
de ekilmektedir. Tarım âlet ve makinaları bakımından
ihtiyâca cevap verecek şekilde olan
Çorum’da modern tarıma geçiş hızla devâm etmektedir.
Nohut, mercimek, şekerpancarı, ayçiçeği, soğan,
keten ve kenevir bol yetiştirilir. Meyve olarak
kavun, karpuz, ceviz, armut, ayva, kayısı, kiraz,
erik ve elma yetişir. Ahmet Bey, Çatalkara ve Tokat,
Narince sofralık üzümleri meşhurdur.
Hayvancılık: Çorum’un ekonomik yapısında,
hayvancılık önemli bir yer işgâl eder. Tarımla
uğraşan her âilede hayvancılık da yapılır. Bunun
hâricinde toplu işletmeler kurulmakta, özellikle
tavukçuluk her geçen gün ilerlemektedir. 10.000 tavuk
kapasiteli 5 işletme, 15.000 tavuk kapasiteli 2
işletme, 20.000 tavuk kapasiteli 2 işletme, 50.000
tavuk kapasiteli bir işletme açılmıştır. Koyun, kıl
keçisi, tiftik keçisi, manda ve sığır beslenir. Çorum
ilinde arıcılık günden güne gelişme göstermektedir.
Çorum için hayvancılığın tarımdan ileri olduğu
il olarak bahsedilir.
Ormancılık: Orman sahası 360.000 hektara
yakındır. Ayrıca 15.000 hektar fidanlık vardır. Çorum’un
147 köyü orman içinde ve 180 köyü orman
kenarındadır. Bu köylerin nüfûsu 200.000’e yakındır.
Her yıl yaklaşık 70.000 m3 sanâyi odunu ve
130.000 ster yakacak odun istihsal edilir.Asırlar önce Çorum orman bakımından çok
zengindi. Ormanların tahribi ile ormanlar sâdece
dağlar üzerinde kalmıştır.
Mâdenler: Yeraltı kaynakları çok zengin olan
Çorum’da mâden işletmesi büyük sermâyeyi gerektirdiği
için, özel teşebbüsçe işletilen mâden
çeşitleri çok azdır. Çorum ilinde mâden deyince akla
kömür gelir. Osmancık, İskilip, Bayat hattı zengin
linyit yatakları ile kaplıdır. Bu hat üzerinde
Türkiye Kömür İşletmelerince işletilen Alpagut
Dodurga linyitleri Çorum ve çevresinin kömür ihtiyâcını
karşılamaktadır. Altı bin dekar işletme
alanına sâhip Alpagut Dodurga Linyitleri İşletmesi
1964 yılında üretime geçmiştir. Henüz işletilmeyen
MTA tarafından tesbit edilen mâdenler
şunlardır: 300.000 ton tuz rezervi, 200 ton pirit rezervi,
200 ton bakır rezervi ve daha başka mâdenler
mevcuttur.
Sanâyi: Sanâyileşme açısından geri kalmış
illerimizdendir. îmâlât sanâyiinin il ekonomisindeki
payı çok önemli değildir. 19 adet un fabrikası
vardır. 1960 yılından sonra toprak sanâyii hayli
gelişmiştir. Çorum’da 46 adet tuğla ve kiremit
fabrikası mevcuttur. İldeki ilk devlet yatırımı
1957’de üretime geçen ve bugün 1200 ton kapasiteli
olan çimento fabrikasıdır.
Çorum ilinde küçüklü büyüklü yaklaşık 102
adet fabrika mevcuttur. Bunların 100 tânesi özel
sektöre, 2 tânesi kamu sektörüne âittir. Çorum
ilinde alışılmış sanâyi kolları dışında deterjan,
emâye, kâğıt, ağaç parke, fermuar, makarna, bulgur
ve tereyağı fabrikası mevcuttur. El sanatlarından
bakırcılık yaygındır.
Ulaşım: Çorum ili Ankara-Samsun karayolu
üzerinde olması sebebiyle karayolu ulaşımı gelişmiştir.
Demir ve deniz yolu yoktur.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Nüfus: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
609.863 olup, 253.804’ü şehirlerde, 356.059’u
köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 12.820 km2
ve nüfus yoğunluğu 49’dur.
Örf ve âdetler: Çorum ilinin yakın bir zamâna
kadar bölge olarak sönük bir yerde olması, cemiyet
hayâtında örf ve âdetlerde eskiye bağlılığın
devâm etmesine sebeb olmuştur. Yeni yeni değişmeye
başlamış bâzı yerleşim alanları ise hâlen atalarından
kalan gelenek ve göreneklere bağlılığı
sürdürmektedirler. Çorum’da geleneksel Anadolu
yaşayışı hâkim olup, erkek, âilenin mutlak reisi
ve hâkimidir. Bugün Çorum’un birçok köylerinde
eski âdetler devâm etmektedir. Evlerde tezgâhlarda
dokunan pamuklu bezler iç çamaşırı olarak kullanılmakta,
yün ve tiftikten kumaşlar dokunmaktadır.
Köylerin dışında örf ve âdetler yok denecek
kadar azalmıştır. Kına türküleri ve halayları meşhurdur.
Köy düğünlerinde davul zurna çalınır.Halk oyunları: iğdeli gelin, Dillala, Çekirge,
Bediriş oyunları meşhurdur.
Mahallî yemekleri: Has baklava, oğmaç, pezi
gömbe, kızartma katmer, mayalı, cızlak, mantı,
tutmaç aşı, çatal aşı, lüle baklava, karaçuval helvası,
hasıda, hedik, cilbir, borhana, keşkek, mücver,
sasak beyni, İskilip dolması (torba pilav). İskilip
turşusu çok meşhurdur. Turşu birçok illere tenekeler
içerisinde sevk edilir. Leblebisi meşhurdur.
Çorum denilince akla leblebi gelir.
Çorum’da sporun oldukça eski ve parlak bir
geçmişi vardır. Özellikle karakucak güreşi Çorum
yaylalarında belki de yüzyıllara dayanan bir
geçmişe sâhiptir.
Millî Sporcular
Güreş: Adil Candemir (Londra Olimpiyat
Şampiyonu), Tevfik Kış (Dünyâ ve Olimpiyat
Şampiyonu), Mahmut Atalay (Dünyâ ve Olimpiyat
Şampiyonu), Hamit Kaplan (Dünyâ ve Olimpiyat
Şampiyonu), Dursun Alıcı (Balkan İkincisi),
İzzet Büyük (Dünyâ dördüncüsü), Kâzım Yıldırım,
Hayri Polat, Şevket Ilgaç, İsmâil Çevik (Balkan
üçüncüsü), Hüseyin Teke, Mehmet Uysal, Kemal
Saydam, Muhammed Bodur.
Halter: Haşan Has (Millî, Türkiye rekortmeni,
Balkan İkincisi).
Atletizm: Rıza Kepçeli, 1950 yılında Atatürk
Kır Koşusu Ortaokullar Türkiye Şampiyonu. Kamber
Duran, 1971-1972 yıllarında İlkokullar Uzun ve
Yüksek Atlama Türkiye birincisi ve rekortmeni.
Çorum’da Anadolu örneğine uygun olarak güreş,
cirit, at yarışları, avcılık ve sinsin adı verilen çoğunlukla
davul ve zuma çalınarak oynanan, halkın
iştirakiyle gerçekleştirilen sporlar yapılagelmiştir.
Eğitim: Okur-yazar nisbeti % 71’dir. Erkeklerde
bu oran % 80, kadınlarda % 62’dir. İl dâhilinde
11 anaokulu, 964 ilkokul, 51 ortaokul, 11 lise,
17 meslekî ve teknik okul vardır. Yüksek okul
olarak 19 Mayıs Üniversitesi’ne bağlı 1 adet Meslek
Yüksek Okulu ve ayrıca 200 kişilik bir yetiştirme
yurdu mevcuttur.
Yetişen meşhurlar:
Akşemseddîn; asıl adı Mehmed Şemseddîn
olup, Şamlıdır. 1390 yılında doğmuştur. Osmanlı
İmparatorluğunun büyük bir din âlimi, aynı zamanda
doktordur (Bkz. Akşemseddîn). Koca Mehmed
Paşa; Sultan İkinci Murad Han zamânında
10 yıla yakın vezîriâzamlık yapmıştır. Osmancıklıdır.
Doğum yılı kesin olarak bilinmemektedir.
1439 yılında ölmüştür.
Şeyh Muhyiddîn-i Yavsî, İskilip’te doğdu. İskilip,
Amasya ve İstanbul’da tahsilini yaparak o zaman
Amasya vâliliği yapan Şehzâde İkinci Bâyezîd’e
hoca oldu. Babası Mustafa İmâdî ölünce,
Zeynîye Tekkesi şeyhi oldu.
Ebussuud Efendi, Şeyh Muhyiddîn-i Yavsî’nin
oğludur. Doğruluk ve iyi ahlâk sembolüdür. Bu sebepten
doğruluk ve güzel ahlâkta temâyüz eden birine;
“Sen Ebussuud Efendinin torunu musun?”
denir. İskilipli olan bu büyük âlim, uzun yıllar
Kânûnî’ye şeyhülislâmlık yapmıştır.
Elvan Çelebi, Baltacı Mehmed Paşa, Yedisekiz
Haşan Paşa, Çorum’un yetiştirdiği diğer büyüklerdendir.
f İlçeleri
Çorum’un biri merkez olmak üzere 14 ilçesi
vardır.
Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
186.377 olup, 116.810’u ilçe merkezinde, 69.567’si
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı
136, Cemil bucağına bağlı 22 ve Şeydim bucağına
bağlı 34 köyü vardır. İlçe toprakları Çorum,
Bozboğa, Ovasaray ve Şeydim ovaları ile batı ve
kuzeydoğuda yer alan Canik Dağlarından meydana
gelmiştir. Ovalarını Çorum Suyu ve Kızılırmak
sular.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım
ürünleri buğday, arpa, baklagiller, şekerpancarı
ve meyvedir. Hayvancılık gelişmiştir.* Köylerde
el sanatları halkın ikinci bir meşgûliyet dalıdır.
Çimento fabrikası, tuğla ve kiremit fabrikaları,
gıdâ fabrikaları, yem fabrikası başlıca sanâyi kuruluşlarıdır.
İlçe merkezi, Çorum Suyunun doğusunda, Çorum
Ovasının kenarında, ortalama yüksekliği 800
m olan bir alanda kurulmuştur. Ankara-Merzifon
karayolu ilçe merkezinden geçer.
Alaca: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
54.814 olup, 20.646’sı ilçe merkezinde, 34.168’i
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 99
köyü vardır. Yüzölçümü 1371 km2 olup, nüfus
yoğunluğu 40’tır. İlçe toprakları Bozok platosunda yer alır. Hüseyin Ova ilçenin tek düzlüğü olup,
alüvyonlu topraklardan meydana gelmiştir. İlçe
topraklarını Alaçay sular.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım
ürünleri buğday, arpa, şekerpancarıdır. Sebzecilik
ve meyvecilik gelişmiştir. Üzüm, dut, kiraz, kayısı,
erik, kavun, karpuz ve ceviz yetiştirilen başlıca
meyvelerdir.
İlçe merkezi, Hüseyin Ovada Alaçay kıyısında
kurulmuştur. Çorum-Yozgat karayolu ilçeden
geçer. İl merkezine 49 km mesâfededir. İlin tahıl
ambarı olması yüzünden, ilçe, tahıl ürünlerinin
alım-satım merkezi durumundadır. Hitit yerleşim
merkezlerinden olan Alacahöyük kalıntıları, ilçe
merkezine 15 km mesâfede Haramözü köyündedir.
İlçe belediyesi 1920’de kurulmuştur. Eski adı Hüseyinabad’dır.
Bayat: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
35.010 olup, 8090’ı ilçe merkezinde, 26.920’si
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 35
köyü vardır. Yüzölçümü 784 km2 olup, nüfus yoğunluğu
45’tir. İlçe topraklan genelde dağlıktır. Kuzeyi
ve orta bölümünü Köroğlu Dağlarının uzantıları
engebelendirir. Dağların yüksek kesimlerinde
yaylalar vardır. Kızılırmak ve kolları ilçe topraklarını
sular. Akarsu vâdilerinde küçük ovalar yer
alır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım
ürünleri buğday ve pirinçtir. Hayvancılık ekonomik
açıdan ikinci derecede gelir kaynağıdır. Yaylacılık
usûlü ile en çok küçükbaş hayvan beslenir.
Hayvancılığa bağlı olarak yapağı ve tiftik işlenmesi
gelişmiştir.
İlçe merkezi Bayat Suyu kenarında, tepelik
bir alanda yer alır. İl merkezine 79 km mesâfededir.
İskilip-Ankara karayoluna 13 kilometrelik bir
yolla bağlıdır. İskilip’e bağlı bucakken, 1958’de ilçe
oldu ve aynı sene belediyesi kuruldu.
Boğazkale: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
10.425 olup, 2501’i ilçe merkezinde, 7924’ü
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 15
köyü vardır. Sungurlu ilçesine bağlı bucak merkeziyken
19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla
ilçe oldu. İlçe toprakları dalgalı düzlükler ve tepelik
alanlardan meydana gelmiştir. Ekonomisi
tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa,
şekerpancarı, soğan, patates, üzüm ve mercimektir.
Hayvancılık gelişmiştir.
Dodurga: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
13.550 olup, 3974’ü ilçe merkezinde, 9576’sı köylerde
yaşamaktadır. Osmancık ilçesine bağlı belediyelik
köyken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla
ilçe oldu. İlçe toprakları genelde dağlıktır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri
buğday, şekerpancarı, arpa, pirinçtir.Hayvancılık
ve arıcılık gelişmiştir.İskilip: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
51.877 olup, 19.624’ü ilçe merkezinde, 32.253’ü
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 59
köyü vardır. İlçe toprakları genelde dağlıktır. En
yüksek noktası Kös Dağıdır (2065 m). Kızılırmak
ve kolları ilçe topraklarını sular. Güney ve güneydoğusunda
Kızılırmak’ın taşıdığı alüvyonlu
topraklardan meydana gelen küçük ovalar vardır.
Dağların yüksek kesimlerinde yaylalar, alçak kesimlerinde
ise çam ormanları yer alır.
Ekonomisi tarım ve küçük sanâyie dayalıdır.
Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı,
elma, üzüm, patates ve armut olup, ayrıca az miktarda
pirinç yetiştirilir. Hayvancılık gelişmiş olup,
en çok koyun, Ankara keçisi ve sığır yetiştirilir.
Küçük el san’atları, dericilik ve kunduracılık yaygındır.
İlçe merkezi, yüksek dağlık bir kesimde İskilip
suyu vâdisinde yer alır. İl merkezine 55 km mesâfededir.
İlçe belediyesi 1872’de kurulmuştur.
Çorum’un en eski ilçesidir.
Kargı: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
26.762 olup, 5858’i ilçe merkezinde, 20.904’ü köylerde
yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 49, Hacıhamza
bucağına bağlı 9 köyü vardır. Yüzölçümü
1301 km2 olup, nüfus yoğunluğu 21’dir. İlçe toprakları
genelde dağlıktır. Dağlar Kızılırmak ve
Devrez çayı vadisiyle yarılmıştır. Kuzeyinde İlgaz
Dağları, güneyinde Köroğlu Dağları yer alır. Devrez
Çayı ve Kızılırmak vâdilerinde küçük ovalar
vardır.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım
ürünleri; pirinç, buğday, arpa, patates, elma, armuttur.
Akarsu vâdilerinde sebze ve meyve yetiştirilir.
Hayvancılık gelişmiş olup, en çok koyun, kıl
keçisi ve Ankara keçisi beslenir. İlçe topraklarında
kireçteşı, mermer ve traverten yatakları vardır.
İlçe merkezi, Kızılırmak Vâdisinde yer alan
ovanın kuzeyinde kurulmuştur. İl merkezine 116
km uzaklıktadır. Samsun-İstanbul karayolu ilçeden
geçer. Belediyesi 1936’da kurulmuştur. Kastamonu’ya
bağlı ilçeyken 1953’te Çorum’a bağlandı.Laçin: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
12.584 olup, 1570’i ilçe merkezinde, 11.014’ü köylerde
yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 15 köyü
vardır. Merkez ilçeye bağlı bir bucakken, 9 Mayıs
1990’da 3644 sayılı kânunla ilçe oldu. İlçe toprakları
genelde düzdür. Ekonomisi tarıma dayalıdır.
Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı
ve meyvedir. Hayvancılık ve el sanatları
köylerdeki halkın ikinci bir meslek dalıdır.
Mecitözü: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
32.059 olup, 6287’si ilçe merkezinde, 25.772’si
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 55
köyü vardır. Yüzölçümü 959 km2 olup, nüfus yoğunluğu
3 3’tür. İlçe toprakları orta yükseklikteki
düzlüklerden ve dağlardan meydana gelir. Güneyinde
Karadağ yer alır. Dağlardan kaynaklanan
suları Çorum Çayı ve Efenik Çayı toplar.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri’
buğday, şekerpancarı, arpa, patates, soğan, elma
ve baklagiller olup, ayrıca az miktarda armut ve
üzüm yetiştirilir. Hayvancılık gelişmiştir. İlçe, gelişmemiş
bir yerleşim merkezi olup, Çorum-Amasya
karayolu kuzey kıyısında yer alır. İl merkezine 37
km mesâfededir. Belediyesi 1892’de kurulmuştur.
Oğuzlar: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
11.846 olup, 5867’si ilçe merkezinde 5979’u köylerde
yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 7 köyü
vardır. İskilip ilçesi merkez bucağına bağlı belediyelik
bir köyken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânun
ile ilçe oldu. Eski ismi Karaören’dir. İlçe toprakları
genelde dağlıktır. Ekonomisi tarıma dayalıdır.
Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı,
patates, üzüm ve armuttur. Hayvancık gelişmiştir.
Ortaköy: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
13.073 olup, 3353’ü ilçe merkezinde, 9720’si köylerde
yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 15 köyü vardır.
Yüzölçümü 242 km2 olup, nüfus yoğunluğu 54’tür. İlçe
topraklarının kuzey ve kuzeybatısı dağlık, doğusu
ise ovalıktır. Çekerek Çayı ilçe topraklarını sularEkonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri
buğday, arpa ve soğan olup, ayrıca az miktarda
patates, üzüm, pirinç ve armut yetiştirilir. Hayvancılık
gelişmiştir. İlçe merkezinde çeltik fabrikaları
vardır. İlçe merkezi, Çekerek Suyuna dökülen Karahicip
Deresi kıyısında kurulmuştur. İl merkezine
53 km mesâfededir. Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim
merkezidir. Mecitözüne bağlı bucakken,
1959’da ilçe oldu ve aynı sene belediyesi kurulmuştur.
Osmancık: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
52.490 olup, 21.347’si ilçe merkezinde
31.143’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa
bağlı 24, Kamil bucağına bağlı 12 köyü vardır.
İlçe toprakları genelde dağlıktır. Doğusunda Çal ve
Ada dağları, batısında Köroğlu Dağları yer alır. İlçe
topraklarını Kızılırmak sular.
Ekonomisi tarım ve mâdenciliğe dayalıdır.
Başlıca tarım ürünleri buğday, şekerpancarı, arpa,
pirinç, patates, soğan ve az miktarda üzüm, elma
ve armuttur. Hayvancılık ve arıcılık gelişmiştir. İlçe
topraklarındaki mermer ve linyit yatakları işletilir.
İlçe merkezi, Kızılırmak’ın güney kıyısında
yer alır. Tosya-Merzifon karayolu ilçeden geçer. İl
merkezine 61 km uzaklıktadır. Baltacı Mehmed Paşa
Osmancık’ta doğmuştur ve burada dört târihî
çeşme yaptırmıştır.
Sungurlu: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
81.665 olup, 30.521’i ilçe merkezinde, 51.144’ü
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 103
köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikte dalgalı
düzlükler ve tepelik alanlardan meydana gelmiştir.
Kızılırmak’ın kollarından Delice Suyu ilçe topraklarını
sular.
Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım
ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı, soğan, patates,
üzüm, mercimek, elma ve nohuttur. Sebze ve
meyve yetiştiriciliği yaygındır. Hayvancılık gelişmiş
olup, en çok sığır besiciliği yapılır. Un ve
tuğla fabrikaları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. Dokumacılık
yaygın yapılan el sanatıdır. İlçede bentonit
yatakları vardır.
İlçe merkezi, Samsun-Ankara karayolu üzerinde
Budaközü Çayı kenarında kurulmuştur. İl
merkezine 70 km mesâfededir. Eski ismi Budaközü’dür.
Merkez ilçeden sonra en hızlı gelişen ve
en büyük ilçedir.
Uğurludağ: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
27.331 olup, 7356’sı ilçe merkezinde, 19.975’i
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 33
köyü vardır. İskilip ilçesine bağlı bir bucakken, 19
Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu. İlçe
toprakları genelde dağlıktır. Ekonomisi tarıma
dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri tahıl, şekerpancarı
ve patatestir. Hayvancılık yaygın olarak yapılır.Târihî Eserler ve Turistik Yerleri
Çorum târihî eserler bakımından gerçek bir
hazînedir. Başlıcaları şunlardır:
Çorum Kalesi: Kimin tarafından yapıldığı
bilinmemektedir. Evliyâ Çelebi Seyâhatnâmesi’nde
Dânişmendliler tarafından yapıldığı bildirilmektedir.
Kale, şehrin güneyinde az yüksek
platform üzerinde ovaya hâkim bir yerde kurulmuştur.
Kare biçiminde olup, her kenarı 80 metredir.
Kale içinde ahşap evler ve minâresi yıkılmış
büyük bir mescit vardır.
İskilip Kalesi:Yüz metre yüksekliktedir. Üç
tarafı kayalarla çevrilidir. Yalnız kuzeybatı kısmı
girişe elverişlidir. Etrâfı surlarla çevrilidir. Dört yanında
burçlar bulunmaktadır. Kalenin güneye bakan
kısmında bir kapısı vardır. Kalede iki gizli
yol bulunmaktadır. Birisi büyük Câmi yönünde, birisi
de Tabakhâne Mahallesine çıkmaktadır. Kalenin
kimler tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
Osmancık Kalesi: Eski Osmancık ilçesinin
doğusunda çok dağlık olan Kandiber denilen kalenin
içerisinde kurulmuştur. Surlarının uzunluğu
2500 m, yüksekliği 27.5 metredir. Kalenin ne zaman
ve kimler tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
Kale içerisinde kayaları oymak sûretiyle yapılmış
bir hamam harâbesi bulunmaktadır.
Ulu Câmi: Çorum’un en büyük câmisidir. Minberinin
kapısı üstünde 706 senesi Safer ayının onuncu
günü (1306 Ağustos) yazısı bulunmaktadır. Sultan
Alâeddîn Keykubât’m kölesi tarafından yaptırılmıştır.
Çeşitli zelzelelerde yıkılıp yeniden yapılmıştır.
En son olarak Çabarzâde Süleymân Bey ile oğlu
Abdülfettah Bey zamânında bugünkü şekli inşâ
edilmiştir. İnşaat, 1810 senesinde tamamlanmıştır.
Hıdırlık Câmii: Eshâb-ı kirâmdan Süheyb-i
Rûmî’ye saygı nişânesi olmak üzere ilk defâ Hıdır
oğlu Hayreddîn Bey tarafından yaptırılmıştır. Be-*
şiktaş Muhâfızı Çorumlu Yedisekiz Haşan Paşanın
Süheyb-i Rûmî’den bahsetmesi üzerine, Sultanİkinci Abdülhamîd Hanın emri üzerine şimdiki
câmi ve türbe yapılmıştır.
Şeyh Muhiddîn Yavsî Câmii: İskilip’te Ebussuud
Efendinin babası Şeyh Yavsî tarafından tek
kubbeli olarak yaptırılmış, daha sonra Ebussuud
Efendi tarafından ekleme yapılarak câmi büyütülmüştür.
Câminin yanında Şeyh Muhiddîn Yavsî’nin
türbesi vardır.
Büyük (Ulu) Câmi: 1839’da Göçükoğlu Haşan
Usta tarafından yapılmıştır. İskilip’tedir. Büyük
ahşap kubbesi vardır.
Mihri Hatun Câmii: Dördüncü Murad Han,
Kargı’ya bağlı Karakire köyünde hastalanarak vefât
eden hanımı için yaptırmıştır. 1943 zelzelesinden
zarar gören yapı, tâmir ettirilmiştir. Sâdece
minâresi ilk yapılış şeklini korumaktadır.
Sinan Paşa Külliyesi: Kargı ilçesindedir. Külliye
câmi, sıbyan mektebi, han ve hamamdan meydana
gelmiştir. 1507’de Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Câmi avlusunu çevreleyen medrese zamânımıza
ulaşmamıştır. Hamam 1956’da tâmir ettirilmiş
olup, günümüzde kullanılmaktadır. Hanın
bir kısmı yıkıktır.
Koca Mehmed Paşa Câmii: Sultan İkinci
Murad’ın vezîri Koca Mehmed Paşa tarafından
1430 senesinde Osmancık ilçesinde yaptırılmıştır.
Selçuklu mîmârî özelliği hâkimdir. Kapısı cevizden
olup, üzerinde çok zarîf ve sanatkârane bir işçilikle
işlenmiş oyma süslemeler vardır. Granit
taştan yapılı mihrabın geometrik süsleri çok güzeldir.
Câminin yanında imâret vardır.
Akşemseddîn Câmii: Fâtih Sultan Mehmed
Hanın hocası Akşemseddîn tarafından yaptırılmıştır.
Osmancık ilçesindedir. Günümüze ulaşan dershâne
ve iki oda mescid olarak kullanılmaktadır.
Elvan Çelebi Zâviyesi: Mecitözü ilçesi Elvan
köyündedir. Zâviye, câmi ve türbeden meydana gelen
yapı, Osmanlı döneminin ilk zâviyelerindendir.
1352’de Âşıkpaşaoğlu Elvân Çelebi yaptırmıştır.
Kündekari tekniğinin çok güzel bir örneği olan
türbe kapısı, Çorum İl Müzesindedir.Koyun Baba Türbesi: Sultan İkinci Bâyezîd
döneminde Osmancık ilçesinde yaptırılmıştır. Türbe,
tekke, imâret ve kervansaraydan meydana gelen
külliyeden günümüze sâdece türbe kalmıştır.
Ağaç işçiliğinin eşsiz bir örneği olan kapı, Çorum
Müzesindedir.
Koyun Baba Köprüsü: Osmancık ilçesinde
olup, Osmanlı köprü mîmârîsinin en güzel örnekleridir.
İnşâsına 1486’da başlanmış, 1491’de tamamlanmıştır.
Köprü, 250 m uzunlukta, 7.5 m
yüksekliktedir. Dokuz kemerli, on beş gözlüdür.
Çorum Saat Kulesi: 1894 târihinde İkinci Abdülhamîd
Hanın Beşiktaş muhâfızı, Yedisekiz Haşan
Paşa tarafından yaptırılmıştır. Saat Kulesi 27.5 m
yüksekliğindedir. Tabanı sekiz köşeli olup, 5.3 m çapındadır.
Her köşesi 2.1 metredir. Kulenin gövde çapı
3.9 m olup, 24 köşegenlidir. Kuleye döner merdivenle
çıkılır. 81 basamağı vardır. Saatm rakamları
dâiresi çapı 1.5 m olup, yelkovan uzunluğu 85 cm,
akrep uzunluğu 70 santimetredir. Geniş ve çok derin
bir temel üzerine oturtulduğu söylenmektedir. 68
cm genişliğinde, 1.70 m yüksekliğindeki kapısının
üzerinde 60×95 cm ebadındaki kitâbesinde:
Şehinşâh-ı zamân Abdülhamîd Hân-ı keremkârm
Ferikân-ı kirâmından Haşan Pâşâ bî-hemtâ
Bütün evkâtını vakf ile ihyâ-i hayrâta
Muvaffak eylesin hem de aynı âmâline Mevlâ
Bu saat kulesi ezcümle hayrât-ı güzîninden
Yapıldı yümn-i evferle bu şehri eyledi ihyâ
Çıkıp bir vakt-i eşrefde yazıldı bâbına târih
Bu mevkat-ı celili yaptı bak heft heşt Haşan Paşa.Sungurlu Saat Kulesi: 1892 yılında Kaymakam
Edip Bey tarafından yaptırılmıştır.
Güpür Hamamı: Ulucâmi karşısındadır.
1436’da yapılan hamamda sonradan bir takım değişiklikler
yapılmıştır. Hâlen kullanılmaktadır.
Paşa Hamam: Çöplü semtinde bulunan hamam,
Tâceddîn İbrâhim Paşa tarafından 1484’te
yaptırılmıştır. Hâlen kullanılmaktadır.
Ali Paşa Hamamı: Çarşı içinde saat kulesi
yanındadır. Çorum’un en büyük hamamıdır. Erzurum
Beylerbeyi olan Ali Paşa tarafından 1573 yılında
yapılmıştır. Hâlen kullanılmaktadır.
Boğazköy (Hattuşaş): Anadolu’da yaşayan
Hitit Devletinin başkentidir. Çorum’a 82 km, Sungurlu
ilçesine 30 km uzaklıktadır. Boğazköy (Hattuşaş)
ün çevresi 6-8 km uzunluğunda büyük bir
sur ile çevrilidir. 7 kapısı vardır. Bu kapıların üçü
önemlidir. Kral Kapı, Aslanlı Kapı ve Yer Kapıdır.
Yer Kapıya 70 m uzunluğunda bir yeraltı tünelinden
girilmektedir. Bu surlar içerisinde birçok tapmaklar
vardır. En önemlisi Büyük Tapmak etrâfında
çeşitli erzak küpleri mevcuttur. Bu tapmak içinde sütunlu
galeriler, râhiplere âit odalar, adak sunma
yerleri ve kurban kesme yerleri mevcuttur. Bugün
yabancı istilâlar ve bir takım tahribat sonucu duvarların
büyük kısmı yıkılmış, 1.5 m yükseklikte duvarlar
kalmıştır. Hattuşaş şehrinin 5 tapınağının en
büyüğü ve en önemlisi Büyük Tapınaktır. Kazılarda
10.000’den fazla yazılı tablet bulunmuştur. Dünyânın
en zengin Hitit Müzesi Çorum’dadır.
Alaca Höyük (Arinna): Alaca’ya 22 km, Çorum’a
45 km, Boğazköy’e 37 km uzaklıktadır. Höyüğün
genişliği 277 m, uzunluğu 310 m olup, 20
m yüksekliktedir. Alacahöyük’te ilk kazı yapımasını sağlayan Türk bilgini İstanbul Müzeler
Müdürü Halil Ethem Bey olmuştur. Kazıya 1906-
1907 yıllarında başlanılmıştır. Altın, gümüş ve
tunçtan yapılmış çok sayıda eser bulunmuştur.
Büyük kısmı Ankara Müzesindedir. Geri kalanı
Alacahöyük’tedir. Hitit İmparatorluğuna âit on
binlerce eserin çıkarıldığı târihî bir hazînedir.
Yazılı Kaya: Hattuşaş şehrinin 2 km doğusunda
yer alır. Bu kaya iki büyük galeriden ibârettir.
Taptıkları şeylerin resimleri ile süslüdür.
Büyük galeride insanlar sayısı 69, küçük galeride
ise 18’dir. Bir açık hava tapmağı olarak kurulan
muzzam kabartmaların M.Ö. 1300 yıllarında Üçüncü
Hattuşil zamânında yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yazarlı, Büyük Gülücek, Eski Yapar, Kalın Kaya,
Kalehisar ve Gerdek Kayada eski çağlara âit çeşitli
târihî eser ve kalıntılar vardır.
Eski Ekin Mağarası: Yapma mağaradır. Yanından
dere geçen bu mağara yığılmış taş basamaklarından
çıkınca yontulmuş bir kapıdan dar
bir koridorla geniş bir odaya geçilir. Odanın içerisinde
oturma yerleri ve dışardan ışık alması için
bir de penceresi vardır. Gerdek Kaya Mağarası:
Çorum’a 12 km uzaklıkta Elmalı köyüne yakın
bir yerdedir. Mağara tek bir odadan ibârettir. Dış
duvarları üzerinde çok enterasan motifler vardır.
Büyük Laçin Mağarası: Laçin’e bir km uzaklıktadır.
Bir odadan ibârettir. Mescitli Mağarası:
Kaya içine oyulmuştur. Köye iki kilometredir.
Kapılı Kaya Mağarası: Kırkdilim Boğazının bitiminde
yüksek odalı bir mağaradır. Geniş bir penceresi
vardır. Yeni Kışla Mağarası: Mağaranın
içerisi 8-10 m yüksekliğindedir. Köye bir kilometre
uzaklıktadır. Molla Haşan ve Kadıderesi
Mağarası: Yanyana dizilmiş üç dallı bir mağaradır.
Köye 1 km uzaklıktadır. Alköy Mağarası:
Cemilbey bucağına bağlı Alköy’ün yakınında yerden
4 m yükseklikte çok düzgün oyulmuş bir mağaradır.
Sazak Mağarası: Saçayak boğazına 500
m uzaklıkta bir kaya üzerindedir. Mağarada ocak
yerleri ve sedirler vardır. Böğdüz Kılıçören Mağarası:
İçerisine, çok derin bir koridorla girilir. Bu
mağarada söylentilere göre büyük bir hazînenin BizanslIlar
zamânında saklandığı söylenmektedir.
Mağaranın ağzı kapalıdır, az bir yeri açıktır. Kılıçören
köyünün güneyindeki dağlardan birisidir.
Mesire yerleri: Çorum ilindeki mesire yerleri
genellikle ormanlık bölgelerde toplanmıştır. Bâzıları
şunlardır:
Belediye Parkı: 40.000 metrekarelik bir sahada
ağaçlı, çiçekli bir mesire yeridir. 1884’teKaymakam Mahmud Bey yaptırmıştır. Baha Bey
Çamlığı: İl merkezine 2 km uzaklıkta Çamlık bir
mesire yeridir. Hacılar Hanı Çamlığı: Çorum-
Samsun yolu üzerinde il merkezine 30 km uzaklıkta,
çam ve meşe ağaçlarıyla kaplı bir dinlenme
yeridir. Soğuksu kaynakları çoktur. Çatak: Çorum’a
20 km uzaklıkta orman içi bir mesire yeridir.
Keklik ve üveyik av kuşları çoktur.
Kaplıcaları: Çorum ilinde şifâlı su kaynakları
varsa da az olup, yeteri kadar faydalanamamaktadır.
Bâzıları şunlardır:
Laçin Hamamı: İl merkezine 40 km uzaklıkta
Laçin ilçesi yakınındadır. İçme kürleri idrar
söktürücüdür. Arak Mâdenî Suyu: Çorum-İskilip
karayolu üzerinde Karacaören köyü yakınındadır.
Mîde, karaciğer, safra yolları ve metabolizma hastalıklarının
tedâvisinde faydalıdır. Figani (Beke)
Hamamı: Çorum-Mecitözü yolu üzerindedir. İdrar
söktürücü özelliği vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir