belli bir zamanında olup olmadığı hususlarında çeşitli görüşler vardır. Cuma gününün muayyen bir zamanındadır diyenler de bu mevzûdaki hadislerin delâlet ve işâretlerinden faydalanarak muhtelif neticelere varmışlardır ki ortaya on bir tahmin çıkmaktadır. Bunların içinde en kuvvetli olanı ikisidir: a) İmamın minbere çıkmasından namazın kılınmasına kadar, b) İkindi namazından sonra. (5) 21. Şartlan bulununca her müslümana farz olan cuma namazım geçiren kimsenin bir dinar, eğer bulamazsa yarım dinar tasaddûk eylemesi emredilmiştir. 22. Cuma namazı içinde hutbe vardır. Hutbeden maksad Allah Teâlâ’ya hamd-ü senâ, birliğine şehâdet; Rasülullâh’a salât-ü selâm ve peygamberliğine şahidlik etmek, müslüman- lara va’z-u nasihatta bulunmak, önemli haberleri iletmek ve uyarmaktır. 23. Cuma günü farz ve nâfile cinsinden çeşitli ibâdetlere tahsis edilmiş bir gündür. Bugün, yıl içindeki Ramazan ayı, ömür içindeki hacc gibi hafta içinde bir ibâdet günüdür. Bu günün değerlendirilmesi haftanın değerlendirilmesi demektir. 24. Cuma aynı zamanda bir bayram günüdür. Bayram günlerinde kurban ve sadaka vardır. Cumaya erken gitmek de bu günün kurban ve sadakası olarak kabul edilmiştir. 25. Cuma günü fukaraya yapılan yardım, diğer günlerde yapılandan daha ecirli ve sevaphdır. 26. Allah Teâlâ cennette, cuma günleri şerefine, sevgili kullarının kendisini ziyaretlerine fırsat bahşetmek için tecellî edecektir. Haberlere göre bu tecellide On’a en yakın olan, cumada imama en yalan olandır; bu tecelliye önce mazhar olanlar da cumaya önce gelenlerdir. 27. «el-Bürûo sûresinde geçen «Yıldızlarla dolu semâya, geleceği va’dedilen güne, şâhidlik edene ve kendisi için şâhid- lik edilene yemin olsun.» (6) âyetindeki va’dedilen gün «Kıyâ- met günü», şâhidlik eden «cuma günü», şahidlik edilen de «arefe günü» olarak tefsir edilmiştir. 28. Cuma günü, insan ve cin şeytanlan müstesnâ, bütün varlıklann heyecan duyduklan ve bu günü hissettikleri bildirilmiştir.
CUMA GÜNÜ VE NAMAZI
21
Eyl