Aim. Daghestan, Fr. Daghestan, İng. Daghestan.
Sovyetler Birliği’nin Avrupa kısmında, Kafkas
sıradağlarının kuzey kanadı ve H a z a r batı kıyısında
muhtar bir Cumhuriyet. Kelime mânâsı dağlık bölge
demektir. Coğrafi mevki bakımından 44 derece 33
dakika ve 48 derece 35 dakika doğu boylam daireleri ile
41 derece 15 dakika ve 45 derece 8 dakika kuzey enlem
dairelerinde yer alır. 16. asırdan beri, bu isim altında
tanınmıştır. 1918-1920 yıllarında H ür Dağıstan, Kuzey
Kafkasya Cumhuriyeti’nin doğu kısmını meydana getiriyordu.
1921 yılından sonra, Sovyetler Birliği’ne dahil
bir muhtar Cumhuriyet haline geldi. Kuzey kesiminde
Kalmuk ülkesi, Doğu kesiminde H az ar Denizi, güneyinde
Azerbeycan, güneybatısında Gürcistan, batısında
ve kuzey batısında Çeçenistan ve Kuzey K afkasya ülkeleri
ile çevrilidir. Yüzölçümü 28.123 km2’dir. Nüfusu 1,5
milyondur.
Dağıstan’da çoğunluğu Türk boyları teşkil eder.
Otuza yakın etnik grup mevcuttur. Avarlar, Ingilizler,
Oargiler, laklar, Tasasaranlar, Agullar, Rutullar,
Kamuklar, Vogaylar başta gelmektedirler. Dağlık bölgelerde
yaşayan ahalî hayvancılıkla geçinir. Maden, deri
ve ağaç işleri, yün dokumacılıkta ihraç yapılabilecek
ölçüde gelişmiştir. Bakır, çelik ve gümüş işlemeciliği,
ağaç ve deri nakışçılığı ve kiremitçilik meşhurdur.
Ülkede az miktarda İran ’lı, Yahudi ve Ermeni de vardır.
Ruslarla birlikte toplam nüfusun % 15’ini bunlar
teşkil eder. Dağıstanlıların menşei Çeçen Türkleri ile
asıl Kafkasya Yafesîlerinin, doğu veyahut Çeçen Dağıstan
grubuna mensupturlar. Evliya Çelebi bunların
Mahan’dan gelme Moğol soyundan olduklarını ifadeeder.
Beş coğrafi bölgeye ayrılır. Birinci bölgede Kafkas
Dağları yer alır. İkinci bölgede ise 20-40 km genişliğinde
bir kemer meydana getiren yükseklikleri 600-900 m’yi
aşan tepeler vardır. Burada yağış oldukça fazladır.
Bölge sık ormanlarla kaplıdır. Üçüncü bölge dağlarla ve
H a z a r Denizi kıyıları arasında uzanan 3-32 km genişliğinde
bir kıyı düzlüğüdür ve genellikle kum ve deniz
tortularıyla örtülüdür. Burada petrol ve tabiî gaz yatakları
vardır. Dördüncü bölge Terek İrmağı ile deltasının
aşağısında alçak ve bataklık kısımdır. Toprak tuzlu ve
çoraktır. Beşinci bölgede kuzey-güney doğrultusunda
uzanan alçak tepeler ve fazla derin olmayan çukurlar yer
alır, iklimi sıcak ve kurudur. Bitkisel hayat çöl görünümündedir.
Dağıstan’ın aşılması güç bir ülke olması,
burasını kendi topluluklarından ayrılan aşiretlerin sığındığı
insanların birbirinden uzak ve ayrı kabileler
halinde yaşadığı bir bölge haline getirmiştir. D ünya’nın
hiç bir yerinde bu kada r etnik grup bir arada görülmemiştir.
Dağıstan’d a bir çok dil konuşulur. Bunların
başında Avar, Andi, Lezgi dil grupları gelfr. Ülkede
yalnız bir köy halkının konuştuğu ve 200-300 aileden
başka kimsenin anlamadığı diller de vardır. Arapça, din
âlimleri arasında ortak yazı dili, bir nevi resmî dil olarak
kullanılır. Hâkim dil Azeri T ürkçesi’dir. 1917’de komünist
ihtilâlinden sonra Dağıstanlılar Kuzey Kafkasya’
nın diğer Türk ve müslümanları ile birlikte millî bir
devlet kurmaya teşebbüs ettiklerinde ortak olarak kullanılacakdilin Kalmuk Türkçesi olmasına kara r vermişlerdi.
1930’da Rusça’nın resmî dil olarak kabulü üzerineresmî dil Rusça oldu. 1940’da seri Rus alfabesi ile yapılmış
bir yazı kabul edildi. Edebiyat Dağıstan dilleri de
yazılı olmaktan çok dilden dile gelişmiştir. Folklor çok
zengindir. Halk türküleri üçlük ve destan gibi kısımlara
ayrılır. Daha çok dini konuları manzum olarak işler.
Aynca halk masalları, atasözü, bilmece gibi neviler
bizimkileri andıran yazılı edebiyat, özellikle Avarlar ve
Laklar’da görülür. Bunlarda edebiyat 17. asırdan itibaren
başlamıştır.
Dağıstan’da çoğunluğu Türk olmak üzere 80 kadar
etnik gurup vardır. Nüfusun % 30’u şehir ve kasabalarda
yaşamaktadır. Başkenti Mahaçkala olup, diğer
şehirleri Derbent, Kızılyar ve Buynaksk’tır. Yer altı
madenleri bakımından çok zengin olan Dağıstan’da,
kömür ve demir madenleri işletilmektedir. Kıyı bölgesinde
gaz ve petrol çıkarılmaktadır. Hızlı akan ırmaklar
üzerinde hidro-elektrik santralleri kurulmuştur. Şişe
cam yapımı önemli bir sanayi koludur. Halk geçimini
tarımdan ve hayvancılıktan sağlar. Topraklarının
ancak % 15’i tarıma elverişlidir. Halk çoğunlukta kışın
Nogay bozkırı otlaklarında, yazın ise yüksek dağ otlaklarında
otu ru r ve çok sayıda koyun beslenir. Tahıllardan
en çok mısır ve buğday ekilir. Kıyı bölgesinde
balıkçılık gelişmiştir. Ayrıca kiraz, kayısı, elma, armut,
ayva ve kavun dahil olmak üzere her çeşit sebze vemeyve yetişmektedir.
Tarihi geçmişi bakımından Dağıştan M.Ö. 1200
senelerine kadar uzanmakta ve ülkede çeşitli antik kültür
izlerine rastlanmaktadır. Bu ülke bir çok göç
dalgalarının mecrası olmuştur. Özellikle 8. asırdan
sonra İskit göçebelerinin bu bölgeyi etkiledikleri bilinmektedir.
İslâm fetihleri, Emeviler devrinde özellikle ülkenin
Derbent bölgesine kadar ulaşmış, 1455’te Timuroğullan
tarafından aynı bölge fethedilmiştir. Bundan sonra
tamamen OsmanlIların eline geçen ülkede İslâmiyet
hızla benimsenerek yayılmıştı.
Osmanlılar, Ruslar ve İranlılar arasında asırlarca
anlaşmazlık konusu olan Dağıstan, Büyük Nadir Şah’
m öldürülmesinden sonra 1747’de Rusların eline geçti.
Buna rağmen yerli emirlerin Ruslara karşı direnmesi
1818’e kadar sürdü. Bu yılda, Şemhal’den gayri
Dağıstan’ın bütün yerli emirleri Rusya’ya karşı direndiler.
1819’da Yermolofun komutasındaki Rus ordusu
ayaklanmayı bastırdı. Masum ve Üsmi emirliklerini
o rtadan kaldırdı. 1830’larda müslümanların ileri gelenleri
Ruslara karşı cihad ilân ettiler. Gazi Molla ve
Hamza Bey’in ölümüyle bu savaşın önderliği Şeyh
Şamil’e geçti. Dağıstan halkı uzun yıllar devam eden bu
savaşlar esnasında başlarında Şeyh Şamil olduğu halde
kendilerinden çok üstün Rus ordularına karşı kahramanlık
destanları yazdılar. Kuvvetini imanından alan
bu olağan üstü karşı koyma, Çarlık Rusya’sı ordularınıperişan etti. Nihayet 1859’da Şeyh Şamil’in düşmesiyle
Dağıstan Ruslar’m eline geçti. Rusya 1917 ihtilâline
kadar bu bölgeyi elinde tuttu. Bu tarihte bağımsız bir
cumhuriyet haline gelmek isteyen Dağıstan 1920’ye
kadar iç savaş yüzünden çok zarar gördü. Nihayet
1920’nin sonbaharında komünist rejim hâkim oldu,
Aynı yıl Kasım ayında S.S.C.B.’nin üyesi haline geldi
DAĞISTAN
13
Eyl