Genel

DAMAT veya DAMAD

Ana ve babaya göre kızlarının kocası, güvey: Bu iki kötü kişiden biri eskiden damadım, öbürü yazık ki oğlum bulunmuşlar idiyse de bugün her ikisiyle de hiçbir yakınlığım kalmamıştır (H. R. Gürpınar). Ailede en sakin görünen damat İsmail; bu çocuk zaten hâlâ durumunu kestirememiştir (B. Felek). || Damat olmak, [Erkek için] Evlenmek, içgüveyi girmek: Komşu konağa damat olmak istemeni kimse acaip bulmadı (R. N. Güntekin). O vaktiyle padişahlara damat olan, vezir olan hamurdan yoğrulmuş Bilâl en aşağı bir paşaya damat olabilir (H. E. Adıvar).

— Esk. Damad-ı hazret-i padişahı (veya damad-ı hazret-i şehriyarî), osmanlı hanedanından, saraydan kız almış erkek: Enver Paşa damattı, Damad-ı Hazret-i Şehri-yarî idi (Y.Z. Ortaç). [Bk. ANSiKL.] || Damat vekili, eski nikâhlarda damada vekâlet eden kimse.

— ANSiKL. Osmanlı imparatorluğunda, padişahların kızları, kız kardeşleri veya kardeş kızlarıyle evlenerek osmanlı hanedanıyle yakınlık kuran erkekler damat paşa adiyle anılırlardı. Damat paşalara önceleri güvey,

XVI. yy.da damat, daha sonra damad-ı hazret-i şehriyarî (veya padişahı) dendi. Padişah ablasıyle evlenen damatlara da enişte denirdi. Saraya damat seçilirken yaş, rütbe veya soyluluğa bakılmaz, daha çok adayın gelecekteki mevkii dikkate alınırdı. İmparatorluğun kuruluş döneminde damat olarak, Anadolu selçuklu ailelerinden beyler seçilirdi, daha sonra padişahlar kendilerine bağlı sancak beylerini tercih ettiler. İlk damatlar arasında Murad Fin kızı Nefise Hatun ile evlenen (1381) Karamanoğlu Alâed-din Bey, Çelebi Mehmed’in kızlarıyle evlenen Candaroğullarından İbrahim ve Kasım, Karamanoğullarından İbrahim, Ali ve İsa Beyler vardır. İlmiye sınıfından damat seçilmedi, yalnız Yıldırım Bayezid kızını E-mîr Sultan’a verdi. Eski türk ailelerinden seçilen damatlardan biri de Fatih’in kızıyle evlenen, Uzun Hasan’ın oğlu Uğurlu Meh-med Mirza’dır.

XVI. yy.dan başlayarak damatlar, osmanlı memurları arasından seçildi. Doğrudan doğruya padişah kararıyle seçilen kimseye seçim haber verilir ve hazırlanması istenirdi. Damat paşalar hanedana duydukları saygı yüzünden sultan hanımların bütün isteklerine boyun eğerlerdi; bunun yanında birbir rini seven çiftlere de rastlanır: Murad IV’« ün kızı Kaya Sultan ile Melek Ahmed Paşa
arasındaki aşk tarihlerin konu edindiği bir ilişkidir. Padişahlar bazen sevdikleri vezirlerine henüz küçük yaşta bulunan kızlarını nişanlar veya nikâhlarlardı. Bu yüzden kocalarının ölümüyle küçük yaşta dul kalan sultanlar vardır.

Padişah yakmıyle evlenenler eski karılarını boşamak zorundaydılar; buna karşılık sultan olan eşlerini boşayamazlardı. Sultanlar ise isterlerse, hükümdardan izin alarak boşanabilirler, bu evliliklere bazen bizzat padişah son verirdi. Meselâ, veziriazam Lütfü Paşa, eşi olan Kanunî’nin kız kardeşi Şah Sultana hakaret ettiğinden damatlığıyle birlikte veziriazamlığına da son verildi; Murad

IV, kız kardeşi Fatma Sultanın kocası kap-tanıderya Çatalcalı Haşan Paşaya kızdı ve onu damatlıktan «azletti»; Abdülhamid II, kızı Naime Sultanın kocası Kemaleddin Paşayı, Murad V’in kızıyle seviştiğini haber alınca damatlıktan çıkarmakla kalmayarak, Bursa’ya sürdü.

Taşrada görevli bulunan damat adayları, eşleri sultan hanımların İstanbul’dan çıkmalarına izin olmadığı için merkeze alınırlardı. Damatların memurluk maaşları yanında, günde 1 000 ile 1 500 akçe arasında değişen ödenekleri ve sultan paşmaklıkları vardı. Damatların İstanbul’da devlet işlerine karışmalarını önlemek için Fatih zamanında konan usuller Kanunî devrine kadar sürdü. Osmanlı tarihinde pek çok damat yer alır; bunlar arasmda değerli devlet adamları olan Hersekzade Ahmed Paşa, Makbul İbrahim Paşa, Çorlulu Ali Paşa, Sokullu Mehmed Paşa, Kanijeli İbrahim Paşa, Silâhtar Ali Paşa, Nevşehirli İbrahim Paşa, Koca Ragıb Paşa, Muhsinzade Mehmed Paşa v.d. sayılabilir. (M)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir