DAUDET, Alphonse; Fransız yazarı. 1840
yılında Fransa’nın güney bölgesinde yer alan Nimes’te
doğdu. Oldukça başıboş ve sefâlet içinde geçen
renkli gençlik yıllarından sonra hayâtını kazanmak
endişesi içinde gezdi. Alais Kollejinde
yardımcı öğretmen oldu. Kardeşi Emest Daudet’in
yardımını gördü. Paris’e gitti.
1868 yılında Le Petit Chose=Küçük Şey adlı ve
hayâtının ilk zamanlarını anlatan eseriyle romancılık
sâhasma girdi. Bir kısım yazılarının yanında Lettres
de mon Moulin=Değirmenimden Mektuplar
(1869), Contes du Lundi=Pazartesi Konuşmaları
(1873) adlı eserleriyle bir hikâyeci olarak tanınır. Fakat
onun gerçek bir romancı olduğunu belirtmek gerekir.
Hikâyelerinde letâfet ye zarâfeti ön plâna
alan Daudet, Tartarin de Tarascon (1872) adlı romanında
popüler yönden dikkat çekmiş bir kahramanı
ortaya koymuştur. Bu eserini Fromont Jeune
et Risler aine= Genç Froman ve Büyük Risler
(1874), Jack (1876), Le Nabab (1877), L’Evangeliste=
İncil Yazarı (1883) adlı romanları takib etmiş
ve Daudet bu eserlerinde romanının son şeklini
bulmuştur. Sapho =Safo (1884) adlı romanı eserlerinin
en iyisi kabul edilmektedir.
Yazarın bu eserlerine Les Rois en Exile=Sürgündeki
K rallar (1877), Numa Roubestan
(1881), Tartarin sur Les Alpes=Tartarin Alplerde
(1885), lmmortel=Ölümsüz (1888), Port-Tarascon=
Taraskon Limanı (1890), La Petite Paroisse=
Küçük Cemâat (1895), Suotien de Famille=
Evin Direği (1898) adlı eserlerini de ilâve
etmek gerekir. Ayrıca Souvenirs d’un Homme de
Lettre=Bir Edebiyatçının Hâtıraları (1888) ve
Trente ans de Paris=Paris*te 30 Yıl adlı iki ciltlik
hâtıra eseri vardır. Oyunlarının en güzeli olan Arlesienne=
Şehirli Kızı (1872) yılında yazmıştır.
Kuruluşundan îtibâren Concurt Akademisine
üye oldu. Eserleri natüralist ekole girerse de tam mânâsıyla natüralist değildir. Kitaplannın hayâtı tanıtan
vesikalar olmasını istemesi bir başka özelliğidir.
Emile Zola ile aynı yaşta olan Daudet, 1870 yılından
sonra doğacak olan natüralist cereyânın içinde
kısmen yer alır. Bilindiği gibi bu cereyânın asıl
temsilcileri Emile Zola (1840-1902) ile Mapussant
(1850-1903)dır. Daudet, Edmond de Goncourt gibi
geçmişi zengin bir yazardır. Bundan dolayı Zola’nın
tilmizliğini kabul ederek natüralizme tamıtamına
bağlı kalamazdı. Bu sebepten Zola ile araları
açılan Daudet’in natüralizmi nazariyâtta kalmıştır.
Bu yönü ile Zola onun eserlerinin fantaisistes
(fantezist) olduğunu söylemiştir. Zâten felsefe îtibâriyle
Darwin’in evolution (gelişme) ve heredite (irsiyet)
hakkındaki nazariyesine sıkı sıkıya bağlı olan
Zola’nm felsefesine Daudet’in bağlı kalmasına imkân
yoktu. Zirâ Daudet daha başlangıçta hassas ve
şâir ruhlu bir yazar olarak ortaya çıkmıştır. Gerek romanları
gerekse hikâyelerinde yer alan sahneler,
derin ve ince duyguların çocukluk hâtıralarıyla beslenmiş
şeklidir. Hayattan alınmış notlar, portreler,
hakikatle hayâl, duygu ile müşâhede, hâsılı her şey
onun eserlerinde güzel ve açık bir üslûpla imtizâc
hâlindedir. Eserlerinin romantizme, natüralizme ve
realizme açık olduğunu ve bunlar arasında gidip geldiğini
söylemek de mümkündür. Belki de eserlerindeki
çekicilik sırrı buradadır. Onun asabi, heyecânlı
sanatı derin olmaktan ziyâde latiftir.
Daudet, 1897 yılında Paris’te öldü. Öldüğü yıllarda
natüralist mektep de can çekişiyordu. Yukarıda
da belirtildiği gibi Edmond be Goncourt’la birlikte
bu ekol içinde tam mânâsıyla yer almamıştı.
DAUDET, Alphonse
04
Kas