Davutoğlu vize için müjdeyi verdi
Başbakan Davutoğlu Yunanistan Başbakanı Çipras ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Yunan mevkidaşı Çipras, İzmir’de ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Başbakan Davutoğlu’nun açıklaması şöyle:
“İki başkent arasında doğrudan hava yolu ulaşımının olmadığını fark ettik. İnşallah Atina ile Ankara arasında THY seferleri yakın zamanda başlayacak. Ümit ederiz ki bu uçaklar barış mesajını güçlü biçimde taşırlar.”
ÇİPRAS’A TEŞEKKÜR
“Yunanistan her zaman Türkiye’nin AB üyeliğini destekledi. Ayrıca göçmen krizi konusunda da aynı düşünüyoruz. Ortak konuda hareket ediyoruz. İstişarelerde Çipras’ın gösterdiği işbirliği anlayışı için teşekkür ediyorum. Doğu Akdeniz’i Ege’yi çekim adası haline getirebiliriz. Krizlerle anılmamalı, refahla anılmalı.”
“Bütün işbirliği alanlarını taçlandıracak şekilde kültür ve eğitim alanında da iki halkın gelecek nesillerinin geçmiş bazı olumsuz hatıralarla değil, geçmişteki olumlu hatıraları gelecek yıllara, on yıllara, yüz yıllara aktaracak, güzel irtibat kurabilmek için ders kitaplarımızın gözden geçirilmesi dahil kültür ve eğitimde ortak bir perspektifle ortak bir tarih yazımı konusunda da çalışmalar yürütüyoruz.”
DAVUTOĞLU’NDAN KİLİS AÇIKLAMASI
“Kilis’te üzücü bir olay yaşadık. Kilis’teki sınırımızın öte yakasından DEAŞ tarafından bir roket atışı söz konusu oldu. İki vatandaşımızı kaybettik. Angajman kuralları çerçevesinde misliyle ve daha fazlasıyla mukabele edildi. Sayın Valimizden ve ilgili güvenlik birimlerimizden gerekli bilgileri aldık. Türkiye’ye yönelik her türlü saldırıya en şiddetli şekilde mukabelede bulunulması konusunda da zaten TSK’ya verilmiş talimatlarımız var. Bu konuda alınacak her türlü tedbir gözden geçirilmiştir. Zaten hazırlıklarımız vardı. Bu da Suriye’deki ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Zaten DEAŞ bir ateşkes tarafı değildi. DEAŞ ile muhalefet, ılımlı muhalefet arasında çatışmalar söz konusuydu. Bu çerçevede Türkiye, Türkiye’ye yönelik her türlü saldırıya dediğim gibi anında mukabelede bulunacaktır.”
AB İLE VİZE MUAFİYETİ
Muhalefet liderlerine çağrıda bulunuyorum. İlgili 9 kanunu çıkarmamız lazım. Çıkarmamız halinde Haziran ayında Türk vatandaşlarına vize uygulaması son bulacak.
Aleksis Çipras’ın açıklaması şöyle:
“İzmir, tarihi bir şehir. Halkların barış içinde yaşadığı bir şehir. Akdeniz bölgesinde önemli bir şehir. İpsala yakınlarında yeni bir kapı açacağız.
Suriye’deki ateşkes devam etmeli. Türkiye ve Yunanistan, sığınmacı krizinin sorumlusu değil.”
KONUŞMA METNİNİN TAMAMI
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye ile Yunanistan arasında çok büyük iş imkanları var ama en önemlisi bu iş imkanlarını hayata geçirecek en önemli unsur, iki taraf arasındaki dostluk ilişkisidir. Bakanlarımızın, bundan sonra da ailenin fertleri gibi karşılıklı temaslarla geleceğimizi, gelecek nesillerin dostluk köprülerini kuracağına inanıyorum. Çok önemli projeleri birlikte düşünüyoruz” dedi.
Başbakanlık İzmir Ofisi’nde gerçekleştirilen Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı heyet görüşmelerinin ardından taraflar arasında imza töreni gerçekleşti.
Tören sonrası Başbakan Davutoğlu ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına Yunanca “Hoşgeldiniz” diyerek başlayan Davutoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, 2010 yılında ilk adımları atılan Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın 4’üncüsünün bugün çok özel mekanda ve çok özel bir günde gerçekleştirildiğini söyledi.
İzmir’in Anadolu’nun Ege’ye uzanan kapısı, Akdeniz’e uzanan penceresi ve Yunanistan’a en yakın noktadaki bir kenti olduğunu belirten Davutoğlu, “Burada dostluk mesajlarımızı, iyi komşuluk mesajlarını, Ege’yi, bir huzur ve refah bölgesi yapma irademizi birlikte sergilemiş ve deniz arasındaki iki dost ve komşu halkın birlikteliğini dünyaya göstermiş olduk” diye konuştu.
Bugünün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olduğunu hatırlatan Davutoğlu, kadınların gününü kutladı ve kadınların içinde olduğu toplantıların daha bereketli neticeler doğurduğunu ifade etti.
Toplantıda çok verimli görüşmeler gerçekleştirildiğini aktaran Davutoğlu, ele alınan konuların, ilişkilerin derinliği ve kapsamını gösteren boyutlara sahip olduğunu söyledi. İki tarafın 11 bakanının katıldığı toplantıda işbirliği alanlarının tanımlandığını dile getiren Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her bir bakanımız muhatabıyla yaptıkları görüşmelerle bu işbirliği alanının kapsamını, bundan sonra atılacak adımları ele aldılar. Hem de dün Avrupa Birliği Zirvesi’nde buraya geldik birlikte, dolayısıyla son gelişmeleri, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini, Suriye krizi ve bunun doğurduğu sonuçları ele alma imkanı bulduk. Hem de bundan sonraki gündemimizin ana maddelerini tespit etmiş olduk.”
Başbakan Davutoğlu, görüşmelerde bakanların kurdukları derin dostluk ilişkilerinin kendisini memnun ettiğini ifade etti.
İki ülke arasında önemli projeleri de toplantıda dile getirdiklerini aktaran Davutoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye ile Yunanistan arasında çok büyük iş imkanları var ama en önemlisi bu iş imkanlarını hayata geçirecek en önemli unsur, iki taraf arasındaki dostluk ilişkisidir. Bakanlarımızın bundan sonra da ailenin fertleri gibi karşılıklı temaslarla geleceğimizi, gelecek nesillerin dostluk köprülerini kuracağına inanıyorum. Çok önemli projeleri birlikte düşünüyoruz. Ulaştırma alanında Ege’nin iki yakasını daha çok yakınlaştırabilmek için çok güçlü bir irademiz var. İzmir ile Selanik arasında feribot seferlerinin başlaması için altyapı çalışmalarımız tamamlanıyor, inşallah iki güzel Ege şehri birbirine tarihte olduğu gibi bugün de doğrudan bir hat ile bağlanacak.”
Davutoğlu, İzmir, Selanik ve İstanbul arasında da hızlı tren çalışmasını gerçekleştirmek istediklerini bildirdi.
Ayrıca Atina ile Ankara arasında doğrudan havayolu ulaşımı bulunmadığını farkettiklerini belirten Davutoğlu, “Türk Hava Yolları yetkilileriyle, Yönetim Kurulu Başkanı ile temas kurduk, inşallah Ankara ile Atina arasındaki uçuşlar en kısa sürede başlayacak. İki dost komşu ülke arasında başşehir arasında havayolu ulaşımının olmaması kabul edilebilecek bir durum değil. Ümit ederiz Ankara’dan Atina’ya, Atina’dan Ankara’ya uçan uçaklar burada İzmir’de oluşturduğumuz barış mesajını daha da güçlü bir şekilde taşıyacaklar” diye konuştu.
Anadolu ile Yunan adaları arasındaki ulaşımı da daha seri ve hızlı olmasının turizm açısından da önem taşıyacağına işaret eden Davutoğlu, bu durumun karşılıklı turist geliş gidişlerini daha da teşvik edeceğini kaydetti. Davutoğlu, iki ülke arasında turizm alanında çok geniş işbirliği potansiyeli bulunduğunu ifade ederek, ileriki yıllarda bunu geliştirmeye kararlı olduklarını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Ege’de yakalanan göçmenler veya Ege adalarına geçmek isterken yakalanan göçmenler, Türkiye tarafından alınacak ancak bu göçmenlerin sayısı kadar göçmen de böyle bir maceraya yürümemiş, uluslararası hukuk kurallarını çiğnememiş ve mülteci hukuku çerçevesinde Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenler için aynı sayıda göçmen Avrupa’ya gönderilecek. Dolayısıyla Türkiye içindeki göçmen sayısında bu sebeple herhangi bir artış olmayacak” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Başbakanlık İzmir Ofisi’nde, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konsey (YDİK) Toplantısı’nın ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, açıklamasında, Yunan mevkidaşı Çipras’ın, Türkiye-Yunanistan 5. YDİK Toplantısı’nı Selanik’te yapma teklifinde bulunduğunu, kendilerinin de bunu memnuniyetle kabul ettiklerini ifade etti.
Türkiye ve Yunanistan’ın, TANAP ve TAP hattıyla Hazar’ı Adriyatik’e bağlayan iki ülke olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu iki projesinin Şahdeniz ve Hazar bağlantısı itibarıyla büyük önem taşıdığını anlattı.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 6 milyar dolara yakın olduğunu, bunu 10 milyar dolara çıkarmak istediklerini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Yine özellikle karşılıklı yatırımlar bağlamında Yunanlı yatırımcıları, Türkiye’de ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. 7 milyara yakın bir yatırımı var, Yunanistan’ın Türkiye’de. Türk şirketlerini de Yunanistan’a daha fazla yatırımda bulunmaları çağrısında bulunuyoruz buradan, biraz sonra yapacağımız iş forumunda da çağrıda bulunacağız. Bütün bunlar gösteriyor ki Türkiye ile Yunanistan arasında çok geniş iş imkanları var. Ayrıca şirketlerimizin üçüncü ülkelerde yaptığı işbirliğinden de memnunuz. Son olarak Doha’da önemli projede Türk ve Yunan şirketleri birlikte çalıştılar, başarılara imza atıyorlar. Daha çok şirketimizin birlikte çalışmasından memnuniyet duyarız.”
-“Ortak tarih yazımı konusunda da çalışmalar yürütüyoruz”
Davutoğlu, iki ülkenin kültür ve eğitimde de ortak çalışmalar yürüttüğüne işaret ederek, “Bütün bu işbirliği alanlarını taçlandıracak şekilde, kültür ve eğitim alanında da iki halkın gelecek nesillerinin geçmiş bazı olumsuz hatıralarla değil geçmişteki olumlu hatıraları gelecek on yıllara, yüzyıllara aktaracak, güzel irtibat kurabilmesi için ders kitaplarımızın gözden geçirilmesi dahil, kültür ve eğitimde ortak perspektifle ortak tarih yazımı konusunda da çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu.
Dün Brüksel’de Yunan Başbakan Çipras ile çok önemli zirveye birlikte katıldıklarını anımsatan Davutoğlu, “Bugünlerde Sayın Çipras ile çok sık görüşüyoruz. 3 ay içinde bu kendisinin Türkiye’ye ikinci ziyareti. Brüksel’de yaptığımız görüşmede de Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini, göçmen sorununu ele aldık” dedi.
AB-Türkiye ilişkilerinde yaptıkları katkıları dolayısıyla Yunanistan’a teşekkür eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Her zaman Türkiye’nin üyeliğini desteklediler. Son dönemde Suriye’den kaynaklanan göçmen krizi konusunda da Türkiye Yunanistan aynı perspektifi paylaşmaktadır. Bu göçmen krizi ne Türkiye’den ne Yunanistan ne AB’den kaynaklandı, aksine Suriye’de barbar rejimin, barbar rejimin zulmünün oluşturduğu boşluktan istifade eden barbar terör örgütlerinin şiddetinden, teröründen kaçan Suriyeli masumlara, Türkiye kapısını açtı. 2,7 milyon Suriyeli ağırlıyoruz. Bu göç esnasında Yunanistan da doğrudan etkilenen ülkeler arasında. Avrupa içinde yaşanan tartışmalarda, Yunanistan ve Türkiye’nin bu yükü iki komşu olarak üstlenmesi yönünde tavır sergileyenlere karşı Türkiye ve Yunanistan zirvede bugün de burada birlikte ortak bir perspektifle cevap veriyor ve bu meselede Türkiye ve Yunanistan’ın ortak perspektifle meseleye yaklaştığını bir kez daha vurguluyoruz.”
Dün Brüksel’deki zirveden alınan kararların uygulanmasında, Türkiye ile Yunanistan arasındaki işbirliğinin büyük önem taşıdığına işaret den Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün İçişleri Bakanlarımız arasında imzalanan anlaşma da bu işbirliğinin çerçevesini çiziyor. Önümüzdeki günlerde, haftalarda, aylarda Ege’nin, masumların hayatlarını kaybettiği, bir üzüntü ve dram denizi değil aksine Türkiye ile Yunanistan arasında dostluğun, mutluluğun paylaşıldığı bir deniz olmasını arzu ediyoruz. Bu konuda birlikte çalışmaya devam ediyoruz.”
-“Gerek Ege sorunlarında gerek Kıbrıs’ta çözüme çok yakınız”
İki ülke arasındaki ortak meseleleri de ele aldıklarını anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Ege sorunu, Kıbrıs sorunu bağlamında çok dürüstçe, dostça ele aldık. Yine azınlıkların karşılıklı hakları konusunu da çok açık renklilikte paylaştık. Ben bütün istişarelerde Sayın Çipras’ın gösterdiği işbirliği anlayışı dolayısıyla kendisine teşekkür ediyorum. Gerek Ege sorunlarında gerek Kıbrıs’ta çözüme çok yakınız. Birlikte güçlü irade sergileyerek bu on yılların biriktirdiği sorunları aşıp Doğu Akdeniz ve Ege’yi çekim haline getirebiliriz. Biz Doğu Akdeniz’in krizlerle anılan bölge değil Türkiye-Yunanistan işbirliğiyle, ortak çalışma kültürüyle ve ortak gelecek perspektifiyle anılan refah ve huzur bölgesi olmasını arzu ediyoruz.”
İzmir’deki Başbakanlık Ofisi’nde de ilk kez yabancı bir ülke başbakanını ağırladıklarını belirten Davutoğlu, “Başbakanlık Ofisini geçen sene açtık. Şu ana kadar herhangi bir muhatabımızı ağırlamamıştık. Bu Başbakanlık İzmir Ofisi’nde ilk ağırladığım misafirin, hemen karşı yakamızdan, Yunanistan’dan dost bir başbakan olması beni çok mutlu etti. Bu vesileyle İzmirlilere misafirperverliklerine teşekkür ediyorum. Bu Başbakanlık Ofisini çok daha sık değerlendireceğiz. Sayın Çipras, Türkiye’ye gelip bu ofisi kullanmak isterse her zaman kullanabilir, değerlendirebilir” ifadesini kullandı.
-Kilis’e yapılan saldırı
Gazetecilerin sorulanı da yanıtlayan Davutoğlu, Kilis’e yapılan roketli saldırıyla ilgili soru üzerine, şunları kaydetti:
“Bugün Kilis’te üzücü olay yaşadık, Kilis’teki sınırımızın öte yakasından DEAŞ tarafından bir roket atışı söz konusu oldu. 2 vatandaşımızı kaybettik, angajman kuralları çerçevesinde misliyle ve daha fazlasıyla mukabele edildi. Sayın Valimizden ve ilgili güvenlik birimlerimizden gerekli bilgileri aldık. Türkiye’ye yönelik her türlü saldırıya en şiddetli şekilde mukabelede bulunması konusunda da zaten TSK’ya verilmiş talimatlarımız var. Bu konuda alınacak her türlü tedbir gözden geçirilmiştir. Zaten hazırlıklarımız vardı. Bu da Suriye’deki ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Zaten DEAŞ ateşkes tarafı değildi. DEAŞ ile ılımlı muhalifler arasında çatışmalar söz konusuydu. Bu çerçevede Türkiye’ye yönelik her türlü saldırıya anında mukabelede bulunacaktır.”
-“Türkiye içindeki göçmen sayısında herhangi bir artış olmayacak”
Brüksel’de prensipte anlaşmaya varılan taslağa göre, geri kabul formülünün uygulanabilir olup olmadığının sorulması üzerine de Davutoğlu, şunları söyledi:
“Vardığımız mutabakat konusu, bu üzerinde detaylı şekilde çalışılmış plandır. Aldığımız bütün tedbirlere rağmen , 29 Kasım’dan bu yana Türkiye’yi bir transit göç yolu gibi kullanmak isteyen insan kaçakçıları var. Bu insan kaçakçılarının yol açtığı insani trajediler, sahillerimize çocuk bedenleri var. Bunlar karşısında bizim kayıtsız kalmamız mümkün değil. Bu Türkiye’nin, Yunanistan, Avrupa’nın sebep olduğu kriz değil. Ama önümüzde böyle kriz varsa herkes elini taşın altına koymalı. Bunun birinci derece sorumluları Suriye rejimidir, oradaki terör örgütleridir ve son dönemde Rusya’nın artan hava saldırıyla ortaya çıkan tablodur. Ayrıca Suriye’de bağımsız olarak başka ülkelerden bu koridoru kullanmak niyetiyle gelen savaş mağduru olmayan bazı art niyetli guruplar var.
Bunlara karşı dün teklif ettiğimiz çerçeve ve uzun müzakerelerden sonra Avrupa Birliği tarafından da kabul gören çerçeve, bu düzensiz göçü düzenli hale getirebilmek, uluslararası hukuk normlarını oturtabilmek için birlikte çalışma kararı aldık. Ege’de bu anlamda yakalanan göçmenler veya Ege adalarına geçmek isterken yakalanan göçmenler, Türkiye tarafından alınacak ancak bu göçmenlerin sayısı kadar göçmen de böyle bir maceraya yürümemiş, uluslararası hukuk kurallarını çiğnememiş ve mülteci hukuku çerçevesinde Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenler için aynı sayıda göçmen Avrupa’ya gönderilecek. Dolayısıyla Türkiye içindeki göçmen sayısında bu sebeple herhangi bir artış olmayacak.”
-“Ne kadar alıyorsak o kadar sayıda göçmeni Avrupa’ya göndereceğiz”
“Ne kadar göçmeni alıyorsak o kadar sayıda göçmeni düzenli olarak, ayrı göçmenleri tabi düzenli olarak Avrupa’ya göndereceğiz” diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Bu konuda Sayın Rutte ile Sayın Merkel ile vardığımız mutabakat var. Bu düzensiz göç engellenince düzenli göç, AB’nin tespit ettiği prensipler çerçevesinde sürmeye devam edecek. Aksi takdirde, bunu yapmamamız durumunda düzensiz göçü teşvik eden tablo ortaya çıkıyor. Esas hedef düzensiz göçü ve bu tür maceracı eğilimleri engellemek, caydırmak, düzenli göçü de kurallarını koyup Avrupa’nın kabul edeceği göçmenleri de bizim kamplardan, Türkiye’deki Suriyelilerden tespit ederek, gönüllü şekilde gitmek istemeyen, zorlayacak değiliz, gönüllü şekilde gitmek isteyenler de normal yollarla gidecekler. Bunun maliyetine bakıldığında geri kabul dolayısıyla zaten bu Türkiye-AB arasındaki Geri Kabul Anlaşması’nın gereğiydi, 1 Haziran’da devreye girecek olan. Bunu öne almış olduk. Bunun karşılığında da AB vize muafiyeti haziran ayında başlayacak. Bu önemli kazanımdır vatandaşlarımız için.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Şu bilinsin ki ne Türkiye’nin Yunanistan’a savaş yapma gibi bir isteği, arzusu, iradesi ve hırsı vardır, ne de Yunanistan’ın Türkiye’ye dönük hırsı vardır. Hepimiz tarihi örneklerden gördük ki, çatışarak Ege’de kimse bir şey kazanamaz” dedi.
Davutoğlu, Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı kapsamında Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile düzenlendiği ortak basın toplantısında, vize muafiyetinin haziran ayında başlayacağını, bunun önemli bir kazanım olduğunu belirtti.
O döneme kadar da vize muafiyetinin gerektirdiği yasaları çıkaracaklarını dile getiren Davutoğlu, muhalefet liderlerine seslenerek, “Önümüzdeki iki ay içerisinde, vize muafiyeti çerçevesinde ilgili 9 kanunu çıkarmamız lazım. Çıkarmamız halinde haziran ayında Türk vatandaşlarına vize uygulaması son bulacak” diye konuştu.
Maliyetler konusunda ise Davutoğlu, “Geri kabul dolasıyla, yani Ege’den aldığımız göçmenlerden doğacak her türlü maliyeti Avrupa Birliği karşılayacak, geri göndermek açısından. Oradan Türkiye’ye gelmeleri, Türkiye’den de üçüncü ülkeler, Suriye dışındaki göçmenlerin kendi ülkelerine gitmeleriyle ilgili maliyet AB tarafından karşılanacak. İçeride ise göçmen sayısında bir artış olmayacağı için zaten bizim elimizdeki, göçmen kamplarındaki göçmen sayısı sabit kalacağı için herhangi bir ek masraf olacağını düşünmüyoruz. Tabii ki ek masraf olursa bu anlamda da kullanacağımız, AB ile tespit ettiğimiz kaynaklar var. Ama sayıda bir farkılılık oluşmayacak. Diyelim, 10 bin göçmen Türkiye tarafından alınmışsa aynı süre içerisinde 10 bin göçmen de Avrupa’ya gidecek. Dolayısıyla Türkiye üzerindeki yük azalacak” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, 3 milyar avroluk ayrılan fonun önümüzdeki hafta içerisinde devreye gireceğini anlatarak, “Aslında 70-80 milyon doları serbest bırakıldı, kademeli bir şekilde devreye girecek. Önümüzdeki dönemde de ek fonlar, 3 milyar dışında da fon Türkiye’ye tahsis edilecek. Dolayısıyla maliyetler bakımından külfet paylaşımı söz konusu olacak” şeklinde konuştu.
Bunun büyük bir kriz olduğunu dile getiren Davutoğlu, böyle kriz dönemlerinde en önemli kaybın insan canı ve onuru olduğunu, çocukların cansız bedenlerinin sahile vururken sorumluluk almaktan kaçınmadıklarını söyledi.
– “Ege’yi bir dostluk denizi haline getirmek”
Bir gazetecinin Türkiye-Yunanistan ilişkileri hakkındaki sorusu üzerine Davutoğlu, iki ülke arasındaki ilişkilerin doğasının zaten değiştiğini kaydetti.
Bugün 22 bakanın bir masa etrafında tüm konuları görüştüğünü dile getiren Davutoğlu, iki ülke arasında teknik, siyasi ve birçok konu olabileceğini, ancak en önemli meselenin psikolojik eşiğin aşılması olduğuna dikkati çekti.
Davutoğlu, “Biz psikolojik eşiği aştık. Var olan konuları da rahatlıkla konuşabilir durumdayız” dedi.
Davutoğlu, NATO’nun Ege’de yapacağı operasyonlar bağlamında hem Türkiye hem de Yunanistan’ın son derece olgun bir tavır sergilediğini kaydetti.
Türkiye ile Yunanistan arasında bazı görüş ayrılıklarının bulunduğunu ancak bunun işbirliğine engel olmadığını vurgulayan Davutoğlu, ilk defa iki ülkenin ortak kararıyla göçmenler konusunda kurtarma operasyonları için NATO’nun devreye girmesinin mümkün olabileceğini anlattı.
Davutoğlu, “Görüş ayrılıklarımızı paranteze alıyoruz tabiri caizse. O parantez herkes için saklı olmakla ve birbirimize saygı duymakla birlikte ortak NATO operasyonuna yeşil ışık yaktık. Ne Türkiye görüşünden vazgeçti ne Yunanistan görüşünden vazgeçti ama bu işbirliğini engellemedi” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ve Yunanistan’ın Ege’nin deniz ve hava sahasıyla ilgili ihtilaflarının yeni olmadığını, bunların bilindiğini kaydeden Davutoğlu, “Ya bu ihtilafları mutlak kabul edeceğiz ve bu ihtilaflar çözülüne kadar işbirliğimizi erteleyeceğiz ki eskiden öyleydi, eski paradigmada, bunun hiç bir fayda getirmediğini gördük. Gerginlikleri artırdığını gördük. Ya da bunları paranteze alıp yolumuza devam edeceğiz, bu arada da bunları çözmeye çalışacağız. Yaptığımız şimdi bu” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta ilgili temsilciliklerin istikşafi görüşmelerde Ege’deki sorunları çözmek için önemli bir mesafe aldığını, bugün de kendilerine aktarıldığını anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Biz yerimizde durmuyoruz. Bunu paranteze alırken bu sorunları unutmuyoruz. Bu sorun var onu çözmek için de istikşafi görüşmeler başta olmak üzere tüm araçları kullanıyoruz. Bu arada gerek denizde gerek havada karşılıklı olarak herhangi bir riskin ortaya çıkmaması için de silahlı kuvvetlerimize her iki hükümet olarak da yaptığımız telkinler ve verdiğimiz talimatlar var. Bu anlamda hava sahası denilen hususlar, ihtilaflı bölgeyle ilgili hususlar. Sizin için hava sahası ihlali gibi görünen şey, Türk Hava Kuvvetleri için kendi hava sahası olarak gördüğümüz alanlar. Dolayısıyla bu sorunları çözeceğiz. Burada bu ihtilaflı alanda da mümkün olan en az karşı karşıya geliş, kilitleme gibi veya burada çok uçma gibi konuları birlikte ele alıyoruz. Bunları minimize edeceğiz. Herhangi bir risk oluşmaması, çünkü her an bu afedersiniz ‘it dalaşı’ tabiriyle anılan uçuşlarda her an bir kaza olabilir. Olmaması için bunları minimize etmek ve kontrol altında tutmak gerekiyor.”
Başbakan Davutoğlu, iki ülkenin genelkurmay başkanlarının ileri tarihlerde daha yakın görüşmeleri için talimatlar vereceklerini belirterek, “Bunları minimize etmek bizim görevimiz. Ege’yi bir dostluk denizi haline getirmek” dedi.
– “Bu mesaj Atatürk ile Venizelos’un verdiği mesajdır”
Yunanlı bir gazetecinin “Yunanistan’ın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini kabul ediyorsunuz, zannediyorum. Bunun Ankara’nın stratejik bir hedefi olduğunu kabul ettiğini biliyorsunuz. Sizin ‘casus belli’ gibi, savaş tehdidi gibi bir tehdidiniz var Yunanistan ile ilgili olarak. Bir taraftan dostluktan bahsediyorsunuz, bir taraftan ‘casus belli’ var. Bir taraftan da hava sahamızın ihlalleri de devam ediyor. Bu politikada bir değişiklik yapılamaz mı?” sorusunu yanıtlarken Davutoğlu, bu konuda Türkiye’nin tutumunun çok açık olduğunu söyledi.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
“O kararın alındığı 1996’da, bir hafta önce, Yunan Parlamentosunun aldığı bir karar var. Ona karşı Türk parlamentosu alıyor bir hafta sonra bu kararı. Sayın Çipras bu konuyu açtığında kendisine söyledim. Daha önce de muhataplarıma söylemiştim. Gelin iki kararı birden kaldıralım. İki kararı birden kaldırırsak ortada böyle bir karar kalmaz. Ama şu bilinsin ki ne Türkiye’nin Yunanistan’a savaş yapma gibi bir isteği, arzusu, iradesi ve hırsı vardır, ne de Yunanistan’ın Türkiye’ye dönük hırsı vardır. Hepimiz tarihi örneklerden gördük ki çatışarak Ege’de kimse bir şey kazanamaz. Ama dostluk üzerinden hepimiz kazanırız. Bugün İzmir’de başbakanlık ofisinin ilk misafiri olarak ağırladığımda aslında bu sembolik mesajı da veriyoruz. Bu mesaj Atatürk ile Venizelos’un verdiği mesajdır. Birbirleriyle savaşan bir neslin çocukları ve liderleri olarak onların verdiği dostuk mesajının devamıdır bu mesaj. Artık bizim savaş sözünü bile literatürümüzden çıkarıp Doğu Akdeniz ve Ege’yi bir dostluk havzası haline getirmeliyiz. İhtilafı ve savaş gibi kavramları ilişkilerimizden çıkarmaya bu anlamda hazırız. Bütün bu hususları görüşerek çözeriz, ihtilaf sebebi olan hususları devreden çıkartır, savaşı da bu kavramları da gündemimizden her zaman düşürürüz, yeter ki dostluğumuz baki olsun.”
-Çipras’a Türk yemekleri ikram edildi
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Başbakanlık İzmir Ofisi’nde yemekte bir araya geldi.
Buzuki Orhan Grubu’nun sahne aldığı yemekte, Türk ve Yunan müziklerinden eserler seslendirildi, katılımcılara Türk yemekleri ikram edildi. Yemek sonrası Başbakan Davutoğlu, Çipras ve bakanlar, Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısına katıldı.
Kaynak: AA