tek bir konuyu rahat ve akıcı bir
biçimde ele alan, çoğu kez yazarın kişisel
deneyim ve bakış açısını yansıtan orta
uzunluktaki edebi metin. Bu edebiyat türünün
yaratıcısı 16. yüzyıl Fransız yazarı
Michel de Montaigne, yazdığı metinlerin
kişisel düşünce ve deneyimlerinin iletilmesine
yönelik çabalar olduğunu vurgulamak
için deneme (essai) adını seçmiştir. Montaigne,
yaşamın en gizli yanlarına ilişkin
düşüncelerini kusursuz bir ustalıkla ortaya
koyarken, kendine karşı şaşırtıcı ölçüde
dürüst olabiliyordu. 1588’de yayımlanan
Essais (Denemeler, 1942, 1984) bugün de
türünün en iyi örneklerinden sayılır.
İlk büyük İngiliz deneme yazarı olan
Francis Bacon’ın Essay es (1597; Denemeler,
1943; 1982) adlı yapıtı Montaigne’inkinden
çok değişiktir. 1612 ve 1625’te genişletilmiş
baskıları yapılan “Sevgi Üzerine”, “Gerçek
Üzerine”, “Güzellik Üzerine” gibi başlıklı
bu denemeler daha ciddi ve ağırbaşlı konulan ele alır. Bacon’ın üslubu genellikle
çalımlı ve hoşgörüsüzdür. Abraham Cowley
(1618-67), “Of Myself” (Kendime Dair)
gibi denemelerinde Montaigne’in kişisel
üslubuna yaklaşan ve onun oluşturduğu
örneği izleyen ilk önemli İngiliz denemecidir.
18. yüzyılda İngiliz denemeciliği Joseph
Addison ve Sir Richard Steele, Samuel
Johnson ve Oliver Goldsmith gibi ustaların
elinde büyük saygınlık kazanarak altın çağını
yaşamıştır.
En büyük İngiliz denemecilerinden biri
olan Charles Lamb’in (1775-1834) 1820’de
yayımlanmaya başlayan Essays o f Elia (Elia
Denemeleri) bu türün temel taşlarından
sayılır. Lamb denemelerinde mizah, fantezi
ve duyarlılığı, yaşam hakkındaki keskin
gözlemleriyle birleştirerek çok kişisel bir
üslupla sunar. Bir başka önemli denemeci
“On Murder as One of the Fine Arts”
(Cinayet Sanatı Üzerine) ve “On the English
Mail Coach” (İngiliz Posta Arabası
Üzerine) gibi ince işlenmiş, yaratıcı metinler
yazan Thomas De Quincey’dir (1785-
1859). 19. yüzyılın ikinci yarısında Robert
Louis Stevenson’ın denemeleri Montaigne
ve Lamb’inkileri andırır ve onların kusursuz
düzeyine yaklaşır.
Amerikan edebiyatında deneme türü Walden
Thoreau ile Emerson’ın Essays (Denemeler)
adlı yapıtlarında derin bir içerik ve
zengin bir üsluba ulaştı.
Yaratıcısı Fransız olduğu halde, deneme
Fransa’da çok geç benimsendi. Saint-Beuve’ün
(1804-69) Causeries du lundi (Pazartesi
Söyleşileri) adlı yapıtı tam anlamıyla
edebi denemelerdir. Yapıt Fransa’da daha
sonra yazılan pek çok başarılı denemeye
örnek olmuştur. Theophile Gautier ve Anatole
France da önemli Fransız denemecileridir.
20. yüzyılda deneme şen ve şakacı biredebiyat türü olarak yeniden doğdu. James
Thurber ve Dorothy Parker gibi mizah
yazarları bu türde yetkin ürünler ortaya
koydular.
Türk edebiyatına deneme öbür edebiyat
türleri gibi Tanzimat’tan sonra Batı’nın
etkisiyle girdi. Edebiyat-ı Cedide döneminde
bir temel bulma çalışmalarının ardından
gerçekte Cumhuriyet’ten sonra bir tür olarak
gelişti. Yakup Kadri Karaosmanoğlu,
Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Yahya
Kemal Beyatlı gibi yazarlar başarılı denemeleriyle
de tanındılar. Ama deneme türü
Nurullah Ataç ile ilk önemli temsilcisine
kavuştu. Ataç denemelerinde kişisel tavrını
açıkça ortaya koyan, dilde yenilikçi ve titiz,
üslubunda akıcı ve zaman zaman polemiğe
yönelen bir yazar kimliğini korudu. Aynı
dönemde Sabahattin Eyuboğlu, Sadri Ertem,
Vedat Günyol, Suut Kemal Yetkin,
Ahmet Hamdi Tanpınar gibi yazarlar farklı
görüş açılarından çıkarak yazdıkları denemelerde
bu alanı zenginleştirdiler. Hümanist
bir dünya görüşünü benimseyen Eyuboğlu
ve Günyol gibi yazarlar daha çok
edebiyat konularını ele aldılar. A. Hamdi
Tanpınar ise zengin kültür birikimiyle yazdığı
denemelerinde yeni bakış açıları getirmeye
çalıştı. Daha sonraki deneme yazarları
arasında Melih Cevdet Anday, Salah
Birsel, Fethi Naci, Memet Fuat, Cemal
Süreya sayılabilir.
deneme
21
Tem