Denizaltılar ve sualtı araçları
Denizaltının bulucusu olarak genellikle William Bourne adlı bir Ingiliz anılır. Bourne 1578’de deniz-altına benzer bir gemi tanımı yapmıştır. Bu gejni su alıp vererek yüzecek ve gerekli havayı şnorkel benzeri bir tüp aracılığıyla sağlayacaktı. Bourne’nin gemisinin denenip denenmediği bilinmemektedir, Bu yüzden 1620’lerde Hollan-da’lı mühendis Cornélius Van Dreb-bel (1572-1634) tarafından yapılan deri kaplı bir sandalın, denizaltı sayılabilecek ilk araç olduğu söylenebilir. İngiliz kimyageri Robert Boyle’a göre. Kral I. James (1536* 1625) böyle bir araçla Thames nehri altında gezmiş ve içerdeki havayı tazelemek için de bir çeşit sıvı kullanılmıştır. Ne yazık ki, bu dikkate değer taşıta ilişkin hiçbir resim ve ayrıntı bulunamamıştır.
Savaşta Denizaltılar
1776’da David Bushnell (17421824) adlı bir Amerikalı tarafından yapılan bir kişilik Turtle adlı denizaltı, savaşta kullanılan ilk sualtı gemisidir. Bu araç, bugünkü deniz-altıların iki özslliğine öncülük etmiştir: kapalı tekne ve itici gücün pervaneyle sağlanması. Bu denizal-
1) Atom dsnizaltısı ı
benzeri görülmemiş derecede ölümcül tir silahtır. 16 güdümlü füzesinin her biri, bir şehri tümüyle ortadan kaldırabilecek güçte.
10 ayrı nükleer savoş-başfığı taşımaktadır Bu denizaltı gemisi füzelerini ateşlemek için su yüzüne çıkmak zorunda olmadığından savunması kolaydır.
ABD ve SSCB 100’ü askın otom denizaltı-sına sahiptir Havalandırma sistemi d* bulunan bu araçlar (hem donanım hem de tayta için] yakıt yenilemeden 644.000 km yapabilirler. Nükleer reoktör ya doğrudan doğruya yada elektrik leneratörü ve motorlarla pervanelorl döndüren bir buhar türbinini çalıştırır.
tıda pervane elle çalıştırılıyordu. Ancak denizaltının etkin bir savaş aracı olması için iki nitelik daha gerekliydi: iyi bir sualtı silahı vo bir güç kaynağı.
Amerikan İç Savaşı sırasında güneyliler denizaltı kullanmıştır, David adlı küçük araçlar uzun bir direğin ucuna takılı patlayıcı maddeden oluşan silahlarla donatılmıştı. Bu silahlar elle yada buhar gücüyle patlatıiırdı. 1864’te David’ler-den biri, Hunley adlı araç. Charleston Limanının dışında, Kuzey donanmasının Ho usa tonic adlı gemisine çarptı. Her iki araç da battı ve Hunley’in bütün tayfaları öldü. Kendinden tahrikli torpido da o sıralarda yapıldı.
XIX, yüzyılın sonlarında Amerikalı mucit John P. Holland (18401914) benzin motoruyla çalışan denizaltılar üzerinde çalışıyordu. Hol-land’ın yaptığı araç, her iki dünya savaşında kullanılan gemilerin bütün temel niteliklerini taşıyan ilk modern denizaltıdır. AJman deniz-altıları (U-botlan) I. Dünya Savaşı sırasında silahsız ticaret gemilerine saldırmada çok başarılıydı. Böylece Ingiltere’nin yaşamsal önem taşıyan gereç sağlama yolları kesilmiş oluyordu. II. Dünya Savaşında da
denizaltılar savaş gemilerinin can düşmanı olmuşlardır (6).
Gemilerin akümülatörlü elektrik motoruna bağımlı olduğu sıralarda, denizaltıların etkinliği, yavaşlıkları ve sualtı seyirlerinin kısalığı nedeniyle kısıtlı kaldı. Akümülatörler kısa sürede boşalıyor ve denizaltı akümülatörlerini yenilemek ve dizel motorlarına hava sağlamak için sık sık su yüzüne çıkmak zorunda kalıyordu (akümülatörler nrfotorlarla çalıştırılan bir dinamo ile dolduruluyordu). Dizel motorları yüzeyde ilerleme için de kullanılıyordu. II. Dünya Savaşı sırasında dizel motoruna hava sağlayan bir şnorkel tüp geliştirildi. Bu tüp yüzeyin hemen altında çalıştırılıyor, böylece geminin görülmesi önlenmiş oluyordu.
Denizaltıların Çalışması
Denizaltı gövdesinin bir bölümü çift katlıdır. Gövdedeki safra depolarına alman su, geminin batmasına yolaçar; gövdenin iki yanındaki denge kanatları geminin batma açısını ayarlar ve dengeler. Bunun tersi de safra depolarındaki suyun basınçlı havayla dışarı atılmasıyla gerçekleşir. Merkezi bölmede (ku-
Kûprü
Makino dairesi
Yatakhara
Silah kumonda bölümü Nükleer reaktör
Kumandan kamarası
Subay salonu
Mutfak Torpido dairesi
Yatakhane
Pervana
Kumanda dairesi Periskop dairesi
Yemek solonu
Torpido
3) Avu«türya’lı mühendis G. Luppis tarafından 1864’te bulunan ve Robert Whitehead (1823-1905) tarafından geliştirilen torpido, denizaltı gemisini etkin bir savas aracı haline getirdi. Torpido, geminin için-
deki bir namludan ateşlenmektedir. Her iki dünyd savaşında ticaret gemilerine yapılan torpido saldırıları, burada görüldüğü gibi başarılı olmuştur. Ancak bugün torpidonun başlıca önemi, denizaltı
gemilerine karşı 4 bir silah olarak kullamlmasındadır. Modern torpidolar akustik ayarlı yada telle yön verilen türden olduâu için artık hassas bir yönlendirme de gerekmemektedir.
2) Su üstündeki bir
gemiden sualtındoki bir denizaltı gemisini, bir denizaltından da su üstündeki bir gemiyi saptamak, sudaki sesüstü titreşimlerinin izlenmesiyle olur. Başlangıçta Ingiliz Donanmasında ASDlC olarak
bilinen bu sistem bugün sonar adıyla anılmaktadır. Deniz-altıların yeri, sinyalleri yakındaki ana gemiye gönderen sonar şamandralarla ycda bir helikoptere asılarak suyun hemen altında yüzdürülen aygıtlarla saptanır.
4) Bir deneme uçuşunda üc savaş başlı-âı taşıyan Polaris füzesi, su yüzeyinden başlayarak 4630 km yapmıştır. Poseidon füzesinde 10 tane savaş başlığı bulunur.
Füzeler fırlatma tüp lerinden basınçlı ga la atılırlar ve cift kc demeli katı yakıtlı n ket motoru su yüzeyinden ateşlenir. Bu füzeler bilgisayar kı mandalıdır.
manda yada yönetme kulesinde) periskop, radyo ve radar antenleri /e bir şnorkel tüpü bulunur. Düşman gemisi, sonar (sualtında) ve radarla (su üzerinde) saptanır ve Haberleşme radyo ile yapılır. Deniz-ıltı suyun altında da mesaj alabilir, ama mesaj gönderebilmesi için sn azından anteninin suyun dışınla olması gerekir. Seyir cayroskop sistemiyle (bilgisayarlı sistem) yapılır. Buzların altında ve kıyı sularında da radar ve sonarın yardımı gereklidir. Periskop hedeflerin /ada kıyı üslerinin fotoğraflarını ’ekmeğe ve sekstantla seyir denetimi yapmaya yarar.
Atom denizaltısı (1) gerçek bir sualtı aracıdır. Motorlarının çalıştırılması için hava gerekmez ve yakıt almadan uzun sualtı yolculukları yapabilir. Bunların ilki sayılan Amerikan denizaltısı Nautilus, aynı zamanda dünyanın ilk güçlü atom savaş gemisidir. 1954’te denize indirilen Nautilus, güçlü devletlerin askeri stratejilerini kökünden değiştirmiştir. Atom denizaltı-ları, su üzerindeki gemilere saldır-maktansa, sualtından atılabilen, uzun menzilli nükleer savaş başlıklı füzeler taşımaktadırlar. Su altındayken yeri kolay saptanamaya-cağı için denizaltı kolayca ele ge-çirilemeyen bir vurucu güçtür.
Bunlarda amaç bir ülkeye yapılan ilk saldırıyı yanıtlamak, böylece düşmana gözdağı vermektir.
Kıtalararası füzelerden başka
(4) denizaltı gemisinde akustikle yada arkasına bağlı bir telle hedefe yöneltilen torpidolar (3) da bulunabilir. Uzaktaki gemilere atılmak üzere yarı-füze ve yarı-torpido silahlar da taşınabilir.
Denizaltı Taşıtlarının Rolü
Denizaltı taşıtı denilince akla sualtında çalışan her tür gemi gelir. ‘Ancak bugün, bu terim genellikle askeri amaçlı olmayan sualtı taşıtları için kullanılmaktadır. Elektrikle çalışan küçük sualtı taşıtları (7), sualtı yapılarının bakımında özellikle de petrol ve gaz sondaj kuyularının ve petrol borularının bakım ve kontrolunda, sualtı kablolarının kontrol ve çamura gömülmesinde; denizyataklarında, mineral araştırmalarında ve denizaltı araştırmalarında kullanılır. Hatta Loch Ness canavarının araştırılmasında bile kullanılmıştır. Denizaltı taşıtlarında, sualtında çalışabilmek için parlak ışık ve duyarlı manipülatörler bulunur.
ayrıca bak: 158 Modern savaş
gemileri
152 Modern ağır
silahlar
164 Nükleer kimyasal
ve biyolojik savaş
220 Radar ve Sonar
(solda) atılabilecek biçimdeydi ve düşman gemisinin gövdesine raptedilmek üzere tasarlanmıştı.
Bir Amerikan denizal- aygıtlarını, yani yatay
tısı olan Turtle, ,1776’da ve dik pervaneleri,
savaşta kullanılan ilk dümen ve pompaları
denizaltı oldu. Bir tek eliyle idare ediyordu,
tayfa bütün denetim Patlayıcı maddeler
konvoyu izliyor, gece de saldırıyordu. Müttefiklerin radyo ve radarla yer saptama yöntemleri geliştikçe, yüzeye çıkmış olan denizaltıları havadan vurabilme olanağı elde edildi.
6) Alman U-Botları
(Unterseebot) II. Dünya Savaşı başlarında milyonlarca tonluk
geminin batmasından sorumludur. Toplu halde çalışan torpido tüpleriyle silahlanmış lemiler. gündüz
rine karşı fazla etkin olmadığını göstermiştir. Almanya’nın denizden ikmal yolu yoktu, ama Müttefik Kuvvetler batırdıkları her Alman denizaltısı karşılığında 32 gemi yitirmişlerdi
5) I. Dünya Savaşının
•en büyük denizaltısı İngiliz Kraliyet Donanmasının K-Class adlı gemisiydi. Bu gemi 103 m boyundaydı ve •55 tayfası vardı. Savaş, denizaltı gemilerinin, savaş gemile-
7) Star III adlı denizaltı 610 m derinliğe inebilir. Akümülatörle çalışır, 7,7 m boyundadır ve geminin ortasına yerleştirilmiş basınçlı çelik bölmede iki tayfa taşır. Hem dikey
hem de yatay motorlar bulunan Star III ün. manevra yeteneği fazladır. Bu araç bir ana gemiye bağlıdır ve okyanus ekolojisi için çok önemli olan derin plankton katlarının
dağılmasını incelemekte kullanılmıştır. Sualtı araçları aynı zamanda derinde yaşayan balık sürülerinin yerlerinin saptanarak balıkçılığın geliştirilmesinde kullanıldı.
8) Modern sualtı araç*
ları oseanografya (okyanus bilimi) çalışmalarında önemlidir. Onlar aracılığıyla bilim adamları, deniz dibinde petrol, manganez ve öteki minerallerin olup olmadığını araştırırlar. Sualtı sondaj
makinaları (doğal gaz ve petrol için) ve sualtı telefon kablolarının bakım ve denetiminde kullanılırlar. Aracın içinden kumanda edilen «mekanik eller» örnek toplamaya yada araç tutmaya yarar. Gemi ayrıca
güçlü aydınlatma araçları, televizyon kameraları ve şalumolarla donatılabilir. Sığ yerlerde araç bir üs olarak, hatta bir hava kilidi ile araca girip çıkan dalgıçlar için konak yeri olarak bile kullanılabilir.
Yüzeyle bağlantı, kablolu telefon, sonar, hatta yakın taramalı televizyon ile kurulabilir. Bütün bu aygıtların çalışması araçta bulunan akümülatör baterilerinden sağlanan elektrikle gerçekleştirilmektedir.
_IV kameraları
Rıırıın ri«nnAİİ
Kıc denge Dikev motor
haznesi
Ana safra deposu
lumbozlgrı motoru
Ana motor